Kadınların Gözünden İlişki Süreci

Redpill Çizgisine Alternatifler

Redpill içeriklerini çok büyük oranda erkekler üretiyorlar. Dolayısıyla ilişkilere ve kadınların neyi neden yaptıklarına dair “tahminlerini” kullanıyorlar biraz da. Kendi zihinsel süreçlerini kadınlara yansıtarak açıklıyorlar kadınların motivasyonlarını. Bunu ben de yapıyorumdur kaçınılmaz olarak tabi.

Gelin size, orta yaşında, kendi sınırlı deneyimi olan ancak gözlem yeteneği, akıl yürütme eğilimi ilk gençliğinden beridir fazlasıyla bulunan, kimseyi kınamadığı için ailesinin ve arkadaşlarının dürüstçe dertleştiği bir kadın olarak, kadınların ilişki hayatlarındaki çeşitli seyirleri biraz anlatayım size. Aile etkisini ayrı yazılarda inceledim, bu yazıda hemcinsleri ve karşı cinsin etkisiyle yaşadıklarına odaklanacağım.

Kadın-erkek çekimi, biyolojinin seni uyardığı ergenlik yıllarında başlıyor malum. Kızlar ve erkekler, önceki yaşlarınızda birbirinizden biraz itildiğiniz, “ıyyyyyy kız mı / erkek mi, hiç sevmem” modunda olduğunuz için kendi aranızda gruplaşmış durumdasınız. Hemcinslerinizin onayı ve fikirleri sizin için çok önemli.

Hemcinslerinin arasında kabul görme ihtiyacı kızı dürtüp duruyor. Fark yaratmak, öne çıkmak, dikkat çekmek istiyor. Peki bunları yapmanın en kolay yollarından biri nedir? Karşı cinsin ilgisi. Zaten erkeklerin zihin yapısı yüzünden kıza bedava akan bir kaynak var. İlgiyi ne kadar havalı birinden yakalarsa da kendini o kadar değerli hissedecek. Öne çıkma ihtiyacına benzer bir kaygıyı güzelliği konusunda da yaşıyor. Ergen insan kendini güzel bulmaz. Erkeklerin beğenisi ona kendini güzel, onaylanmış hissettiriyor ve buna bağımlılık geliştirmeye başlıyor kız.

Kadın zihni hep çok romantik. Gerçi erkekler için de aynı romantik zemin söz konusu. Modern toplum aşkı aşırı pompalıyor. Bunu birkaç noktada eleştirdim zaten, şimdi uzatmak istemiyorum. Romantizm, hayaller, umutlar… Bunlar, kızların yönelimlerini zihinlerinde kendilerine bile maskeliyor. Neyi neden yaptığı üzerine, her genç için normal olacak şekilde, derin düşüncelere sahip değil.

Aşık oluyor kadınlar. Aşık oldukları kişiye dürtüsel ve psikolojik zaafları yüzünden karar verdiklerini bilmiyor, bunun kaderlerinde olduğunu düşünüyorlar. Seviyorlar, o kişiyi gerçekten çok seviyorlar. Özellikle aile terbiyesi almış ve duygusal zekası yüksek kızların hem erkek seçimleri, hem de ilişkiyi sürdürürkenki tavırları doğru oluyor. Bunlar, şanslı insanlar, bu insanlar ilk aşkıyla dahi evlenip mutlu olabiliyorlar. İlk aşklarıyla evlenmeseler bile, uzun ve sağlıklı ilişkiler ile geçiyor hayatları.

Ancak çoğunlukla, ilişkiler bitiyor.

Her biten ilişki bir kalp kırıklığı, her kalp kırıklığı bir yara, her yara da korkuya ve bir kötü davranışa sebep oluyor. Erkekler biten bir ilişkinin ardından asla aynı olmaz diyorsunuz ya, emin olun aynısı kızlar için de geçerli.

Kızlar da terk ediliyor, kızlar da aldatılılıyor ve üstte bahsettiğim, kalp kırıklıkları ve hınçla, aptalca davranışlara neden olan bir sarmala girebiliyorlar. Bu sarmal onları genellikle ilişki denen şeyin önemsizce ve derinleşmeden yaşanması düşüncesine itiyor. Diğer seçenek de ilişki hayatını güvensizlik hissiyle tamamen askıya almak. İlişki işlerinden elini ayağını çekme işlerine daha az kız yöneliyor, zira hem fiziksel ihtiyaçlar var, hem de onay ihtiyacı devam ediyor.

Eğer ilişkileri deneme yoluna devam ederse ve yaşadıklarından ders almazsa ve kantarın topuzu kaçarsa, kız özsaygısını kaybetmeye başlıyor. İçten içe kendini ve kararlarını hiç sevmiyor, kendine kızıyor ve “sen bu kadarsın işte” noktasına geliyor. Bu nokta, öğrenilmiş çaresizlik noktası berbat bir yer. Çünkü bundan sonra yapacağı şeylerde insanın “kendine yakıştırmama” mekanizması da kalkmış oluyor.

Şöyle bir senaryo da var tabi. Kızımız yüksek derecede hipergamik ve gözü sürekli alfalarda. Kendime bağlarım umuduyla şansını sürekli alfalarda deniyor. Eğer yaşı küçükken ve güzelse, evlenme derdine düşmüş yaşı büyük bir alfayla evlenme şansına sahip. Ama bu hepsine denk gelmiyor. Önüne gelen alfayı avlamaya çalışan kızımız bu sırada sürekli skor yükseltiyor.

Sizin sonraki gördüğünüz “kaşarlık” davranışları, bu tip çarkların içinde değersizlikle psikolojisi mahvolmuş, rehbersiz ve aptal kızların kendileriyle barışmak için geliştirdiği aptalca bir savunma mekanizmasından başka bir şey değil. Yaptığını savunursun. Savunman hak olduğu için değil. Hatalarınla baş etmemek için.

Tüm kızların manipüle edilerek ve hayal kırıklığıyla bu tip yolları seçmediklerini biliyorum. Burayı okuyan kızlardan azımsanmayacak bir kesim “teyze sen de ne anlatıyon yaaaa” diyecek. Çünkü bu kızlar dopamin bağımlısı. İlgi ve kısa süreli ilişkilerdeki, erkeklerin lovebombing kapsamında yaptığı şeylerle dolduruyorlar hayatlarını. Bunu bırakmaktansa benim aptal olduğuma inanmayı seçeceklerdir. Onların bugün yedikleri hurmaların yarın götlerini tırmalamasıyla ilgili hiçbir olumsuzluk hissetmiyorum :)

Kadınlar, bu gibi süreçleri tek başlarına yaşamıyorlar. Sadece hemcinsleriyle rekabet ettikleri için bu hale gelmiyorlar. Bazen, saf duyguları istismar da ediliyor. Erkekler, kadınların bu halinde pay sahibi, hiçbir şey değilse de baba olarak, bu sadece kadınların yaptığı bir şey değil. Kimse de kusura bakmasın.

Mesela bir erkek, bir kıza “benim seçeneklerim var, sen seks vermezsen verecek kişiye giderim, beklemem” kartı çekiyorsa, ki kızların arasında muhtemelen kendi seks kararlarını meşrulaştırmaya çalışan kızların yaydığı bir “bu kartı her erkeğin çektiği” miti vardır, insanlar da değersiz hissediyor ve yalnız kalmak korkusuna kapılıyorsa, ne yapacaklar? Sevmeden sevişme çarkının başlangıcı çoğu zaman böyledir. Bu kurallar daha 20li yaşlara gelmeden insanların zihinlerine işleniyor günümüzde.

Ben bakire olmayan kızlarla yatıyorum, o yüzden yaşattığım olumsuzlukların hiçbirinden sorumlu değilim diye de düşünemezsiniz. Bakire olmayan kızın ahı olmaz diye bir şey yok. Bir kız bakire değil diye illa ki takılmak derdinde olmayabilir. Manipüle edip, bağlayıp terk edersen ahı olur. Bu süreçlerin parçası olmanın da ahlaki bir sorumluluğu vardır.

Gelelim kızların evlilik sürecine. Baştan ele alan basit bir özet geçeyim:

Özellikle kızlar, gençken mantıkla evlenmek yerine aşk ve ruh eşi denilen romantik şeyleri inanılmaz önceliyorlar. Eğer aşık oldukları, kendilerine aşık olan ve kaprislerini çeken biriyle denk gelmezlerse evlenmiyorlar. Bakıyorlar ki olmuyor, bu sefer aşk öncelemeyi bırakıyor, kaprislerini törpülüyorlar ancak bu senaryoda da yaşıtları bekar erkeklerin çoğu onlarla evlenmek istemiyor, çünkü önceki çizdiği profillerinden itiliyorlar. Bu sefer kız, geçmişini kabul edecek ve evlenecek kişiyi bulmak zorunda olduğundan, eskisi gibi seçici olamıyor.

Yani redpillcilerin bahsettiği büyük oranda gerçekte rastlanan bir patern. Ama yine dile getiriyorum, bu kızların gerçekçi olmayan beklentileri ve kalp kırıklıklarının içinde erkeklerin manipülasyonlarının da payı var.

Genel olarak diyebilirim ki, 20’lerinde kızlar çok aptal, erkekler de çok prensipsiz. Bu yüzden burunlar boktan kurtulmuyor.

Peki 30’lu yaşlarında bekar olmasına rağmen bu profillerin dışında olan kızlar yokmu? Tabi ki var, en çok da onların gördüğü muameleden dolayı üzülüyorum ve sinirleniyorum bu Redpill söylemlerine. Her 30’luk bekar aynı yoldan geçmedi. Bazısı kendi kararı da değil, mesela evde hastası oluyor, ne bileyim aile evine para kazanması gerekiyor derken evlenemiyor. Olabilir. Ya da, uzun ve güzel bir ilişkisi oluyor ama orta yaşa gelince bitiyor, olabilir. Her 30’luk bekara geçmişini unutturmaya çalışan cumbucket muamelesi yapmak kadar çirkin ve paranoyakça bir şey olamaz. Ben bugün 35 yaşımda bir şekilde yalnız kalsam çoğu 25’likten titiz geçmişim var.

Aptal dahi olsalar kadınların ve erkeklerin aslen birçok iyisi olduğunu biliyorum ve hepsini seviyorum, onlar için iyisini istiyorum. Bunu da ancak ideali tasavvur ederek var edebiliriz. Şikayetlenip aynı davranışları aynı döngüleri sürdürerek değil.

Yorumlar

Alpago (23 yaşında) 5 ay önce yazdı:

Ben mesela bu durumu çok da anlayamıyorum, benden kaynaklı olarak. Mesela ben, seks kartını çekmem ve hatta çeksem bile kabul edilmeyeceğini bilirim. 

Alpago (23 yaşında) 5 ay önce yazdı:

Mesela bir erkek, bir kıza “benim seçeneklerim var, sen seks vermezsen verecek kişiye giderim, beklemem” kartı çekiyorsa, ki kızların arasında muhtemelen kendi seks kararlarını meşrulaştırmaya çalışan kızların yaydığı bir “bu kartı her erkeğin çektiği” miti vardır, insanlar da değersiz hissediyor ve yalnız kalmak korkusuna kapılıyorsa, ne yapacaklar?

-kadınlar, ailesini yahut toplumu veya slam dinini dinleyip böyle erkekleri seçmeyecekler- 

Sevmeden sevişme çarkının başlangıcı çoğu zaman böyledir. Bu kurallar daha 20li yaşlara gelmeden insanların zihinlerine işleniyor günümüzde.

Ben de içimden diyorum ki : Bu kadar alfa erkeğe neden oynadın. Yani dediğiniz seks zorunluluğu kartını çeken erkeği neden seçiyorsun ki? O kadar mı irade yok yani.

Hsyn (22 yaşında) 7 ay önce yazdı:

Merhaba,Instagram adresiniz var mı?Size birşeyler söylemek istiyorum😊

Mantıklı Kadın 6 ay önce yazdı:

Hayır, instagram hesabım anonim olmadığı için paylaşmıyorum. Gerekli bir konuyu buradan yazabilirsiniz, buradan yazılamayacak şeyleri zaten konuşmamayı tercih ederim.