İlişki Süreci Nasıl Olmalı?
Hadi gelin ben size modelimde ilişki sürecinin nasıl başlaması ve ilerlemesi gerektiğini modellemeye çalışayım.
Şu an ne yapıyorsunuz biliyor musunuz? İnsanlarla tanışınca hislerinizi çok öncelediğiniz, çekimi ulvi bir şans işi sandığınız için sırf çekim hissettiniz diye karşınızdakini incelemeden yürüyor, iki taraflı duygusal yatırıma sebep oluyor, baştan incelemediğiniz için sonradan gördüğünüz şeyler sizi rahatsız edince ise geri çekiliyorsunuz, bazen açıklama bile yapmadan üstelik. Hem size zarar, hem karşınızdakine. Belirsizlikler bütünü, nedensiz kaynaşıklıklar, karışan kafalar, zarar gören umutlar…
Ben derim ki, düzgün ilişkilerle ilerlemenin tartışmasız ilk ayağı, herhangi türde bir özel etkileşime başlamak için öncelikle ilgilendiğiniz kişiyi aşağıdaki soruların cevabını mümkün mertebe alabileceğiniz bir süre gözlüyor olmaktır.
Açarsam, bir kişiyi fark edip beğenmeye başladıktan sonra, ilişki yaşanacak bir insan olup olmadığını duygusal yatırım yapmadan yani kendinizi aşık etmeden, akıllıca gözleme yoluna girmelisiniz. Burada sadece tanışıklık mesafesinde kalmalısınız, çevresinde yer alıp arkadaş olmalı ama kanka, samimi arkadaş olmamalısınız. Sınıf arkadaşı gibi düşünün. Fazla samimi ve yakın davranarak, uzun sohbetler ederek friendzone’a düşmeyin. Gözlemi yapmak için buna gerek yok, daha güvenilir yol o kişiden değil, başka kaynaklardan edineceğiniz bilgilerdir zaten.
Bakmanızın, duymanızın iyi olacağı konular:
- Arkadaşlarının kalitesi ne?
- Sosyal medya kullanımı ölçülü mü?
- Tüketim alışkanlıkları nasıl, çok sık değiştiriyor mu bir şeyleri?
- Sürekli sevgili, flört değiştirme huyları var mı, hiç aldatmış mı?
- Bu konuda takıntılıysanız, hayat, siyasi görüşü ne?
- Ahlaklı bir insan mı, değerleri, “dur” noktaları var mı?
- Eski sevgilileri hakkında kötü, düşmanca tavırları var mı?
- Üçüncü kişilere iyi davranıyor mu, özellikle de kendinden aşağı ve üstün gördüğü kişilere karşı belirgin biçimde farklı mı davranıyor?
- Ailesinden kötü mü bahsediyor iyi mi, ailesiyle arası nasıl?
Bu gözlemi yaptıktan sonra geçer not alıyorsa bu kişi, artık “sevgili olmak” anlamında harekete geçmenin zamanı gelmiş demektir. Önce samimiyeti biraz artırın, ilginizi artık gösterin ama bu kısa tuttuğunuz bir aşama olmalı. Karşı ilgi sinyali alıp almadığınıza bakın. Sonra da o kişiye buluşma teklif edin. Erkekseniz, kabul edeceğine dair fazla umut beslemiş olabileceğinizi, kadınsanız reddedilmekten gereksiz derecede korkuyor olabileceğinizi aklınızda bulundurun. Bir ilişki istiyorsanız bu adımı atlayacak cesareti göstermelisiniz. İsterseniz de ışık yakın, bekleyin ama bence yürüyün derim. Reddedilmek, rastgele yürüyüp sürekli tekrarladığınız bir patern değilse ve kişiye başta söylediğim üzere duygusal yatırım yapmak konusunda kendinizi kontrol ettiyseniz o kadar da önemli olmamalı. Bakın güzel bir kadınım, ilk gençliğimde ben de reddedildim. Hiç hoş bir duygu değil ama sizin eksikliğiniz meselesi de değil. Reddedilmek emin olun oyalanmaktan, yedekte tutulmaktan iyidir.
Umarım olumlu dönüş alır ve buluşmaya başlarsınız. İlişki arayan insanla takılmak peşindeki insan uzaktan belli oluyor diye düşünüyorum ve yukarıdaki gözlemler sırasında kişinin ilişki eksenli mi takılma eksenli mi bir tarzda olduğunu anlamış olmalısınız, kişi ilişki merkezli bir karakterde olmalı. Burada esas mesele, özellikle erkeğin bu işin ilerlemesine muhtaç bir imaj çizmemesi. Evet, düzgün ve ilişki kurabilen bir erkek olduğunuzu hissettirmeniz ilişki isteyen bir kız için kesinlikle güzel bir şey. Hatta diyebilirim ki bu çizgi bir erkek için "ben ilişki istemiyorum yeaaa" çizgisinden çok daha avantajlı olabilir, zira ilişki materyalisinizdir ki kaliteli kadınlar için bu çok önemli bir gösterge, aksi adamları elemeleri gerektiğini kızlara sürekli söylüyorum. Ancak o ilişkiyi illa o kızdan istediğinizi, yani o kızı çok istediğinizi belirtmek kızı iter. Erkeğin ilişki için kıza yalvarır durmaması gerektiği gibi, kızı çok beğendiğini göstermesini de önermem. Kız, bu konuda erkeğe nazaran daha arafta hisseden taraf olmalı.
Hevesiniz dolayısıyla karşıyı kaçırmamaya çalışın, ancak görüşleriniz ve duruşunuz dolayısıyla kaçırmaktan korkmayın. Düşünceleriniz için sizden soğuyacak, sizi geri kafalı, soğuk veya kezban olarak görecek bir insanın hayatınızda hiçbir yeri yok. O gitsin kendi liginden layığını bulsun. Prensipli insanlar, öylesini arayanlar için altın değerinde. Düşüncelerinizle gurur duymak, benim çizgimin vazgeçilmez bir parçası.
Buluşmaların bir noktasında aranızdaki şeyi ilişki olarak mühürlemeniz gerekiyor sanırım. Bizim zamanımızda, özel buluşmaya çağırmak yani “çıkma teklifi” zaten sevgililik demekti. Ancak günümüzde bunun geçerli olmadığını biliyorum. Ha, tanışıklığınız döneminde bu konuda esprileştiyseniz ya da kafa uygunluğundan, ortak değerlerden, eskiyi arayıştan eminseniz çıkma teklifinin lafını da açabilir ve talep edebilirsiniz. Bence sorun yok. Ama “çıkma teklifi” konsepti aranızda geçmediyse, bence “öpüşmek” ilişkinin mühürlendiği noktadır. Arkadaşlarımızla öpüşmüyoruz sonuçta. Evet, benim modelimdeki bir insan, özellikle de kız her öpüştüğüyle sevgili olduğunu düşünmeli. Bizler böyleydik. Öpüşmek özel bir harekettir. Sokaktan geçenle yapmazsın. Yapıyorsan bunun bir anlamı vardır, o kişiyle özel bir beğeniyle görüştüğün anlamına gelir. Kankayla sikişmek benim modelimde zaten konu dışı çünkü karşı cins kankan olmaması gerekiyor zaten. Doğru seçim yaptıysanız ve buluşmalarınız sırasında meramınızı doğru açıkladıysanız, karşı tarafın da öpüşmeyi bir mühür olarak algılayacağını düşünüyorum. Başkalarıyla bu süreçten itibaren görüşmemelisiniz, flört etmemelisiniz, ancak erkeğin bunu kıza henüz ifade etmemesi daha sağlıklı.
Şimdi, benim yeni gençlerle ilgili bilmediğim bir nokta. Bu aşamayı geçtikten sonra, ne kadar sürede seks yapılırsa özellikle hanım kızı aranızdaki şeyin yürümemesi halinde sekse erken karar vermiş olmaktan korumuş oluruz? Dürüst olacağım, benim aklıma gelen, içimden gelen süre 3-4 ay. Özellikle 25 yaş altı için. Benim gözlemlediğim, başka konularda da gördüğüm hep şu olmuştur: bir istediğini alamadan sabreden, en fazla 3 ay sabrediyor. İki taraf da 27-30+ yaşlarında iseniz biraz daha kısa ama ilk 1-4 buluşma değil. Amacınız salt seks ise, bu aşamaya dayanamayarak kendinizi elemiş olacaksınız. Bence, bu elemeden geçirmeniz, ilişkinin devamı için yararlı. Ayrıca bu süreyi vermeniz, ilişkide seks haricinde bir şeyler paylaşıp paylaşamayacağınız, zihnen uyuşup uyuşmayacağınızı görmek açısından çok faydalı olur. İlişki dışında seksi neden önermediğimi birçok yazıyla anlattım, ancak ilişki sadece seksten de oluşamaz.
Bu seksi erteleme işi tabi biraz zor bir denge. Neden? Çünkü kadınlar güdüsel seviyede arzulanmamaktan irite olurlar ve ilişkiye olan motivasyonları azalır. Bir erkeğin kendilerini istemediğini düşünürlerse ondan kendilerini koparırlar. Erkekler kadınları çok "rastgele" istediği için, "beni istemiyorsa başkasını istiyor, alıyordur" hissimiz var ve buna karşı geliştirdiğimiz bir baş etme mekanizmamız olduğunu düşünüyorum erkeği bırakma becerimizin. Bu yüzden, iki tarafın da bu "bug"ımızın farkında olması çok önemli. Kızlar, bu hisse yenilmeyin. Erkekler, bahsettiğim seksi erteleme işi "ben senin saçına dokunmaya kıyamam" tipi davranışlar değil. Özellikle erkek istekli görünmeli. Seksi ertelediğiniz için başka erkeğe gidecek, onunla yatacak kızın bu aşamaya zaten hiç gelmemiş olması lazımdı, Türk toplumunda seksi ertelemek halen normal. Ancak manosfer yöntemleri sizi o tip tabak çeviren kızlara iter. Orada burada tanışıp iki flörtle telefonunu, instagram adresini alabildiğiniz kızlar zaten en baştan başka erkeklerle görüşme ve onlara gitme olasılığı daha yüksek olan kızlardır.
Kızlar, eğer erkek seks konusunda ısrarcı oluyorsa, onu kaçırmaktan korkmadan ve manipüle olmadan "ben hazır değilim, benim duruşum bu, seks için terk edecek veya başkalarına teslim olacaksan bana uygun değilsin zaten" demeniz gerekiyor ve bu duruşu her zaman her ilişkinizde korumalısınız, erkek çekici diye onu kaybetme derdine düşerek seksi hiçbir zaman rüşvet olarak sunmamalısınız. Gidecek olan gitsin. Bunun için gidecek olan seksi aldıktan sonra da gider ve o zaman üzülür ve kendinize kızarsınız.
Erkekler, eğer siz erteliyorsanız belli ve kısa bir süre erteleyeceğinizi söyleyin, "birkaç buluşma daha sabredelim, bu gerginlik benim çok hoşuma gidiyor, seni daha çok istiyorum" gibi cümlelerle. Kızlar, siz erteliyorsanız sakın süreden bahsetmeyin, "3 kere daha görüştükten sonra yatacağım" sinyali vermeyin, "kendimi hazır hissetmiyorum, ne zaman olurum onu da bilmiyorum, beni böyle germe" deyin, süre belirsiz olsun, sabretmek istemiyorsa gitsin. Süre belli olursa daha bile hırslanır, aldıktan sonra ise terk eder takılmak niyetindeki saygısız bir erkek. Malum, takılmak dönemindeki bir erkek için bu "kezbanlık"tır.
Kızlar, yalnız, bu süreçte erkeğe duygusal olarak, zaman harcama açısından, arayıp-sormalarla, buluşmalarda sohbet başlatmak ve sohbeti ilerletmekle, öpüşlerine cevap vermekle vs. kesinlikle ilgili olmak zorundasınız. Seks istememe olayını aşırı abartıp ilgisiz görünmeyin, erkek o zaman gider. Erkeğe karşı hevesli, sevimli, pozitif olmalısınız. Emek verin erkeğe, üstüne abartmadan düşün, ancak olayın sekse gelmesini aşağıda somutlaştıracağım yöntemlerle, engelleyin. Erkekler, eğer bu süreçte kızdan karşı ilgi görmediğinizden şüpheleniyorsanız, o sizin kadar laf açmıyorsa, buluşmaya çağırmıyorsa, hesap ödemeyi teklif etmiyorsa süreci sürdürmeyin.
Eğer henüz birkaç haftalık görüşmede kızdan "beni istemiyor musun" tarzı hamleler çok sık geliyorsa kız ya yanlış bir seçim, takılmak derdinde veya siz "saçına teline kıyamam" duruşu gösteriyor ve hiç cinsel gerilim yaratmıyorsunuz demektir, bakın benim önerdiğim öyle bir şey değil. Aksine, gözlerinizden arzu akmalı ve öpüşerek, dokunarak cinsel tansiyonu yaşamalısınız. Bir kız, eğer dindar değilse, bunlardan hiç hoşlanmıyor, size karşılık vermiyor, onu istemenizi hiç umursamıyor gibi görünüyorsa da ilgi sömürücü, uydu erkek arayan kız tipidir. Erkeğe hiçbir ilgi göstermeden ve kendi değerini riske etmeden erkekten koparacağını koparmak derdindedir. Bu nüansları görmeyi başaracak olan sizlersiniz.
Seksin çok erkenden olmamasını garantileyebilmek ya da seksten önceki her şeyi yapıp, kendinizi iyice kızıştırıp son anda durmak gibi bir saçmalığın içine düşmemek için de, bu süre içinde sadece kamusal alanlarda randevu ayarlamalısınız. Yani isteyeceksiniz, ancak imkansızlaştıracaksınız. Evlere gitmeyin, evlere çağırmayın. Masraf olmasın istiyorsanız alın termosu sahile gidin, o kısmını benim çizgimde olan biri sorun etmez. Bu süreçte hesapları Alman usülü ödeyin veya sırayla. Birbirinize hediye almayın, vermeyin. İltifatlar vs. etmeyin. Henüz verici olmayın yani. Siz halen birbirinizi tanıma sürecindesiniz, birbirinizin hiçbir şeyi değilsiniz. Araba konusu bile sıkıntılı aslında, çünkü cinsel tansiyonu çok yükseltir ve dediğim "seksten önceki her türlü yiyişmeyi yapıp birleşmeden kaçınma" saçmalığına sebep olur. Kızlar, sizi arabayla alıp bırakmasını istemeyin, buluşmalara kendiniz gidip gelin. Çok ısrar ediyorsa da arabada uzun oturmayın, utanarak hızla inin. İşte görüyor musun? Tüm eve bırakma meselesi de seksi erteleme sürecinde çok tehlikeli aslında, çünkü her seferinde "içeri gelmeyecek misin" gerginliği yaratır ve her seferinde ertelemiş durumuna tekrar düşersiniz, erteledikçe de "bu işte bir gariplik var" hissine. Modern toplum randevu dinamikleri gerçekten de her yönden sekse itiyor yahu :)
Bu erteleme süreci içinde bazen arkadaşlarınızla toplu randevular ayarlayın, ama bazen ve ilk 3 randevuda olmasın, bu, karşıdan çekindiğiniz izlenimi verir. Eskilerin nişanlısıyla görüşecekken yanına küçük kız kardeşi verilmiş çiftlerine dönmeyin, ondan bahsetmiyorum. Eğlenceli bir toplu buluşma o kişinin 3.kişilerle olan etkileşimini siz ilişkideyken gözlemlemek için de faydalıdır. Arkadaşları varken tamam sizi tam merkeze koyup göklere çıkarmasını beklemeyin ama size saygısızlık da etmediğinden emin olun. Toplu buluşmalar seksi erteleme süresini daha az hissettirecektir. Yalnız kalmak, aralarında çekim olan iki yetişkin için seks garantisidir.
Mesele burada gizli. Seks çekimi olması şarttır. Seks çekimi olmaması karşımızdaki kişiyi aslen beğenmediğimiz anlamına gelir. İki taraf da aradaki çekime katkı sunmalıdır. Ancak seks çekimi ile seks eylemi arasına bir mesafe koymak kadın için gereklidir. Bu mesafeyi de işte yukarıda anlattığım "imkansızlık" hali yaratmalıdır.
Seks kötü bir şey değil ama çekimlere teslim edilmeyecek kadar fazla götürü riski olan, kontrol edilmesi gereken bir karar. İnsan temelde hayvan gibidir, gönlü boka bile konar, cinsel çekim dediğimizi rastgeleye yakın hissederiz, zihinsel çekimi ve karşımızdakinin değerlerini beğenmeyi ise nadiren. Kızlar, bu erteleme sürecinde erkeğin gitmediği gibi, başka kızlarla görüşmek istemediği kararlılığını ölçmelisiniz. Sizi seçeneklerinden biri olarak değerlendirdiği hissine kapılıyorsanız, onu eleyin. Bu tanışma sürecinde artık değerinizi anlayıp, size tekil olarak yönelmiş olması gerekiyor.
Süreyi geçirdiniz. İlişki güzel gidiyor. Seks aşaması için artık eve mi davet edersiniz bir buluşma için, yoksa dışarıda öpüşürken tetiklendiğiniz bir gün spontan mı davet etmek istersiniz, orası size, şartlarınıza kalmış. Yeni yemek yemediğiniz ve çakırkeyfliği geçen derecede alkol almadığınız bir gün olması önemli tabi. Seksin iyiliği konusunda benim modelimi benimsemiş bir insana, ilk seferlerin muhtemelen o kadar da iyi olmayacağını, bunu doğal olduğunu, seksin öğrenilen bir beceri olduğunu hatırlatmam gerekiyor, bunlar için ilgili kategorime bakabilirsiniz. Seks konusunda beklentilerinizde aceleci olmamalı, seks kötüyse bu ilişkiye dair umudunuzu zedelememeli. İsterseniz, backgroundunuza göre, yalnız kalmaya başladığınız ilk gün de seks yapmak zorunda değilsiniz elbette. Seksin hızlı gitmesi tehlikelidir, yavaşı -benim modelimdeki bir insanla- değil. Yeterince erken iyi sikişmediniz diye aradaki iletişime rağmen gidecek bir insan yine yanlış bir tercihtir.
Seks benim modelimde bir neden değildir, bir mühürdür. Gereklidir, ama sonra. Yaşınız küçükse bu süreyi çok daha uzun tutabilirsiniz. Mesela 15 yaşında iseniz bence 18 yaşına kadar seks için mutlaka bekleyin, aynı şehirde üniversite kazanın filan. Seks ciddi bir karar olmalı, psikolojik ve fizyolojik sorumlulukları var seksin. Seks yapmadan ayrılık kararı alırsanız, evet bu hoşunuza gitmeyecek çünkü güdülerinizin sizi yönelttiği, uğruna zaman yatırdığı şeyi ona vermeme kararı aldı beyniniz, bundan hoşlanmaması normal. Ama “asıl seks yapmadan ayrılırsam daha çok içimde kalır, ayrılamam, seks yapsaydım kolay ayrılırdım” diye takıntılı düşünceleriniz varsa muhtemelen madonna-whore kompleksinden muzdaripsiniz, aşağıdaki “İyi seks yapan çocuklarımın anası” metnini okumanız gerekiyor.
Evet, ilişkinin aşamalarını bu şekilde tırmandırmayı önerebilirim. İlişki sürdürmekle ilgili diğer yazılarıma bekliyorum.
İlgili yazılar:
Yorumlar
dumlupınar (24 yaşında) 10 ay önce yazdı:
Abla merhabalar. Ben harp okulu öğrencisiyim. 22 yaşındayım. Şartlardan dolayı bilirsin, sosyal hayat bizde çok kısıtlı. Telefona erişim de bilhassa öyle. Mezuniyet sonrası ayrı dert. Derdimi az çok anlamışsındır. Hayatımda "iyi" Bir kadın olsun istiyorum ancak bunlara ulaşmak, ulaştıktan sonra da tanışmak ayrı dert. Birkaç kere bunu deneyimledim. Yaşın daha genç, geleceğin garanti kafana takma diyeceksen bizim meslekte zaman hızlı geçiyor, anlamışsındır konuyu bulandırmayım.
Memleketimden tanıdığım, arkadaşları sayesinde(kız) benden hoşlandığını duyduğum birisi vardı. Tabi bu kızın yeri tanıdığım birçok kızdan çok yüksekte. Toplumda iyi bir yeri olan, güzel ve dışa kapalı birisi. İnsanı ister istemez çekiyor(sporcu, uluslararası dereceleri var). Bana geçtiğimiz sene instagramdan takip atmıştı. Yine geçtiğimiz ara izninde muhabbetimiz oldu. Sözde buluşacaktık ama çeşitli bahaneler sundu buluşamadık. Yine de yazışmayı kesmedi ara ara muhabbet açtı. Şartlardan dolayı kısıtlı da olsa iletişimi kesmedim ve bu yaz izinde buluştuk(4ay önce). Bayağı sohbetimiz oldu ama soğuk tavrı vardı. Diksiyonu kötüydü ve gözlerimin içine dahi bakamıyordu, bu bana olumsuz izlenim oluşturmadı. Özgüvensiz olduğunu fark ettim sadece. Üstelik 19 yaşında normal karşıladım. Köyde yetiştiği ve ilde de çoğu insanın tanıyıp sevdiği birisi olduğu için gergindi. Bu yüzden kızla gizli gizli? buluşup konuşmanın yanlış anlaşılacağından mesafeyi korumaya karar verdim. Zaten iki gün buluşabildik anca, şimdi eskisi kadar da yazmıyor. Sürekli mutsuz olduğunu söylüyor. İstediği gibi bir şey çıkmadık herhalde. Ya da kurulmaya çalışılan ilişkinin zorluğundan şimdiden yoruldu. Lisede arkadaşım olan ablam dediği bir kızdan ben istihbarat alıyorum tabi. Moralinin bozuk olduğunu ama hoşlandığını söylediğini iletiyor. Doğruysa tabi.
Abla işin özü bu kızı kaçırmak istemiyorum, kendisini saf gördüğümden falan da değil. istesem bu kadar aksiyona girmez daha farklı bir çizgide olurdum. Ancak iyi ve mutlu olacağım tercihler yapmak istiyorum. İki yıl sonra mezun olacam ardından sınıf okulu vesaire kuzey Irak'a gitme ihtimalim de var. Başlı başına uzaktan sürecek bir ilişki söz konusu. Bunu ne kadar yürütürüm, nasıl insanlarla yürütürüm, yürütebilir miyim kafamda bir çok soru var. Er ya da geç ölmeden bazı şeyleri yaşamak istiyorum. Maksadım bencillik değil benim kadar fedakar olabilecek birisi istiyorum sadece. Bunu da bu kızla yürütebilir miyim dediğim gibi kafamda çok fazla soru var. Dışarıdan temiz görünen bir insanı kullanıp yanlış bir iş yapıyorum hissiyatı var içimde. İletişimi tamamen keserse üstelemem zaten, ki ben sadece buluşmak için üstelemiştim. Tavsiyelerini ve görüşlerini merak ediyorum, Teşekkürler
Mantıklı Kadın 10 ay önce yazdı:
Zor bir hikaye, zor sorular. Hislerimle, biraz çılgınca bir cevap vereceğim, çok akıl işi olmayabilir.
Birincisi, maddi durumun nasıl olacak yakın zamanda?
İkincisi, kızla ilgili ne kadar güvenilir ve geniş malumat alabiliyorsun?
Üçüncüsü, kendi ailen, anne-babanın ilişkisi nasıl, sağlıklı mı, baban baskın biri midir?
Neden?
Büyük çılgınlık yapıp, evlenebilirsiniz de üsttekilerden geçiyorsanız. Var böyle çiftler. Erken yaşta başlıyorlar hayata, yuvarlanıp gidiyorlar ömürlerinde birbirlerini görerek sadece. Böylece uzaktan bir döneminiz olmak zorunda olmaz, sen nereye gidersen, o da seninle gelir.
Ancak bunun olabilitesi, sağlıklı olması için üstteki sorulara doğru cevaplar vermen lazım. Küçük yerde bir ev geçindirebilecek kadar bir gelir, kızın gerçekten öngördüğün kadar dışa kapalı, sadık, prensipli, iyi kalpli ve yumuşak başlı olması, babandan ilişki sürdürmeyi az çok gördüğün için tecrübesizliğine rağmen ilişkinde liderliği elde edebilme becerisine sahip olman. Şartlar bunlar. Ayrıca, kızın kendi sportif kariyerine ilişkin hayalleri ne kadar baskın, senin peşinden gelirse bunlardan vazgeçmek zorunda kalacak mı, seni hayatını sende eritecek kadar istiyor mu soruları var.
Böyle bir çılgınlık yaparsanız dikkat edilmesi gereken şey 3-4 sene çocuk yapmamanız. Zaten yaşınız çok genç. Bir çift olarak devam edip etmeyeceğinizi görebilene kadar çocuk kararını ertelemenizi şiddetle öneririm.
Eğer bu şekilde bir çılgınlık yapmayacaksanız, hiç girişme bu işe derim. Uzaktan bir ilişkiyi olduracak kadar geçmişiniz yok. Bir çift ancak birkaç yıldır birlikte olursa, tekrar bir araya gelecekleri belli iken, birkaç ay uzaktan ilişki sürdürebilir sadece. Bunun gibi örnekler haricinde hele de uzaktan başlayarak, hele de tecrübesiz bir erkek olarak, çok kötü bir ilişki yaşar, boşa oyalanırsınız.
dumlupınar (24 yaşında) 10 ay önce yazdı:
Öncelikle dönüş yaptığın için teşekkürler
2025 yazından itibaren gayet tatmin edici bir gelirim olacak. Yakın zaman için maddi durum, araba vs bunlardan yana herhangi bir sıkıntım yok. Anne-baba ilişkilerim gayet iyiydi. Babamdan daha el kadarken bile çok şey öğrendim. Özellikle bana doğru eş seçimi ve ilişki yönetimi konusunda saatlerce öğüt verirdi.
Birkaç saat önce uzunca sportif kariyeri hakkında konuştuk. Geleceğe yönelik hedeflerini ısrarla söylemiyor, sorumluluklardan yorulduğunu belirtiyor hep. Zaten genel olarak çevresine göre hep memnuniyetsiz tavırları var.
Son paragrafın işin olmazlığını gösteriyor gibi. Çünkü birbirimizi yakından birkaç yıl tanıyacağımız sürecin gerçekleşmesi mümkün değil. Bu şartın gerçekleşmesi için evli olmadan benimle aynı ortamda birkaç yıl yaşaması gerekir. Bu da mümkün değil. Her ne kadar istisnai olsa da tekrardan bir araya gelebilme şartının da garantisi yok.
Sportif çevresiyle yakından akrabalığımız var. Yetiştiği ortamı çok iyi biliyorum. Zaten bundan dolayı üstüne yürümek istedim. Ama kızı yükselten insanların emeklerini çalmama izin vereceklerini pek de sanmıyorum. Çünkü dediğin gibi benim çizgimden yürümesi gerek. Bunu maalesef düşünmedim.
Telefon görüşmesi yapmayı özellikle kendisi istiyor. Sosyalleşmenin iyi geldiğini söylüyor, ben de yumuşuyorum tabi. Bu konuda ne yapmalıyım? Dünya âhiret bacımsın tarzı mı konuşmalıyım? Bilinçsiz hareket ettiği çok belli. Yakını olduğum insanların önem verdiği birisi olması da ayrı bir mevzu. Keşke hiç dikkate almasaydım kendisini. Milletin gözünde p!ç, umursamaz gözükmemeye çalışmanın sonuçları...
Mantıklı Kadın 10 ay önce yazdı:
Kızın yaşı çok küçük. 19 yaşında senin etkinle hayatında büyük karar alıp 24-25, bilemedin 30'a geldi mi özellikle de senin zayıfladığın, sorunlar yaşadığın bir dönemde "hayatımı senin için harcadım" kafasına girmesi çok olası olur.
Hayat karşına başka fırsatlar çıkaracaktır. Bazen, olmayacağı çok zorlamamak gerekir.
Kızla kestirip atman daha iyi olur. Çevrenin onayını boşver. Yetişkin erkeksin. Böyle uygun gördüm de, geç. Hesap vermen gerekmez, unutulur da zaten zira büyük bir hatadan bahsetmiyoruz, senin düşündüğün kadar önemsenmeyecektir. Aranızdaki "şeyi" düşük vites de olsa sürdürdükçe, ikinizin de kendi hayatınıza keşkesiz odaklanmanız zorlaşır.
dumlupınar (24 yaşında) 10 ay önce yazdı:
Kendi fikrimce oldurmak yine de imkansız değil ama özellikle yaş faktörü söz konusu olduğu için yazdıkların bayağı aklıma yattı. Bu yaşta ciddi planlar yapılabilir ama uygulamak için biraz zaman geçmesi lazım gibi. Duyguları bastırmak ve akılcıl hareket etmek bu yaşlarda daha zordur muhtemelen. Kendim pişmanlık yaşamam zaten de önemli olan karşıdakinin pişmanlık yaşamaması .d
Şimdi fark ettim. İlk yanıtını tam anlamadan cevap vermişim ama aynı sonuca varmış.
Rehberlik ettiğin için teşekkürler
Mantıklı Kadın 10 ay önce yazdı:
Bir de kadın olmanın farkı var işte. Biz kadınlar genel hayat seyrimizi mantık çerçevesinde değerlendirebilmekten ziyade o an nasıl hissediyorsak hayatımızla ilgili aşağı yukarı hep böyleymiş gibi değerlendirme yapma, hatta geçmişi bile o günün algısına göre yazma eğilimine sahibiz. Bu neden böyle bilmiyorum, ay içindeki hormonal dalgalanmalarımızla veya anne olma sorumluluğunu ancak böyle taşıyabilmemizle alakalı evrimsel bir yatkınlık olabilir. Hani bunu şundan anlatıyorum, seninle ilgili kararlarında şu an çok kararlı görünen bir kadın dahi birkaç yıl geçtikten sonra aranızdaki dinamikler değiştiğinde kararlarından geriye dönük olarak dahi şüphe edebilir. Bu açıdan, bir kadını hayat yolundan döndürmek büyük risk.
ela (20 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
+ karakter yetmedi :d
Sorularım:
1) Ben genel olarak bundan sonra ne yapmalıyım? Başka hiçbir erkek ilgimi çekmiyor ve 19 yaşındayım 1 sevgilim bile olmadı.
2) Hormonlar yüzünden midir neden, sürekli o çardak anını düşünüyorum ve bazen kendimi hiç affedemiyorum. Hiç gitmemeliydim oraya. Hadi gittim, sevmediğini söylediği an kalkıp gitmeliydim. Çok yanıldım.
3) Lisede tanışıp yıllar sonra evlenenlerin hikayeleri yüzünden içimde hala küçücük bi umut var. Ve bugüne kadar tüm hamleleri o yaptığı için sıra bende gibi hissediyorum. Bugüne kadar da hiç kimseyi böyle sevmediğim için reddedilme korkusundan bi adım atmazsam sonra çok pişman olacağımdan korkuyorum. Doğum günümüz yaklaşıyor mayısta. İddiaya girsek onun kutlamayacağından eminim ama ben kutlamak istiyorum. Ve tabii sonrasında görüşmek. Ama nasıl bir mesaj atmalıyım hiç bilmiyorum.
çok uzun oldu yazarken üzüntüden nefesim sıkıştı, ama vereceğiniz tavsiyeler altın değerinde. çok teşekkürler şimdiden
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Elacım. Sen daha ilk aşk trenini kaçırmamışsın. Yalnız, o hayat boyu sürecek ilk aşk bu aşk değil, bunu garanti edebilirim sana.
Karşımızda inanılmaz çocuksu, nefsi için yaşayan bir karakter var. Çocuğun belli ki doğru-yanlış-etik-ahlak gibi kavramlarla pek arası yok. Kimseye verdiği, verebileceği zararlar umrunda değil. İnsanlarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor.
Kuzum. İnsanların karakterleri kolay kolay değişmez. Onları biz değiştiremeyiz de. Aşk, kimseyi değiştirmez, en fazla birkaç ay belki...
Zaten uzak düşecekmişsiniz, önüne bak. Çekici geldiğini biliyorum, lanet olsun ki insana eline avcuna sığmayan kişiler çılgıncasına çekici gelir. Ancak böyle bir kişinin peşine düşersen yaşayacağın şey özsaygını yitirmekten başka bir şey değil. Bunu sana garanti ederim. Aşk her şeyi halletmez de, affetmez de, kendini affedemezsin, çok büyük travma yaşayabilirsin. Yıllarca hem de. İki iyi davranır, üç kötü davranır sana bu çocuk. Seni elinde oynatır, ruhunu sömürür. Bunlar ilgi orospusu dediğim insanlar. Sana kıymet vermiyor, diğer kızlara da kıymet vermiyor, sadece ilgi istiyor, talep görmek istiyor. Sizler uzaklaştığınız an peşinize düşüp kendi ağına çekmeye çalışıyor, siz biraz ilgi gösterince "kaçan kovalanır"a başvurmak için hemen uzaklaşıyor.
Dediğim gibi bu bir karakter tipidir, kolay kolay değişmez, 1-2 senede hiç değişmez. Bu çocuğun ciddi sorunlar yaşayıp 30'undan sonra düzelmesi belki mümkün olur, belki de yalnız bir pislik olarak devam eder. Dayak yememiş bir tipe benziyor kendisi :D Bu tiplere kapılmak aynı kumara kapılmak gibidir. Senin özsaygına zarar verdikleri için, bunu toparlamak adına karşılık görmek yani yatırdığını kurtarmak istersin ve tekrar para yatırır yani tekrar ilgi gösterirsin. Sen ilgi gösterdikçe daha çok batarsın, yani daha çok kaybedersin kumarda. Sırf gelmeye devam et diye arada birazcık kazanmana izin verirler o kadar. Sakın kanma.
Sen kimsenin karakter defosunu üzerine alma. Bak bu kadar direndiğin için belli ki akıllı bir kızsın. Oğlanın senin peşinden gelmesinin sebeplerinden biri de direniyor olman çünkü senin naz yaptığını düşünüyor, ona bir meydan okuma göstermiş oluyorsun ve bunu yıkmak çocuğa daha fazla haz veriyor.
Seni kesinlikle sevmiyor, sevgi böyle bir şey değil bak kalıbımı basarım.
Uzak dur. Hiçbir kapı açmamacasına her yerden engelle. Acını kalbine göm. Birkaç ay aşk-meşk işlerinden uzaklaş. Yaşın çok çok genç. Bu çocukla travma yaşarsan ileride özdeğerini ve aşk hayatını senelerce tamir etmeye uğraşırsın. Bu çocuğu unutmaya karar verirsen ise birkaç ay sonra hiçbir zarar görmemiş olarak atlatır, hatta bir erkek seni gerçekten sevdiği zaman "hah işte buymuş" dersin.
Daha çok gençsin, asla telaşlanma...
ela (20 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Ayy cevap için çok teşekkür ederim notlara yapıştırdım🥹🥹 son görüşmemizin üzerinden 5 ay geçmesine rağmen onu hala bu kadar özlemem cesaretimi kırıyordu ama bu yazıyla gerçekten içimde bi şeylerin değiştiğini hissettim. Duymaya ihtiyacım vardı. Beni sevmediğine eminim ve kapıları tek tek kapatıyorum artık :D
ela (20 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Merhaba cıvıtık abla. Nickimi ne yaptığımı unuttum ama 19 yaşına girmek üzere olan bir kız olduğumu söyleyeyim. Twitter'da tesadüfen sizi gördüm, 2 haftadır da siteden içeriklerinizi okuyorum. Ahh keşke anlatacağım olaydan önce karşıma çıksaydınız diye iç geçiriyorum, içerikleri okudukça her adımımın yanlış olduğu yüzüme çarpıyor da :)
Ben lise 3'te aynı gün doğduğum bir arkadaşla tanıştım, sınıf arkadaşı olarak. İlk tanıştığımız gün ben, oğlan ve benim yakın kız arkadaşım iskambil oynuyorduk ve laf lafı açarken aynı gün doğduğumuzu öğrendikten sonra oğlan benimle baya ilgilendi. Hatta o gidince arkadaşım "bu çocuk kesin senden hoşlanıyor" demişti, bense "dur kanka belki herkese böyledir" diyerek inkar etmiştim. Zaten o gün bende zerre hoşlanma olmamıştı. aslında kafamız baya uyuştu 1 sene boyunca arkadaş olarak okul içinde konuştuk, yazıştık. (hiç dışarıda buluşamadık, bir kere kütüphaneye bir kere kahveye davet etti ikisinde de müsait olmadığım için gidemedim.)
Aynı okulda olduğumuz için o bana anlatmasa da birçok kıza yazdığını başkalarından duydum. Tam tahmin ettiğim gibi aşırı flörtöz birisi çıkmıştı, öyle ki kendi yakın erkek arkadaşının "senin yüzünden kız çocuk yapma hayallerimi sorguluyorum" lafına şahit olmuştum ki bu, ona duygular geliştirmeye başladığım zamana denk gelmişti ve beni çok üzmüştü. Ben de şansıma tam bu millete çıkma teklifleri dağıtırken ondan hoşlandığımı anlamıştım. Ha 1-2 de red yemiş bu arada :d neyse biz yine wpde yazışırken konu bunlara geldi, o bana sordu okulda beğendiğim biri olup olmadığını, ben de başka sınıftan bi oğlanı söyledim. Ne yazdığını tam hatırlamıyorum ama çocuğu kötülediğini ve bunun hoşuma gittiğini hatırlıyorum :D
İltifatlarının dozu artmıştı, fotolarıma, dış görünüşüme pozitif yorumlar yapıyordu. Annesine fotoğraflarımı gösterdiğini bile söylemişti. Ama işte bunları herkese yaptığından şüpheleniyordum, ama teyit edecek kimsem yoktu. Bu hoşlantı içimde bitsin diye bekliyordum sadece
Ha bir keresinde de "instadan ne önüne geleni ekliyosun olm, tamam bütün kızlar senin olsun da biraz ağır ol" diyerek takılmıştım kendisine. Bi gün sonra yaklaşık 50 kişiyi çıkararak "bak temizlik yaptım" demişti. Beni hep bu karışık sinyaller mahvetti abla.
Artık mesajlaşmalar iyice flörtöz bi hal almıştı. Bense hep ya şakaya vuruyor ya da emoji/stickerla kestirip atıyordum çünkü onu sevmeme rağmen bu fingirdek halleri yüzünden onunla birlikte olamayacağımı düşünüyordum. Örneğin mezuniyet balosundan birkaç gün önce bana napıyorsun diye mesaj atmıştı, elbise bakıyorum demiştim o da "elbiseyle ne uğraşıyosun gelinlik giy gel" demişti. Baloda başka kızla dans etti :D (travma 1)
O günden sonra artık soğuk cevaplar vermeye başlamıştım, o hala aynı cıvıklığındaydı. Ama hep sohbeti o başlatıyordu ve ben soğuk yapmaktan sıkılmıştım. Unuttum gitti olayı. Ama geçtiğimiz ağustosta bir gece sabah 4'e kadar yazıştık, uyandığımda spotify'da başka bi kızla romantik olduğu belli olan bi playlist yaptığını gördüğümde dayanamadım insta ve spotify'dan engelleyip wp'den numarasını sildim. 3 hafta falan sonra arkadaşıma yazmış bir şey sorabilir miyim diye, arkadaşım mesajı ertesi gün görünce herhalde vazgeçmiş beni sormaktan. (normalde o arkadaşımla hiç konuşmazdı)
Neyse ben bunu bi tek twitter'dan engellememiştim çünkü son aktifliği baya uzun süre önceydi artık girmez diye düşündüm (ya da açık kapı bırakmışım:p) Ekim ayında tw'ye girdi ve "İKİİİİ YABANCI" diye twit attı.:) Twiti favlamam üzerine hemen dmden "burdan engellememişsin, söyleyecek misin artık sebebini" yazdı. Ben de artık söyledim (ondan hoşlandığımı sadece yakın kız arkadaşıma söylemiştim + hayatımda ilk defa bir erkeğe açılıyordum) "gerçekten anlamadın mı seni sevdiğimi" yazdım. O da anladığını, salak olmadığını söyledi. O da bana anlattı. "Kart oynadığımız ilk günü bilmem hatırlıyor musun, o gün arkadaşlarıma BEN AŞIK OLDUM Bİ KIZLA TANIŞTIK TAMAMEN AYNIYIZ falan dedim." dedi. "güzel bir arkadaşlığımız vardı bozmak istemedim + sen diğer çocuktan bahsedince ben de peki madem dedim." dedi. Çıkma teklifi ettiği kızları sorunca: "onların düşünceleri umrumda değildi senin ne düşündüğün önemliydi benim için. hem olsaydı da 2 haftadan fazla sürmezdi çünkü hiçbiriyle ortak paydamız yok" kolpasını attı :D
Neyse biz buluşalım dedik, çünkü 1 hafta sonra ben almanya'ya gidecektim 3 aylığına. Bu arada daha hiçbir şey değiliz, o gün onları konuştuk ve bitti, ben buluştuğumuzda her şeyi konuşalım dedim kapattık konuyu. Buluşma öncesi gün bana "biraz bunlar üstüne konuşalım, çok heyecanlanırım, söyleyeceğim her şeyi söyleyemem ki, mesela bi ara seni öpesim vardı bunu yüzyüze söyleyemem" yazdı. ben "tamam rujumun tadını artık öğrenebilirsin :ppp" yazdım :d o da kalbim hızlandı falan yazmıştı. Abla bu ergen konuşmalara maruz kaldığın için özür dilerim ama anlatıyorum ki birazdan olayın absürtlüğü anlaşılsın.
Neyse buluştuk. Bi kafede muhabbet falan ettik, hesabı istemememe rağmen o ödedi. Sonra bi çardağa geçtik. Ben de heyecanlıydım o yüzden aklımdaki soruların %70'ini soramadım. Aaa demeyi unuttum, evvelsi gün bana bi de "doğru davranayım diye soruyorum, hala benden hoşlanıyor musun?" diye sormuştu. Ben de "tabii ki evet yeterince belli olmuyor mu" demiştim ve ona sorma gereği bile duymamıştım ÇÜNKÜ YUKARIDAKİ ŞEYLERİ YAZAN BİRİSİNİ HER NORMAL İNSAN HOŞLANIYOR DİYE ALGILAR DEĞİL Mİ? Neyse çardakta birden "beni seviyor musun" diye sordum. YÜZÜME BAKMADAN BAŞINI HAYIR BABINDA İKİ YANA SALLADI!!! Ben orada şoka girdim zaten, gözlerim falan doldu konuşamadım. Sarılmak ister misin dedi kucağına yattım biraz ağladım. Yüzümü eliyle sildi, sen gerçekten iyi bir insansın falan dedi. Muhtemelen benden nefret ediyorsun, diğer kızlar da benden nefret ediyor falan dedi çocuk ıssız adam triplerine girdi :D "hem üzüldüğün çocuk da benim. almanyaya gideceksin orda daha iyilerini bulursun" minvalinde bi şeyler söyledi. benden vazgeçtiği burda o kadar belliydi ki durmalıydım. ama o kadar tatlıydı ki gülümseyip yanağına bi öpücük kondurdum. En pişman olduğum hareket o oldu abla... O da beni öpmeye başladı (madem sevmiyordu neden öptü ki) sonra olaylar gelişti. Zaten olaya hiç odaklanamadım ama yine de durdurmadım çünkü "belki böyle sever" yanılgısına düştüm... Tamamen olmadı ama allahtan. Neyse o gün akşam "eve gittin mi, garip bi vedalaşma oldu kendine iyi bak" falan yazdı.
2 hafta falan hiç konuşmadık, bi gün baktım durduk yere tw'dan çıkarmış ama engellememiş, attığı o iki yabancı twitini de silmiş. Öyle işte o gün bu gündür konuşmuyoruz hiçbir şekilde kendisinden haber alamıyorum. Ama hayatımda ilk defa birisini hoşlantı ötesinde sevdiğime emin oldum, ilk defa bir erkek için gözyaşı döktüm, ilk defa dokunuldum, dokundum. Benim için birçok şeyin ilki olduğu için onu çok ama çok özlüyorum. Ruh eşi muhabbetindeki tavrını biliyorum abla ama hem o hem ben bunun esprisini yapardık ruh ikiziyiz falan diye :')
Buse (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Merhaba "bakmanizin iyi olacagi konular" seklinde listelediginiz ozelliklerin coguna tik verdigim biriyle iliskim olmuştu. Hem cinsellik çekimi hissediyordum hem de kisiligini kendime yakin hissettiğim icin cok kanım ısınmıştı. (O da biraz kaygılı bir kisilik ben de) ayrıca ilk sevgilisiydim. Cinsellik adına hicbir yaklasimi da olmadı bu arada. İliski surecindeyken gayet mutluydum cok ilgi gostermese de "beni seviyor mu acaba" diye düşünmüyordum. Ailesi cok muhafazakardı ogullarinin evlenecegi kızın başörtülü ve kendi cevrelerinden olmasini istiyorlardı (memleket farkimiz da vardı) . O da ailesine cok bağlıydı ve stresle bas edemeyip ayrıldı. Ben tabii cok üzüldüm ama onunla empati yapmaya çalışıp saygi da duymaya devam ediyordum. Sonra benim üzüldüğümü duyup bana o an ani duygularla bir sürü özür ve geri dönüş mesajı attı ailesini ikna ettigini söyledi hatta biz ortak bir sehirde buluşacaktık bir sekilde iptal oldu ama oteki gunler bana cok soguk davranmaya başladı. Sorduğumda da "ben seninle arkadas kalmak istiyordum uzuldugum icin mesaj attim" gibi seyler söyledi. Hatta ben sorunca beni sevmedigini sevmeye zorladigini ama icinden gelmedigini söyledi. Sonra bi kac hafta gecince yanima gelip yuzyuze konusmak icin mesaj atti ve bu sefer ben tersledim çünkü hayatımın en buyuk duygusal travmasını yaşamıştım . Ve bu kişi hala benimle barismaya çalışıyor 3 4 ayda bir mesaj atıyor hatta devreye buyukleri de sokuyor. Okay desem evlenir yani. Ama beni sevmedigini de iliklerime kadar hissediyorum. Beni merak etmiyor aylarca konuşmadan durabiliyor ağlamamı önemsemedi (ki herkesin "iyi cocuk" olarak bildigi birisi olmasina rağmen). Beni sevmiyorsa neden bu kadar israrci davraniyor sizce? Ve ben ne yapmalıyım ?
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Sizi sevmediğini düşünmüyorum, yani burada anlatılanlardan öyle bir hisse kapılmadım ben, daha çok "olgun olmadığını" düşünüyorum. Hem kendi ne istediğini bilmiyor daha doğrusu bir karar verip arkasında duramıyor, hem de ailesi ile gereğinden fazla haşır neşir.
Bunun dışında, eğer bu süreçte başka kızlarla bir şeyler olmadığından eminseniz çocukta bir kusur göremiyorum ben. Aksine, biraz fazla "iyi çocuk".
Bu tip erkekler ilişki içinde erkek olmayı öğrenmezlerse kadına biraz zor bir hayat yaşatacak erkeklerdir. Bir erkeğin kararlı ve gerektiğinde atılgan olması gerekir. Aksi durumda evliliğin yükünü çok büyük oranda siz taşırsınız. Gençken bu durumla idare edilir ancak özellikle çocuk olduktan sonra adamın da çocuğunuz gibi davranması size batmaya başlar. Siz erkeğe sinirlenme ve onu ezikleme, karşı taraf da eziklenme ve size sinirlenme döngüsüne girebilir. Çok parlak bir seyir değil.
Erkeğin, ailesinden daha da bağımsız bir erkek olmakla ilgili ve ilişkinizi kararsızlıkla değil aldığı kararların arkasında durarak yürütebilmekle ilgili kendi zihin yapısını oturtması gerekiyor. Bu sürece katlanabilirim, onu ezmem, güçlendiririm diyorsanız hani şu anlattığınız kadarıyla erkeğe dönülmeyecek bir durum yok. Yalnız siz genç kızların da, inanmanız zor olsa da, "ağlamamı önemsemedi" gibi işaretlerden sevgi görmediğiniz çıkarımlarını yapmamanız gerekiyor. Erkeğin bir miktar bencil ve kadının her istediğini, beklediğini yapmayan bir karakterde olması, (başkalarına gitmeden) o kadınsız durabilmesi iki taraf ve ilişki için uzun vadede iyidir. Zaten sırf bu işaretlerden ötürü, anlattığınız erkekten hatalarına rağmen olabileceğini düşünüyorum.
Şu yazılarımı okumanızı öneririm:
İlişkide Beklentileri Yüksek Tutmak
Erkek Dominant İlişki İlla ki Kötü mü?
idealben (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Merhabalar biten bir ilişkinin bu son mesajlarını nasıl yorumlayabilirsiniz.
Erkek:Üstüne tekrar düşündüm. Evet bazı şeyleri yüzde yüz bitirememişiz belki ama yine de aldığımız karar doğru olan. Bir daha benden yana kafa karıştırıcı bir şey gelmeyecek. Yanlış bir şey yaptıysam özür dilerim genel olarak :) dikkat et kendine
Kadın:Bence de doğru karar ama nedense öyle hissetmiyorum. O kısacık zamanda seni çok içselleştirmişim bu nasıl oldu bilmiyorum. Ama sorun değil her şey unutuluyor bunu da unuturum sanırım. Şu an doğum günümü kutluyorduk çok güzel bir yeni yaş hediyesi verdin bana :) bana karşı yanlış bir şey yapmadın ama şu an yaşadığım duygular itibariyle bana hiç yazmamış olmanı ya da sana cevap yazmış olmamamı dilerdim. Sen de kendine dikkat et. Allah’a emanet ol.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Çok limitli bir bilgi var, pek işaret göremiyorum ancak karşılıklı ve medenice bitmiş gibi görünüyor. Birkaç hafta karşı cinsle ve eski sevgiliyle herhangi bir etkileşime girmeden beklemeli diye düşünürdüm. Onun tarafında da böyle oluyor mu diye gerekirse sorulacak birileri olması iyi olurdu aranızda. İki taraftan birinde 3. kişilerle bir yakınlaşma olduğu anda ise bir ilişki artık ölmüştür olarak düşünüyorum ben. 3. kişiler olmazsa, ayrılık kararının iyi mi kötü mü olduğu tekrar gözden geçirilebilir, ayrılık daha kötü geldiyse hatalardan ders alınmak kaydıyla geri dönüş olabilir. Ancak bence 3. kişiler olabiliyorsa "2" bitmiştir.
idealben (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Evlilik niyetiyle görüşen iki kişiydi bunlar. Genel olarak büyük bir uyum yakalanmışken (arzu da dahil) erkek kızın siyasetin içinde olmasını istemediği için bu şekilde bir bitiş gerçekleşti ancak aslında aşılamayacak bir şey değildi bence. Bu meselenin üstünden 6 ay geçti ancak hala kız için ilk günki tazeliğini koruyor bu durum çünkü gerçekten başından sonuna çok seviyeli ve ahenkli bir görüşme gerçekleşti aralarında unutamıyor. Aslında bunlarda tam tamamlanamamışlık hissi de var zeigarnik etkisi gibi net bir bitiş yok gibi hisler hala olduğu için. Yukarıdaki mesajlardan sonra iş çok ilginç bir boyuta gidiyor. Kız bu mesajdan sonra hiç bir adım atmıyor. Erkek tam 22 gün sonra twitter hesabını gizliyken açığa alıyor ve aşk ile ilgili bir paylaşımda bulunuyor (aşık olup da kavuşamamak ve gizlemek temalı) ve aynı anda kıza wp profilini açıyor. Kızdan tepki yok 1 hafta sonra wpde durum atıyor kız bakmıyor hiç tepki vermiyor çünkü onu kabul edecekse siyasi ilgisiyle kabul etmesini istiyor. Derken çocuk wp profilini kapatıp dondurduğu instayı açıyor kız ekliyor bazen ama bir müddet sonra da eklediği gibi takipten çıkıyor. İşte en son 5 ay geçtikten sonra çocuk tekrar kıza wp profilini açtı kız yine tepki vermeyince 10 gün kadar sonra kapattı ve sessizlik hakim şu an aralarında. Erkek 27 yaşında işini gücünü kurmuş ataerk genel olarak alfa hateketleri de olan çok gururlu biri 2 yıldır evlilik niyetinde olduğu için arayış içindeymiş ve bu sayede birçok kızla görüştüğü için bayağı tecrübe edinmiş ilişkilere yönelik, uyanık biri tipide iyi diyebiliriz kızımız 23 yaşında daha önce hiç ilişkisi olmamış ve kendini eğitim olarak çok geliştirmiş biri aynı zamanda güzel ve bakımlı. Erkek bunu dediğine getirtmeye çalışıyor gibi bir durum var. Kızın hislerinin farkında ancak kız çocuğu erkeğin net tavır sergilememesinden ve ergen gibi profil açıp kapamalarından dolayı tepkisiz. İki yetişkin insan bitmemiş bir mesele varsa konuşup anlaşabilmeli diye düşünüyoruz. Bu erkekten olmaz unut diyoruz ama unutamıyor. Sizden de tavsiye almak isteriz.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Erkeğin tek kusuru bu olsun :) Kızı belli ki istiyor ancak kızın kendi çerçevesine girmesini bekliyor ki bu bir erkek için sağlıklı bir beklenti. Erkek Redpill erkeği de olabilir bu arada, bilmeden yapıyorsa da çizgisi doğru.
Kızın karar vermesi gereken, bu erkek için kendi çerçevesini hafifletmeye değer mi? Uzun vadeli olabileceğini düşünerek şuradaki maddelerde büyük oranda geçer not vermesi lazım.
Erkek iyi bir erkekse, iyi erkekler şu an altın değerinde emin olun. Siyasi görüş hatta dini görüş bile 30 yaşından sonra bir bakarsın değişir de iyi bir adamı 30 yaşından sonra kolay kolay bulamazsın.
O yüzden ben derim ki, erkek "olumlanmadan" geçerli not alan, düzgün biriyse gerçekten kızın yapması gereken erkeğin istediğini yapmaktır. Ancak, her istediğini değil. Ben %70-%30 formülü öneriyorum ilişkilerde. Erkeğin ağırlığı o kadar olmalı, ancak tüm ağırlık erkekte olursa da erkek aldatır veya gücünü başka şekillerde istismar eder.
Bu vakada, bu dengeyi yakalamak için kız erkeğe 2 adım atsın, karşılığında erkekten 1 feragat beklesin derim.
idealben (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Evet redpill erkeği olabilir. Aslında bu çocuk ne yapmaya çalışıyor anlamlandırmaya çalışırken redpilli keşfettik sonra acaba redpillin kadın versiyonu yok mu diye araştırırken sizi bulduk cıvıtıkkız iyi ki bulmuşuz keyifle okuyoruz yazılarınızı.
Tavsiyeniz güzel ancak kız, erkeği çerçeve hafifletilebilecek biri olup olmadığını anlayacak kadar tanımıyor hatta genel olarak erkekleri tanımıyor mukayese yapabileceği donesi yok :) hepsi bir tarafa kız erkeğin istediğini yapamaz çünkü o işe yıllarını vermiş çok seviyor zevk alıyor aynı zamanda görev ve sorumlulukları var. Kız burada oldukça yapıcı bir şekilde bu durumu evliliğe yansıtmamak için neler yapabileceğinden bahsetti ama oğlan yine de yanaşmadı.
Evlilikle ilgili attığınız yazıyı okuduk yazıdaki sorun çözme becerisi kısmı mesela çocuk burada sınıfta kaldı. Tamamen yıkıcı hareket etti. Asla açık kapı bırakmadı. Aslında bu redpill erkeği hareketi gibi siz kıza ne istediğinizi söyleyin kabul ederse etsin etmiyorsa bırakın başka birini bulun şeklinde çok katı bir mantığı var biliyorsunuz.
Bu arada iyi bir erkek kolay bulunmuyor evet ama iyi bir kız da bulunmuyor. Burada bahsi geçen kız için yüksek değer bir kız diyebiliriz. İsteriz ki değer bilecek biri olsun hayatında.
Adım atmak demişsiniz nasıl bir adım atılabilir mesela bir de erkekten birbuçuk ay olacak nerdeyse ses yok belki de yeni birini buldu bilemiyoruz burada yapılabilecek bir şey kalmadı gibi. Üzücü bir son oldu onlar için halbuki çok güzel bir birliktelik doğabilirdi :)
Bir de zaten herkes eğer bir erkek isterse kesin yazar yazmıyorsa seni istemiyordur diyor bunu nasıl yorumlarsınız.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Bir erkek çerçevesi yoksa kesin yazar, çerçevesinin sonuna ulaştıysa artık yazmaz. Sadece erkek de değil, kadın için de böyle. İstemek başkadır, prensipler başka. Prensiplerine sahip çıkan insan da iyidir. Yani en azından eril zihinde işler böyledir. Ne istediğini o kadar umursamazsın. Mesela, sen seni aldatmış insanı çok özlesen de geri ister misin? İstememelisin. Güzel geçirdiğiniz zamanlar ayrıdır, yakışıklılığı/çekiciliği ayrıdır, senin sınırını aşmış olması ayrıdır.
Ben kızın adım atması gerektiğini, bunun birinci adım olacağını, konuştukları zaman anlaşmak istiyorlarsa erkeğin bir istediğinin olmasına karşılık kızın da kendine saklamak istediği bir hakkının erkekçe kabul edilmesini ve ortada buluşmaları gerektiğini düşünüyorum. Kadınların, erkekten bir derece verici olması da doğalarımıza daha uygun, ancak uyanık olmak şartıyla.
Kadın erkeği eğer çevresinden bilmiyorsa, ilişki içinde tanıyacak mecbur. Ancak burada o zaman mesele, erkeği tanıdığını düşünmeden onunla yalnız kalıp yiyişme hele de seks işlerinden kaçınması. Yazıda anlattığım maddelerde, erkeği görüşmeler sırasında izlemesi. Erkekten, sadece kendisiyle görüştüğünün işaretlerini almaya bakması, "başkasıyla aynı anda görüşeceksen bu işte yokum" diye çizgisini çekebilmesi. Erkeği ilişkinin adını koymaya, görüşme zamanlarının tadını pek kaçırmadan, tatlılıkla itmesi.
Gerçek kırmızı hap dengelerini sağlamak gerçekten zor, tecrübesiz erkekler "aman beta olmayayım" diye haddinden fazla alfa olmaya çalışıyor, çok görmüyorum. Bence ortada kötü muamele yoksa, hele de aldatma yoksa geçinmeyi öğrenmeye çalışmak lazım, karşılıklı olarak. Hiçbir çift tanışır tanışmaz dengeleri dört dörtlük oturmak zorunda değil, daha pürüzsüz geçinmeler yılların emeğiyle oluyor. İstismar olmamasına uğraşılmalı.