Ben Feminen Değil miyim?

Mantığımı kullanıyorum.

Çerçeve sahibi olmayı savunuyorum.

Ben alfa errrrrrkkkkeeekkleri iterim.

Çünkü çerçevemi bozmam onlar için, onlar da nexte basar.

Zaten ben de onları istemiyor ve beğenmiyorum. Güdülerim beğenir ancak güdülerimi dinlemem.

Çünkü dinlersem hayatımın tüm gidişatı o alfa erkeklerin benimle ilişki istemesine bakardı.

Düşünün, eğer alfaya tamamen teslim olan mükemmel bir feminen kadın iseniz ve onun istediği anda "ne olduğunu bile anlamadım" seksi yaparsanız;

Erkek o sıra takılmak derdindeyse nexte basar gider. Sizin ilişki materyali filan olmanız fark etmez. Onun için sırası değil ve o özel kılıp bağlanmaz. 

Ne oldu? Hem skorun yükseldi belki de alfa dul oldun.

Diyelim ki ilişki başlattınız, gene çerçeven yok. Her şeye he diyorsun.

Gider seni aldatır çünkü erkeğin isteyeceği bu. Başta kararım var der, söz der şu bu. Birkaç yıl sonra? Seni kaybetmekten korktuğu da yok. Affedeceğini sanar. Çerçevesiz kadınlar affeder çünkü.

Tüm dengeler hem ilişkinin başlangıcında, hem ilişki sürecinde kadın olarak aleyhinde.

Ben bu kadarına karşıyım. Bu şekilde dediğim gibi kadının kaderi tamamen alfanın insafında. Bu kadar da olmaz, olmamalı.

O yüzden, derim ki kadının da kendi çerçevesi olacak. İlişki varken çerçevesinin %70ini erkeğinkine sokacak ve teslim olacak -çünkü çocuk doğuracak olması amacıyla bu şekilde rahat kalmaya ihtiyacı var- ama bir %30u dışarıda kalacak.

Erkeğin insafına kalmaması için.

Gerekince kendini o erkeğin bencilliğinden kurtarabilmesi için.

Kızlara çağrımdır. Bir erkeğe bu konuda yapabileceğiniz test seksin zamanıdır.

Seks riskini sizin aldığınız, kararını sizin verdiğiniz etkileşimdir.

Kendinizi kimseye kaybetmeyecek ve seks kararında manipüle olmayacak kadar çerçeve edinmelisiniz. Bu bahsettiğime oral ve anal seks dahil, öpüşme ötesi tüm faaliyetler. Gardınızı indirdiğiniz her şey.

Maskülense maskülen.

Güdüsel olmayacaksınız.

Zayıf biri gibi hareket etmeyeceksiniz.

Kaybetmekten korkmayacaksınız.

Çok seçeneği olan sizsiniz, unutmayın.

Giden gitsin, bekleyenlerle devam edeceksiniz.

Bu kadar güdüsel olmamak hayatımdaki erkeğe de yarıyor biliyor musunuz?

Neden?

Çünkü diğer erkeklere karşı, hayatımdaki erkeğe başta nasıl mesafeli idiysem, mesafeliyim.

Güdülerimin esiri olsam beni daha iyisini aramaya iterlerdi.

Gözlerim fıldır fıldır daha iyi seçenek için dönerdi.

Daha iyisini bulursam da ağlaya ağlaya da olsa, suçluluğu dibine kadar da yaşasam terk ederdim.

Feminenim ya. Tamamen feminen ruhun gerçekle bağlantısı zayıftır.

Aşık oldum ve o yeni adamla her şey mükemmel olacak sanardı o.

Oysa ki azıcık gerçekçi olan bilir ki alıştıktan sonra her insanın eksilerini görmeye başlarsın ve kimse mükemmel filan değildir.

Benim ilişkilere bakışım bu.

Maskülense maskülen.

Siz, amaçlarınıza istediğiniz zamanda hizmet etmiyor diye ben gibi kızları elemeye devam edin.

Benim gibiler azınlık evet.

Ama arada karşınıza çıkıyoruz ve yitip gidiyoruz haberiniz olsun.

Aslında piyasada bir denge var diyorum bazen, dert edecek hiçbir şey yok. Bu kızları görebilenler onlara yatırım yapacak.

Çok flört ettiğinizden görmüyorsunuz diyorum ya.

Algı havuzunuz kirlenince her kızı diğerleri gibi sanıyorsunuz diyorum ya.

İşte tam olarak böyle…

En erkek veya en kadın olmak gerekmiyor arkadaşlar. Bunu bir gurur meselesi olarak algılayanlar var. En errrrrkkkkeeek olanlar o kadar bencildir ki toplum yapısı için birçok noktada zararlı olurlar ve o kadar erkek olmayan erkeklerin yaşayabildiği birçok mutluluktan mahrum kalırlar. İlişki sürdüremezler. En miyaaaavvvv feminen olan kadınlar o kadar vericidirler ki kendilerini ve çocuklarını gerektiği durumlarda koruyamazlar. İlişkilerini ne pahasına olursa olsun bitiremezler. Bu iki taraf da sağlıklı ilişkiler yaşayabilen insanlar değildir. En erkek ve en kadın olmamız gerekmiyor. Yeteri kadar erkek ve yeteri kadar kadın olmamız gerekiyor.