Zaaf Kendimize İnançsızlığın Sonucudur
Bir konuda “zaaf göstermem gerekiyor mu acaba, ben bu muyum yoksa” dediğim dönemler hariç, hiçbir zaman zaaf göstermedim. Kendinizle ilgili bir ideal çizmek ve ben buyum demek, size bir zırh sağlıyor. Eğer zaaf gösteriyorsanız, o olduğunuza dair şüpheniz vardır. Şüphe etmeyin.
İnsan irade ve kararla inanılmaz sağlam durabilir. Mesela evli misiniz, “ben sadık bir insanım” diyeceksiniz. İnsanın sadık olabileceğine inandığınız sürece çok kolay sadık kalıyorsunuz, ekstra bir efor gerekmiyor. Bu yüzden neye inanacağınızı iyi seçin.
Sporu da tamamen aynı şekilde devam ettiriyorum mesela. Ben düzenli spor yapan bir kadınım dedim kendime. Ben buyum. Bunun mümkün olabileceğine inancım tam. O yüzden de sürdürmek konusunda sıkıntı çekmiyorum, başladığımdan beri bırakmadım. En fazla 3 gün ara verdim.
Buraya kadar, bunu, olumluya gitmek için bir motivasyon aracı olarak nasıl kullandığımızdan bahsettim. Bir de, ne olduğumuza dair inancımızın bizi olumsuzluklara sürüklemesini konuşayım.
İnsanlar olarak “ben erkeğim, erkekler aldatır”, “ben kadınım, kadınlar ilgi veren erkeğe gider” gibi kendi kendimize “inception” yaptığımız o kadar mesele oluyor ki… Bunları gerçek hislerimiz sanıyoruz sonra da bu konularda zaaf gösteriyoruz. Eeeee işte normalmiş, o zaman kaçınılmaz, ben de kasmayayım diye işliyor insan psikolojisi. Oysa ki, bunlar hislerimiz filan değil ve bu süreci yönetebiliriz.
İnsanlar norma uymak isterler. En temel yönelimlerden biridir. En azından insanların çoğunluğu için. Normun ne olduğu doğal olarak oluştuğu kadar söylemlerle de manipüle edilebilir. Bu, eğer yeterince kalabalıklaşmayı başarırsak kullanabileceğimiz bir gücümüzdür. Kötüyü marjinalleştireceğiz. Marjinalleştirmek, güçtür. Ayağı henüz kaymamış olana da dayanak sağlar.
Yani herkesin kötü olduğunu, herkesin aldattığını, herkesin terk edeceğini vs. vs. söyleyenlere, bize hayalperest yaftası vuracak olmalarına rağmen karşı durmalıyız. Dediğim gibi insanlar, içlerinden gelen olumsuz eğilimleri marjinal görürlerse yapmaktan vazgeçme, yaygın görürlerse de gerçekleştirme eğilimindedir. Olumsuz söylemleri yayarak kendimizi kötülüğe teslim ettiğimiz gibi, geleceğimizin de birbirine güzel davranan insanlar olma şansını ellerinden alıyoruz. Ben bir kişide dahi vebalim olmasındansa hayal kırıklığını yeğlerim.
Kötüye maruz kaldıkça insana ve kendine inancını kaybetmiş olan bazı insanlar var, aynısını bize yapmalarına izin vermeyeceğiz. İyiliği, güzelliği, kibarlığı, doğruluğu, sadakati kısacası kolayımıza geleni olmasa da yüce olanı savunacağız, güç yettiğince yapacağız. Moda tersi olsa da. Çokluklarıyla, propagandalarıyla bizi yıldıramayacak, onları komplekse sokmayalım diye kendilerine benzetemeyecekler.
İlgili yazılar:
Yorumlar
kupa kızı (19 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Selam, yks ye hazırlanıyorum ve yazıların irademi güçlendirmeme destek oluyor. İrade terbiyesi kitabından aldığımdan daha çok verim alıyorum. Kafama uyanı kendime uyarlayıp kullanıyorum. Teşekkürler site için( ꈍᴗꈍ)
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Bunu duymaktan çok mutlu oldum :) Ne güzel şeyler yazıyorsunuz bazen. Kolaylıklar diliyorum. Derslerine çalıştığın süreye ve çözdüğün soru sayısına vs. değil anlama kapasitene, kafanın almasına konsantre olmanı öneririm, anlayarak ölçülü çalışma sindirmeden çok çalışmaktan iyidir. Başarılar.
yyt (18 yaşında) 7 ay önce yazdı:
Umarım istediğiniz yeri kazanabilmişsinizdir, ben de bu sene YKS'ye hazırlanıyorum ve bu yazıyı gördüm şimdi. İnsan beliri bir doğayla sahip olmasıyla birlikte kesin sınırlara sahip olmayan kaotik bir canlıdır, bu yüzden hiçbir insan ömür boyu aynı durumda kalmak zorunda değil. Bu nedenle sahip olduğumuz kusurları içselleştirmemek önemlidir.