İnsana “Sen busun” deyip durmak
Redpill Çizgisine Alternatifler
Bilirsiniz, yaşamışsınızdır; bir hastalıkla ilgili internetten okumaya başladığınızda tüm semptomları kendinizde bulmaya başlarsınız. Hatta derler ki, tıp öğrencileri bundan ciddi derecede muzdarip olur, kaygı duyarmış ve okuduğu her şeyi kendilerinde bulmamak konusunda düşüncelerini eğitmeleri gerekirmiş.
İçimizdeki dürtüler, eğilimler de aynen bu işleyişe tabi. Hepimizin içinde her yaşam yolunun potansiyeli var. Atalarımızın kaygıları, hedefleri içimize işlemiş durumda. Kendi tecrübelerimiz bu potansiyellerden hangisini ortaya çıkaracağımızı belirliyor ve hayatımızın seyrini çiziyor.
Potansiyelimizi harekete geçiren bir şey daha var: toplumun bize tuttuğu ayna. İnsanın başta ailesi ona bir ayna tutar. Bu aynada kişiyi kendine nasıl gösterir, kişiye ne olduğunu hissettirse, kişi onu kanıksar ve kendini öyle bilir. Yaş ilerledikçe ve sosyalleşildikçe bu ayna tutma işini toplum yapmaya başlar. Toplum, o zamanki dinamiklerine göre insanların imajını şekillendirir. Çevrenin aşıladığı bu imajı yıkmak da o kadar zordur ki.
Bu girizgahı neden yaptım? Bugün Redpill kadına hipergamik olduğunu söyleyip duruyor. İnceller orada burada tüm kadınlar başkası için terk eder, daha iyisini bulunca aldatır, bir dalı tutmadan öbürünü bırakmaz diye anlatıp duruyorlar.
Bunun benzeri erkeğe daha uzun zamandır yapıldı. Tüm erkekler aldatır, bir erkek hep tüm kadınları ister, daha genç-güzelini bulunca ona gider, aynı andan birçok kadını ister bla bla bla.
Doğru, bu potansiyellerin hepsi hepimizde var. Ama göremiyor musunuz? Bunları sürekli dile getirdiğiniz zaman insandaki bu potansiyellerin eğitilmesini imkansızlaştırıp aksine bu yöne itiyorsunuz insanları. Ayna metaforunda dediğim gibi, insanlar kendilerine tutulan aynadaki imajlarını kanıksıyorlar ve ona göre davranıyorlar.
Zaaflar, zayıflıklar, kötü kararlar genel-geçer olmaktan yüz bulurlar. Normal görülünce yüzeye çıkarlar. Bize dışarıdan empoze edilen düşünceler zihnimizin içinde ağırlık kazanır ve bizi yönetmeye başlarlar. Erkeklerin bu kadar senedir poligamik dürtülerine bu kadar yenilmesinin sebebi toplumun tuttuğu aynada bunu normal yansıtması ve erkeklerin içlerindeki bu dürtüleri dinlemesine çanak tutmasıydı. Bugün, aynısı kadınlara da hipergami açısından yapılıyor. Bu dürtüleri o kadar çok dile getiriliyor ki aynadaki akislerinin bir parçası haline geliyor ve kadınlar içlerindeki o sesi giderek daha güçlü duymaya başlıyor.
Şu an Redpill ve savunucuları tamamen ne olduğumuzu konuşmak derdinde ve erkeklere sınırsız seks serbestisi vermeyi, kadına ise hiç inanmamayı seçtiği için ne olabilirizi asla konuşmuyor. Oysa ki konuşmamız, yaymamız, normalleştirmemiz, kafalara kazımamız, aynadaki akislere yansıtmamız, içlerimizde sesini bulmamız gereken şey “ne olabiliriz”. Bu yüzden, kadın-erkek düşmanlığını ve bu söylemleri ifade etmeyi bırakın. Herkesin böyle olduğunu söyleyerek olmayanları da buraya itiyorsunuz. Potansiyel, o kadar da önemli bir şey değildir. Bizler insanız; irade, ahlak kavramlarını geliştirmiş ve hayata geçirebilen varlıklarız.
Mesela benim yazılarımda göreceksiniz ki ben erkeğe de skorsuzluğu savunuyorum. Bana diyecekler ki "kadın erkekte skor istemiyorum der, senin gibi, ama aslında çok sever, ister o tip erkeği". Doğru. Tecrübeli erkek ilkel tarafımızın çok hoşuna gider. Bunun altında yatan güdüsel zeminleri birçok yazımda göreceksiniz. Ama işte, bu çok güdüsel bir seviye. Bunun üstünde mantık var, ahlak var, düşünceler, duygular, kıskançlık var. Redpill'e göre kadın zihninde bunların hiçbiri yönetimde değil. Dediğim gibi "kadının ne dediğine değil, ne yaptığına bakacaksın" mottosu var onlarda. Uyanın arkadaşlarım, bu bahsettiğiniz işte tüm kadınlar için geçerli değil. Sizin hedefinize aldığınız kadınlardan sizi elememişleri böyle, o yüzden iddia ettiğiniz şey kanıtlanıp duruyor gibi görünüyor size. Bu tip zaaflar göstermeyen kadınlar sizin hayatınızda da radarınızda da değil.
O yüzden, bize lütfen ne olduğumuzu söyleyip durmayın. Bu konuda düşündüğünüz kadar çok şey bilmiyorsunuz.
İlgili yazılar:
Yorumlar
Ahmet (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Genel olarak redpill in mavi haplı dediği erkeklerle o tarz erkek istediğini söyleyip evlenen kadınlara bakarsanız hepsinde şöyle laflar vardır: "Çok iyi bir adam tam istediğim gibi bana hiç bir yanlışı yok ama arzu duyamıyorum o yatağa girmek eziyet gibi geliyor". Kadınlara sorulduğu zaman hep her istediğini yapan kibar elini soğuktan sıcağa sokmayacak erkek istiyorlar ama pratikte asla bunu uygulamıyorlar ve dominant maskülent erkeklere eriyip bitiriyorlar. Bu da kadının söylediği ile yaptığı farklı düşüncesini haklı çıkarmaz mı ?
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Yazı bundan biraz fazlası. Ben insanların, sadee kadınlar da değil, idealleri-söylemleri ile yaptıklarının farklı olabildiğini biliyorum zaten. Ama biz insanlara hangi fikri aşılarsak o fikri dinlemeye daha teşne olurlar, bunu anlatmaya çalışıyorum.
Çocuk yetiştirmeyi ele alalım. Bir çocuğa sürekli beceriksiz olduğunu söyle.
Benzer kapasitede diğer çocuğa sürekli başarabilirsin, tekrar denemelisin diye eğitim ver.
Ortaya bambaşka bireyler çıkar.
Yazının ana konusu bu.