Evlilikte Maskülenleşme

Evlilik

Ne diyor bu kadın böyle? Lafa bak. Bir adam kendini bir kadına adayacak, sonra da evlilikte alfa olacak filan mı? Yapma ya. Öyle şey olur mu? Erkek dediğin önce gezecek, çakıp duracak, hatta grup yapacak, erkekliğini kendine ve cümle aleme ilan edecek, sonra canı isterse evlenecek, canı isterse evliyken dahi gezip durmaya devam edecek ve yeterince erkek olduğu için karısı susacak. Alfalık yolu budur!!!

Dediniz mi böyle?

Erkeklerin yaşadığı betalaşma problemi oldukça yeni. Son birkaç onyılın mevzusu. Erkeklerin çoğu, üstteki paragrafta yazdığım gibi bir geçmişe sahip olmasalar dahi, hayatta ilk gördükleri kadın eşleri olsa dahi evliliklerinin alfası olarak hayat sürüyorlardı.

Eskiden de betalar vardı elbet, ancak sayıları böylesine yüksek değildi, ayrıca betalıktan dolayı bugünkü kadar mağdur olmuyorlardı. 

Nasıl?

Çünkü kadınlar ve toplum, erkekleri betalaştırmaya uğraşmak yerine, tam tersi, aile reisi olarak konumlandırmak, erkeği güçlendirmek ve gücünden hep birlikte yararlanmak hedefindeydi. Eski dengeler böyleydi.

Peki ne oldu?

Erk sahibi erkekler ve toplum el ele verdi. Erkek kadını aldattı. Dövdü, sövdü. Kötü muamele etti, ona böcekmiş gibi davrandı. Kadının isteklerini bırak ricalarını bile dikkate almadı, yalvardığı konularda yeri geldi yüzüne bakmadı ne kadının ne çocuğun. Gücünü istismar etti yani.

Kadınlar ne yaptı?

Erkeklere sırt çevirdi. Verdikleri gücü ellerinden almak istediler. Çünkü anlattığım üzere o güç geldi kadının üstüne bir kabus gibi bindi. Milyonlarca kadını travmatize etti. Kadınlar, onyıllardır atalarının yaşadıkları travmanın etkileriyle tepki verir hale geldiler. Erkekleri, oğullarından başlayarak, zararsızlaştırmaya giriştiler.

Peki ortalık duruldu mu?

Hayır. Tepkisel hareketler rasyonel değildir. Kantarın topuzu bir süredir kaçtı. Erkekler zulüm edebilecek konumlarını yitirmeyi bırak, gerektiği kadar bile erkeklik yapamaz oldular.

E biz kadınlar için ne güzel işte…mi?

Kadın halen çocuğu taşıyan taraf. Çocuk kadını güçsüz kılar ve bir süre de olsa güçsüze göbekten -literally- bağlar. Bu yüzden kadın güçsüz olduğunda, mücadele isteyen dışarıdaki hayatta yanında güçlü bir partnere ihtiyaç duyar. Tüm gücü üstüne almaktan bunalır, yorulur, sinirli ve gergin bir insan olur.

Ben gelenekçi bir insanım. Geleneklerdeki problemleri gören, bu problemlerden nefret eden, bu problemlere maruz kalan hemcinslerinden etki alanı içinde olanlara her fırsatta yardım etmiş, onlardan taraf olmuş, hayatlarındaki zalime karşı direnç göstermiş bir kişiyim.

Ancak, gelenekteki ortak aklın muazzam birikimini, kadim dengeleri de görüyorum. Geleneğin birçok eğiliminde, yaşanmışlığın bilgeliği var. O yüzden, geleneği de çöpe atmak istemiyorum, onu dönüştürmek ve sorunlarından arındırmayı hedefliyorum.

Çoooooookkkk uzun bir girizgah oldu, farkındayım. Ancak, modern toplum geleneğe o kadar tepkili ki, aşağıdaki gibi gelenek sevici bir içerik yazacağım zaman düşünce zeminimi detaylandırmaya ihtiyaç duyuyorum, affola.

Kadınların ve erkeklerin ve çocukların rahat edecekleri, içlerine sinecek, duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılayacak bir ailede hayat sürmeleri için geleneksel iş bölümlü aile yapısı ve yakın varyasyonlarının hala ideal olduğunu düşünüyorum. Yani erkek evin lideri, kadın onun takım arkadaşı, çocuklar da kadının ekibi. Kadın çocukları yönetecek, erkek kaynak sağlayacak ve herkesi denetleyecek. Kimseye aşırı görev yüklemeyen, tüm sorumluluğu bir tarafa yıkmayan, paylaşım üstüne bir hayat yaşanacak. Aile dışından yardımlar vs. olabilir tabi, ancak genel dengeler böyle diyelim.

Beta bir erkeğin ailenin lideri olması konusunda zaafları var. Çünkü beta erkek gerektiğinden daha ince düşünceli, daha “kadınsı” bir zihin yapısında, onaya ihtiyacı var, kendine güveni zayıf, ailesini hata yaparak ve onlar için yeterince iyi olmayarak kaybetmek korkusunda, karar almak ve karar bildirmenin çatışma yaratma potansiyelinden bile hoşlanmıyor, tembellik etmek ve rahatlamak istiyor evde.

Kadınınsa bu özelliklerin tam tersine ihtiyacı var. Çünkü çocuklar kadının tepesinde. Kadın zaten sürekli çocuklarla kriz çözüyor. Kardeş kavgalarını engelliyor, bitmez tükenmez ihtiyaçlarına cevap veriyor. Çocuk bir ayna gibi. Kadın sinirli olduğu anda asabileşiyorlar, kadın ağlamaklı olduğu anda kendilerine layık bir anne olup olmadığını adeta test etmek istercesine dört bir yandan shit test atıyorlar. Gerçekten, buna arkadaşlarımla dertleşirken defalarca şahit oldum. Çocuklar, zayıf ve ağlamaklı, dert anlatan anne görmeyi hiç istemiyor ve annenin bu halini adeta cezalandırarak tekrarlamamasını hedefliyorlar sanki.

İşte bir kadının bu yüzden evde güçlü bir erkeğe sahip olması onun huzuru, mutluluğu, stabil bir ruh halini sürdürebilmesi için şart. Benim gözlemlediğim, öyle. Erkeğe, çocukların ve kendi hormonal dalgalanmalarının allak bullak ettiği psikolojisi içerisinde, yaslanması gerekiyor. Henüz çocuğu olmayan bir kadının dahi içinde binyılların getirdiği bu eğilimler kodlu işte. Her ne kadar, birkaç onyıllık propogandayla yeni değerlere sahip olduğunu düşünse de alttan alta çalışan, güdülerini ve duygularını yöneten zemin, bu.

Bu yüzden, bir kadın ya alfa bir erkekle evlenmek ister, onlara çekilir, ya da kocası evlilikte alfalaşsın ister. Kocası beta gibi davrandıkça ister istemez dırdır yapar, modu düşer, sekse enerjisi ve isteği kalmaz, kendine bakmayı keser. Tükenir ve tüketir.

Böyle bir evliliğiniz olsun istemezsiniz. Ne kadın, ne erkek. Hatta çocuklar da sezinler bu durumları. Evliliğin pek tadı tuzu olmaz. Zaten, erkeklerin ısrarla betalaştırıldığı günümüzde evliliklerin sürmeme sebeplerinden biri bu. Evliliğin kadına inanılmaz yük bindirmesi, erkeğe de kendinden şikayetçi bir kadınla kafese tıkılmış hissettirmesi.

Peki bunun çözümü ne?

Eskiler, işte bu durumları, rollerin nasıl ihtiyaçlar doğuracağını binyıllardır tecrübe ettikleri için erkekleri ve kadınları evliliğe hazırlar şekilde büyütüyorlardı. Onları zorlu “nesil büyütme” görevi için ilmek ilmek işliyorlardı. Çünkü dostlarım, biraz bakmayı bilenler görür ki bu iş gerçekten hiç kolay değil.

Erkeğin evlilik içinde alfalaştırılma yollarını saymaya başlamadan önce çok önemli bir uyarı yapacağım. Erkeğin beta olması erkeğin aldatılma veya terk edilme ihtimalini, erkeğin alfa olması kadının aldatılma veya terk edilme ihtimalini artırır. Gerçi beta aldatması durumu da var, o da şöyle, evde çok beta hissederken başka bir kadının ona çıkarı için veya iş yerindeki konumundan vs. alfa muamelesi yapması durumunda da evliliğin betası aldatabiliyor. Bu durumlara karşı, aldatmak üzerine yazımdaki prensipleri hayatınıza her daim hakim kılmanızı mutlaka öneriyorum. Aşağıda anlatacağım dengelerle oynamak hassas bir iştir. Çünkü, sonradan alfalaşan erkek “ne oldum ben be” havasına girerek üstelik de kendine bu süreçte yardım etmiş karısını malesef aldatabiliyor. Tersi şekilde, biraz deneyip olmadığı hissine kapılan kadın aradığı alfayı dışarıda bulmaya girişebiliyor. Bunlara karşı hem kendi içinizde, hem karşının gidişatında, mutlaka farkındalık sahibi olun ve prensiplerinizden başka hiçbir şeyin sizi güdülerden koruyamayacağını unutmayın.

Evlenmeden, geleneksel çizgiye gelebileceğiniz biriyle eşleşmeniz çok önemli. Bunun için, eşinizin ailesinin mutlu bir geleneksel aile olması ve eşinizin ailesiyle arasının iyi olması, onlara tepkisel olmaması büyük artıdır. Bu tip meselelere nötr olan bir insanla uzun ilişkide ve nişanlılıkta aşağıdaki maddeleri deneyebilirsiniz, biraz direnç görmeniz normal ancak zalim ve kaba olmadığınızdan emin olduğunuz halde aylar içinde bir türlü dengeler oturmuyorsa, evlilikte de oturmayacağını düşünebilirsiniz. Geleneksel değerlere düşman kızları zaten flört aşamasında bile anlayıp yol verin, kimse evliliğinizdeki iç huzurdan önemli değil, ayrıca, bu kızlara takılmak maksadıyla dahi prim vermeniz iyi kızların kendilerine güvenlerini sarsıp geri çekilmelerine sebep oluyor, yazmıştım. Kadın merkezli bir evlilik yapabilirim, çocuk olmasa da olur kafasında değilseniz bu dengelere gelmeniz gerekecek.

Erkeğin anlaması gereken, zamanın onun lehine işlediğidir. Bir erkek, salmadığı taktirde, evlilik içinde dahi olsa cinsel pazar değeri statüsü, başarısı, kadınlarca bunlar sayesinde fark edilmesi vb. etkenlerle zaten artacaktır. Bir erkeğin umutsuz olmak için nedeni aslen yoktur. Kendini alfa hissetmenin temel yapı taşı, değerli olduğuna inanmaktır. 

Bir erkek, ne yaparak evlilik içinde alfalaşabilir?

Dikkat ederseniz, önce kendi niteliklerinizle ilgili maddeler yazdım. Eğer dengeleri yeniden düzenlemek gibi işlere girişecekseniz, görünüm ve sekste karınızın hoşuna gitmeye başlamanız şart. Çatışma yaratacak maddelere, kendinizi içerde ve dışarda biraz toparladıktan sonra geçer, hatta "yeni halimi beğeniyorsan, daha da çekici olmama izin ver, rahat ol, kendini bırak ve gör bakalım" tavrında olursunuz.

Aceleniz yok, hepsini aynı anda yapmaya kesinlikle kalkmayın. Bırakın, süreç aylara yayılsın. Hepsini birlikte yapmaya çalışmak başarısızlık olasılığınızı artırır. Yol üzere olmak dahi hayatınızda iyileşmeler sağlatacak zaten.

  • Testosteron artıracak spor, beslenme, dış mekan aktiviteleri vb. yöntemlere girişmeli.
  • Kilosunu ideale getirmeli.
  • Özbakımına dikkat etmeli, giyim tarzını kendi aklıyla, dışarıdan alacağı yardımla, karısından pek görüş almadan elden geçirmeli.
  • Porno ve mastürbasyondan uzak durmalı.
  • Seks yaparken karımı acaba memnun ediyor muyum, beni beğeniyor mudur diye kendini aşağıda gördüğü bir bakış açısına düşmemeli, kendi tekniğini geliştirdiği ve kendi güvenini inşa ettiği bir pratik içinde seks yapmalı, "ben bu seks işini çözeceğim" diye kendine güvenmeli
  • Ailesini mutlu etmenin kendi hedeflerine odaklamaktan geçtiğini anlamalı ve yüzünü hayata çevirmeli
  • İş hayatında tatmin olmayı amaçlamalı, işe odaklanmalı.
  • Kendini canlı hissettirecek bir hobi edinmeli, özel bir alanı olmalı ancak buna ayrılacak zamanı abartmamalı ve bu konuda kendi muhasebesini yapmalı.
  • Evde kendi arkasını toplayacak kadar disiplinli, çocuk değil yetişkin gibi davranmalı.
  • Plan program yapma işini çatışmazsızlık adına sürekli karısına yıkmamalı.
  • Öncekiyle alakalı olarak karısını kendi planladığı, süreci kendi yönettiği etkinliklerle çocuksuz dışarı çıkarmalı.
  • Karısını memnun etmek için iltifat, hediye, jest işlerini abartmamalı, aksine seyreltmeli ama kendi niteliklerine odaklanmalı ve karısını asıl mutlu edecek şeyin verdikleri değil oldukları, olduklarını görmesini sağladığı etkinlikler olduğunu idrak etmeli.
  • Hanımcılık yapmayı bırakmalı, karısıyla çatışmamayı ancak yine de onun istediğini yapmamayı öğrenmeli
  • Kendi muhakeme yeteneğine ve adaletli olacağına dair inancını pekiştirmeli, yanlış yaptığını kendi düşünebilmeli, kendi yanlış yaptığına kanaat getirdiği zaman özür dilemeli ancak bunun haricinde geri adım atmamalı, karısının dırdırlarının ona yaptığı hatalardan değil kendi genel halinden ve zayıflığından kaynaklanıyor olabileceği aklına gelmeli.
  • Üçüncü kişilere karşı onay beklemeyen, geri adım atmayan, gereğinden fazla uzlaşmacı ve pısırık durmayan bir duruş sergilediğinden, karısının da buna şahit olduğundan emin olmalı. Yalnız bu, orada burada garson azarlamak vs. değil. Zaten güçlü olan kendinden aşağıda olanı ezerek değil, kendinden üstte olana ezilmeyerek belli olur.
  • Eşinin üçüncü kişiler yanlarında iken kendine kaba davranmasına, çıkışmasına o an kısaca memnuniyetsizlik belirtmeli, yalnız kaldıklarında eşini bu konuda ciddi biçimde uyarmalı, buna müsamaha göstermemeli. Eşinin kendini üçüncü kişilere çekiştirdiğini duyarsa da öyle.
  • Bir insanın karşının bariz yanlışlarını hoş görmesi kendine olan saygısızlığıdır. Bir erkek, kadının ruhsal dalgalanmalarına hoşgörü göstermeyi bilmekle birlikte, saygısızlıklarına set çekmeli, kendi özsaygısını mutlaka korumalıdır. Bunu da sakin bir dille, kadın sakinleştikten sonra konuşarak yapabilir ancak.
  • Erkek abartmadan, biraz bencil olmalı ama bu bencillikten gelen gücü günün sonunda ailesine seferber etmeli. Yani mikro davranışlarında bencil olmalı, makro davranışlarında ailesine yönelmiş.

Bir kadın, ne yaparak kocasını alfalaştırabilir?

Öncelikle kızlar, şunu fark edin ki aşağıda yazdığım maddelere zıt olarak gösterdiğiniz her davranış kocalarınızı betalaştırmaya, dolayısıyla sizi beğenmeyeceğiniz bir kocayla yaşamaya mahkum eder. Önerdiğim davranışları yapın, zıttını yapıyorsanız en azından durun. Adamların zaten tonla yükü var hayatta, bir de siz binmeyin üstüne.

  • Kocasının spor yapmasını teşvik etmeli, beslenmesinin kalitesini takip etmeli, güneşe çıkmasını sağlamalı, fiziksel aktivitelerine gerekirse eşlik etmeli.
  • Eşinin kilo vermiş gibi göründüğünü ifade edip bunun hoşuna gittiğini söylemeli.
  • Eşi özbakımla, giyimle ilgili basit bir şey yaptığında dahi, mesela berbere gitmek, onu beğendiğini göstermeli
  • Seks konusunda günlük rutinde yer açabilmek için çocukların erken yatmasını sağlamalı, mastürbasyon ve porno ile kendi isteğini söndürmemeli.
  • Seks yaparken, kocası doğru bir şey yaptığı zaman mutlaka geri bildirim vermeli, memnuniyet belirtmeli ve kocasının erkeklik gururunu beslemeli, başta gerekiyorsa biraz abartarak. Çünkü mış gibi davranmak o geleceği size yaklaştırır. Erkeği kendine zevk verecek şekilde yönlendirip memnuniyet belirtmeli.
  • Erkeğin iş hayatına konsantre olmasına izin vermeli. Zihnini kalabalık olacak dert ve detaylarla doldurmamalı. İş hayatında bir başarı haberini hevesle ve mutlulukla karşılamalı, senin yapacağını biliyordum, sana güveniyorum dilinde olmalı. O an şüpheleri bile olsa böyle bir motivasyon yolu izlemeli.
  • Erkeğe tercihen ev içinde bir alan açmalı, erkeğin kafa rahatlatmak için giriştiği işlerine karışmamalı, bunları hoş görmeli.
  • Erkeğin arkasını annesi gibi toplamamalı, erkeğe çocuklarından biriymiş rolünü vermemeli. Bu konuda çatışma çıkarmamalı ancak erkeğin kendi dağınıklığından rahatsız olmasına izin vermeli.
  • Program yapıp durmamalı, kocası yapar mı diye alan açmalı, aklına gelmiyormuş gibi geri çekilmeli
  • Eşinin yaptığı programlara çok güzel hazırlanmalı, bunlar gençliğinize dönüş anlarınız olacak, keyfini çıkarmalı ve kendini eşinin yanında tekrar taze bir ilişkideymiş gibi hissetmeye ve anın tadını çıkarmaya odaklanmalı, kocasına da bu keyfi göstermeli.
  • Eşi, maddi bir noktaya gelene kadar eşine karşı talepkar olmamalı. Kendinin ve evliliğinin durumunu asla çevreyle karşılaştırmamalı, bu yüzden instagramı aktif olarak kullanmamanızı öneririm. Eşinden zorla ilgi, iltifat vb. almak yerine kendine özen gösterip eşinin önünde gezinmeli, bunları asla dilenmemeli ama eşinin kendisinin farkında olmasını da sağlamalı. Mesela, sütyen altına kot pantolon, üstüne gömleğinin önü açıkken bir şey arıyormuş gibi eşinizin yanına gitmek gibi numaralar yapabilirsiniz :) Hadi kızlar, anladınız siz onu. Dilenmeyin ama güzelleşmenizden taviz vermeyin.
  • Elzem olmayacak her konuda erkeğin istediği olacakmış gibi davranmalı. Bazen elbette ki kadının istediği olabilir, ancak kadının amacı her daim kendi istediğinin olması olmamalıdır. Akıllı bir kadın zaten isteklerini erkeğin zihnine ekmeyi çok iyi bilir, burada rüşvet seksi vs. anlatmıyorum. Sağlıklı bir ilişkide kadın erkeğe bir fikir eker, erkek daha sonra o fikri kendininmiş, kendi istiyormuş gibi yapar :D Bu denge yakalanmalı. Gerçek çatışma durumlarında, erkeğin objektif olarak zalim olması gibi durumlar hariç erkeğe uyum sağlanmalı.
  • Eşinin her zaman kendi istediğini yapmasını beklememeli, aksine eşinin yargısına güvendiği taktirde ki zaten adam eşiyse ve zorla evlendirilmediyse buna güvenebiliyor olması gerekir, peki sen haklısın demeyi bilmeli, hatta senin yargına güveniyorum demeli.
  • Birlikte oldukları zamanlarda, eşinin üçüncü kişilere dair olan en ufak doğru davranışı dahi takdir edilmeli, özellikle de erkeğin iradesini ve güçlenmesini sinyalleyen, duruş belirten davranışlar...
  • Başkalarının yanında asla, asla ve asla kavga edilmemeli, yarışılmamalı. Sadece yalnızken konuşulmalı. Erkeğin dedikodusu arkadaşlara, aileye yapılmamalı. Bu hem çevrenin eşinize olan algısını bozar, onların saygısını olumsuz etkiler, hem de sizin anlatırken eşinizi çirkin ve aşağıda görmenize neden olur, kendi elleriyle kendi algısını bozmamalı.
  • Evin liderine saygısızlık etmemeli. Aynen bir şirkette müdürünüze saygısızlık etmeyeceğiniz gibi. Evde, kendinizi güçlü hissedeceğiniz bir alanın oluşması için eşinizle hiyerarşik bir görev dağılımı yapmanızın neden gerekli olduğunu sanırım yeterince açıkladım. Bu saygı onun erkek olduğu gerçeğinden kaynaklanmayacak, konumunun gerektirdiği ağırlığı koruması için akıllıca aldığınız bir karar bu. Saygısızlığın ne olduğunu hepimiz az çok biliyoruz, bu konuda kendini eğip bükmemeli. 
  • Erkeğin bencilliğinin doğal olduğunu bilmeli ancak bu bencilliği günün sonunda ailesine yönelttiğinden emin olmalı, erkeğin dışarıya bir yönelimi olduğunu sezerse erkeği daha fazla güçlendirmeyi kesmeli. Kadın, erkeğin kendini haddinden fazla değerli gördüğünü hissettiği anda artık kendi yükselmesine ve kendi değerine dönmeli, bunları artırmaya konsantre olmalı. Gençliğini ve güzelliğini boşvermişlikle asla erkenden kaybetmeye razı olmamalı. Erkeklerin aldatmadaki en büyük motivasyonlarından biri, "aman bu bir yere gidemez, gitse bile kimse onu istemez"dir, bunu diyemeyen erkek karısına hata yapmaktan korkar. Aldatmak, kendini karşıdan değerli görme meselesidir, kantarın topuzunu kaçırmayın bu değer algısında.
  • Kadın, tüm bu sürecin sonunda "seni ben adam ettim" kafasına asla girmemeli, durum o değil de zaten. Erkeğin kumaşı uygun olmasaydı eşi ne yapsa nafile. Ayrıca, aklınıza bu tip fikirler gelmesi olayı içselleştiremediğinizi gösterir.

Bunlar size çok gelenekçi geldi, kadını ezdim gibi hissettiniz tabi. Kadının kendine de saygısızlık gösterilmediğine, istismar edilmediğine dair beklentileri olması gerektiğini, kendine mutlaka bir çerçeve edinmesinin şart olduğunu ayrıyeten yazarım zaman zaman. Misal. Bu yazı, erkeğin güçsüz olduğu vaka içindi malum. Kadının çerçevesi, özellikle erkek güçlü olduğu zaman elzem. 

Evet, kabaca aklıma gelen yaşam tarzı bu. Dediğim gibi, bunlar eskiden insanlara aile büyüklerince öğretilen yollardı zaten. Ben de gençler için yazmış olayım. Bu şekilde bir dönüşüm sürecinin yıllara yayılabileceğini bilmelisiniz. Ancak, gerçekleşmesi durumunda eskisinden daha rahat sürdürülecek dengelere kavuşmuş olacaksınız.

Yorumlar

Tommy Shelby (36 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Çok net bir yazı olmuş. Aklına sağlık diyeyim öncelikle.

Geleneklerde tonla yanlış olmasına rağmen dengeleri sağlayan ve huzuru getiren de bir çok doğru kadim bilgi var dediğin gibi. Kötü taraflarını eleyip sağlam taraflarını benimsemeye devam etmek elbette çok akıllıca. Yılların birikimi ve tecrübesinden faydalanmamak ahmaklık olacaktır. Buna değinmiş olman ayrıca hoşuma gitti. Bu bilinç seviyesi maalesef şu zamanda göremediğimiz bir durum. Haliyle umutlandım.

Sosyal medya ve televizyon ile full time dejenerasyon/manipülasyon yapılan bu zamanlarda senin gibi bilinç sahibi ve tam anlamıyla gerçek doğru ilişki yürütmenin noktalarına kafa yoran, kadın erkek ilişki dinamiklerini ve zihin setlerini görüp anlatmaya çalışan insanların sayısı çoğaldıkça, toplum da kollektif olarak daha iyi bir yere gidecektir. Sonuçta aile kurumunu yıkmak ya da kadın-erkek arasında güvensiz ve tatminsiz ilişkilerin çoğalması için ciddi anlamda çalışmalar yapıldığı bariz. Evlilik dışı çocukların, boşanmaların ve feminizm akımının nerelere geldiği ortada. Bunlara karşı kadın ve erkeğin birbirine aslında ne kadar da ihtiyacı olduğunu ve bu ilişkileri doğru yürütmenin bazı prensipleri ve sorumlulukları olduğunu bilmek, uygulamak aslında hepimizi kurtaracak ve refah seviyemizi yükseltecek şeylerin başında geliyor.

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Güzel yorumun için teşekkür ederim. Aile varsa mutlu çocuk var, yoksa yok. Manzara ayan beyan ortada. O yüzden, bizler gibi düşünenlerin susmayarak bilgi birikimimizi gençlere aktarmamız şart. Gençlerde de bunları arayan, isteyen var elbet.

Tommy Shelby (36 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

İlişki döneminde evde temizlik, bulaşık yıkama vs olaylarına nasıl yaklaşıyorsun? Bana sorarsan kimse kimsenin hizmetçisi değil elbette ama bulaşık yıkamak, yemek yapmak ve evimi düzene sokmaktan kaçınan hatunları ben direkt eliyorum. Zaten kimseye ihtiyaç duymadan yaşamasını öğenmiş, kendi kendine yeten bir erkeğim. Hesap ödeme konusunda ipi göğüslüyorum. 3 kere ödersem 1 kere ödetirim muhakkak. %100 sağlayıcı konumuna düşmem ama üzerime düşeni yaparım. Denge önemli. Evime gelip keyif yapan hatundan da ufak da olsa bir bedel ödemesini beklerim. Bence küçük detaylar ama belirleyici olabiliyor.

En nihayetinde vardığım bir sonuç var. Erkekler fırsatçı, kadınlar çıkarcıdır. Erkekler olarak ilişkilerimizi anne şefkati beklemeden yönetmesini öğrenmeliyiz. 

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Bence ideal dengede ev işleri ve çocuk aslen kadının işi olmalı, evi geçindirmek de aslen erkeğin. Ancak erkek kendi arkasını toplayan bir erkek olmalı yazıda da dediğim gibi. Ortak yarar sağlayan ev işlerini kadın yapsın, dışarıdaki, 3. kişilerle yapılacak işleri erkek.

Kadın yarı zamanlı ya da misal hobisi vs. üstünden bir gelir elde etmeli ve biraz dışarı çıkmalı ancak tam zamanlı iş eğer çocuk varsa kadına çok ağır oluyor. Hiç işi olmaması da hem evde çok moral tüketiyor, hem de erkeğin istismarına açık kapı bırakıyor. 

Hesap meselesinde ilişkinin evresine bakar. Ben seks öncesi ilişki mühürlenmediği için mutlaka alman usülü öneriyorum, aksi erkeği sömürtür. Ancak ilişki oturduktan, yıllandıktan sonra tamamen jeste kalır işler. Herkes gücüne göre katkı sağlar.

Bu konularda yazılarım var:

Erkekler Kendine Harcatan Kadını “Sever”
İş Bölümü ve Yük Olmak Meselesi
Kadınların Maddi Beklentisi Olması