Aldatma-Aldatılma Korkusu ve Kendini Gerçekleştiren Kehanet
Sizlere, çelişik görülebilecek bazı davranışlarım arasında zihnimde nasıl bir ilişkilendirme yaptığımı açıklamak istiyorum bu yazıyla.
Belki okumuşsunuzdur. İnsanlara, aldatmaya karşı daha dirençli olabilmeleri için az partnerli bir geçmiş yaşamalarını öneriyorum. Öğrenmenin, tecrübenin alternatif yollarıyla yapılması gerektiğini savunuyorum. Çok tecrübeli olan insanların bir insanda daha zor duracaklarını sürekli söylüyorum. Çevremizde gördüğümüz patern bunu destekliyor. Utanırsan, yapamazsın. Utanmazsan, hele de alışıksan kolay yaparsın, bu bir gerçek.
Ancak biliyorum ki, bu söylediklerim halihazırda tecrübeli insanlarda kendini gerçekleştiren kehanet sürecine sebep olabilir. Bu yazıyı da onun için yazıyorum.
Sert konuşmak zorunda olduğumu birkaç kere dile getirdim. Ancak bunun sizde zaaf yaratmasını istemiyorum. Çünkü siz de geçmişiniz yüzünden zaafınız olduğunu düşünürseniz hataya açık hale gelirsiniz. Zaaf kendine inançsızlığın sonucudur yazımı okuyun.
Ben burada sağlıklı ilişkiler için kendi modellememi, kendi sistemimi sunuyorum. Bir sistem toplumun en iyi, en iradeli, güdü-zihin yönetiminde en başarılı insanlarına yönelik oluşturulamaz. Çünkü insanların çoğu böyle olmayacak. Ben prensiplerde olumsuzluk ve temkin, kendine olan inancında ve hedeflerinde ise olumluluk ve umut barındırmanızı öneriyorum. Hep buna göre yazıyorum.
İnsan kendi hayat seyrinde de stabil değildir; insanlar arası beceri, kabiliyet, irade çizgisi de stabil değildir. Bunlar hep dalgalanabilir.
O yüzden prensiplerini zayıf olduğun anlarını hesaba katarak oluşturmalısın. Prensiplerin seni de, çevrendeki insanları da zayıflıklarından korur.
Bir şekilde geçmişin yeni prensiplerine uymamışsa bu senin daha temkinli olmanı gerektirir, doğru.
Ancak temkinli olduğun sürece aldatmaya daha yatkın olmazsın o da doğru.
Ama işte tekrar başa dönüyoruz, sen şimdi meyilli olmayacaksın diye her zaman olmayacağını iddia edemezsin.
Sen meyilli değilsin diye herkesin olmayacağını iddia edemezsin.
Bu yüzden söylem ve sistem sert olmalıdır. Katı olmalıdır. Risk meselesini anlayın. Her şey risk kavramında bitiyor. Canınızın istediğini yaparsanız herkesi mağdur etme riskinizi artırırsınız. Kendinize ve başkasına zarar verme riskinizi düşürecek şekilde yaşamak akıllıca olandır.
Buraya kadar, kendi içinizde söylemlerimi nasıl ele almanız gerektiğini açıkladım. Şimdi de, karşı tarafın sizi aldatma ihtimalini nasıl ele almanız gerektiği üzerine konuşayım.
Partnerlerinizi sürekli aldatma ihtimaliyle düşünmek, hele de bunları ona ifade etmek aldatılma ihtimalinizi artırır.
Çünkü, eşinize her “beni aldatıyor musun, beni şununla mı aldatıyorsun?” dediğinizde ona fikir aşılamış oluyorsunuz.
Bu aşılama, onun zihninde alttan alta çalışmaya başlıyor. Baktığı her karşı cinse, “acaba bununla aldatır mıydım” diyerek bakıyor.
Zaaf hissetmeye başlıyor. Çünkü, birçok kez söyledim, içinde kötülük ararsan, içinde zaaf ararsan bulursun. Hata yapma zemini hepimizde var. Kişi kendinden şüphe etmemeli, kendine inancı olmalı. Zaaf, kendimize inançsızlığın sonucudur.
Ayrıca, bir insana kim olduğunu sürekli söylersen kişi o olur. Bir üstteki paragrafla bağlantılı. Siz her insanın zaten içinde olan zeminleri o kişiye söyleyerek kişide o potansiyeli açığa çıkarırsınız. O yönünü dinler haline gelir kişi.
Bu süreçler sonucunda aldatmaya yaklaşınca, bu sefer insanları şu psikoloji ele geçirir: bu zamana kadar boşuna aldatma suçlamasıyla yaşadım, her halükarda bu suçlanma çilesini çekiyorum zaten, bari yapayım da çileyi çektiğime deysin.
Sonuç: aldatma.
Bu yüzden, asla bu yola girmeyin. Aklınıza gelse dahi partnerinize bu işlerin konusunu açmayın. Temkinli olun, kulağınız delik olsun, işaretleri olumlamayın, çevreden soruşturun filan. Ama paranoyak olma ihtimalinizi her zaman sorgulayın. Çok zor bir denge, bana yaşatılmadı, o yüzden sadece teorisini yazabiliyorum, üzgünüm.
Bilin ki kaygıyı hepimiz duyarız, hepimizin kaygılarımızı kontrol etmemiz gerekir. Çoğu olumsuz senaryo hepimizin aklına gelir. Buna karşı edineceğimiz zırh “başa gelen çekilir >>> bir şey başa gelince çekilir” düşüncesidir. Gerçekten de insan bir şey başına geldiği zaman ona, önceden tahayyül edemeyeceği bir dayanıklılık gösterir. Tecrübelerinizin sadece kadın-erkek ilişkilerinden olması gerekmiyor derken bu tarz bir yansıtmayı anlatmaya çalışıyorum. Hayatınıza bakın, elbette ki önceden çok korktuğunuz ancak başınıza geldiğinde sandığınızdan iyi dayandığınız meseleler olmuştur.
Kaygıyı sürekli omuzlarınızda taşımayın. Acıyla baş etme beceriniz olduğuna odaklanın. O becerinizle uğraşın. Belirsiz bir düşmanla değil.
Tüm bu süreçlerde kolaylık olması açısından, eşinizi seçme sürecinde dikkatli olun yine de. Tanıdık çevrenizden eş seçin, malumat alabileceğiniz bir zemininiz olsun. Eskiden aldatmışları, skoru çok olup çapkın bilinenleri baştan eleyin. Eski hayat kişinin yatkınlıkları ile ilgili bir göstergedir, üzgünüm. Kimse bu riski alacak kadar değerli olmamalı bence.
İlgili yazılar:
Yorumlar
Buttercup (21 yaşında) 9 ay önce yazdı:
Merhaba abla.
Abla karşı cinse 5 saniye bakmak aldatmak mıdır?
Mantıklı Kadın 9 ay önce yazdı:
Hayır değil. Ama gözü zihni karşı cinsten uzak tutmak gerekir hayatımızda biri varken. Düstur bu olur, olanın en iyisini yapar, yanıldığın anları mesele etmez, geçer, tekrarlamazsın.
Buttercup (21 yaşında) 9 ay önce yazdı:
Teşekkürler abla.
Buttercup (21 yaşında) 9 ay önce yazdı:
Bu sorumu daha detaylı sorma kararı aldım abla soruyu böyle sorduğumda adil olmadığımı farkettim. Benim önceki arkadaş çevremde sevgilim olduğu halde (oooo şu çocuğa bak, ne kadar yakışıklı, herhangi bir çocuğu beğendiği için işte buda bana aşık buda sana aşık vb.) şeyler söyleniyordu bana ben bakmadığımda yada böyle şeyler yapmayın dediğimde - abartma sadece bakıyorsun bu aldatmak değil gibi şeyler söyleniyordu. Yada ufak ufak laf sokmalarla arkadaş arasında ufak ufak dalga geçmelerle benim bu olaya bakışımı yavaş yavaş cürüttüler (acaba ben mi bu konuyu fazla abartıyorum diye düşünmeye başlamıştım) tabi benim burada onlara duvar örmem ve set çekmem gerekirdi onu yapamadım onları seviyordum kardeşim gibi görüyordum onları. Bir gün kütüphanede iken o arkadaş grubumda vardı ve sevgilimde yanımdaydı kütüphanenin girişinde bekleme bölümü var orda koltuklar var ordada telefondan birşeyler izliyorduk kütüphaneden birileri çıktı (o anı aylar sonra hatırladım öyle birşey yaptığım o zaman kafama dank etti) ben çıkan erkekleri incelemişim o an onun farkında bile değildim tabi telefondan birşeyler izlemeye devam ettik ama bir gariplik var hissedebiliyorum. Kütüphaneden çıktıktan sonra sevgilim elimi bile tutmadan birazcık önde yürümeye devam etti ne olduğunu sordum anlamaya çalıştım sen ne yaptığını biliyorsun salağa yatma diye tepki verdi bana daha sonra konuştuk bunu farketmeden yaptığımı anlattım. Soğuk davradı bana bir süre haklıda. Bir iki ay sonra bir kafede otururken çaprazımdaki masada çift oturuyordu çocuğun parmağında bir yüzük küçükken izlediğim selana dizisindeki hadesin parmağındaki yüzüğe benziyordu bir kaç defa yüzüğe baktım (yüzüğüne baktığım çocuğun yüzünü bile hatırlamıyorum) sevgilimde farketmiş o gün bir tepki göstermedi ilerleyen günlerde bir farklılık olduğunu sordum ilk başta söylemek istemese de ben anlattırdım. Daha sonrasında bunu farketmediğimi ve dikkatli olacağımı söyledim.tamam dedi daha sonra ben böyle şeyler yapmamaya dikkat ettim.bu olay olduktan sonra arkadaşlarımdan birine sevgilim böyle birşeyin olduğunu anlatmış ve arkadaşımda onun hep öyle şeyleri vardı biz onu çok uyardık gibi şeyler anlatmış ama bana erkeklerle alakalı şeyler söylemeyin hoş olmuyor gibi verdiğim tepkileri söylediğim sözleri sevgilime söylememişler. Sevgilim bana bunu anlattı onlarda senin hakkında böyle şeyler söylüyor dedi kendimi ifade edemedim olayın böyle olmadığını söylemeye çalışsam da kestirip atmıştı sevgilim. kasım ayında yanına gittim bir süre vakit geçirmek için geçirdiğimiz vakitte hiç bir sorun yoktu çok güzel geçti. Yanından ayrıldıktan 3-4gün sonra telefonda konuşurken araba park yeri ararken bir adama 4-5 saniye baktın dedi ve neye uğradığımı şaşırdım kendimden eminim bu konuda çok dikkatli olmaya çalışıyorum onda en ufak şüphe uyandıracak bir şey yapmamaya dikkat ediyorum. Daha sonra açıkladım öyle birşeyi bile bile yapmadığımı uzun bir yolculuk geçirdim o yorgunlukla dikkat bile etmediğimi anlattım. Daha sonra çok düşündüm geçekten öyle birşey yapmadığıma çok eminim.Başımı kaldırdırıp karşı cinsle 1sn bile göz göze gelsem kendimi çok kötü hissediyorum gün boyu başımı o anda kaldırdım diye kendimi suçluyorum. Şuanda sevgilimle aram çok iyi birbirimizi her konuda destekliyoruz ve gelecek hayali kuruyoruz. Tavsiyelerini merak ediyorum abla. Bu arada seni severek takip ediyorum abla yazıların, tavsiyelerin benim hayatıma birşeyleri düzeltmemde çok yardımcı oluyor. Herşey gönlünce olsun sevgilerimle. :)
Mantıklı Kadın 9 ay önce yazdı:
Okuyunca kendi davranışlarınla ilgili farkındalığının az olabileceği hissine kapıldım. Kafanın çok içinde yaşıyor, bu arada bedenin üzerindeki hakimiyetini kaybediyor olabilirsin. Böyle tepkiler alman normal değil çünkü, garip duracak kadar dalıyorsun demek ki.
Fylgja (20 yaşında) 9 ay önce yazdı:
karşı cins olup olmamasından bağımsız, ben gittiğim, oturduğum, dolaştığım vs. her yerde milleti süzüyorum.-köşede bekleyen kekolar gibi, arada side eye yaparak da kestiklerim oluyor- hatta bazen bulunduğum yerde kimse olmasa bile(evde boş odada otursam da) sağı solu kesiyorum. yeni tanıştığım birkaç kişi bundan rahatsız da olmuştu(haklılar bence). benim kinin en bariz açıklaması bende dehb olması, uyaranlara tepki vermeye daha yatkınım. böyle birşey genel olarak varsa ve sadece o an bir yere bakıp geri dönüyorsan-süresi önemli beni kafamı çevirip sağa sola baktığım için fark ediyorlar-o kadar büyük bir aldatma olacağını sanmıyorum ama arkadaşlarının sevgilin olmasına rağmen ona baktın aşıksın demesi cidden sinir bozucu. belki sevgilinin aklını kurcalayan başka şeyler vardır ve başka erkeklere bakman ona bu yüzden daha fazla dokunuyordur. bide sadece erkeklere mi böyle bakıyorsun arada kızlara veya başka şeylere de bu şekilde bakıyor musun? bu davranışının genel mi yoksa sadece erkeklere mi özel olduğu da önemli.
Buttercup (21 yaşında) 9 ay önce yazdı:
Sevgilim lise döneminde aldatılmış ve tam olayı bilmesemde aile içinde de bir aldatılma hikayesi olduğunu biliyorum.Annesi ile mesajda tartışırlarken denk geldim.Ben bu yüzden bu konuda çok hassas olduğunu düşünüyorum. Evet arkadaşlarımın öyle demesi gerçekten çok sinir bozucu onlar ile arkadaşlığımı bitirdim ve onlar ile arkadaşlığımı bitirdiğimden beri ilişkim daha güzel ilerliyor. Hemcinslerime de bakıyorum mesela hemcinsimin kulağında bir küpesi dikkatimi çeksin küpeyi inceliyorum küpeyi takanı inceliyorum yada giydiği kıyafetini beğeniyorum inceliyorum.Şunu da söylemeliyim yurtta kaldığım dönemde benim katımda 30 kişi vardı bu 30 kişinin hepsinin yüzünü hatırlarım ve diğer kattaki kızlarında yüzlerini hatırlarım bazılarının konuşma tarzlarını ve o kızı ilk gördüğümde hangi kıyafeti giydiğinide hatırlarım.Ben incelerkende onlar bunu farkedip bundan rahatsız oluyorlar onlardan beni neden inceliyorsun ki bakışını çok alıyorum.Ve yemekhanede bir kızla ufak bir tartışma yaşamıştık ben onu incelediğim için beni incelediğini söylemişti. Okuduğum birkaçtane makale dehb ile ilgiliydi o anlatılarda kendimden birşeyler bulmuştum.
Buttercup (21 yaşında) 9 ay önce yazdı:
teşkkürler abla.
Kaygı (26 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Merhabalar, hemen hemen her yazınızı okudum. Sizden fikir almak istedim bu yüzden. Benim de takılarak sex ve arada vakit geçirerek başlayan bir ilişkim oldu, ikimizde takıldık başkalarıyla, ben bir kişi, o kişi ise sayısızca diyebilirim. ben onunkileri biliyordum o bilmiyor anlatmadım, sormadı ben soruyordum, başlarda duygusal bakmadım, sonrasında kıskanmaya başladım başkasıyla olmasını, tripler soğukluk vs yapmaya başladım, bunu sorun etmeye. Her haft beraberdik gün içinde hep bana yazıyor geceleri 5 saat belki benle görüntülü konuşmaya başladı. Aynı şehirde değildik 1.5 saat uzaklıkta. Ben çalışırken 1 hafta görüşmeyince biri ile görüşmeye başladı benim yokluğumda. Ben bunu kabul etmedim ve tekeşliliği istediğimi devam etmeyeceğimi söyledim, kabul etmedi, tekeşli takılmak istemediğini söyledi. 35 yaşında ben 25. Anonim tanışma uygulamaları kullanarak kendini pazarlamaya çalıştı, o uygulamadan tanıştık, ona bakmak için kullanmaya devam ettim. Ona Aşık olduktan sonra tanışmadım kimseyle. O ise ben tekeşilik istemeden önce aktif kullanmıyor ama arada yazanlarla tanışıyordu. Biz yolları ayırdıktan sonra kendini pazarlamaya başladı her gün video yeni insan tanımak istiyorum vs diyerek bir şeyler paylaşmaya başladı. Birileriyle takıldı. Ancak 2 ay sonra bana yazdı ben onu her yerden silmiştim ama anılar fotoğraflar duruyordu eski mesajlar falan. İşte benle bir sözleşme yapmak istediğini söyledi tekeşli olacağını vs. Biraz cevapsız kaldıktan sonra birkaç gün görüşmek istedi görüştüm ve kabul ettim. Kimseyle sex yapmayacak dürüst olacak, zamanında çok dürüsttü çünkü. Ama takıldığı kişilerle aynı zamanda arkadaş olduğu için sohbet devam edebilir ama flört şeklinde olmayacak diye anlaştık, uygulamalar silindi, sosyal medyaya tanımadığı kişileri eklemeyecektir, yapmıyor da. Ama ben eski takıldıkları ile kendimi kıyaslıyorum o hayatını özlediğini düşünüyorum, bana bazen bir kadını fiziksel beğendiğini söyledi ama kısa sürelik, anlık dedi yanımdan geçerken örnek dedi. Bende hep daha güzel olmaya çalışıyorum, yarış gibi kadınlara güzel oldukları fizikleri iyi olunca kıskanmaya başladım. Erkek arkadaşım yanımdayken kadın geçince bakıyor mu diye bakmaya başladım. Telefonu eline akınca biriyle mesajlaşıyor gibi düşünüyorum bir kaç saat mesaj atmasa sevmiyor gibi hissediyorum. Güvenemiyorum yani. Aslında çok dürüst ve bu dürüstlük benim ona güvenmemei sağladı. Hep takılmış olması ve bazen fiziksel kadına baktığını söyledi, kimseyi pek arzulamıyprum ama dedi. Aynı evde yaşadık 7 ay şimdi yine eski evine gitti işinden ötürü. Beraberken daha iyiydi şimdi yine kuruyorum kafamda instagramına bakıyorum kimi takip etmiş diye. Daha bir şeyini görmedim. Kavgalar çıkarıyorum biriyle mi konuşuyorsun diye vs. O da baskıdan strese girdiğini söylüyor ve ayrılmaya gidiyoruz sanki. Bu arada romantizm yok. Benim isteminle el ele tutuşuyoruz, dışarıda sarılmak öpmek istemiyor, bana güzel şeylerle hitap etmiyor, ben seni seviyorum derken bile zorla söylüyor bazen. Evdeyken de aynı bu arada. Ben sarılınca sarılıyor. Çok eğleniyoruz beraber ama dışarıda arkadaş gibi durması hoşuma gitmiyor, insanlara sevgilim demiyor pek. Sevgili kelimesini de sevmiyor, özledim vs pek olmuyor sözelde, ama mesela somut işlerimde hep yardımcı olur hep yanımda hissediyorum. Bunlar ilgi diyor benim için, öbürleri yapmacık diyor, her şeyin ekonomi temelli olduğunu falan söylüyor. İltifat etmiyor sadece ilk zamanlar benim her açıdan sex temizlik hijyen fizik kafa yapısı eğlence olarak en iyisi olduğumu söylemişti zorlayınca tekrar edebiliyor bunları. Böyle olmasa niye durayım diyor bunca baskıya rağmen diyor. Kosacası ben ilgi göremiyorum pek ve kafamda kuruyorum kavga oluyor o kavgadan dolayı soğumaya başladı gibi ama bence o da çok duvar gibi. Ne yapabilirim? Ondan ayrılmak istemiyorum yani. Bana artık benimle şakalaşamadığını söyledi, eskiden bak bu kadın arkadaşım böyle sex yapıyordu bunu yaşadı bu gay arkadaş böyle yaptı gibi rahat konuşmalar yapıyordu, şimdi bana mesajları göstermek istemediğini söylüyor ben sorun çıkarıyorum diye. Ben eski takıldığı insanlarla mesajlaşsın istemiyorum çünkü normal hisse borsa ile ilgili bir şey sorunca bile hoşuma gitmiyor çünkü. Ona göre arkadaşları(takıldığı eski kadın arkadaşları) ona çıplak foto atsa da sorun yok, o kadının yapısı rahat biri. Ben istemiyorum onu bana normal geliyor atması büyütülecek bir şey değil diyor. Ben ise onun o fotoğraftan kadını arzulayabşlceğini ve sex yapabileceğini düşünüyorum rahatsız oluyorum.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Kaygı,
Kendine bu işkenceyi layık görmene sebep olan kaynak nedir? Bu problemli adama neden takıldın? Neden erkeklerle ilişlki hayatına sevgili olarak başlamadın da takılmak eylemini denedin? Bunları bir analiz etmen gerekiyor bence. Çünkü bu ilişki değil bence asıl sorun.
Bu adamla bitsin. Sen sadece bağımlı ve onaya muhtaç gibi davranıyorsun. İlişki doyuruculuğu babında iki tarafa da hiçbir şey sağlamıyor aranızdaki. Sevmek böyle bir şey değil. Zaten adamda sevme kapasitesi kalmamış, ruh yok gibi, adam öldürmüş insanlığa dair tüm temiz hislerini. Aynısı sana da mı olsun istiyorsun? Zombi gibi bir adam.
Direkt bitirmeni ve kendinle ilgili içsel bir arayışa girmeni öneririm. Yoksa bir sonraki adresin de aynı böyle işkence yaşamana sebep olan kötü bir etkileşim olacaktır.
Kaygı (26 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Yıllarca ilişki yaşamamış bir adam ve her açıdan beğendiğim istediğim biri, beni tercih etti, çok seçici beğenme açısından. Beni seçmesini istedim başardım ilişkide iyi olabilir sandım ama duygusal tatmin yok. Seni seviyorum demiyor ama çok sık konuşuyor gün içinde bir bahane bularak iletişim kuruyor buraya gittim böyle oldu köpek fotoğrafı bak böyle vs gibi şeyler. Aksine ben hiç yazmıyorum darlamamak için ve tabi ptlamalar oluyor. Başımı okşamıyor belki ama en güvendiği insan olduğumu en değerlisi olduğumu söylüyor sorunca zorlayınca. Anne ilişkisi eksinin eksisi berbat. Sevgi görmemiş nasıl gösterilir bilinmiyor bence. Mesela tartışınca biz üzüldüğünü görüyorum ağlamaklı hüzünlü ayrılık konusu açınca ben. Yanımda çocuk gibi şımarık. En doğal hali. Neyi sevdiğimi bilir inceler, mesela acıkma saatin gelmiş yemek yer misin der? Somut olarak çok iyi kahve iş okul her olayıma ilgili alakalı. Duygulara karşı duyarsız. Ve bence bu onun suçu değil gibi, annesi bipolar ve kaskatı muhafazakar şeyhlere inanan bir kadın. Amerika'da vs yaşamış bir çok insanla takılmış. Bana artık huzur istediğini onları istemediğini ona iyi geldiğimi vs söyledi. Yani ben sevdiğini biliyorum ama duyamıyorum bunu. Bir de değişim var çok yavaş olsa da.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Valla ben diyeceğimi dedim Kaygı, bu yaştan sonra adamın değişeceğini ben düşünmüyorum. Daha çok yatırım yaparsın, yıllar sonra depresif bir dönemine denk gelir, kürkçü dükkanı olan alışkanlıklarına döner. Ben olsam böyle bir insana güvenmezdim.
Sen yazdıklarını tekrar oku bence, onu ittiğini, onun ağzından zorla bir şeyler aldığını söylediğin çok nokta oldu. Daha çok kendini ikna etmek derdinde gibisin. En büyük nedeni de onay ihtiyacı gibi duruyor.
Kaygı (26 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Kendimi onay ihtiyacından kurtarırsam biraz daha iyi olur mu? Çevrede öyle değilim asla toplum gibi davranmaya çalışmıyorum kesinlikle ne aileden ne arkadaştan onay alma dersim yok. İlişkide böyle değildim buna dönüştüğümü farkediyorum. İyileştirmeye çalışacağımı bu yönümü ancak normalde öyle değilim, ona karşı öyleyim.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Bundan önce erkeklerle ilişkin ne durumda idi, onu da gözden geçirirsen bu kişiye özel bir takıntı mı yoksa genel bir seyir mi daha doğru değerlendirme yapabilirsin.
Kaygı (26 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Erkeklere özel bir durum galiba. Sevildiğimi bilmek için aranmalı ilgi sevgi görmeliyim baya. Arkadaş ve dışarıdaki duruşum öyle değil. Herkesin özendiği bir tipim. Her gördüğüm insan nasıl böyle enerjiksin diyor, dans, Keman, yüksek lisans mezunu psikiyatri, resimde iyi, sanat terapisti, spor yapan, yoga yapan düzenli, eğlence hayatım var fiziğim iyi, yediğim halde de kilo almam, güleryüzlü, haftada bir kitap okurum mesela, sanatsal aktivitelere bayılırım bisiklet sürerim, motor kullanırım. Yani her açıdan çok beğeniliyorum ama o ifade etmediği için onay ihtiyacına giriyorum ilişkide ve değersiz hissediyorum. Bu benle alakalı galiba, o da tetikledi daha çok zannımca.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Baştan beridir erkeklerle bir şekilde problemli gidiyorduysa babaya da bağlı oluyor biraz. Muhtemelen bu adam özellikle bir şeyleri tetikledi ki ayrılma düşüncesini bile istemiyorsun. Ancak aslında bir hapishanede gibisin şu an, korku hapishanesi.
Kaygı (26 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Evet daha iyi anladım şu an. Teşekkür ederim çok yordum seni 🙏
kanyerecep (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Abla merhaba,
Benim 2.5 senelik bir ilişkim var, önceki yazılarda kısaca anlatmıştım durumları, https://mantiklikadin.com/yazi/insanin-mazisi-olmasi#comment-item-fceec4ad-a7aa-468e-8baa-f880f61475e2 https://mantiklikadin.com/yazi/seks-kalitesinde-uzun-iliskinin-artisi#comment-item-04d00bec-dd1b-4ea6-8388-7646ebdd5adc , konum şu, kız arkadaşım güzel olduğundan ona yürüyenler genelde oluyor, bu kişileri bana da söylüyor herhangi bir saklayışı yok, fakat tek tük de olsa cevaplar verdiği oluyor, mesela hikayesine ''burası x mi, güzelmiş'' vs yazan daha önce yürmüş bir çocuğa ''evet, aynen, tamam'' vs yazması, sonrasında onlardan gelen mesajları 3-5 gün açmıyor bile, çok sık girip mesajlaştığı da olmuyor, zaten bu mesajları da telefonu dümdüz ortada bırakmışken ig bildirimlerine bakarken görüyorum, bir şey saklamıyor yani, yine de red flag olarak değerlendirmeli miyim? Bu kişiler de önceden tanıdığı insanlar, süregelen süreçte yürümeye başlamışlar sonradan vs, ama herhangi bir şey yaşanmamış. Çocuğa mesaj atıp ikide bir yazıp durma diye tehdit mi etsem diye düşündüm ne dersin :)))
Eskiden görüştüğün insan olduysa çıkar ve sil dedim 1 ay evvel, durduk yere problem çıkarmayla suçlandım, baya da bir kavga oldu, beraber yaşıyoruz, o insanlarla herhangi bir görüşmesi de olmuyor, yani bu mesajlara da ayrılmak istemem bana saçma geliyor/ayrılmaya yeterli gelmiyor, fakat o mesajların ilerde başıma bela açıp açmayacağı içimi yiyor açıkçası. Kendisi dikkatli olduğunu da her seferinde belirtiyor bu konularda. Senin herhangi bir görüşün var mı? Yanlış bir ilişkide miyim ve zaman mı kaybediyorum diye düşünüyorum bazen...
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Merhaba,
Evlilik düşünüyorsan, evlilik çok zor bir yol. Çok uzun yıllar. Çok iniş çıkışlı. Kadınların dahi karşısına birçok hipergamik fırsat çıkıyor. Erkeklerin zaten o kadar çok aldatma fırsatı oluyor ki birazcık değerli ise.
Kendini dışarıya tamamen kapatma huyu, karşıya göstere göstere olmasa da, evlilik stabilitesi için önemli. Bunu karşılıklı yapmak. Yoksa birbirinizle soğuk, birbirinize kırgın olduğunuz dönemlerde hata yapmanız çok olası.
Bence kız arkadaşından hesabının aile haricine kapalı olmasını veya mesajlaşmaları kapatmasını istemen (ig'de mümkün mü bilmiyorum, ben twitter'da kendim kapattım mesela) aslında makul bir istek. Kendin de aynı şekilde davrandığın sürece. Erkeklerin kendisine yüz yüze harici yürüme yolu bırakması çok güzel bir işaret değil. Yüz yüzede erkekler cesaretsiz olurlar ama online öyle değil. Yüz yüzede de biraz nemrut davranıyor olması lazım.
Milletin gönlünü kırmayacak diye senin gönlünü kırmayı göze alıyorsa o ilişki dengelerinde problem vardır.
Sinirlenmeden, bence, düşündüğünü, bu erkeklerin sana ulaşması meselesinin seni rahatsız ettiğini. Bunun kıza güvenle alakalı değil ama ilişkiyi uzun vadeli düşündüğün için prensipli olmak açısından önemli, daha sürdürülebilir bir yol olduğunu, erkeklerin açık kapıları bir davet gibi algılamaya meraklı olduğunu, onların kadınları yanlış anlamaya teşne olduğunu ve bu tip küçük sorunların ilişki stabilitenize boş yere zarar vereceğini anlat. Ben erkek arkadaşın olarak şunları şunları yapmanı rica ediyorum de.
Kavga çıkarır ve geri adım atmazsa, ben uzun vadeli düşüneceğim bir kişiden önemli bir şey rica ettiğimde başkalarıyla olan ilişkisini değil benimle olan ilişkisini merkeze almasını beklerim de.
Bu benim kırmızı çizgimdi diyerek uzatırsa ayrılabilirsiniz de.
3. kişilerin riskinin şakası olmaz. İlişkiyi temelden sarsan bir tehlikedir bu.
Evet mağaradan okuyucularıma selamlar.
kanyerecep (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
''Sinirlenmeden, bence, düşündüğünü, bu erkeklerin sana ulaşması meselesinin seni rahatsız ettiğini. Bunun kıza güvenle alakalı değil ama ilişkiyi uzun vadeli düşündüğün için prensipli olmak açısından önemli, daha sürdürülebilir bir yol olduğunu, erkeklerin açık kapıları bir davet gibi algılamaya meraklı olduğunu, onların kadınları yanlış anlamaya teşne olduğunu ve bu tip küçük sorunların ilişki stabilitenize boş yere zarar vereceğini anlat. Ben erkek arkadaşın olarak şunları şunları yapmanı rica ediyorum de.''
Bunları aynen bu şekilde ilettim önceden, kendine dikkat ettiğini söyledi ve gereksiz bir muhabbete girmediğini de söyledi. Ne zaman tekrar böyle bir konu açabilirim sence? Yok yere böyle bir konu açınca gereksiz kıskançlık yaptığımı ve ilişkimize yok yere zarar verdiğimi, onlarla rutin herhangi bir şey konuşmadığını söylüyor. Bu mesaj konularının önemsiz olduğunu, mesajlara bakmadığını bile söyledi, geçen gün ona ''bak bu mesajlarını açık kapı gibi hissediyorlar, dikkatli ol'' dedim, biraz da soğuk davrandım, ''aldatmışım gibi davranıyorsun her an çekip gidecek gibisin bana biraz güven lütfen'' dedi.
Whatsapptan vs bir konuşması yok, güvenmek istiyorum fakat bunların açık kapı vermek mi ''uydu'' biriktirmek mi yoksa zararsız şeyler mi olduğu konusunda ikilemdeyim, kendim de kaçıngan bağlanan bir insan olduğum için abartıyor muyum diye de düşünüyorum fakat bence abartmıyorum :).
Ne zaman tekrar böyle bir konu açabilirim, dümdüz duvarı bile ''hikaye'' olarak atar atmaz sırtlan gibi yazıyorlar kıza resmen, sinir oluyorum.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Modern kızlar işte. Onların da zihinleri bulandırıldı. Şimdi sana geri adım atsa kendini baskılanıyor hissedecek, seni özgüvensiz hissedecek filan felan.
Neden ig kullanıyor? Bence bu da garip de. Günümüzün normu oldu işte.
Normlar dahilinde olduğu için illa aksiyon alman lazım diyemiyorum. Ama içinde kaygı büyüyorsa bu kaygıyla yaşamak zorunda da değilsin. Daha muhafazakar davranışları olan bir kız piyasada illa ki vardır.
Bilmiyorum, gerçekten zor bir konu. Keşke kız arkadaşın biraz daha düşünceli olsa idi. Seni rahatsız edeceğine onları çıkarsın, varsın bu senin aşırı hassasiyetin olsun, böyle bir hakkın yok mu yani?
Tek taraflı olup durmadığı sürece ben böyle jestlerin yapılması taraftarıyım.
kanyerecep (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Modern kızlar işte. Onların da zihinleri bulandırıldı. Şimdi sana geri adım atsa kendini baskılanıyor hissedecek, seni özgüvensiz hissedecek filan felan.
AYNEN ÖYLE. Bunun çözümünü bulan red-black-blue falan her pill'in ilmini geçer.
Hep bi kendimi ezdirmemeliyim havası hakim, bazı yerlerde taviz veriyor, unfluyor vs, yine de bunları mesele etmemem gerektiğini, gerçekten önemsiz olduğunu söylüyor. Her neyse, sana daha yazarken konuyu açtım, geçen gün herhangi bir cevap bile vermediğini beğenip geçtiğini gösterdi. İçimde kaygı büyümememesinin sebebi de beraber yaşadığımız için ne yaptığımızı hep bilmemiz. Karşılıklı yaptığımız jestler oldu, unf'lama, like atmama vs.
Arada kalıyorum işte, sanırım zamana bırakıcam ama senden de tavsiye istiyorum, nasıl daha ilişkiyi ''muhafazakar'' seviyede tutabilirim? Yoksa zaman kaybı mı... Teşekkürler.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
İlişki iki kişiliktir. Bu kıza senin ideallerin uymayacaksa, tutamazsın.
Ama tutmayı bu kadar dert etmen, bu kızda kendini mahpus gibi hissetmen bir garip. Zamanı dert etmen de. Onun dert etmesi lazım. Bu mindseti beğenmedim. Sen erkeksin, senin zaman kısıtın yok, onun var. O bu ilişki boşa giderse çok zaman kaybetmiş olurum diye titremeli.
Sen kendi istediklerini diretmek konusunda bu kadar korkma. Somut bir şey olursa dik dur. Ayrılacaksanız da ayrılın. Bu kafaya gelmen lazım.
Bu arada, eğer genel olarak evhamlı ve paranoyak biri değilsen, hissettiğin rahatsızlıkların temeli olması da ihtimal dahilinde. Kız pusuda bir kavga çıkarsa da bu işi bitirsem diye bekliyor da olabilir.
Gerçi şöyle bir bakınca bu kadar ip üzerinde hissettiren bir ilişki de pek güzel değil. Ahahaha kararsızlığına kararsızlık ektim.
kanyerecep (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Ablaaaa :D ahahaha, tavsiyeye geldik kafa karıştırdın,
Mahpus değilim ya, dediğin gibi emek zor oluyor, kenara bırakıp atmalık bir sebep bulamadım, sana sordum, bir de 100 konu varsa 70'inde anlaşıyoruzdur, ondan sana sormak istedim.
Zaman kısıtına gelince, okuldan daha yeni mezun olduğum için okulla ilişiğim kesilmedi, fakat 1-2 sene sonra kesilebilir, kaçırabilirim bazı şeyleri diye düşündüm.
Kavga çıksa da bitsin.. hmm.. buna dikkat edicem. Başka tavsiyen var mı :)
kanyerecep (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Abla bekliyorum senden tavsiye, kız her sabah yemek yapıp çantama koyarken ip üstündelik de azalıyor :))))
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Kanyerecepcim o zaman paranoyak düşüncelerin olduğunu düşünerek onları geri plana it. Kız da belli ki ilişkinin içinde kalmak istiyor.
Tamamen mükemmel, bize uygun, bizim için yoğrulmuş bir insan yoktur. Bir şeyleri illa ki sineye çekeriz. Sen de kızın bu modern meraklarını sineye çek. İlgisi yüksek, sana saygılı, dikkatli bir kızcağız görünümünde. Bu düşünceleri susturmaya bak o zaman.
kanyerecep (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Sağol abla, hiçbir işe yaramasa bile en azından dümdüz bu konuları anlatmak ve muhattap bulmak güzel, kötü bir yorum/acı bir son çizseydin de gerçekleri bilmek>sahte ilişkiler.
Modern merakların da ben ta.. :)
Ailem ben ergenliğimin zirvesindeyken boşanmıştı, ondan dolayı belki de bu zaman/emek kaybı olaylarına daha gergin bakıyor olabilirim. Psikoterapi yazmıştın bazı insanlara, ben daha çok okuyarak kendimi keşfetmek isterim, senin blogun hariç okuyabileceğim bir kaynağın var mı? Sevgiler ve teşekkürler.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Şimdi daha mantıklı oldu çekincelerin. Malesef başka bir kaynak benim aklıma gelmiyor, belki okuyuculardan önermek isteyenler olur. Bu arada, yorumlarını başka bir yazıya taşıyorum. Onu da bir oku.
moon (26 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Mesleğimle alakalı bir konuya denk gelince yazmak istedim. Birkaç şey önerebilirim : Engin Geçtan, Irvın Yalom, Erıch Fromm, Psikonet yayınlarının tüm kitaplarıyla iyi bir başlangıç yapabilirsiniz. Ancak şunu da ifade etmeliyim ki kendimizi tanıyalım derken çıkamayacağımız derinlikleri de dalmamak lazım. O yüzden bir uzman desteği gerekirse mutlaka alınmalı. Youtube kanalı olarak da Necati Karakaşı mutlaka tavsiye ederim(kendisi psikanalizci)
kanyerecep (25 yaşında) 11 ay önce yazdı:
Abla selam,
Paranoyak mıyım diye geldim yine sana, :)
Bu kız arkadaşımın bir arkadaşı var, böyle hani 5-6 ablayla büyümüş erkek çocuk olur ya, o tarz bir şey,
Geçen gün kız arkadaşımın doğum gününde, veya özel günlerinde vs. bu çocuk çok yakın sözler söyleyerek/yazarak beni sinirlendiriyor, her kız arkadaşına aşkım diyor vs. Geçen de yine bir özel günde 'seni çok seviyorum iyi ki varsın vs' diye aradı benim yanımdayken. Neyse o gün özel bir gün olduğundan bozmak istemedim, 1 ay sonra yine bi konusu açıldığında çocuğun davranışının abartı olduğunu, bunların rutin/normal olmaması gerektiğini vs söyledim, benim abarttığıma, bunları konuştuğumuza, o çocuğun zararsız biri olduğuna vs. gitti konu, dışarda pek görüştüğü bir insan da değil fakat ben durumun pek normal olmadığını söyledim, neyse bu tartışma baya bi büyüdü ve benim baskıcılığıma geldi, ben de geri adım atmadım, o benim başkalarının ona davranışının sonuçlarını ona yüklediğimden suçladı, bense yalnızca bunu normalleştirme dedim. Konu uzadı da uzadı ve şu an konuşmuyoruz çünkü yine klasik 'ayrılalım o zaman'lara geldi mevzu. Kızdan ayrılmak istemiyordum ama bu halleri gerçekten yormaya başladı, dediğin 'bu kadar bu kıza takılma' durumu da beni bi kendime getirdi, fakat sınır inşaa edip devam edilemez bir noktada mı sence?
2. sorum, hem bir arkadaşım hem eğer ilişkim biterse için:), üniversitemiz biteli 1 sene falan oldu, Üniversitede aradığı kişiyi maalesef bulamadı, -mış gibi de yapmış olmak istemedi benim gibi, bana benzer biri. Üniversite ortamına haftada 1-2 kez giriyoruz arkadaşlarımız hala okuduğundan, 20-21 gibi yaşlarda 'baggage'ı oluşmamış biriyle tanışmasının vs. ihtimali/lojistiği nedir sence? Veya başka hangi yöntemle daha kendisine benzer birini bulabilir? Hala okuyor olması önemli bir kriter olur çünkü arkadaş ortamını, yaptıklarını vs. gözlemleyebilmesi bence çok önemli. Sevgiler
Mantıklı Kadın 11 ay önce yazdı:
Recep paranoyak değilsin, kız arkadaşın tarafından manipüle ediliyorsun.
Bak şimdi. Lucky s, sen de oku. Bolluk ve yokluğu iki uçta bir sopa düşünelim. Erkekler, özellikle de genç erkekler şu an kadınlara karşı avantajsız bir konumdalar, güçsüzleştiler. Doğru mu? O yüzden de yokluk psikolojisiyle davranıyorlar ve bu da daha da güçsüzleşmelerine yol açıyor. Redpill, manosfer de ne yapıyor? Erkeklere bolluk zihniyeti aşılamaya çalışıyor, haklı olarak. Ancak, bu iş aşırıya kaçabiliyor ve erkekler ilişkilerinin veya ilişki materyali kızların değerini hiç bilmez, çok kolay ikame edilebilir olarak görmeye başlıyorlar. Mesela bence 30 yaşına kadar ciddi ilişki yapmayın diyen Redpill üreticileri bu aşırılığa sahip. Ben de içerik ürettiğim zaman, bu aşırılığa karşıt olarak üretiyor ve "eğer düzgün bir kızla karşılaşırsanız ve ilişki size işkence etmeden yürüyorsa gereksiz bir bolluk hissiyle bozmayın, sizle daha olmamışken ilişkisini yürütmeye çalışan bir kızın belli bir değeri var, onunla ileride zorlukları daha rahat aşarsınız" diyorum.
Yalnız senin ilişkin sana işkence ediyor Recep. 20'lerinizde kızlar sizden daha fazla opsiyona sahip olacağı için, içsel bir şımarıklıkları olması normal. Bir miktar kahır çekmeniz de normal. Ancak bunun ölçüsü olmalı, bir de kırmızı çizgilerinizin olduğu konular olmalı. Üçüncü kişilerle olan rahatsızlıkların ilişkiler için çok temel bir sorun olduğu için kırmızı çizgi olduğunu düşünüyorum ben. Hani bu kızın biraz kırılgan, alıngan olmasına göğüs germek gibi bir şey değil.
Samimi fikrimi söylersem, senin bu kızdan ayrılman gerekiyor Recep. İşi çirkinleştirmeden, kızı herhangi bir inat için sinirlendirmeden. Çünkü kız arkadaşın senin çerçevene girmeyi ısrarla reddediyor, üstüne seni çerçevenden şüphe ettiriyor. Bunu da hayati bir konuda yapıyor. Sen ayrılmamaya aşırı önem verdiğin için de düzelmiyor bu durum. Düzelmeyecek de. Ayrılırsan ve barışmayı o isterse, belki sonra geldiğin zaman ilişkiye dönüş konuşmalarında kendi konumunu sağlamlaştırabilirsin, ama bu şekilde değil. Bence yapman gereken bu. O aralıkta da dinlen biraz, çapkınlık yapma, onun da yapmadığından emin ol. Onun için gerçekten önemliysen, o gelir, barışırsınız. Yoksa, o kadar da ağırlığın yokmuş, bunu kabul et ve yoluna bak, tekrar barışmama ihtimaliniz de küçük değil ve bu ihtimali samimi olarak göze almalısın. Sen şu an bolluk ve yokluk çizgisinde yokluğa yakın taraftasın. Benim önerdiğim nokta bu da değil. Sopamızı düşündün mü. Hah, ortadan bolluğa daha yakın bir yerde olmak lazım.
Düzgün kızlar konusu. Erkeklerin bir avantajı, yaşadıkları ilişkilerin onların gelecek ilişkilerine kadınlar kadar olumsuz etkisi olmaması. Testosteronun bir artısı bu durum. O yüzden siz bir kızın düzgün olup olmadığını ilişki içinde birkaç ay ölçme, deneme-yanılma ilişki yaşama şansına sahipsiniz. Bilirsiniz, ben düzgün kızların düşünüldüğünden çok olduğunu iddia edenlerdenim. Dolayısıyla, yokluğa düşmeniz gerektiğini düşünmüyorum, ileride de ilişki ile bulursunuz. Ancak ortak sosyal çevreden olmasının rahatlıklarını tercih edilesi buluyorum ben. Yanılma payınız daha az olur diye. Gereksiz yere yorulmaz ve olumlama yapmamışsanız da elalemin manyağına denk gelip yıpranmazsınız diye.
Hani bunlar olursa iyi olur, boş vermeyin, olmazsa da dert etmeyin, olsun diye de işkence çekip kendinizden şüphe etmeyin konusu.
kanyerecep (25 yaşında) 11 ay önce yazdı:
Selam abla,
Önce ayrıldık, ben yüzyüze konuşalım bitirelim dememe rağmen 'evde yokken eşyalarını al ve çık git bir daha görmek istemiyorum' dedi mesaj yoluyla. Neyse, aldım eşyalarımı ve çıktım. Kafada da bitirmiştim, mesajları da sildim çünkü kavga halindeki mesajlarını görmek istemedim tekrar.
Bu 2. ayrıl-barış, arada max 1-2 gün geçiyor, sonra barışma, öncekinde o ulaşmıştı. Ona bu a ayrılma konularını açmaman gerekiyor dememe rağmen 5-6 sefer açtı 'uyuşmuyoruz' diyerek, savunma olarak da 'senin benden ayrılacağını düşünüyorum, öyle bir korkum olduğundan ben açıyorum' demişti.
Neyse, ertesi gün ağlayarak aradı ve lütfen ayrılmayalım mealinde bir konuşma yaptı. Ben de vicdanen ve büyük ihtimal ailemin de etkisiyle ayrılmaya sıcak bakamıyorum, doğru olanın bu olduğunu düşünsem de.
Bir sonraki tartışmamızın olup olmayacağını mı beklemeliyim? Yine kendisi ulaştığı için ve açtığım bu 'kıskançlık' konularında da 'daha sakin olup dediklerini daha çok dinleyeceğim' dediği için bir şans daha mı vermeliyim? Şu an inanılmaz sevecen ve sakin, fakat önceki sefer de böyle olmuştu ve kavgamızda yine parladı, ben aşırı sakin bir insanım ve fazla tepki vermedim anlatmak istediklerim dışında.
Ayrıca onun evine sence tekrar dönmeli miyim? Bunu çok istediğini söylüyor ama ben şu aşamada gerçekten kırıldım ve bazen gelip gideceğimi ona söylemeyi düşünüyorum. Uzatmalardayız gibi hissediyorum çünkü kavga anında bir şeyleri sağa sola fırlatmalar, defol git hayatımdan gibi cümleler beni iyice kırdı. Yine de sevdiğimden ve çok fazla ağladığından bir şans daha vermeli miyim? Samimi düşüncenin 'ayrıl' olduğunu biliyorum. Yine de yorum istedim ve konuşmak istedim, sevgiler.
Mantıklı Kadın 11 ay önce yazdı:
Şimdi bak Recepcim,
Şu aşama çok zor bir aşama. Kızın çerçevene girmek istemesi güzel. Sen daha değerli pozisyondasın.
Lakin sizin sürekli çerçeve savaşı yaşamanız kötü, aslında kızın sana daha uygun bir insan olup senin ondan istediğin için yaptığı şeyleri zaten kendi bunların doğru olduğunu düşünerek yapıyor olması lazımdı.
Bir şeyleri kendi doğru olduğunu düşünmeden sırf sen istiyorsun diye yapması bir yerde patlar. Bu tip kızlarda, ilişki tekrardan bozulduğu zaman olay "sen beni manipüle ettin"e döner. İçine sinmeye sinmeye devam eder, sonra bunu sana öfke olarak yansıtır.
Senin kızla bu ihtimali konuşman ve ona yaşananın tam bu denge olduğunu söylemen lazım. Yani diyeceksin ki:
"Ben seni sürüklemek, sana beni kaybetme korkusuyla doğrular dayatmak, seni manipüle etmek istemiyorum. Bu uyumsuzluk birkaç ayda bir patlamaya mahkum. Acele etme, olaylar soğusun, bu son ayrılığın acısı bir miktar dinsin, bu konuları uzun uzadıya düşün. Bak belki evliliğe gidiyoruz, evlilik şakaya gelmez. Benim değerlerimi az çok anladın. Bu değerler üzerine kendin kafa yor, haklı görüyor musun haksız mı görüyorsun sen karar ver. Eğer haksız gördüğün halde sırf benim için geleceksen, yapmayalım, ileride daha çok acı çekeriz."
Kız iyi bir düşünsün. Sen de o sırada sürmeyebileceği ihtimalini düşün. Muhtemelen de şimdiki ego yarası kadar güçlü bir rahatsızlık hissetmediğinde kararını değiştirebilir. Ayrınılan taraf olmak egoyu yaraladığı için kişiler egolarını korumak derdine düşer ve ayrılmamak için her şeyi göze alırlar bir süre.
Şu günkü durumda, kız arkadaşın fikirlerini kendi kendine değiştirmediği sürece, uyumsuzsunuz.
kanyerecep (25 yaşında) 11 ay önce yazdı:
Eline sağlık abla, tam olarak
''Lakin sizin sürekli çerçeve savaşı yaşamanız kötü, aslında kızın sana daha uygun bir insan olup senin ondan istediğin için yaptığı şeyleri zaten kendi bunların doğru olduğunu düşünerek yapıyor olması lazımdı. Birebir aynı cümleleri kurmuştum ona, benim için yapma doğru bu diye düşünüyorsan yap şeklinde.
Bir şeyleri kendi doğru olduğunu düşünmeden sırf sen istiyorsun diye yapması bir yerde patlar. Bu tip kızlarda, ilişki tekrardan bozulduğu zaman olay "sen beni manipüle ettin"e döner. İçine sinmeye sinmeye devam eder, sonra bunu sana öfke olarak yansıtır.''
bu şekilde düşündüğümden ben de yeniden duygularımdan emin olamıyorum. Aslında son gelişmeleri yazmayacaktım ama iyi ki yazmışım, bir şeyler demeliyim gibi hissediyordum içime sinmediğinden, şu an acı çekip ayrılsam daha doğru olur diye düşünüyordum son 3-4 gündür fakat söylemeye cesaretim olmadı karşımda ağlarken, benim geri adımlarıma o daha yaklaşarak ve çözmeye çalışarak geliyor ama üstteki yazdığın şeyin yaşanma ihtimalinin çok yüksek olduğunu da düşünüyorum.
Yazdığın o konuşmayı çok benzer şekilde söylicem, kafama yattı, o düşündüğü sırada sence ayrı mı kalmalıyız yoksa görüşmeye devam etmeli miyiz yalnızca?
Mantıklı Kadın 11 ay önce yazdı:
Çok sık görüşmemeye çalışın, çünkü göze yakın olan gönle de yakın olur, bu da bitirme ihtimalinizi azaltır. Bitirmeniz sizin için daha hayırlı, bu aşamayı atlatırsanız da bitirmemeniz hayırlı.
kanyerecep (25 yaşında) 11 ay önce yazdı:
Ne zor işler abla ruhum daraldı ya kaç zamandır, ben de kendime görev edindim bizim üniversitedeki hookup culture'ı bitiricem millet bi de ordan daralmasın:)))) kız arkadaşım içinse kendi görür herhalde devam etmez beni rahatsız eden abuk subuk davranışlarına diyordum büyük yalanmış bu kendini kandırmakmış bunu öğrendim:) Hayırlısı, gelişmeleri yazarım bi ara, çok sağol:)
kanyerecep (25 yaşında) 10 ay önce yazdı:
Ayrıldık abla, asi olmayan, daha rahat çerçeveme girecek biri bulmam gerektiğini öğrenmiş oldum. Şimdi biraz acı vakti..... Sen de bu aralar yoksun umarım her şey yolundadır.
Mantıklı Kadın 10 ay önce yazdı:
Geçmiş olsun, hakkınızda hayırlısı. Şimdi biraz dinlen, acele etme. Acı normal, biliyorsun zaten.
Umarım biraz daha uygun bir adayla daha az mücadele isteyecek bir ilişki kısmet olur.
kanyerecep (25 yaşında) 9 ay önce yazdı:
Ablam naber?
Neler oldu neler.... Ben erkenden feminen bir kızla aile kurmak istediğimi farkettim iyice son 1-2 senedir, bu yüzden ve bana önceki ilişkimde yapılanları kendime objektif bakış açısından bakınca acı sürecini daha kolay atlattım, haksızlığa uğramışım belli ki.
Bir kızla tanıştım, sosyal medya ve ortak arkadaş arası bir durumdan. 5 vakit namazında, güzel, bakımlı, sessiz/sakin ve feminen, dedim süper ben zaten bunu arıyordum yahu..
Birkaç date'e çıktık, 3.'den sonra çifte kumru olduk biraz, kol kola girmeler, hafif öpücükler vs. Kızın hayatında bir tane uzun ilişkisi olmuş o da baya yüzeysel ama evlilik düşünülen, muhafazakar bi ilişki, 2 sene önce de bitmiş. Dedim oh bu kez ex mevzusu da yok süper :D. Kız da ikimizin fotoğraflarını bol bol çekince, uzun uzun ailesini anlatınca, genel olarak çok konuşunca dedim güzel çenesi de açıldı hoşlanıyor belli ki..
''Biz neyiz?'' sorusu da 3.den sonra geldi. Dedim eğer birbirimize uymaya devam edersek ilişkiye çevirebiliriz bu durumu. Neyse, ben buralarda baya mutlu devam ediyordum, kızın da çok üstüne düşmüyordum, zaten ilerliyoruz iyi güzel tarzı. Kız sonra daha önce zina yapıp yapmadığımı sordu, dedim oldu bi şeyler 2-3 kişiyle (ex-sevgili vs). Ben ona sorduğumda ise yapmadığını, kocasına sakladığını söyledi, dedim süper, sıkıntı değil.
Sıkıntı varmış, kız 2 gün sonra bana uzunca bir mesaj attı, bu eski zina muhabbetini, daha önce bir kere bile alkol almış olmamı vs. çok kafaya taktığını söyledi, kendisi istese bile bu prensiplerine uyması gerektiğini, ilerlersek bana çok aşık olacağını düşünüp bu prensipleri yüzünden gereksiz kavga çıkarabileceğini, kendini geri çekmek istediğini söyledi. Bu sefer üstüne ben düştüm, bunları aşabiliriz, çözebiliriz, vs vs. Kız pek ikna olmadı, ben de ''sen bilirsin, fikrin değişirse konuşalım.'' dedim ve üzülerek geçtim.
1 hafta sonra(dün) kız tekrardan hal/hatır sorma amaçlı yazdı, ''sen bilirsin'' tavrımdan çok etkilendiğini, saygısının arttığını, insanların genelde ısrarcı olduğunu belirtti. Ben buluşmaya getirdim konuyu ve buluştuk, kol-kola bi gün geçirdik. Sonrasında yine prensiplerinin olduğunu, keşke daha önce bunları Allah korkusu ile yapmamış olmamı hayal ettiğini, bu yüzden bir ilişki düşünemediğini(ben sırnaşmıştım baya bu kez buluşmada, arkadaş kalmak istemediğimi belirterek), konuşmamamız gerektiğini belirtti, ben de yine fikrin değişirse konuşalım dedim ve bitirdik.
Sana bir/iki sorum var, bir de eklemek istediğim. Sence bu kızın üstüne ne kadar gitmeliyim? (Çözebiliriz, gel hallederiz vs) Bir yandan bunları söylüyorum ama pek olmuyor zaten çünkü o da başkasının ilki olmak/alkol hiç almamış biriyle olmak istiyormuş, bu konuda üstüne herhangi bir cümle söyleyemiyorum.
Eklemek istediğim, böyle kızların varlığına dair inancım hiç yoktu, şok oldum... Gerçekten aramak/çevre değiştirmek lazımmış. Böyle bir insanla denk gelip aile kurmak istiyorum resmen, yoksa o kadar çok kız yazıyor ki sosyal medyadan, takılma kültürüne geçmek istemiyorum. Kurs-İnsani Yardım vs. yerlere kaydolcam/gidicem sanırım. İş/spor/ev arasında biraz fazla kaldım bu sıralar. Sen ne dersin, dil kursu/insani yardım vs. güzel yerler midir?
Mantıklı Kadın 9 ay önce yazdı:
Receeeeeep, Recep,
Romantik gördüm biraz seni. Yavaş. Duygusal yatırımda ileri gitmişsin gibi.
Günaydın sizlere. Ben herhalde muhafazakar küçük şehirde büyüdüğüm için bu insan tipine o kadar aşinayım ki. Lisedeki en iyi, sıra arkadaşım olan kızcağız bırak bir erkekle date'e çıkmayı, sınıf arkadaşımız olan erkekler yanına otursa utanıp kalkardı. Hatta derdim bu kız nasıl evlenecek böyle yahu diye :D Neyse yıllar sonra bir düğünde karşılaştık, evliydi, oğlu bile olmuştu, demek ki oluyormuş.
Yalnız, işte senin karşılaştığın olay, İslam'da (her ne kadar İslam ataerkil bir din olduğu için bence erkekler olayın etrafından dolaşmak amacıyla tövbe edildiyse sorun yok gibi anlatıyor olsalar da) zina etmemiş insanların zina etmemiş insanlarla evlenmesi gerektiğine dair ayet var. Yani gerçekten dindar olan kızlar için evet senin profilin gördüğünüz üzere bir seçenek değilsiniz.
Yine de ben tecrübesizliğin ve piyasa dışı olmanın sadece dindar kızlara has olmayabileceği inancımı sürdürüyorum. Biraz sürü dışı kalmaya teşne olmaları da böyle bir profil yaratabilir. Çok cilalı olmayabilirler tabi. Kendim de bir late bloomer olarak bunun aslında bir problem olmaması gerektiğini düşünüyorum, bazen potansiyeli okuyabilmek-işleyebilmek gerekir.
Önerilerimi biliyorsun zaten, güzel düşünmüşsün.
kanyerecep (25 yaşında) 9 ay önce yazdı:
Abla günaydın valla bizlere, sosyal medya ve çarpık ilişkilerin gözümüze gözümüze girmesi, ayrıca çevremin bu insanlarla dolu olması benim kafayı öyle bozmuştu ki, gerçekten içime su serptin çoğu konuda, teşekkür ederim. Romantik bi tık davrandım evet, ama içsel olarak kontrollüyüm, olursa güzel olur, olmazsa yapacak bir şey yok modu devam.
Zina konusunda sorun yok gibi anlatmadım açıkçası, hak verdim kıza, ama gerçekten erkekler açısından biraz daha önemsizdir ya bu konu, bundan dolayı eşit olmasak da çözülebilecek bir problem olduğunu düşündüm. Bu saatten sonra zinayı nolursa olsun bırakıyorum valla ben de böyle bir insan istiyorum :D
Cila falan ben pek bakmadım, hatta kendime kızıyorum kendi ilişkilerimi düşününce, hiçbirinde seçecek kriterlerini doğru belirlememişim başta çünkü genelde beni kaptılar:), kızlar çok fazla yürüyünce insan zaten bunları kendi istediğim şekilde 'yontarım' gibi düşünüyor, fakat öyle olmadığını artık iyice anladım:)
İş sebebiyle yurtdışına 1 sene yerleşme durumum var, duruma göre kendim de kurs bakacağım, sevgiler
Şeval (21 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Üç senedir tek bir yalanını bile yakalamadigim resmen karı koca hayatı yaşadığım bir sevgilim var. Yine de inanılmaz derecede aldatilmaktan korkuyorum. Bu onunla ilgili değil benimle ilgili bir problem (onunla ilgili olsa ayrılırım zaten). Uyurken telefonunu kurcalıyorum, sürekli sevgisini sorguluyorum gerçekten delirmiş gibiyim ve çoğu zaman kavgalarimiz bu yüzden oluyor. Bunun sebebi özgüvensizlik mi yoksa baba sorunları mi bilemiyorum ( babam annemi çoğu kez aldattı hatta en sonunda bir kuma getirmeye çalıştı.) Bunu nasıl çözerim.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Çizdiğin tablo oldukça vahim, yüksek ihtimalle babanın hataları yüzünden. Psikoterapi alman gerekiyor olabilir. İhmal etme.
Aldatma konusu bir değer algısı meselesidir. Bir insan kendini karşısındakinden çok değerli görüyor, daha iyilerine layık olduğunu düşünüyorsa ya da karşısı tarafından değersizleştirildiğini düşünüyor ve bu değersizleşme hissine tepki olarak çok değerli olduğunu hissetmeye ihtiyacı varsa aldatabiliyor.
Tabi burada, kişinin neden ayrılmak yerine aldatmayı tercih ettiği akla geliyor. Birinci senaryoda, kişi yeterince ahlaklı biri değil ve hakkı olduğunu düşünüyor. İkinci senaryodaki ise zaten ezik biri olduğu için, elindeki kişiyi kaybetmeyi göze alamıyor aslında. Hem bağımlı, hem öfkeli bir profil.
İki tür insan aldatmaya meyilli: herhangi bir sebeple kendinden aşağı gördüğü bir insanla eşleşenler. İnsanlar ilişkimde rahat edeyim diyerek bunu yapıyorlar, kaderleri karşının eline kalsın istemiyorlar. Bazen de ilişki içinde dengeler sonradan bozuluyor. Erkekler, eşleri yaşlandığı için kendilerini ondan değerli görmeye başlıyorlar, kadınlar da erkek betalaştığı için.
Hayatta dengeler bozulur. Güçten düşeriz, aptalca davranırız. Bizi aldatmaktan koruyacak olan şey prensiplerimizdir. Bu yüzden, aldatmak üzerine yazımda belirttiğim prensipleri uygulamalı, karşımızdan da talep etmeliyiz.
Ancak, prensipleri uygulamıyor olsalar da, insanlar değer dengelerine dikkat etmek üzerinden aldatılma ihtimallerini azaltabilirler. Bu çok daha zor ve riskli bir yoldur, o yüzden mutlaka prensipler kısmını öneriyorum.
Peki nasıl olacak değer dengelerine dikkat etmek? Kendi değerini aşağıda görmeyeceksin ve karşıyı yüceltmeyeceksin, karşıyı aşağıda görmeyecek ve giderek aşağı düşürmeyeceksin.
Bu yazıda mesela anlattığım "beni aldatıyor musun" davranışı esasen "ben kendimi hiç değerli görmüyorum" demektir ve senin karşı taraftaki değer algını bozması yüzünden de aldatmakla sonuçlanır. Aynı olayı başka kelimelerle böyle ifade edebilirim.
Senin vakanda malesef baban senin zihninde kadının değerini yerlere çalmış. Annen de, çok yaygın bir şekilde, meselenin kendini değerli kılmaması olduğunu bilmediği için, kendi değerini yüceltmek yoluna giderek sana örnek olamamış, muhtemelen pek çaresi de yoktu. Senin kafanda kadın avantajsız ve değersiz konumda, erkek ise tam tersi.
Oysa ki öyle değil. Sen ne kişiliğin yüzünden ne de cinsiyetin yüzünden değersiz değilsin. Değersizlik hissinin üzerine eğilmelisin. Kendine eğilmelisin. Karşısı için değil. Karşısı seni beğensin diye değil. Böyle bakmak, bu amaçla uğraşmak değer algındaki defoyu sadece maskeler. Sen, kendini inşa etmelisin, kendini inşa ettikçe kendini seveceksin. Kendine verdiğin her emek, her beğeni seni inşa edecek. İlişkindeki dengeler bunun sadece bir yansıması olacak. Karşındaki insan sende bir değer görmüş olacak ki yanında. Bu senin değerinin kendine küçük bir kanıtı olsun ve o değeri algında büyütmeye odaklan. Bu ilişkin bitebilir bu arada, hayatta her şey olur. Bu yine senin değer hissine vuracaktır, ama üstünde çalışman gereken de yine kendine olan değer algın olacak ve toparlanacaksındır.
Hande (21 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Abla iyi geceler. Cevap verdiğin yorumdaki hanfendi ile benzer şeyler yaşıyorum. Ama durum biraz farklı bende. Sevgilim benden önce çok fazla ve çeşitli tecrübesi olmus biri. Benim ondan başka ciddi ilişkim de cinselligi paylastigim biri de olmadı. İkinci olarak sevgilim aldatmayı mesrulastirmadigini söylemekle birlikte (eskiden redpilci olduğunu soylemisti) kadın ve erkek aldatmasının farklı olduğundan ve kadınların biyolojik handikaplarindan vs çok bahsetti. Ve bana göre yeteri kadar lanetlemedi aldatan kişileri. Benim de şüphe duymam için elle tutulur bir sebebim yok ama tüm bunlar beni paranoyak yaptı. İkinci es gibi konularda vs çok fazla tetiklenuyorum. Artık iyice kompleksli biri olmayı ele aldım ve çok belli ediyorum. Son paragrafında dediğin gibi bundan kendi değerimi yaratarak kurtulacagim biliyorum ama bunu nasıl yaparim bilmiyorum. Allahaskina söyler misin abla ben kendimi nasıl seveceğim? İhanete uğrayan bi kadın konusu geçtiğinde direkt kendimi onun yerine koyup fazla tepki veriyorum mesela. Bu degersizlik hissini nasıl yenerim? Olabilecek en somut haliyle anlatır mısın lütfen?
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Hande,
Kadının cinsiyete dair değerinin ilk bileşeni gençliktir. Şansılısın, yaşın çok genç. Yani o değere zaten sahipsin, bir 10 sene daha zirvesine sahip olacaksın. Gençlikle ilgili yapmak gereken şey onu kolay harcamamak. Bu da nasıl olur? Kötü beslenmemelisin. Sigara-içki tüketmemelisin. Saç-tırnak-cilt sağlığına kozmetikle değil ama az-öz bakım ve kan-vitamin değerlerin sayesinde dikkat etmelisin. Güneşlenmemelisin. Mümkünse şimdiden, olmadı 25+ yaştan, taş çatlasa 30+ yaştan itibaren spor yapmalısın. Yaşlanmayı engelleyemeyiz. Ancak doğru yaşayarak ciddi biçimde yavaşlatabiliriz. Bunun için zengin olmaya da gerek yok üstelik.
İkinci bileşen güzelliktir. Güzelliğin bir kısmı genetik şanslılık olsa da büyük kısmı doğru imaj sahibi olmaktan ve bakımdan geçer. Görünümüne dikkat etmelisin. Güzellik bölümündeki önerilerime bakabilirsin.
Doğurmak. Kadının hayatta yapabileceği en büyük katkılardan biri. Bir insana can vermek, şekil vermek, örnek olmak, sevgi akıtmak. Doğanın bize bahşettiği bir sihir gibi. Doğurganlık dönemini çocuk yaparak değerlendirmek, potansiyelini gerçekleştirmektir. Evlenmeyi ve çocuk doğurmayı düzgün bir kısmetiniz olduğu belli olunca ertelememenizi öneririm tüm kızlara.
Erkeklerle her zaman yavaş gitmek. Bu kişiyle ayrılabilirsin. Ancak kadın olarak değerini korumak istiyorsan bir erkekle herhangi bir etkileşim yaşamak için her zaman yavaş ve seçici gitmemiz gerekiyor. Yarabandı-nispet ilişkilerine girmemek eski sevgiliyle yeniden birleşme ihtimalimizi bile büyük oranda artırır. Ya da yeni ilişkilerimizin kaliteli adamlarla olma ihtimalini. Kadın seçici bir doğaya sahiptir, kendi doğasına uygun davranması değerini sürdürür.
Huy güzelliği. Erkeklerin kadınlarda güdüsel olarak aradığı şeyler: naif olmak, neşeli olmak, iyileştirici olmak çünkü hayat dışarıda onlara bir mücadele, erkeğin kendini özel hissetmesi yani senin dışarıdaki erkeklere mesafeli davranman ve sadık olman. Bunu en ilkel haliyle düşünmek lazım, erkekler savaştan veya avdan yorgun argın ve yaralı gelirler. Bizlerin koynuna girip orada rahatlamak, iyileşmek, şefkat görmek, karınlarını doyurmak ve şehvetlerini teskin etmek isterler. Kadın erkeğe bir ilaç gibi olduğu zaman ilişkide sarsılmaz bir yeri olur.
Peki abla, ben hem dertliyim, hem korkuyorum, nasıl neşeli olacağım ki?
Birincisi, üreteceksin. Ne olursa. Üretmek hem beyni meşgul eder, hem beceri geliştirip tatmin verir. Muffakta bir şeyler üretebilirsin ancak kiloya dikkat :) Ellerinle bir şey üretebilirsin, resim çizmek de sayılır. Bahçe işi yapabilirsin. İmkanlarını, meraklarını bilmiyorum. Ama bir şey senin ellerinde şekillenmeli. Dijital şeyler de olur, fotoğraf çekmek gibi. Ne olursa.
Spor. Vücuda olumlu hissettirecek neredeyse tüm hormonları salgılatıyor. Hiç değilse açık hava yürüyüşü yapma alışkanlığı edinmelisin. Günün ne saatinde mümkünse. Salona gitmek kadın için şart değil, evde youtubedan, uygulamalardan sınırsız imkan var artık. En iyi spor uygulamaları diye arat, içine sineni seç.
Arkadaşlarla etkinlik. Kafanı meşgul etmene yarayacak ve sana oksitosin salgılatacak yararlı bir faaliyet. Olumlu enerji veren, kıskançlık hissettirmeyen-sana hissetmeyen, hoş sohbet ve sağlıklı alışkanlıkları olan arkadaşlarınla vakit geçirmelisin. Gerekirse organizasyonları sen yapıp buluşma ayarlamalısın.
Aileyle vakit geçirmek. Ailenin işini görmek. Çoğumuzun ailesiyle arası limoni. Ancak bu aslında içimizde taşıdığımız bir yara da oluyor, görmezden geliyoruz onu. Ailenle dertleşme, derin konulara girme, iç dünyanın aslını gösterme. Çünkü anne-babamız bizden sorumlu hissettikleri için kusurlarımıza karşı tetikleniyor ve yanlış tepkiler veriyorlar. Ancak, onlarla olumlu olacağın, yüzeysel etkinlikler yap. Annene "sana yardım edebileceğim ne var" diye sor. Babana bir tatlı pişir, götür. Aranızda sıcaklık olsun. Yan yana değilseniz düzenli görüntülü arama yap. Bu seni iyi hissettirir.
Hayır işleri. Gerçek mutsuzluklara şahit olmak bizim kendimize çıkardığımız sorunları gözümüzde önemsizleştirir. Sana kendini işe yarar ve iyi biri hissettirir. Zamanını iyi değerlendirmeni sağlar. Ayrıca insan dediğinin ne kadar büyük sorunlara katlandığını, başa gelince neleri çektiğini bizzat görür, insanın hayata ne kadar güzel tutunduğuna şahit olur ve korkularını hafifletirsin.
Bakım. Kendini temiz ve bakımlı hissetmek insanın modunu yükseltiyor. Sadece sonuç da değil. Bakım rutinlerinin çoğu seni güzel kokulara, güzel renklere, estetik malzemelere, havalı ambalajlara maruz bırakır. Kadın ruhu güzelliği emer ve ışık gibi yansıtır. Güzellikle uğraş, ihmal etme. Bence bakım için akşam yemeği sonrası güzel bir fırsat. TV ya da youtube karşısına geçip bir yandan bir şeyler izleyip bir yandan manikür veya yüz maskesi veya ne bileyim işte sen seç, sana olumlu bir his verecektir.
Kafanın içinden çıkmalısın. Şu an kendini dinliyor gibisin. Korkularını düşünüp durma. Kafanı üstteki faaliyetler ile doldur. Sorunun gerçekten olursa başına geleni çekeceksin zaten. Böyle kaygıyla kendine işkence ettiğini unutma.
Kendini başkalarıyla kıyaslama. Her zaman bizden değerli insanlar olacak, bu durumun normal olduğunu kendine telkin et ve bu düşünceleri zihninden uzaklaştır. Seni başkalarıyla kıyaslayan olursa, sevgilin dahil, arana mesafe koy ve abartırsa hayatından çıkar.
Bu yazdıklarımı yapman bir erkeğin seni aldatmamasını garantilemez. Çünkü, biz kadınların çok büyük bir talihsizliğidir ki erkekler yanındaki kadınları ondan daha değersiz gördükleri kadınlarla bile aldatırlar, hatta genelde bunu yaparlar. Ancak bu üstte önerdiğim yolu izlemen şunu sağlar:
İlişkinin seyrini durduk yere bozmazsın.
Erkek değerli olduğunu bildiği için seni kaybetmekten ve başka erkeklere kaptırmaktan korkar. Bu yüzden, bu maddelere ek olarak kendini ekonomik ve duygusal açıdan çaresizleştirmemeyi de ekleyelim. Erkek, gerekirse onu terk edebileceğini görebilmeli. Bunu tehditle gözüne gözüne sok demiyorum. Ancak, aldatma konuları açılırsa "kadın terk etmeli, gerekli tepki budur, kendine saygısı olan kadın aldatan erkeğin yanında durmaz" söyleminde olmalısın ve ekonomik olarak asla tam bağımlı olmamalısın, evlenirsen dahi.
Hadi buna rağmen gözü kararır ve aldatırsa, kendine gereken özeni vermekte olduğun için piyasaya dönmek konusunda daha gözü kara olursun, bu sayede daha kolay terk edersin ve yaralarını iyileştirip yeni biriyle daha kolay başlarsın. Aldatmasının adamın öküzlüğü olduğunu bilir ve beni kim ne yapsın triplerine girmezsin, çünkü vaka hakikaten öyle olur.
Kadınlar adaptasyon ustasıdır ve yıkıntıları daha çabuk atlatırlar. Büyük ihtimal çocuklarımız için başlarında kalma gerekliliğimiz bizi böyle evrimleştirdi. Korkma, dediğim gibi başına gelirse çekebilirsin. Ayrıca, başına gelmeyebilir de. Zamanı gelince düşünürüm diyerek zihnini boşalt üstteki faaliyetlerle.
Şeval (21 yaşında) 10 ay önce yazdı:
Merhaba kötü şeyler oldu. Sizden tavsiye almak istiyorum. Bunu anlatacak bir sürü arkadaşım var ama onlara anlatmak işi sadece daha da bulanık bir hale getirecek o yüzden size danismaliyim cevabınız önemli. Bugün saat 23de yukarıda bahsettiğim sevgilimi iş yerinden stajyer kız aradı. Bu kız sarışın mavi gözlü güzel ve seksi bir kız daha önce de zaten radarima takılan, rakip gördüğüm biriydi. Kız güya sevgilimi yarın ise gelmeyeceğini için aramış. (Sevgilim onun üstü falan değil) sonra telefonu kapatınca sevgilim onu engelleyebilecegini söyledi ben de kabul ettim. Wp mesajlara girdiğimizde kızın birtakım mesajlar yazmış olduğunu gördüm. Bakmak istedim telefonu kapattı. Bağırdım çağırdım kızı engelledi bana göstermeden ve mesajların gitmiş olduğunu söyledi ama engelleyince mesajların gitmeyeceğini bilecek kadar zekiyim. Sonra çığlıklar atarak ağlamaya başladım.. daha sonra kızı arayıp bir şey olmadığını ispatlayabilecegini söyledi, istemedim.( Ne onu ne kendimi küçük düşürmek istedim açıkçası) şu an ne yapacağımi bilmiyorum.
Mantıklı Kadın 10 ay önce yazdı:
Şeval, olay pek hayra alamet değil. Mesajları okumana izin vermemiş olması hoşuna gitmeyecek şeyler konuşulduğu anlamına gelebilir. Kızı araması bir anlama gelmezdi, konuşmada kız olayı çaktırıp bozuntuya vermeyebilir çünkü.
Aldatmamış olabilir, belki sadece flört etmişlerdir. Gerçeği bilmek istiyorsan sevgiline gerçeği bilmen durumunda devam etmeyi düşünebileceğini söyleyen sakin bir konuşma yapmaya çalışabilirsin. Genelde bir insandan gerçeği öğrenmenin tek yolu onun en az maliyeti böyle ödeyeceğine inanmasıdır.