Erkekler Evlilikte Kader Mahkumu mu?

Evlilik

Bir kadın olarak erkeklerin evliliklere ve kendi ilişkilerine dair aşağıdaki şekilde bir bakış açıları olmasından utanıyorum. Kardeşim siz erkekler kader mahkumu değilsiniz. Toplumdaki aile reisi pozisyonundaki adamlarsınız, üstelik de ataerkil bir toplumda. Bu neyin mağduriyeti, neyin ezikliği?

Sağlıklı bir evlilikte bu şekilde bir hiyerarşi olmaz. Ben bunu giymem, ben bunu yapmam, ben istemiyorum iki taraf da birbirine diyebilir elbette. Karşı taraf da ona bir bedel ödetmez. Bu kadar mı imkansız geliyor yahu bu ilişkiler size?

Bu örnekte kadın bekçi yapılmış, ataerkinin genelinde ise erkek bekçi konumunda. Evet bir şekilde hiyerarşi olmalı bence ancak bu şekilde değil. Evliliklerde lider ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Birlikte yaşanan uzun bir ilişkide de evlililikte de seksten çok daha fazla şey paylaşılıyor, kabaca "hayat" diyebiliriz. Paylaşılanların düzenlenmesi, görev dağılımı, sorumlulukların ve beklentilerin sınırlarının çizilmesi için adeta bir ekip gibi olmalısınız ve ekibin de bir lideri olmalı. 

Bence şu var: karısını bekçi konumuna getiren erkekler, evlilik baştan beri böyle bir eşleşmeyle kurulmadıysa, genelde bir halt yemiş ve yakalanmış onursuzlardan oluşuyor. Ya eşlerini aldatmış oluyorlar, ya kumarda para kaybetmiş vs. Kadın da adamın ayıbını bildiği için, saygısını yitiriyor ve artık onu kontrolsüz bırakmak istemiyor. Azgınlığın hazin sonu.

Uçkurunun veya hazlarının peşinde olmak ve bu konuda zaaf göstermek insanı küçültür. Bir beyefendi aldatma konusunda şunu demişti: “Arada sırada insan biraz sıkılır ve hava almak ister ya, onun gibi. Yarım saat sonra döner. Biraz anlayış gerekiyor. Erkekler ergen yaratıklar”. Her erkek değil, böyle erkekler “ergen”dir. Hem evlenip hem maceraya atılacaksanız karınızdan saygı ummayın ve yukarıdaki twitteki evliliklere hazır olun. Ya da adam gibi liderlik edin.

İnsanlar zaten kısa ilişkinin laylaylom halinden çıkıp biriyle uzun bir yolda yürümenin ilişki tarzında getireceği değişikliği istemediği veya beceremediği için kısa ilişkilerle devam ediyorlar ya.

Neyse, konumuza dönelim. Bekçilik ile liderlik farklı şeylerdir. Evlilikte bekçi olması kötüdür.

Örneğe yaptığım eleştiri, erkeğe "olum sen nasıl bekçisin ulan, hemen kadının elinden al o bekçiliği" değil. Erkeğin liderlik vasfını korumayıp, kadının başına bekçi kesilmesine neden olması. Lider, düzeni sağlayan ve görevleri tayin eden, özendirici bir konumdadır. Bekçi ise sınırların dışına çıkanları uyarıcı, gerekirse cezalandırıcı ama örnek olma vasfı olmayan bir sınır devriyesi elemanıdır. Biri olumlulukla yönetir düzeni, diğeri olumsuzlukla bir şeye mecbur bırakır insanları.

Erkek neden lider olsun diyebilirsiniz. Ben hiçbir zaman her eşleşme için mükemmel ve değişmez bir düzen olduğunu iddia etmiyorum elbette ki, her eşleşme kişilerin vasıflarına göre ayrı bir değerlendirmeyi hak eder. Ancak insanlığa baktığımız zaman, ataerkil toplumların, anaerkil olanlardan çok çok daha fazla sayıda olduğu görülüyor, değil mi? Bu da sadece erkeklerin fiziksel güç üstünlüğü ile açıklanabilecek bir durum değil.

Kadınlar; hamilelik, doğum ve lohusalık dönemi başta olmak üzere hayattan çekilmelerini gerektirecek ve acizin ona muhtaç olduğu dönemler olduğu için, yani hayatta kendilerine kaçınılmaz olarak düşen başta annelik olmak üzere ağır görevler yüzünden gönüllü olarak daha fazla sorumluluk istemiyor, bu yüzden liderlik iddiasında bulunmadı bence. Yönetmek de ciddi bir mesai ve efor ister çünkü ve biz kadınlar zaten yeterince meşgulüz. Doğamız tarafından üzerimize hali hazırda meşguliyetler boca edilmişken, liderlik yapabilecek imkan, yetenek ve hakkaniyete sahip biri hayatımıza girerse neden onunla yarışalım ki? Kim ister evde senin yükünü hafifletecek, senin yerine karar alıp kafanı rahatlatacak bir adam olacakken evde bir çocuk daha bakmayı? Zaten çocuğun her hatasından ilk olarak sen sorumlu görülecekken yanlış gidebilecek daha da çok şeyin sorumluluğunu almayı? İş bölümü yapmak daha akıllıca ve stressiz.

Bazıları kadınların liderlik yetenekleri yok, ondan derler. Ben buna katılmıyorum. Sonuçta annelik görevleri içinde, terbiye ederken de, çocuklarının gününü yönetirken de onlara liderlik ediyorsun, etmen gerekecek. Bu bizim de sahip olduğumuz bir beceri kesinlikle. Tüm gün kocamız başımızda bize çocukları nasıl yöneteceğimiz konusunda yol gösteremez, bunlar bizim alacağımız inisiyatifler.

İki tarafın da canını birlikte bu kadar sıkacak bir floodu da ancak ben yazardım.

Yorumlar

Alpago (23 yaşında) 3 ay önce yazdı:

Şunu sormak istiyorum : 

Geçenlerde tanıdığımız büyük bir abimiz (45) boşanmaların şu anda kadınların aşırı güçlü olduğundan dolayı meydana geldiğinden bahsetti ve kendisini evine adamış adama saygı duymayan ve it muamelesi yapan bir evliliğin bitme hikayesini anlattı. 

Devamında ise kadından daha yukarıda( maaş, statü) olmamızı söyledi. Eh tabi bunlar da bildiğimiz tavsiyeler. Bu abimizinde redpill falan bildiği yok, sadece gözlemi ve aktarması. 

Soruma gelecek olursak şimdi erkek diyelim ki baştan yüksekteydi de sonradan kadından daha aşağı bir konuma geldi, kadın yine sever mi ve saygı duyar mı ? Bazen bunu düşünüyorum yani olabilir, işi kaybederiz vs. Bu durumda kadın hemen evini barkını bırakır mı ? 

Başka örnekler var mesela kadın işe giriyor hemen boşanma davası açıyor. Böyle hikayeler de anlattı. 

 

Mantıklı Kadın 2 ay önce yazdı:

Bu, erkeğin süreci ele alışına bakar. Erkek duygusal olarak ciddi derecede zayıflarsa, kadına karşı saldırgan, tepkisel, aşağılayıcı davranırsa veya zaten evhamlı olan kadını daha da evhamlatacak şekilde plansız, duygusal, yıkık olursa kadın soğur.

Erkek serinkanlı olursa, kontrollü davranırsa, kadına süreci mümkün mertebe yansıtmazsa, dik durmaya çalışırsa ortalama bir evlilikte destek görür, kadın erkeğin rahatlaması için elinden gelin yapar.

Kadın işe girince boşanma davası açıyorsa ya hiç sevmeden evlenmiştir ya da çok kötü muamele görüyordur. Sana bu kadar tek taraflı hikaye anlatanlara daha az prim vermeni öneririm. Hikayeleri her zaman bir de kurttan dinlemek gerekir, hayat bu kadar siyah-beyaz bir şey değil, insanlar da.

Alpago (23 yaşında) 2 ay önce yazdı:

Teşekkürler.