Kadınların Maddi Beklentisi Olması

Evlilik

Kadınların evleneceği erkekte maddi kriterler aramasını veya evlendikten sonra maddi olarak ona dayanmasını kötüleyen, ayıplayan bir grup var artık. Bu grup hem erkeklerden oluşuyor, hem de kadınlardan. Kadınlar ve erkekler, hangi argümanlarla karşı çıkıyor peki?

  • Kadının maddi çıkarlar uğruna erkeğin ayan beyan ortada olan olumsuz yönlerini görmezden gelmesi, iyi erkekleri safi maddiyat sebebiyle elemesi ve kötü olaylar yaşayınca da şikayet etmesi -bu erkeklerin itiraz sebebi
  • Kadının erkeğe bağımlı olması sonucu, erkek “aklı karışıp” erkini istismar ettiği zaman, kadının çaresiz kalması -bu da kadınların itiraz sebebi

Bence eleştiriler ve korkular haklı olsa da yol yanlış. Hatalı yapılan bir şey varsa, hatanın kendisine müdahale edilmeli, tüm sisteme değil. Bir kadının erkekten maddi beklentileri olmasını aşağılamayı toplum için hiç sağlıklı bulmuyorum.

Sağlıklı bir evlilik ve bireyler üretme sürecinden bahsediyorsak, kadının bir noktada çocuk yapmak ve çocukları yetiştirmek için iş gücündeki payını azaltması şart olacak. E haliyle böyle bir senaryoda geçim sıkıntısı çekmeyeceği biriyle evlenmek istemesi çok doğal değil mi? Çocuğa bakmak için iş hayatından biraz çekilmek istemesi peki? Kimse de bunu aşağılayamaz, aşağılamamalı. Bunu kınamak bizi çocuk yetiştirme süreçlerinde zorluyor da zaten. İş hayatının getirdikleri, istedikleri ile çocuğun duygusal ihtiyaçları arasında sıkışıp kalıyor insanlar.

Bazen de eleştirinin temeli, kadının iş gücünden çekilmesinin bu şekilde “ulvi” bir amaç için değil, tembellikten ve kolaycılıktan kaynaklandığını düşünmek oluyor. Kadın, kendi keyfi için meslekten ayrılıyor ve evde ya da kendi hobileriyle vakit geçiriyor ya hani. Aslında o senaryo bile erkek için dahi kötü olmak zorunda değil, biliyor musunuz?

Eğer kadın, erkeğin kendisine sağladığı maddi imkanları erkeğine yönelik süslenmek, püslenmek, güzel çamaşırlar, manikürler-pedikürler ve yüksek bir libido haline dönüştürürse erkeğin gene hiçbir itirazı olacağını düşünmüyorum, hatta bayılır bile. Erkeğin kadına bu maddi olanakları sunması iki taraf için de iyidir yani.

Hatta diyebilirim ki adamlık maddi, manevi rahatlığı karına yaşatıp, onun kadınlık potansiyelini sürdürebilmesini sağlamak ve helalinle, yüz akıyla keyif sürmektir. Bu, çoğu zaman maddi imkansızlıktan gerçekleşmeyen bir şey değil. Evli olan kadının rolleriyle ilgili zihinler halen çok katı: çocuk, ev işi, akraba, misafirlik cart curt üstüne de şimdilerde çalışıp para kazanmak eklendi. Karılarına her türlü yükü yükleyip, onu tüketip, çareyi başka kadınlarda arayan erkeklerin sayısı da malesef hiç az değil. Eskilerin “aman kızım kocanın parasını sen ye, sen yemezsen başka kadınlara yedirir” anlatısının malesef gerçeklikten uzak olduğunu kimse iddia edemez. Erkekler gerçekten de parası varsa bunu kendine seks olarak dönecek şekilde kadının harcamasını istiyor, bu kadın da erkeğin karısı olsun, toplumca “kadın erkekten para almasın, koca parası harcamasın” gibi düşüncelere sapmaya inanın hiç gerek yok. Erkekler, siz de adam olun dediğim gibi, bu hevesleri karınızla gidermeyi, onun evlilik şartlarını iyileştirmeyi öğrenin.

Yeter ki istismar olmasın gençler. Yani erkek, kadın bana muhtaç zaten diye ona hatalar yapma yüzünü kendinde bulmasın. Kadın erkekten maddi olarak yararlanıyorsa, erkeğe sağladıklarını dert etsin, hep bana hep bana olmaz. Dert edinmek istemiyorsa ancak o zaman maddi olarak yararlanmasın. Hatta böyle şeyleri sorun edecek insanlar evlenmesin, ne gerek var?

Yorumlar

Mor çilek (28 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Merhabalar cıvıtık, daha önce "kadınlar da başka erkekleri ister "başlıklı yazınıza yorumlar yapmıştım ama çok şükür ki o konuyu hallettim o yüzden şu an yazacaklarımı bağlantılı gördüğüm başka bir yazınıza yazmak istedim. 20 gün sonra 5 seneyi bitirip 6.seneye varan bir ilişki içindeyim 1,5 senedir de maddi özgürlüğüm var(kamuda) yani yaşımı,ilişkimin durumunu her şeyi ortaya katarak evlenmek istiyorum aslında o da benim bazı davranışlarım ve maddi durumu dışında evliliğe engel görmüyor. Davranışlarıma büyük oranda çekidüzen verdim. Kavga ,gürültü yapmıyor konuları üstelemiyorum artık. Onu kaybetmek istemediğimi anladım, onu çok seviyorum ve geleceğimi onunla inşa etmek istiyorum. Size yazdığımda acaba o olmazsa başkasıyla daha mı iyi olur gibi ihtimaller aklımda dolanırken şu an net olarak eminim ki ben onunla bir bütünüm. Hani demiştiniz ya dönem dönem soğumalar olur vs sanırım ben öyle bir dönemden geçtim ve bu biraz uzun sürdü. Onunla yaşadığım her şeyi düşündüm, yaptığı fedakarlıkları beni nasıl sevdiğini, bebek gibi değer verdiğini tüm bunları yaparken eril oluşu vs siz beni eminim çok iyi anlıyorsunuz şu an. Yalnız her güzel şeyde mutlaka bir sorun olur bizim şu anki sorunumuz maddiyat. Benim öyle çok büyük beklentim yok gerçekten,güvendiğim bir adam ya; girsin bir işe diyorum çocuk yapana kadar ikimiz idare ederiz ben de kazanıyorum zaten diyorum sonra toparlarsın diyorum ona. Bana dediği şey şu: asgari ücretle bir işte çalışmak istemiyorum … tamam diyorum iş kur (tekstil alanında yapabilir çevresi vs müsait) onu da yapmak istemiyorum diyor. Peki ne yapmak istiyor diyeceksiniz istediği asıl şey akademi. Tez yazıyor. 1 aya dil sınavına girecek. (Kadro,doktora için falan) He para kazanmadığı için de motive olamıyor ve onu da boşluyor cıvıtık . İşin içinde olsa eminim süper yapar o işi ama süreçte tembel davranıyor. Alese bir hafta bakarak 84 puan aldı . Dili var ama biraz daha yükseltmesi lazım bunu da az baksa yapar biliyorum ama akademiye girme hususu çok zor, bağlantısı da var ama maalesef çok uzun bir süreç ..belki de yıllar…dün ise spontane iş konusu açıldı ve bana dedi ki ben şu an kendime güvenmiyorum, asgari ücretli işi bi tarafım yemez, bi iş de kurmak istemiyorum psikolojim iyi değil senin söylemlerin (beklentilerim) beni de tetikliyor lütfen konuşmayalım falan. İlk defa kendime güvenmiyorum dedi cıvıtık ilk defa.. şaşkınlığımı gizleyemeyince de her zaman güçlü olamam dedi… tamam dedim kapattım ama içim içimi de yiyor… onu çok seviyorum, çok güzel şeyler yaşadık, sevdiğimden daha çok seviliyorum.  Bu ilişkiyi maddiyattan ötürü kaybedersem çok üzülürüm:( bir şeyler yapsın istiyorum ama her işte çalışmayı istemiyor hani ben ne yapayım artık:( asgari ücrete çalış kabulüm dedim:( yani ben de güzel yaşamayı seven biriyimdir ama yeri gelirse fedakarlık da yaparım…sevgilim, hem asgari üstü hem statüsü çok düşük olmayan hem de tez yazması için çalışmaı saatleri  fena olmayan bir iş istiyor. Böyle kurumlara referansla başvurdu ama maalesef dönüş yok…ilk defa böyle görürken onu, bi yandan da girsin bi işe ne olacak fedakarlık yapsın etsin diye içten içe bileniyorum…bugüne kadar yaptıkları olmasa kabullenmezdim ama öyle şeyler yaptı ki..eline geçen her parayı benimle paylaştı, paylaşır da. işte diyorum ya süper biri ama bu konu kafamı kurcalıyor çünkü hem onun hem benim açımdan evliliğe engel…kendimce bir süre tanıdım kafamda en azından bir dönem daha bekleyeyim onu dedim bekliyorum şu an ama ya olmazsa fikirleri beni yiyip bitiriyor…ne yapmalıyım cıvıtık? Tüm bu emek,yatırım,sevgi hatrına onu belirsiz bir süre beklemek mi? Bir yandan sanki yaşım geçecek gibi de hissediyorum belli belirsiz:( çok üzgünüm…

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Seni gerçekten çok kötü bir ikileme hapsetmiş. Beni rahatsız eden, çocuk gibi yolları tıkaması. Evlenilecek yetişkin bir erkek sorunu bu şekilde kendi beklentileri uğruna karmaşıklaştırıp çözümsüz bırakmak yerine, kendi takıntılarına boyun eğmeyip en makul yolla çözerdi. Bir hayali, bir beklentisi olabilir ama ortada da bir realite var. Çözüm, aksiyon, iş bitirmek erkekte hayallere dalmak, kriterler dayatmak gibi şeylerden önce gelmeli. 

Acaba diyorum, o da aslında ayrılmak istiyor da gözü yemediği için ayrılık sorumluluğunu alamıyor, sen ayrıl diye mi uğraşıyor? Ondan mı yokuşa sürüyor bu işi bu kadar? Sen bu kadar oldurmaya çalışırken onun ayak sürümesi hayra alamet değil.

Bence evlenmek istese şartları oldururdu. Yok onu istemiyorum, bunun da kreması yok, ay onun üstünde çileği eksik gibi bir tavrı olmazdı. 

Kendini biraz geri çekmen daha iyi olacak gibi, bu meseleleri sorma artık ve ayrılık fikrine kendini hazırla.  Bu maddiyat yüzünden bitmesi olmaz, bu senin çabana denk bir çaba sarf etmemesi yüzünden olur.

Erkeğin gayreti çok önemli. Maddi eksiklik değil gayret eksikliği görüyorum ben burada. İki gün sonra çocuğun olduğu zaman da işteki problemlere dişini sıkmasa, gayret etmese mahvolursun. Böyle bir ablam var, yıllar sonra dayanamayıp adamı boşadı çünkü herif yıllarca tüm işlere armudun sapı, üzümün çöpü diyerek kusur bulup uzun dönemler işsiz kalıyordu. Tembelliği ve çocukluğu sırtta taşımak kadını bitirir. Kadınlar çocuklarını sırtında taşımalıdır, erkek dış şartları hallederek onları rahat ettirmelidir; hayallerle değil somut aksiyonla. Erkek de kadının sırtına binerse kadın çöker. Öyle evlililk olmaz.

Bu kadarcık hipergami olması gerekiyor kadında. Yoksa ömür boyu öfke seni bekliyor gibi görünüyor.

Mor çilek (28 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Ben ilişki içinde onu çok üzdüğüm için pek üzerine gitmek istemedim.  Sen şimdilik kendi sorunlarını hallet dedim. Ayrılmak isterse ayrılabilir benden daha önce başka sebeplerden bu fikri öne sürmüştü ama ben engellemiştim. Gerçekten seviyor beni eminim. Bu iş konusunda çok yıprandım, hayır akademiye girmesini yıllarca işsiz kalmasını bekleyemem ki. 18-20 yaşında değiliz artık. Bunu ona söyledim hak veriyor bana da. Ben ona şubat ayında ciddi adımlar atalım ,tanışma söz falan olsun dedim eğer olmazsa da en azından görüşmeyi keseceğimi söyledim. Burda doğru mu yaptım sence? Yakın illerde yaşıyoruz 2 haftada 1 görüşüyoruz mutlaka bu görüşmeyi keseceğimi söyledim. Ayrılık fikri derken de kendim mi ondan ayrılayım ve bu fikre mi alışayım? Yani bence o benden hele de kendi davranışlarımı düzeltiyorken ayrılmak istemez biliyorum. Daha önce   olumsuz davranışlarım sebebiyle ayrılık talep etmişti sadece. Ben de ondan nasıl ayrılırım bilmiyorum:( terk etmektense terk edilmeyi hep tercih ettim ... arada çok uzun bir zaman, emek,bağ da var...:( kaç sene olmuş cıvıtık. Öyle bir haldeyim ki ondan başka kimse beni böyle sevemez, değer veremez yaşım da 30'a geliyor gibi fikirler de ufaktan gelmeye başladı:/ zaten ayrılabilir miyim onu da bilmiyorum şu anda öyle bir gücüm yok ve üzerime düşeni yapmadım gibi hissediyorum. İlişki içinde hep yıkıcı oldum yapıcı olan oydu. Bana destek veren, ev tutan (o dönem ekonomi daha iyiydi), sınavlara hazırlanıyorum diye saygı duyan , kapıma yemek yollayan vsvsvs .. sen de biliyorsun böyle kaç adam var:( kendi üzerime düşeni yapmak istiyorum ki sonradan pişmanlık duymayayım....gerçekten asgari ücretle çalışsın çocuk da yapmazsak çok kötü yaşamayız kafasındayım ondan çok yüksek beklentilerim yok ama bana psikolojim iyi değil diyor... her zaman güçlü olamam diyor...şu an elim kolum bağlı.. dediğim tarihe kadar bir şeyler yapmalı artık:(  ona uzun bir süre de verdiğimi düşünüyorum...

Mor çilek (28 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Aa bak az önce konuştuk, beni annesiyle tanıştıracağı tarihlerden bahsetti kendisi... yani cıvıtık evlenmek istememesi gibi bir şey yok gerçekten... kendiyle alakalı şeyler bundan eminim...

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

O zaman, sen 6-8 ay daha süre ver kafanda. Ona tehdit gibi, blöf gibi bu süreyi dile getirme.

Siz hala neden sürekli kavga ediyorsunuz? Adamın içi bir türlü rahat etmiyor ki kafasını toplasın. Planlama yapıp duruyorsunuz, ambale oluyor baskıdan. Konuşacak başka konunuz yok mu?

Eski defterleri açmadığın, ileri dönük planlamayı senin yapmadığın, biraz daha hafif gündemlerin olduğu birkaç ay geçirmeye çalış ve gözlemle. Şu an önerebileceğim sadece bu.

Mor çilek (28 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Aslında kavga etmedik ben sadece içimi sana döktüm diyebilirim... çok kaygılı biri olduğum için sürekli ya olmazsa ya şöyle olursa vs diye olumsuzu düşünen biriyim...ondan bu hallere giriyorum biraz da.. 

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Kaygılı halin üstünde kendin çalışmalısın. İnsanların başına geleni ne kadar iyi göğüslediğini gözlemle. Kaygı çoğu zaman düşündüğün senaryoyu yaşamaktan zordur. İç sesinle pazarlık yapıp onu susturmayı öğrenmelisin. Artık bunu yapabilecek yaştasın.

Mor çilek (28 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Doğru, teşekkür ederim... umarım 3-5 aya buralara güzel haberlerle geleyim de kurtul benden:D

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Estağfirullah. Umarım atlatırsınız bu dönemeci. Böyle zamanlar oluyor. Eğer dönemsel bir düşüşse bundan güçlenerek çıkarsınız. Ancak şartlarda iyileşme olmadan tamamen sineye çekerek sürdürme. Daha geç olduğu bir zaman patlak verirsiniz.

Cris Ron (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

İyi giden bir ilişkim var kız bana açık açık memur olmadan beni istemeye gelme diyor. haklı da ben olsam ben de kızımı düzenli maaşı olmayan adama vermem ama yine de size de sormak istedim kızın bunu belirtmesi ne anlama geliyor

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Sende daha fazla gayret ve kararlılık görmek istediğini, seni bu yönde güdülemeye çalıştığını düşünüyorum ben. Böyle baskılar yaparak bunlara göğüs gerdiğinden ve gereğini yaptığından emin olmak istiyor. Senin ilişkinde kızı kendinden değerli görmek gibi bir problemin var. O yüzden de aranızdaki dengelere çok takılıyorsun. Eğer zihninde ondan değersiz olmadığın algısını yenemeyeceksen bu ilişkiyi sürdürmek sana da zarar verecek haberin olsun.

Bir tahmin yürüteceğim, başarılı ve baskın babanın özgüven vermediği ve eleştirdiği oğlu olduğun hissine kapılıyorum. Bu tarz bir durumun varsa seni geren şeylerin kaynağının zaten ilişkin bile değil hayatta kendine olan değer algınla alakalı olduğunu görmeli ve daha bağımsız ve özgüvenli bir erkek olmak konusunda uğraşmalısın. Gereken kişilerle zıtlaşmak ve önünde sana görünen zorlukları kararlılıkla göğüslemek seni güçlendirecektir. Kolay olmayacak, ancak bunu başarmadığın sürece hayattaki dengelerin aleyhinde oluşuyla yüzleşmeye devam edeceksin.

Cris Ron (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Tespitiniz doğru. Beni geren şeyler ilişkim değil hayatın ta kendisi. Bana görünen zorlukları bir türlü göğüsleyemedim ufak bir başarı yakalasam beni ateşleyecek ve hedefe kilitlenicem. Teşekkürler

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Hedefe kilitlenmeni ufak bir başarıya bağlama. Bu bir kaçış mekanizması. Herhangi bir şeyi yapmanı başka bir şartın gerçekleşmesine bağlarsan asla yapamazsın. Gerçekçi olmalısın. Hiçbir kaçışın yok, korkularının üstüne gitmekten başka. Yapabilirsin, yapan çok oldu. Kolaylıklar dilerim.