Redpill’in Dindar Zihni

Dine inananları düşünelim, hayatı okuyuşlarını. Dindar biri için hayatta gördükleri her şey dinin anlattıklarının bir sağlamasıdır. Din o kadar güzel şeydir ki. Vallahi de çok doğrudur. Gören gözler için nice dersler vardır değil mi?

Bir fikirler bütünü, bir sistem ile ne kadar haşır neşir olursanız, onun içeriklerine ne kadar maruz kalırsanız tüm algı dünyanız ve anlamlandırmalarınız ona göre şekillenir. Gerçekten de, absürt olmayan tüm düşünce sistemleri belli nedenselliklere dayanır ve gerçeklikten parçalar içerirler. Sistemini mantıklı kılacak açıklamalar yapar, gereken noktalara yaftalar takar ve açıklayamayacağı konuları, cevaplandırmayacağı soruları es geçerler.

Dindar zihin de, o es geçmeleri görmezden gelir. Neden? Çünkü sistem genel olarak onun aradığını vermekte ve onun psikolojik ihtiyaçlarını tatmin etmekte, gündelik hayattaki problemlerini çözmekte, onu hedeflerine yaklaştırmaktadır.

Ancak sadece o kişinin ve o kişiyle benzer arayışta olanların. Herkesin değil.

Bugün dindar bir müslüman için her şey gayet ayan beyan ortada ve İslam hak bir din iken bir ateist onun inandığı şeylerden hiçbir feyz almaz. Bambaşka da bir hayat yaşar, müslümanın bahsettiği bazı şeyler başına gelir, bazı şeylerse hiç gelmez. Başına gelenleri başka şekillerde anlamlandırır. Onun gerçekliği içinde de kendi anlamlandırmaları, kendi kurduğu neden-sonuç ilişkilendirmeleri gayet mantıklıdır. Ama bir müslümanın ve bir ateistin tam olarak aynı olay üzerinde yapacağı anlamlandırma birbirinden tamamen zıt olabilir.

Redpill de işte bunlar gibi bir akım sadece. Kendince mantıklı çözümlemeleri, çok akıllıca ve işlevsel bir sistemi var. Sistemin dışına çıkmak isteyenleri, dışarda olan insanları yaftaladığı “mavi haplılık, mor haplılık” gibi isimlendirmeleri var. Bu tip insanların yaşadıkları olumsuzlukları birbirlerine anlatıp kendilerini haklı çıkardıkları “kıssa”ları var. Açıklayamadıkları için görmezden geldikleri, Redpill yöntemlerinde göre hiç yürümeyeceği düşünülse de yürüyen ilişkiler var. Bu ilişkilere dair “istisna” olduğu yaftalamaları var.

Redpill ve anlattıkları hayatın değişmez gerçekliği değil. O gerçekliklerden bir gerçeklik. Onun içine girdiğin zaman yaşadığın her şey ona uygun gelecek zihnine, her gördüğünden tatmin olacak, her başarında sistemi onaylayacaksın. Bu böyledir. Başarısızlıklarının da bir açıklaması olacak, mutsuzluklarının da, eskiden yaşadıklarının da. Her şeyi sisteme göre uygun yerlere oturtacaksın aklında. Hah diyeceksin, işte hayatın çözümlemesini buldum.

Ancak, hiçbir sistem içindekilere her koşulda ve her amaçta çalışacak, seni mutlak olarak mutlu edecek bir çözüm sunamaz. Bazı insanlar Redpill ile mutlu olacakken bazıları başka şeylerle mutlu olabilir. Sistemler, insanları içeride tutmak için dışarıda olan insanları aşağılar, mesela dinler inanmayanlara kafir derler ve ziyanda olduklarını söylerler, ancak aslında kafirler de kendilerine göre gayet güzel bir hayat yaşamaktadır. Bir kafire sorsan, onun pek bir sıkıntısı yoktur. Bir müslümana sorsan, onun sıkıntısı yok mudur?

Burada tek önemli olan şey, içine girmek isteyeceğin sistemin senin hayat amacına uygun olup olmadığıdır. Eğer beğendiğiniz monogami ise Redpill’e girmeyin. Bir erkek de monogamiyi beğenebilir, bunda utanılacak bir şey yok. Redpill size olduğunu söylüyor çünkü erkek için koyduğu hedefleri erkeğe uygulatabilmesi için erkeği poligami deneyimine götürmek zorunda. Tüm sistem “bolluk zihniyeti” üzerine kurulu. Redpill sizi daha iyi bir toplum istediğiniz ve daha iyi bir monogamik ilişki kurmanızı sağlayacak her noktada mavi haplı olarak yaftalayacak ve bu yüzden suçlu hissedeceksiniz. Aslında suçlu değilsiniz. Ezik değilsiniz. Feminen değilsiniz. Sizin istediğiniz şey başka ve bu diğerlerinden daha kötü bir yol değil. Diğerlerinden sizi daha çok üzecek bir yol değil. Diğerlerinden daha riskli değil. Bir yolu daha iyi/kötü kılacak tek şey sizin aptallığınız, zaaflarınız ve psikolojik sorunlarınız olur, başka hiçbir şey değil. Bazı noktalarda siz bir Redpillciden daha çok zorlanacak ve mağdur olacaksınız, bazı noktalarda o sizin zihinsel gücünüzün ve iletişim becerilerinizin yanına dahi yaklaşamayacak. Burada mutlak bir üstünlük söz konusu değil. Tamamen öncelikler ve o önceliğe götürecek yolların artıları, eskileri meselesi.

Erkeksi bir erkek olmak isteyebilirsiniz, ancak Redpill yine de birçok yönüyle size uymayabilir. O size isimler takacak ama sağlamlığın, çerçeve sahibi olmanın ilk adımı sizin beğenmediğiniz, içinize sinmeyen bir sistemin size taktığı yaftayı umursamamak değil midir? Beğenmiyorsanız, beğenmiyorsunuz. Her erkek tam bir Redpillci veya bir beta olmak arasında seçim yapmıyor.

Kişilik konusunu "kadın yaftası" olarak anlamlandırıyor Redpill. Bunu yapmak zorunda. Ancak bu, hakikatle çok bağlantılı bir yorum değil. Bugün genleriniz, annenizle yaşadığınız 0-2 yaş deneyimlerinizle şekillenen bağlanma stiliniz, babanızın nasıl bir erkek olduğu, dini inançlarınız, kaçıncı kardeş olduğunuz, kız kardeşiniz olup olmaması hepsi sizin bu hayattaki kadın-erkek ilişkilerinize dair kararlarınızı şekillendiriyor. Bunlara göre hedefleyeceğiniz "en iyi" versiyonunuz, Redpill'in size giydirmek isteyeceği en iyi versiyonunuzla aynı olmak zorunda değil. 

Redpill’in anlatıları, kadınların hepsini kapsamıyor. Hani oyunu anlatırken kabulden çok reddedildiklerinden ya da bazı kadınları kendilerinin elediklerinden bahsederler ya. İşte onlar biziz. Sekse kendi prensipleri gereği yavaş giden kızlara dair pek bir çözümleme yok mesela Redpill’de. Bu kızların hayata bakışı konu dışı. Neden bekleyeceksin ki, nextle diyorlar bizim gibiler için. Sanırım Türkler çok sıkıştırdı diye bazı Türk içerik üreticileri 27 yaşından önce bu kızlarla ne işin var, sonra bakarsın gibi yumuşak bir geçiş yapmış sadece. Redpill “promiscuous” hayat tarzına dair bir yöntemler bütünü ve Amerika’da dahi insanların %10’unun bu tarzda yaşadığı iddia ediliyor. Tamam bu yüzbinler yapıyor, ancak milyonlar halen bu şekilde yaşamıyor. Öyle yaşayan ve yaşamak isteyen insanlar için geçerli olan değerler bütünü, biz istemeyenleri bağlamıyor.

Benzer potansiyel hepimizde var ancak biz ortaya çıkarmıyoruz bu potansiyeli. Bazen potansiyel yüzeye çıkmak istiyor ve sorun yaşıyoruz ama kendi yöntemleriniz var bununla baş etmek için. Redpill ise bizde sorunu gördü mü “aha” diyor, kendini doğrulanmış sayıyor. Bir kriz anında gayriihtiyari dua eden ateiste “aha duaya ihtiyacı var işte” diyen Müslüman gibi. Ama krizi ateist kendi yöntemiyle söndürüyor aslında.

Hiçbir sistem krizsizlik vaat edemez. Redpill’in de yetersiz kaldığı çok konu var ama onları es geçirme mekanizmasını iyi kurmuş. Allah ile ilgili çok zor ve derin düşüncelere dalan insanlara “sen bu konuları çok düşünme, seni dinden çıkarır” gibi cevaplar vermek de es geçme mekanizmasıdır. Redpill batı değerleri ile yaşamayan kadınları ve onlara nasıl yaklaşılması gerektiğini açıklayamaz. Cinsel devrimin değirmenine su taşımayacak yöntemleri açıklayamayacağı gibi sakıncalı bulur, aksi halde kendi sistemi çalışmaz çünkü. O yüzden benim içeriklerime de çoğu zaman mavi haplılık diyecek. Kötü ve işlevsiz, erkeği mağdur edecek bir sistem olduğunu söyleyecek. Oysa ki bizim hayat tarzımızda sistem işliyor. Erkeği, Redpill'in öncelik sırasına göre -bazen- mağdur ediyor ancak bizim sistemimiz içinde etmiyor.

Bana bazen müslüman olsaydın çok iyi olurdun diyorlar. Evet çünkü Müslümanlıktan çok uzak bir hayat tarzım yok. Ancak hayata dair çözümlemelerim ve anlamlandırmalarım, hedeflerim İslam’dan farklı. Benim önerdiğim erkek ile Redpill erkeği çok farklı olmayacak. Aynen benim müslümana benzemem gibi. Ben kılıbık ezik erkek olmayı önermiyorum. Ama kilit noktalarda mavi haplılık yaftasını yiyeceğini bilmesi ve bundan eziklenmemesi gerekiyor, eziklenmemek için de neyi neden yaptığını, neden Redpill içeriklerini değil de bizim tarz içeriklerini seçtiğini kendi bilmeli. Seçimlerini temellendiren insanın utanacağı hiçbir şey yoktur ve seçiminin getirdiği zorlukları doğru şekilde göğüsler, yolundan dolayı mağdur olmaz.

Bugün her başarılı erkeğin arkasında bir kadın yok ama, her başarılı erkek de yalnız değil. Hayatının çok erken dönemlerinde dahi olsa bir eş bulup onunla birlikte iken hayatını inşa edip saygın bir alanda tepelere ulaşan nice erkek var. İlişkiler ancak belli bir kadın tipiyle yaşandığı zaman sorun olma potansiyelindedir ve Redpill’in sistemi erkeğe gelişme sürecinde sorun yaşatmayacak tipte kadınların çoğunun en baştan elenmesine sebep oluyor, dolayısıyla onun sistemi içinde bu erkeklerin yaratılması pek mümkün değil.

Güzel bir kadın olmama rağmen Redpill takipçisi erkekler bana yürümez, yürümedi. Neden? Redpill erkeği beni nerede eler? Gözüme baktığı zaman geri bakış göremeyeceği için eler. Çünkü ben sokakta, kafede insanlarla göz kontağı kurmam. Prensiplerim gereği tanımadığım erkek yakışıklı da olsa benim için yok hükmündedir, Allah sahibine bağışlasın der geçerim. Hadi diyelim okuldan vs. tanışıyoruz. 3 görüşmede seks yapmam, kezban yaftası yapıştırması umrumda değildir. Benim için erken. O topa girmedim, girmem. O tip erkekler de bunu baştan sezer ve benden itilir zaten. Hatta şimdi düşünüyorum da zamanında bana gizli bir öfke gösteren bazı erkekler sanırım beni alttan alta isteyip hayattaki duruşumun onların “oyun”una izin vermemesine bozulan tiplerdi. İşte bakın. Biz buradayız. Ama onlar bizi eliyor. Biz, bizi elemeyen ve çerçevemize saygı duyanlarla devam ediyoruz.

Redpill kadınların güdüsel olduğunu iddia ve kabul etmek zorunda. Çünkü, aksini yaparsa yeni bizim mantığımız ve temiz duygularımızla da karar veren bir varlık olduğumuzu kabul ederse hedeflediği “güçlü erkek yaratmak” modelini işletemez. Bu konuda gerçekçi ve akıllıca davranıyor, insanı iyi çözmüş, zira insan bir şekilde kendi sorumluluğunu azaltabileceği bir kapı görürse orayı istismar eder, kolaya kaçar. Tövbe kapısı açık diye günah işleyip duran dindarları düşünün. Ben bu konularda kendi modelimi dengede görüyorum. İnsan hem karşı tarafın ahlakını ve yetinmesini göz önüne alarak partner seçmeli, bunu ondan ummalı, hem de kendini asla salmamalı ve partnerini güdülerine teslim etmemeli. Redpill ile bu konuda farklı durmam çok doğal. Çünkü ben bir kadınım, ben zaten binyıllardır güdüleri toplumca hoş görüldüğü için sadece iradesine güvenebileceğim bir partnerleyim. Bu erkekler ise şimdiye kadar güdüleri toplumca baştırılmış, şimdi ise sonuna kadar güdüsel davranmaları pompalanan bir partneri hedefliyorlar. Dediğim gibi Redpill’in yaptığı akıllıca bir duruş, pratikte erkek için daha risksiz ama şunu görün ki Redpill’in kadın hakkında söyledikleri onun modelini işletebilmek için seçtiği default bir kadın modeli. Hepimiz bu modelde değiliz ve bence, öyle olmayanlarımız ile daha sağlıklı ilişkiler yaşanır ve erkek ilişki içinde bizim gibilerle daha rahat hisseder.

Kadından ilişki tavsiyesi alınmaz diyecekler. Bunu, kadınlara ve erkeklere neler söylediğime, bütün olarak neler önerdiğime, erkeğe ne kadar “beta” ne kadar “alfa” bir duruş önerdiğime göre tekrar değerlendirin. Aslında, Redpill’in yüksek değer denen %70 alfa %30 beta karışımı erkekten çok farklı bir model amaçladığımı söyleyemeyiz, göreceksiniz. Twitter'da beni takip edin mesela, ilişkilere dair yaptığım yorumlara "aaaa bu kadın Redpill'ci diyeceksiniz" iddia ediyorum :)