Sekssizliğin Dayanılmaz Eleyiciliği

İlişkiler

Hadi bakalım. (Henüz) evlilik düşünmeyen, mümkün olduğunca farklı kişiyle seks yapmaya odaklı erkeklerin benden nefret edecekleri, evlenilecek kız arayışında olanlarınsa “öz ablam” tepkisi verecekleri bir yazı yazayım sizlere.

Birçok yazının girişinde benzer şeyleri yazıyor olabilirim belki, ancak kadın-erkek ilişkilerinin dinamiklerini doğru anlamak için her seferinde olayın kökünden başlama ihtiyacı duyuyorum.

Ey insanlık. Nesil istiyoruz. Nesile güdülüyüz. Bu yüzden karşı cinsi istiyoruz. Neslimizi sürdürebilelim diye. Erkek, neslini sürdürmek için daha çok çiftleştiğinde başarılı oldu. Kadınsa, çocuğuna daha iyi bakıldığında. Buradan, yazıyla ilgili şu genellemeyi çıkaracağım:

  • Erkek, kadın-erkek ilişkilerine temelde seks odaklı yaklaşmaya programlı.
  • Kadın, kadın-erkek ilişkilerine temelde çocuğu yaşatacak bir ilişki kurma yönünden programlı.

Bunlar, en derinde olan şeyler. Biliyorum, kültür bizleri şekillendiriyor. Artık korunma da var, bu yüzden yönelimlerimizden çok daha farklı kararlar alıyoruz, almamız gerekiyor, ama bunlar bu yazının konusu değil.

Şimdi, gelelim yine üstteki iki maddeli yargıya. Bir laf vardır ya işte: kadın seksin bekçisidir, erkek de ilişkinin. O da bununla alakalı. Kadının elindeki koz, erkeğin ondan en çok istediği şey yani seks. Erkeğin elindeki koz, kadının en çok istediği şey yani ilişki.

Manosfer diyor ki şimdi, bir kadınla ilişkiye seks yapmadan başlanmaz. Önce seks yapılır, sonra ilişkiye karar verilir.

Kızlar, buna uygun olarak davrandığınızda, yani tanışmak için hemen seks yapalım, öyle kaynaşırız, oradan da ilişkiye döneriz bir ihtimal dediğinizde ne yaptığınızın farkında mısınız? Elinizdeki kozu kendi ellerinizle karşıya teslim etmiş oluyorsunuz. O noktadan sonra ikinizin kaderiyle ilgili tüm kararı erkek verecek. Sizin artık hiçbir şansınız yok olayın akışıyla ilgili. Onunsa, ilişki olup olmamasıyla ilgili tüm gücü halen elinde, üstelik istediğini de alıyor, içi rahat.

Şimdi bana kezban diyecekler olacak. Hadi oradan be! Ben sizin bu utandırma taktiğini neden yaptığınızı anlamıyor muyum sizce? Kadınları, kezban diyerek aşağılamak işte tam da tüm kozların elinizde toplanması için geliştirdiğiniz bir propoganda. Belki siz bile farkında değilsiniz çünkü evrimsel süreçlere de, kendi iç mekanizmalarınıza da körsünüz ve böyle yapmanın daha modern, daha batılı, daha açık fikirli kıldığına inanıyorsunuz kendinizi. Oysa ki temelde bunu savunmanızın tek amacı, ilişki konusundaki ipleri koşulsuz olarak ellerinizde tutmak, o güç… Seks arzunuzun sizi yönlendirip istemeyeceğiniz bir ilişkiye mecbur etmesini istemiyorsunuz. Onun yerine, kadınların sizinle ilişki hayaliyle seks yapmasında onlara ilişki vermeyecek olsanız da sorun görmüyorsunuz. 

Aslında bu isteğinizi açıkça söyleseniz, bu çirkin “kezban” yaftalamasını yapmasanız sizlere kızmayacağım. Ben ideal görmesem de, insanlığın daha basit bir formu olarak nitelendirsem de seks peşinde yaşamayı, kötü, şeytani görmüyorum. İlişki istememek bir haktır. Ama bunu kızları manipüle ederek, aşağılık kompleksine sokup istediğiniz noktaya çekerek yapmaya çalışmanız o kadar çirkin, o kadar aşağılık bir davranış ki…

Kızlar, size oynanan bu oyunun farkında olmalısınız. Aşağı iliştirdiğim diğer yazımda da bahsettiğim gibi, çoğu erkek muhtemelen sadece seks yapmak istiyor. Sizin de amacınız sadece seks yapmak değilse, bu erkekleri elemek zorundasınız. Elemenizin tek bir yolu var: onun istediği şey olan seksi vermemek.

Kızlar sanıyor ki seks verirsem sever.

Senin seks becerin dışındaki özelliklerini anlamayan/görmeyen insanın senin ayağına gelecek olmasını aşk mı sanarsın? Bu ne kadar aşksa, bir erkeğin hizmetinden memnun olduğu eskorta müdavim olması da o kadar aşk olur. Değer görmek için emek verilmez, görecek zaten görür.

Kızlar sanıyor ki seksten sonra bağlanır. İşi kendinden biliyor. Bebeğim, erkek sendeki kadar bağlanma hormonu salgılıyor da, eğer gezmeye devam etmek isteyecekse testosteron ile nötrleyecek o oksitosini, basıp gidecek. Sen salgıladığın oksitosinle ortada kalacaksın.

Erkeklerin hediye ve ilgi vererek sevilebileceklerini sanmalarıyla kızların seks türlerini vererek sevilebileceklerini sanmaları ölümüne kapışır.

Ben aslında, zaten piyasadaki tüm bu ilişki çeşitlenmeleri ve belirsizliklerin temel nedeninin seksin ilişkinin adının konulmasından önceye alınması olduğunu düşünüyorum.

Olay şu: seks dediğimiz şey aslında çocuk yapmamız için ortaya çıkmış bir eylemdir. Çocuğun yaşaması da anne ve baba bakımına bağlı olduğu için, hormonlarımız seks yaptığımız kişiye ve sonrasında çocuğa bağlanmamızı sağlamak üzerine şekillenmişlerdir. Zaten aksi halde insan nesli bugünlere gelemezdi. Seks yaptığınız zaman, kaçınılmaz olarak bağlanma hormonları salgılıyoruz bu yüzden.

Yani bir şekilde seks yaptığınız her insanla aranızda bağ kuruluyor. Üstte belirttiğim sebeplerden dolayı erkeğin bağı pamuk ipliği gibi. Eğer bu bağ insani bir bağ da kurmaya müsaitse olayın adı ilişki oluyor. Ancak, bu nadir karşılaşılabilecek bir durum. Eğer seks yaptıkları insanı ilişki kuracak kadar beğenmediler ancak bir şekilde itilmedilerse de bu sefer fuckbuddy, friends with benefit şu bu o… Bu tip bağlanma modellerinde adanmışlık sözü de olmadığı için kimin eli kimin cebinde belli olmuyor. Ondan sonra da insanlar diyor ki her şey belirsiz, şimdi biz neyiz? Kusura bakmayın da, özellikle kızlar, sizin aklınıza sıçayım…

Yorumlar

acuna (25 yaşında) 1 ay önce yazdı:

Bu yaşa kadar ne ilişkim oldu ne karşı cinsle temas edebildim gerçekten sekssizliğin dayanılmaz eleyiciliği.Merak ediyorum zamana kadar devam edecek 30a kadar yolu var hala olmadıysa  intihar düşünüyorum  o zamandan sonra olsa bile en güzel yaşlarımda yaşamamış olma hissi hayatım boyunca peşimi bırakmayacak biliyorum yazılarınızın hemen hemen hepsini okudum güzel bakış açısı kattı teşekkür ederim

Mantıklı Kadın 1 ay önce yazdı:

Canım kardeşim Acuna,

Öncelikle bu "20li yaşlar hayatın en güzel yılları" lafını kim attıysa onlara inanma. Hayat da sağlık da zevk de şu an tasavvur ettiğinizden çok uzun sürüyor, bir aksilik yaşanmazsa. Böyle karamsar düşünceler geldiğinde yapman gereken tek şey kendine saçmaladığını telkin etmek olmalı. İnşallah göreceksin. Bak ben 37 yaşındayım ve halen çok güzel yıllarım, 40'larımı heyecanla bekliyorum, inan.

Şimdi gelelim durumuna. Normal mi? Tamamen değil. Karşı cinsle biraz da olsa flört edebiliyor, yakınlık kurabiliyor olman lazımdı. Sorun yaşamanın üç kaynağı olabilir:

Birincisi, ailen sağlıklı bir aile olmayabilir, anne-babanın bozuk bir ilişkisi vardır ve bunların korkuları, kaygıları seni kilitliyordur.

İkincisi, fiziksel olarak dezavantajsızlıkların vardır ve kendine hiç güvenmiyorsundur.

Üçüncü ihtimal, sosyal kaygı, hafif derecede de olsa otizm, dikkat eksikliği vb. bir bozukluğa sahipsindir, belki teşhis bile almamışsındır, bu da insanlarla sağlıklı iletişim kurmanı engelliyordur.

Bunlar senin gibi "hiç" bir şekilde yakınlaşma yaşamamış insanlar için genellenebilir paternler. Sana uyan biri varsa, o konunun üzerine biraz eğilmeni öneririm. Birinci ve üçüncü sorunlar için psikolojik yardım alman, ikinci sorunda da işlem görmen gerekebilir, bence durumunu gerçekçi bir şekilde analiz edebilirsen sorunlarını çözmeye başlayabilirsin. Bir şeyleri değiştirmeden bekleme lütfen.

Gözlerinden öperim.

Mor (33 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Merhaba, 

ben 33 yaşındayım ve şimdiye kadar ilişki istemediğim için ilişkim olmadı. Geçen sene biriyle tanıştım ve daha tanışma aşamasındayken beni birden tuttu ve öpmeye başladı ben o an acayip tedirgin oldum. Ona evlenmeden cinsellik yaşamak istemediğimi söyledim ve o başta israr etti sadece arkadaş gibi mi olacağız o zaman birbirimizi tanıyamayız dedi. Ben istemiyorsan artık görüşmeyelim dedim yok sorun değil dedi. Ama  o günden sonra aramıza soğukluk girdi dedi sürekli. Zamanla ikimizin  de ilgisi azaldı ve ortak bir kararla bitirdik. Benim evlenmeden cinsellik yaşamak istememem yanlış mı? Acaba sorun bende mi? Yanı şu an iyi ki aramızda bir olmamış diyorum çünkü birbirimize uyumsuzduk. Ama yine de hiç cinsellik yaşamadan evlenmek de hata mı olur diye aklıma takılıyor. Sizin fikriniz nedir?

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Bu yazdığını erkekler bir okusun. Erkekler sanıyor ki bir kadının cinsellik yaşamak istemediği durumda ilişkiler kurması, evlenmesi falan çok kolay, erkeklerin bayıldığı, görünce kaçırmak istemeyecekleri bir şey.

HAYIR HİÇ DE ÖYLE DEĞİL.

Erkekler de cinsellik yaşamadan ilişki sürdürmek konusunda, ciddi niyetleri varsa bile bilinmezlik yarattığı için şüpheye düşebiliyorlar böyle. 

Cinsellik yaşamadan evlenmek hata olmaz. Böyle demem. Ama cinsellik yaşamadığın için evlenmek de bazı kesimlerde işte böyle zor olabilir. Erkek bekaret isteyen, bekarate takıntılı biri ise senin durumundan çok memnun olacakken farklı düşünen erkekler ise ilişkiyi tüm yönleriyle test etmeden evlenmek istemeyeceklerdir. 

Karar senin kararın. Açıkta kalırım korkusu ile seks yapmaman lazım, kendine kızarsın. Bekaret isteyen birine denk gelebilirsin, uyuşabilirsiniz beklentinde. Veya bu yaşadığın ilişkiden duygusal olarak daha doyurucu bir ilişki yaşarsan birkaç ay sonra cinsellikle ilgili kararını değiştirebilirsin. Şimdiden bunu planlamana gerek yok. Erkeğin sana olan duygusal yatırımından emin olduktan sonra "bence" ikisi de ilişkiler için benzer oranda kolaylaştırıcı/zorlaştırıcı, doğru/yanlış denecek şeyler.

Mor (33 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Cevabınız için çok teşekkür ederim. 

eflatuns (31 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Cıvıtıkkız öncelikle daha çok kadınlara yönelik bu site için teşekkürlerimi sunuyorum, twitter tabiki yetmiyordu. Sindire sindire okuyorum, kendimi görüyorum, buluyorum ve kendimi daha çok sevme yolunda bana katkı sağladığını belirtmek isterim. Umarım cevaplarsın diyerek kendi görüşünü belirtmeni o kadar istiyorum ki.

Geçmişi çok kalabalık, kendi sisteminin içine eden, hayatında çok çok fazla 'duygusuz' cinsel ilişki yaşamış ve hepsine tövbe diyip ''kendimi yeterince kirlettim iğrendim hepsinden el ayak çektim iki yıl önce'' diyen bir adamla beraberim üç aydır. İlişkimiz ummadığım kadar ciddiyetli seviyeli ve tatmin edici şekilde ilerliyor. Ablası vesilesiyle karşılaşmıştık, ciddiyette bunun da payı var ve ailesi beni tanıyor diyebilirim. Kısa bir özetten sonra sorum şu; 29 yaşındayım ve ondan 2 yaş büyüğüm. Bu zamana kadar cinsel ilişki yaşamadım. Yaşantılarım çok sınırlı ve kontrollüydü vücuduma sistemime hep saygı duydum az öz ilişkim oldu ve kırmızı çizgilerim belirgindi. Şuan kimseyle hiç istemediğim kadar birlikte olmak istiyorum. Ama beni yine de bu yaşa kadar durduran şeyler olduğundan istemsice dur diyorum. İlişki özellikle ilk ilişkiyi yaşamak için sence geçmesi gereken süre ne kadar ? Ve ne zaman evet hazırım denmeli ? Libido olarak değil mental olarak nasıl gerçekten istediğime emin olabilirim ? Yaşımın ilerliyor olması ve cinsellikten eksik kaldığımı düşünmem ne derece doğru?  Bu konuda soru işaretlerim çok fazla ve görüşünü merak ediyorum. 

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Merhaba,

Öncelikle güzel sözlerin için teşekkür ederim. Ben ilişki süreci nasıl olmalı yazımda 3-4 aylık bir süre önermiştim. Bence siz o süreyi atlatmış görünüyorsunuz, zaten yaşınız da büyük. Erkeğin sana yönelmiş olduğundan, seni seçenekleri arasında bir seçenek olarak değerlendirmediğinden eminsen beklemek için bir sebebin olduğunu düşünmüyorum. İlk deneyimlerin duygusal olarak önemli ancak fiziksel olarak hayal kurduracak harika şeyler olmadığını aklınızdan çıkarmayın, seks özellikle kadın açısından başta değil giderek güzelleşir, bu tecrübeli insanlarda dahi böyledir. Mutluluklar dilerim.