Seks Hayatınız Düşüşteyse Ne Yapmalı?

Evlilik

Normalde ben çiftlerin beklentilerini açıkça birbirine ileterek meselelerini çözmesi taraftayım. İlgi konusu müstesna… İlgi görmediğinizden şikayetçi olduğunuzda “bana ilgi göstermiyorsun, soğuksun” diye yakınmanın hiçbir sonucu olmuyor. Olumsuzla motive olmuyor karşındaki.

Seks de aynen bunun gibi. Seksi direkt olarak karşıdan talep etmek istediğiniz dönüşü alamama ihtimalinizi çok artıran bir şey. Bence bunun nedeni, “seks hayatımızdan memnun değilim, daha sık yapmamız lazım” gibi ifadelerin insanların yetersiz hissetmesine ve bu yüzden gerilmelerine sebep olması. Seks öyle bir şeydir ki baskı altındayken, yapacağın varsa da yapamazsın. Özellikle kadının yapısı böyle. Seks dilenmeyin. Dilendi iseniz, kendinizi aşağıdakileri denemeden önce mutlaka bir süre geri çektiğinizden emin olun.

Tabi yukarıdaki senaryoyu aldatılmadığınız olasılığı üzerine yazıyorum. Bunun başınıza asla gelmesini istemem ama aldatılıyor da olabilirsiniz, o zaman zaten aşağıdaki tavsiyeler işe yaramayacak. Aldatılmayı anlamak konusunda delik kulaklı olmak haricinde, paranoyaya sapmadan bir yol var mıdır, onu inanın bilemiyorum.

Aldatılmadığınızı varsayarak konuya dönelim, seks yapmak istemiyor veya seksi biz istiyor ama karşıdan isteyemiyorsak konuyu nasıl çözeceğiz?

Aynı kişiyle çok uzun süre seks yaptığınız zaman, özellikle günlük dertlerde de birlikte kayboluyorsanız seksin görev haline gelmesi ve sadece teknik boşalmaya indirgenmesi normal. Oluyor, yaşadık, yaşıyoruz. Ama pek inanılmayan bir nokta: çift birbirinden nefret etmiyorsa, mutluysa ve fiziksel olarak beğenilebilirlik sınırını geçmedilerse cinsellikteki bu olumsuzluk aşılabiliyor. Tabi burada tarafların aşmaya gerçekten istekli ve gözü dışarıda olmayan, aman bitse de gitsek demeyen kişiler olması çok önemli.

Öncelikle teşhisi doğru koyun ve telaşlanmayın. Sorunun temeli şu: evlendikten sonra erkekler karılarının yanında kendilerini salıyor, evde rahat etmek istiyorlar ve  bir kediye dönüşüyorlar, yapabildikleri her yolla kadınlarına yaslanıyorlar. Kadınlar ise adamları taşımak için daha güçlü olmak zorunda kalıyorlar, bir çocuk daha büyütür hale geliyorlar ve kocalarının karısı olmaktan çıkıp annesi olmaya dönüşüyorlar. Anneyle oğul arasında da cinsel çekim olmaz taktir edersiniz ki. 

Öncelikle bu meseleyi çözmeniz lazım. Ben aslında karşılık esasından konuşurum biliyorsunuz ama beyler! Bu sefer gerçekten görev daha çok size düşüyor. Çünkü bu senaryo genelde kadın dominant olduğu için değil, erkek kendini saldığı ve kadının ona mecruben uyum sağladığı şekliyle gerçekleşiyor diye düşünüyorum. Kadınlara gerçekten çok yükleniyorsunuz bu ülkede. Hem ev işleri, hem çocuk yükü, şimdi de iş hayatından yükler yükleniyorlar ve karşılarında sadece evde dahi olsa çocuk gibi nazlı, kendi arkasını toplamayan, evle ve sosyal hayatla ilgili çoğu kararı karısına yıkan bir erkek buluyorlar. Hanımcılık düşündüğünüz kadar iyi bir şey değil. Çatışmadan korkuyorum demek aslında o. Şimdi kendinize iyi bakın ve gerçekten istenecek bir adam olup olmadığınızı sorgulayın. Hanımlar. Siz de üzerinize gereğinden fazla yük alıp adamın kedileşme sürecine katkıda bulunup bulunmadığınızı ölçmelisiniz. Siz fedakar olup adamı hiç zorlamadıkça, o da kendini giderek salıyor olabilir.

En başta bu meseleyi bir irdelemeli ve evde kendini güçlü hisseden erkek-kendini rahat hisseden kadın modeline dönmelisiniz.

Şimdi gelelim bunu yaptıktan sonra nasıl ısınılacak geri? Çünkü biraz garip hissettiriyor ısınma süreçleri.

Seksin etrafından dolanılacak. Seks güdüsü hepimizin içinde var. Eskiden seks yaptığınıza göre bir şekilde o güdülerin yatıştırılabildiğini ve bunun zevkli olabildiğini de göstermiş oldunuz birbirinize. O zaman, güdüleri yeniden uyandırmak gerekiyor.

Kilonuz değişti mi? Bakın görüntü çok önemli bir uyarandır. Kadın da erkek de güzel bulacağı bir fizikle sevişmeye güdülenir. Kilonuzdaki değişimi lütfen olumlamayın ve kendinize bahane üretmeyin. Bu, problemlerinizi çözeceğiniz bir yol değil.

Bu bölüm zayıf olmalısınız demek değil illa, evet, şimdi moda zayıf olmak ama eşinizin zevki ne ise onu korumanız gerektiğinden bahsetmeye çalışıyorum. Ben de zamanında 10+ kilo aldım ve verdim, hiç tecrübe etmediğim bir süreç değil. Kolay olmadığını biliyorum ancak imkansız olmaması eğer sorununuzu gerçekten çözmek istiyorsanız yeterli olmalı. Bu paragraf kadınlara yönelik değil beyler. Siz de göbeği salmayacaksınız. Kadınların görüntüyü pek önemsemediği meselesi mittir, önemsiyoruz. Şu var ki, başka kadınlara çekiciliğiniz düşeceği için kadınlar göbeği destekler.

İç çamaşırlarınız düzgün mü? Ben derim ki cinsel hayatı olan bir kadının sadece tanga veya brezilyan kesim çamaşırı olmalıdır, bu yazılı olmayan bir görgü kuralıdır. Diğer tipte çamaşırları ancak adet dönemleri için bulundurmak, normal günlerde giymemek gerekiyor. Doğru bedende, fena olmayan bir kumaştan ve çok sıkı olmayanlarını kullanırsanız güzel çamaşırlar rahatsız şeyler değil. Bir de küçük sütyen tüyosu: memeniz büyük değilse sırt bedeninizi kendi bedeninizde, cup bedeninizi ise gereğinden bir küçük alın ve bana teşekkür edin.

Güzel çamaşıra kadının kendi için dahi ihtiyacı var. Seks yapma isteği ile seksi hissetmek arasında inkar edilemez bir korelasyon var. Çünkü, seksi hissettiğin zaman, sekse dair içinden gelen çağrıları geri plana atmıyorsun, potansiyelini hatırlıyor ve o potansiyeli harcamak istemiyorsun. Seksapaliteni terk ettiğinde, bu konu senin için bütünüyle önemini yitirmeye başlıyor, cinsiyetinin artılarından haz almayı unutup, hayatın dertlerine dalıyorsun. Güzel çamaşır, bir hatırlatıcıdır sana.

Diğer yandan, erkekler bunlara düşkün hanımlar, inkar etmenin manası yok. Malesef ellerindeki telefonlarda istesinler istemesinler en güzel çamaşırları giyinmiş kadınlara denk gelecekler. Dışarıdakiyle evdeki arasında uçurum olması şevki kırar.

Erkeklere bu noktada yazacak çok şey yok, onlar zaten boxer giyiyor :)

Evde ne giyiyorsunuz? İnsanlar evli oldukları zaman partnerlerinin en çok ev hallerini görüyorlar, başkalarınınkini ise görmüyorlar. Başkaları sürekli en süslü halleriyle, bir hayal gibi geziniyor etrafta. Biliyorum, ev işi yapmak gerekiyor, rahat etmek gerekiyor. Biz de aynı durumdayız. Benim kadınlara önerim gym outfit giyinmek. Hem çok seksi duruyorlar, özellikle araya kaçmalı taytlar, hem çok rahat. Çeşit çeşit bulundurmalı. Erkekler de düzgün bir tişört, sarkmamış bir alt, hatta tayt. Evde olabiler bence.

Çift olarak birlikte dışarıda program yapmak ve en iyi halinizi yaşamaya devam etmek de çok önemli. Kadının süslenmesine izin vermenizi hatta bunu teşvik etmenizi de öneriyorum, ancak bu hassas bir denge.

Beğenilmenin ve kıskanılmanın ilişkiye getirdiği olumlu bir enerji var. Mesela çok güzel giyindiğim bir günde fazla dikkat çekersem benimki normalde yaptığından farklı olarak hemen elini belime atar veya boynuma dokunur, gayri ihtiyari yapıyor ve bu sahiplenici jestleri benim çok hoşuma gidiyor.

Uzun ilişkilerin, evliliklerin en büyük problemlerinden biri partnerini cepte görmendir. Süslenme ve başkaları tarafından beğenilme işi o "cepte olma" halini biraz sarsar, insanı korkuya düşürdüğü için partnerine karşı tekrardan duyarlı hissetmene yarar.

Ayrıca, evde süslenmek diye bir konsept, gece hayatının sağlayacağı seviyede yok. Hayal. Öyle bir şey olsaydı emin olun ben yapardım. Ancak birlikte gezersen mecbur süsleniyorsun ve ne kadar güzel, çekici olabildiğini hatırlıyor partnerin.

Benim gibi, sınırını koruyabildiğine inanan, ona bakanlar olmasının bakanlara karşılık vermek sonucu doğurmamasını sağlayacak kişi iddialı biçimde süslenme işini yapabilir. İlgiye olan zaafının ilgilenene olduğunu sanıp o yöne ayağı kayacak olanlar yapmasın, önermem. Ayrıca, tabi ki hiçbir zaman ortamdaki bekar kızlarla sidik yarıştıracak kadar bir dekolteyi filan kast etmiyorum. O da partnerinizi rahatsız eder. Yarıştan düşmediğinizi algılasın yeter.

Beyler, hanımlarınızı "süslen bakalım seni dışarı götürüyorum" diyip müzikle biraz yakınlaşacağınız bir yere götürün de görün. Tabi kavgalı olduğunuz bir dönemde yapmayı kast etmiyorum.

Müzik demişken, müzik dinliyor musunuz? Müzik ve dansı kullanarak aranızın soğuduğu partnerinizle ateşleme sağlayabilirsiniz. İçiyorsanız, biraz da alkol. Eğer seks dilenme sürecine girmeden akıllanmış iseniz, evde müzikli yakınlaşmalar kartını oynayabilirsiniz.

Üzerinize hayatın yüklediği yüklerden neleri azaltabilirsiniz? Çocuklar çiftin üzerinde ciddi bir yük unsuru. Aile büyüklerine göndererek ya da paralı bakıcı yoluyla biraz çocuksuz zaman geçirmenizin yolu var mı? Beyler, ev işinde karınıza edebileceğiniz yardımı ediyor musunuz mesela yoksa tembelliğe yeniliyor musunuz? Hiç mesai saati sınırı olmayan bir işte canı çıktıktan sonra da karınızdan seks beklemek çok gerçekçi bir beklenti de değil. Kadının enerjisi kalmalı. Bunu ya kendi yardımınızla sağlayacaksınız, ya da maddiyatla. Bence cinsiyetler arasındaki fiziksel iki kutupluluğun çekici gelmesine benzer şekilde, görevler açısından da farklı olmak karşı cinse daha çekici gelecektir, o yüzden yardımı maddiyatla yardımcı bir hanım üzerinden halletmek daha tercih edilesi.

Bir çift seks yapmıyor ve birbirini de aldatmıyorsa oyalayıcıları da çok fazla demektir. Oyalayıcılar sorun kaynağını çözmekten bizi uzaklaştıran şeylerdir. Ne olabilir bunlar? Oyun, porno, mastürbasyon, çocuk sevgisi… Bunlara kendinizi aşırı verirseniz sorunuzu çözmek için yeterince motive olmayacaksınızdır. Çocuklarınızı biraz odalarına gönderin mesela, erken yatırın. Diğer konular bağımlılık seviyesine geldi ise nasıl yenmeniz gerekeceği ile ilgili gene internetten tonla içerik bulabilirsiniz. Ertelemeyin. Bir çiftin en fazla birkaç ay seks yapmadan durması kabul edilebilirdir. Arayı açtıkça, geri dönüşünüz o kadar garip hissettireceği için o kadar da zor olur. ısınmayı sağladıktan sonra haftada minimum 2 kereyi hedeflemek gayet de mantıklıdır. Biz, seks konusunda sorunları olmayan, iki taraf da 30lu yaşlarında 11 yıllık bir çift olarak haftada 2-5 ortalamasında seyrediyoruz, nazire için söylemiyorum, bunlar olmayacak çıtalar değil, bilin istiyorum.

Barışma anlarını iyi değerlendirin. Evlilikler içinde kavgalar kaçınılmazdır. Kavga anlarında asla saygı ve kişisel hak sınırlarını geçmediğinizi, küfürleşmediğinizi vs. varsayıyorum ha. Üstte saydığım yollar işe yarar olsalar da duygu yoğunluğundan mahrumdurlar. Kavgalar, üzüntüler, soğumak ve ardından gelen barışma ise eğer kavgada ve aradaki soğuma sürecinde affedilmez sınırları aşmadıysanız çifti duygusal olarak da yeni, taptaze hissettirir. Duygusal bir roaller coasterdan geçmişsinizdir. Barıştığınız zaman, aranızda bir sıcaklık hali oluşur. O sırada, eğer üstteki konularda biraz emek verdiyseniz aranızda yakınlaşma penceresi oluşacaktır. Üstelik barışma seksi sıradan bir seksten de iyidir zira onda iyi seks için gerekli her şey olur: tanışıklık, güven, teknik beceri artı duygusal yoğunluk…

Umarım fayda göreceksinizdir. Sevin sevişin dostlar…

Yorumlar

UnapologeticallyMe (29 yaşında) 11 ay önce yazdı:

Merhaba,

Bir sorum var, vaktini ayırabilirsen çok mutlu olurum. Üç senedir evliyim ve eşimde premature ejaculation problemi var artı bundan dolayı performans korkusu. Bunu nasıl çözebiliriz? Psikolojik bi problem sanırım

Mantıklı Kadın 11 ay önce yazdı:

Merhaba, geçmiş olsun öncelikle.

Muhtemelen sana karşı baskı altında hissetmeye başladı, baskı altında hissettikçe de daha zor oluyordur mücadele etmesi onun için. Benim aklıma gelen şey seni orgazma ulaştırmak konusunda şimdilik alternatif yolları sevmeyi öğrenmeniz ve bu süreci isterken senin ona herhangi bir hayal kırıklığı hissi iletmiyor olman. Biraz tepkilerini, enerjini ve moralini kontrol ederek onun üstündeki baskıyı azaltman gerekecek ve senin orgazm olmakla ilgili sorun yaşamadığınız bir yol keşfetmeniz, dediğim gibi. Penetrasyona çok konstantre olmamanız, sevişme eyleminin genelini zenginleştirmeniz lazım. Güreşsel ve penissel zevk üzerine bir yazım vardı, seksten her türlü zevk alınır, siz penisin seksteki ağırlığını azaltmaya çalışmalısınız. Oral seks, okşamak, elle tatmin ve belki oyuncak kullanmak ayrıca bol ön sevişme ile sen tatmin oldukça o rahatlayacaktır.

Tabi ki aynı dönemde eşinin de kendi problemi ile ilgili çözüm arayışına devam etmesi gerekiyor. Bir takipçimin şu aşağıdaki yazıda detaylı yorumu olmuştu:

https://mantiklikadin.com/yazi/penis-boyutu-meselesi

İnternette de bolca başka yöntem öneriliyordur.

Atlatacaksınızdır, moralinizi telkinle kontrol etmeye çalışın. 

UnapologeticallyMe (29 yaşında) 11 ay önce yazdı:

Merhaba,

Cok teşekkür ederim! Bütün tavsiyelerini uygulayacağım, kesinlikle mantığıma yattı. O penis de ki focus'ı azaltmalıyız, harika bir öneri. Diğer tavsiyeleri de okuyup kayıt ettim. Dediğin gibi insanın sex hayatı dalgalı da olsa dün o tavsiyelerin bi kısmını uygulamaya başladım ve şimdiden işe yaradı. You won some golden points lol. Iyi ki varsın! Take care

ne yazılrki buraya (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Erkekler zaten boxer giyiyor demişsin abla. Ben bazı erkeklerin külot giydini görüyorum. Nereden biliyorsun diye sorarsan halı sahalardan ve fabrikada çalışırken kıyafet değiştirmelerden görüyorum. Bu durum bana çok itici ve çirkin geliyor. Bu sebepten dolayı şahsen giymiyorum. Ama bu durum kızlar tarafından nasıl değerlendiriliyordur acaba?

Diğer sorum da şu ki yazının başlığı seks hayatınız düşüşte ise ne yapmalısınız üzerinden ilerliyor. Erkekler ve kadınlar için kıyafet tavsiyeleri veriyorsun. Ben şahsen evde eşortman veya pijama giymiyorum. Dışarıda nasılsam evde aynı şekilde düzenli ve bakımlı oluyorum. Yani yataktan çıkar çıkmaz üzerime güzel kıyafetler giyiyorum ve hayatıma devam ediyorum. Sence bu yanlış bir davranış mı, evde daha rahat mı giymek gerekir erkekler olarak?

Ayrıca başka bir sorum daha var. Bu sorum iki cinsiyet için de geçerli. Evliliğin başında veya ilerleyen süreçlerinde kıyafet ve fiziksel görüntü olarak işimiz bizi tatmin etmiyorsa bunu ona direk mi söylemeliyiz daha doğrusu süreç nasıl ilerlemeli?

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Ahahaha, ekşideki "belki sevişirim donu" başlığı şimdi anlam kazandı :D Kızların erkekleri seher yıldızı donlarıyla gördüğünü sanmıyorum. Görseler, ilgi seviyesine göre tabi tolerans değişir ama eksi puan diyebilirim.

Evde rahat giymeden yaşayabiliyorsan bu değiştirmen gereken bir şey değil, olumsuz bir özellik değil. Normalde, aksine, insanlar evde çöpe atılmış olması gereken kıyafetler giyiyorlar, ona binaen yazdım. 

Son paragrafının sorusu çok geliyor, yazı olarak yazacağım.