Erkeklerin Bakire Kız Arayışına Yaklaşımım

İlişkiler

İlk seks yaşının 15e düştüğü, evlenme yaşının ise 25-30a çıktığı günümüzde erkekler de evlenecekleri kadınlarda bekaret umamayacaklarını biliyorlar diye düşünüyorum. Bunu imkansızlaştıranın erkeklerin kadınlarla seks yapması olduğunu zaten söylemiştim. Kadınlar uzaylılarla seks yapmıyorlarsa, erkeklerin de payı var bu durumda, değil mi?

Ben;

Bir erkek kendi seks kontrollü yapıyor, kendi gibi kontrollü yapan kadına laf etmiyorsa saygı duyarım. 
Bir erkek kendi seks yapmıyor, yapanı da istemiyorsa saygı duyarım.
Bir erkek kendi kızları özgürce “kirletiyor” sonra temiz kız istiyorsa saygı duymam.

Herkesin de, geçmişine denk bir geçmiş yaşayan kişilerle evlenmesi gerektiğine inanırım.

Erkekler, kadınla erkeğin eylemlerinin farklı olduğunu iddia ediyorlar ve bu yolla evlilik öncesinde sırf çüklerinin keyfi için sürdürdükleri eylemlerinin bedelini ödemekten kaçmaya çalışıyorlar.

Sikmek ve sikilmek tabirleri arasında hissettiğimiz bir fark var, doğru. Birinin üstünlük diğerinin aşağılama aracı olarak kullanılmasının sebebi kadının gebe kalması, erkeğin kalmamasıdır. Yükü taşıyan kadın olduğu için, yükün bir suç sayılacağı durumlarda suçu taşımak da kadına kalmıştır. Bu tehlike, bu olumsuz durumun riski, kadın cinselliğinin algısını olumsuza kaydırmıştı.

Gebelikle sonuçlanmayacak, korunulan günümüz ilişkileri için ise bu farklı anlamlandırma temelini yitirdi. Günümüzde bir çift artık sikişiyor. Eylem aynılaştı. Zihninizi güncelleyip tarafınızı hakkaniyetli olarak seçmeniz gerekiyor: sikişmek iyi midir, sikişmek kötü müdür?

Erkeklerin, kızlarda asıl karşı çıkmaya, onları vazgeçirmeye çalıştığı şeyin bekaretini kaybetmek değil özgür cinsellik olduğunu görüyorum. Oysa, özgür cinselliği aynı erkekler zamanında kendi cinsellikleri konusunda sonuna kadar savundular. Yedikleri hurmalar, bugün götlerini tırmalamasın derdindeler yani. Ama dediğim gibi, o hurma tek başına yenmiyor evlatlarım.

Kızlar, bekareti veya kızın geçmişini önemseyen erkekleri utandırmaya, aşağılamaya, yobazlıkla yaftalamaya çalışarak kendilerinin gençliklerini delice yaşayabilmesi yönünde bir çaba gösteriyorlar. Benim hepimize önerdiğim üzere, "kendimizin yapmayıp karşı tarafın da yapmamasını talep etmemiz" yolunun tam tersine bir yol izliyorlar yani.

Oysa, kadınların bilmesi gerekir ki evlenecekleri erkeği seçmelerinin, istedikleri gibi bir evlilik yapmalarının tek yolu erkekleri eleyebilecek nitelikte kalıp erkekleri elemektir. Artık görücü usülü evlilik yapılmıyor ve istemeyenler de evlenmiyor. Erkeklerin, geçmişi hareketli olan kızlarla evlenmek istememelerinin kötü olduğunu bağırıp bağırıp, günün sonunda o erkeklere hiçbir bedel ödetmeyecek konuma gelmek ise hiçbir işe yaramıyor, yaramayacak da. Erkeklerin evlilik öncesi hayatlarının bedelini ödemekten kaçmak istediklerini söylemiştim, kızların şu anki eylemleri erkeklerin ekmeğine yağ sürüyor.

Haklı olan değil duruşunu koruyan istediğini yapıyor günün sonunda. O yüzden kızlar olarak “hakkınız yok” diyip durmak yerine, kendimizin geçmişi temizse kendimiz gibi olan erkekleri seçeceğiz, diğerlerini sırf geçmişleri için dahi eleyeceğiz. Duruş böyle olur.

Hemcinslerimin büyük kısmı bırak geçmişinden dolayı erkek seçmeyi, o tipleri tavlayıp ehlileştirmeyi adeta gurur malzemesi yaptığı için, erkekler bu konuda istedikleri kadar at koşturuyorlar işte. Laflarımızın önemi yok, seçimlerimizin var. Bu durumu sevmiyorsak, bize talip olacak bir erkeğe "zamanında kimlerle fingirdeştiysen git onlarla evlen" demeyi öğrenmeliyiz. Hem de mümkün olduğunca yaygın biçimde.

Bunların modern dünyada kalmayacak dertler olduğunu savunan bir kişiler oluyor. Şaşırıyorum. Redpill ve yükselişiden haberleri yok galiba. Bu Ortadoğu ile sınırlı bir anlayış değil. Çok partneri olmuş kadınla evlenmek istememek ve çok kadın tavlamış adamı istemek güdüsel meseleler ve insanlığın ortak eğilimleri. Batıda zorla bu meseleyi bastırmışlardı sadece. Gavat olmak başına vura vura öğretilmiş sınırlı sayıdaki erkek haricinde eğitimli kesimde bile benzer bekletide olan o kadar çok erkek var ki. Onlara sıfat takmak durumu değiştirmeyecek. Bu o erkeklerin kuralı değil, doğanın kuralı.

Aslında erkeklerin istediği, kadınların hepsi “namuslu biçimde“ yaşasın da değil. Kadınların bir kısmı özgürce seks yapsın, diğerleri yapmasın. Biz seks yapanlarla günümüzü gün edip, evlenmek isteyince diğerleriyle evlenelim. Düzeni kadınların kararına bırakıyorlar bir yerde. Siz de, yok yaaa demiyorsunuz.

Şunu görmelisiniz ki kızlar "kadınlar da erkekler gibi özgürce seks yapacak ve uslu bir çocuk olup zamanı geldiğinde hiç sorun çıkarmadan bizimle evleneceksiniz, evlenmezseniz size sıfatlar takıp aşağılarız" diyerek onların istediklerini yapıyor, oyunlarına düşüyorsunuz, farkında değilsiniz. Kızlar seçenekleri olmadığı dank edene kadar çapkın erkeklerle birlikte olarak onları avlayabileceğini sanıyor, bu arada aptalca skorlarını yükseltiyor, sonunda bırak çapkınları ortalama erkek bile onlarla evlenmek istemez hale geliyor. Kim seçmiş oldu şimdi?

Gavatlık toplumca çözülmesi gereken bir olgu. Kişilerin kendi güdülerini kontrol etmesi gavatlık ihtimallerini yok etmez. Partnerini o sırada henüz tanımadığın için ileride yaşayacağın gavatlık senin istememene değil üçüncü kişilerin verdiği imkanlara bakıyor. İnsanlar “ben şimdiye kadar benimle sevişenlerle seviştim, o yüzden gidip benim gibi sevişmişlerle evlenmeliyim” demeyecek, bu yüzden bu yönde kendi güdülerini törpülemeyecek. Karşının bunu onlara zorlaması lazım.

Yani, erkeklerin kadınların evlilik öncesi yaşamlarını manipüle etmek için izledikleri politika işlevsel, kadınların kendileriyle geçmişleri umursanmadan evlenmeleri gerektiği propogandaları ise sadece söylem seviyesinde kaldığı için etki alanını sürdürebildiği sürece işlevsel olacak ve o etki alanı giderek küçülüyor. Cinsel devrim çok yeni. İlk zamanlarda insanlık hevesle, bedelleri üzerinde çok düşünmeden bunlara atıldılar. Bedeller görüldükçe, devrimin kazanım(?)larında gerileme olması kaçınılmaz. Şu an karşı cinsel devrim doğuyor. Kızların durumu erken görüp kendi duruşlarını bir an önce konumlandırması lazım.

Basitleştirirsem, erkeklerle aynı şeyleri yapıp sonra onların üzerinde psikolojik baskı kurmaya çalışarak iyi evlilikler yaşamayacaksınız, bunun yolu seçimlerimizden geçecek diyorum. Kızlar olarak laf saymak ve algı oyunlarından başka bir yöntem geliştirmeniz gerekiyor. Somut bir şey yaparak. Erkekler somut ne yapıyor? Beğenmediği kızla evlenmiyor. Kızlar beğenmedikleri erkeğe ne yapıyor? “Biyli biklintilir tiksik, itiirkiil”

Erkeklerin de bizi gavat yerine koymamasını isteyeceğiz, istemekle kalmayacağız, diğerlerini eleyeceğiz, kendimize layık görmeyeceğiz. Erkeklerin de burnunu biz sürteceğiz. Böyle böyle adam olacaklar. Onların yaptığının aynısını yapacağız yani. Gençliğini hovarda yaşayanlar birbirine ya da yalnızlığa mahkum olacak.

Yorumlar

kanyerecep (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Abla merhaba,

Kadınlarda neden bekaret arayamıyoruz? Bekaret denen olgu daha önce çok derin bir iletişim/güven olmadığının ve aynı sebepten kalp kırgınlığının da olmadığının, daha sağlıklı bir ''pair-bonding'' oluşacağının göstergesi değil midir? Böyle birini aramak da mantıklı değil mi? Sevgiler

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Arayamadığınızı düşündüğümü düşündürten nedir? 

Soruna gelirsek, bence hayır. Bir kadın seks yapmasa bile bir erkeğe delicesine bağlılık duymuş olabilir. Onun yüzünden bir nevi alfa dul da olabilir. 

Ben şahsen bekaret arama arayışınızın pair bonding arayışı yüzünden var olan bir arayış olduğunu düşünmüyorum. Erkekler bekareti düşük sosyoseksüelitenin göstergesi olduğu için istiyorlar. Sosyoseksüelite bir insanın cinsellikle duygusallık arasında nasıl bağ kurduğunu, cinselliğe hızlı mı yavaş mı gittiğini, farklı partnerlere açık olup olmadığını ifade eden bir kavram. Yani erkekler kadının cinselliğe yavaş giden ve mesafeli bir kadın olmasına ihtiyaç duyuyorlar. Çünkü erkeklerin en büyük kabusu başkalarının çocuklarına babalık etmektir ve yüksek sosyoseksüelite, yani bir kadının seks yapmak için bağlanmaya-yatırıma ihtiyaç duymayan bir profilde olması aldatılmak açısından erkeği büyük bir riske sokar.

İnsanlar kadınların iffetini, bence onların zamanla solmayacak tek değeri olduğu için, kolektif olarak korumaktaydılar. Ayrıca toplum huzuru için piçler istenmiyordu. Tüm sosyal düzen kadın ve erkekleri ayrı tutmak ve evlilik öncesi seksi engellemek üzerine idi. Bu şekilde bir düzen varken bir kadının bekaretini kaybetmesi iki sebepten olabilirdi: ya bu kadın tecavüze uğrardı, ya da amiyane tabirle tam bir kaşar olması gerekirdi ki kendini saran tüm sosyal sınırları aşsın ve biriyle seks yapsın.

Oysa ki günümüzde düzen değişti. Kızlar bırak bakire kalmaya zorlanmayı, bekaretlerini korumak istedikleri için yaşıtları ve etraflarındaki karşı cins tarafından utandırılmaya maruz bırakılıyorlar. Evlilik öncesi seks normalleşti. Çünkü doğum kontrol hapları çıktı. Benim şahsi görüşüm, günümüzde bir kadın uzun ilişki içinde seks yapıyorsa evrimin onu ittiği seks için yatırımı gözetme eğilimini dinlemiş olur. Yani uzun ilişki içinde seks kadında yüksek sosyoseksüelite olduğu anlamına gelmez, aksine takılma kültürünün bu kadar yaygın olduğu ortamlarda sadece uzun ilişki ile seks yapan kadın düşük sosyoseksüelite sahibidir ve erkek açısından güvenilir bir seçenektir diyebilirim. 

Alfa dul olmak ise ilk paragrafta dediğim gibi seksle birebir alakalı bir durum değil. Kadınlar erkekleri unutmaya, erkeklerin kadınları unutmaya olduğundan evrimsel olarak daha yatkın canlılardır. Bence bunun nedeni kadınların binyıllardır çeşitli sebeplerle eşlerini kaybederek veya onlarca bırakılarak çocukları için yeni yatırım kaynakları bulmak suretiyle yaşamak zorunda kalmış olmalarıdır. Kadınların ağırlıklı olarak betalarla ilişkileri vardır, seksi de betalarla yaparlar çünkü seks sadece gözü dönülmüş şekilde genuine desire ile yapılan bir şey değildir, beta ile ilişkisi biten bir kadın da alfa dul olmaz ve hayatına yeni bir erkek girince ona bağlanabilir. Bir kadın alfa dul ise bunu aptal olmayan herkes anlar zaten.

kanyerecep (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

''İlk seks yaşının 15e düştüğü, evlenme yaşının ise 25-30a çıktığı günümüzde erkekler de evlenecekleri kadınlarda bekaret umamayacaklarını biliyorlar diye düşünüyorum.''

Buradan düşündürdü ilk söylediğin. Benim arayışım tamamen pair-bonding, sıkı bir bağlılık-sadakat-dışarıya bakmama, ilk seferde verilen güven ve sevginin sonrasında da verilebileceğinden şüphe duymam aynı zamanda, bu şekilde.

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

O cümlede bahsettiğim, bunun ihtimalinin giderek düştüğü. Aramamanız gerektiği değil. 

Bence sizin bekaretle ilgili düşünceleriniz biraz erkekteki psikolojik süreçleri kadına yansıtma durumu. Tabi ki bakir ve bakire insanların ilişkilerine olan bağlılığı normalde diğer insanlara göre daha yüksek. Bu tip ilişkilerde insanlar karşının zayıflıklarına, eksikliklerine karşı da daha fazla tolerans sahibi olurlar çünkü karşılaştıracak kimseyi bilmezler. Ama kadınlarda "ilk ve en önemli" konusu bence siz erkekteki gibi değil, sizler babalık kesinliği arayışınız yüzünden kadının tek erkeği olmaya takıntılısınız, başka erkekler sizin sahiplendiğiniz kıza asla yanaşmasın diye, kadınlarda ise erkeğe bu tip bir anlam yükleme yok.

Sadakat konusunda ise şöyle, sen bakire diye 17 yaşında kıza kendini teslim edersin ama o sadece henüz sınanmadığı için bakiredir, sınanmamış insanın sosyoseksüelitesinden de sadakatinden de emin olamazsın. Bu kız yerine 24 yaşında ve bir betayla ilişki yaşayıp bakire olmayan ama ortamlara da akmayan kız daha güvenilirdir çünkü şansı ve çevresi vardır da yapmıyordur, anlatabildim mi? Bekaretten daha önemli olan karakter çizgisidir. Ha hem sınanmış hem bakire yok mu, onlar da var, bana burada yorum bırakan, twitter'da takipçim olan kaç kız biliyorum. Ama o tip kızların da erkeklerden ahlaki beklentileri yüksek olur, haberiniz ola.

zetsyax (20 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

cıvıtık abla merhaba. ben dinini seven, elimden geldiğince de bağlı kalmaya çalışan bir insanım. dışarıdan öyle gözükmese de. ileride evlenceğim kişinin de böyle olmasını isterim. fakat son zamanlarda bu kesimdeki kadınların bazılarının bu ideolojiye oldukça ters bir hayat sürdüğüne şahit oluyorum ve bu benim içimde anlamlandıramadığım bir umutsuzluğa ve strese sebep oluyor. bunların yanında bazı adamların gençliğini hovarda yaşayıp ondan sonra bu hayat tarzından uzak kadınlarla evlenmesine de şahit oluyorum (tahminimce kadınların birçoğunun bundan haberi yok). gerek üniversitede gerek sosyal medyada maruz kaldığım hayat beni dinimden oldukça uzaklaştırıyor. doğumum da dahil olmak üzere iyi bir aile ortamım olmadı ve bu dünyada beni mutlu edecek tek şeyin iyi bir aile kurmak olduğunu düşünüyorum. ne soracağımı da bilmiyorum bu başlığın altına neden bunu yazdıklarımı da. iç dökmek istedim.

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Genç kardeşim,

Hayatta ana akımlar bize uymasa da bizim gibi düşünen, inanan, hisseden insanlar hep olacak. Zamanın neyi dayattığını, neyi pazarladığını umursamayan, kendi içsel dünyalarını önceleyen insanlar... Gönlünü ferah tut.

Ne yapacaksın? Gözlemle seçeceksin. Akıllı olacak, çaresizlikten olumlamadığından emin olarak seninle aynı ortamdaki kızlardan erkeklerle ve hayatla ilişkisine bakarak hedef seçeceksin. Ortamlara uygun davranan, onay aradığını belli eden davranışları olan, arkadaşlarına yaranmaya çalışan çerçevesiz insanlardan rahatsız olmayı öğreneceksin. Erkeklere mesafeli davranan, çevresi kızlarla çevrili, sen de müslüman olduğun için namazında niyazında olan utangaç bir kız hedefleyeceksin.

Bu kızlardan o kadar çok var ki aslında hala. Bak benim sitedeki yorumlarımda kaç kere denk geldim onlara. Benim 3bincik takipçim arasında bile kaç tane denk geldi. İnanın düzgün şeyler yaşamak isteyen erkekler piyasadan ne kadar iğreniyor ve uzak duruyorsa, bunun paraleli kızlar da aynı şekilde kız-erkek ilişkilerinden gözleri korkmuş bir şekilde çekilmiş durumdalar. Kime güveneceklerini şaşırdılar. Müslüman görünen erkekler dahi erkeğin elinin kiri diyerek çapkınlık peşinde olabiliyorlar.

Sansasyonel oldukları için tutarsız yaşayan örnekler konuşuluyor hep ve algımızda seçiliyorlar. Ancak, milyonlarca insandan bahsediyoruz ve dindarlık halen samimi şekliyle de yaşanıyor ülkemizde. Sadece, bu insanlar görünür değilller, kendilerini ortaya atmıyorlar. Diğerleri dikkat çekiyor hep. Yaşın çok genç. Umarım şu okulların uzaktan olması durumu sona erer de karşı cinsle birlikte bulunacağınız ortamlara kavuşursunuz. Ortak ortamda gözlem, genel hayat çerçevesine bakabilmek bu gibi konularda benim düşünebildiğim en sağlam yol. Tabi bir de çevreden malumat almak var. Eski usüller yani.

zetsyax (20 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

genel olarak pek yaşama hevesim de kalmadı. herhangi bir şey için savaşmak da istemiyorum. sıkıldım yani maruz kaldıklarımdan. hayatımın birçok alanı b*k gibi ve en kötüsü de birçok kişinin standatlarına çıkmak için çok çaba sarf etmem gerektiği. yaşamı daha fazla uzatmayı da mantıklı bulmuyorum. artık yoruldum, sıkıldım, bıktım. 

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Böyle şeyler dönemseldir. Bana da geliyor benzer hisler. Çok ciddiye alma. Günlük hedeflerin olsun, rutinin olsun, onlara zaman ayır canının isteyip istemediğini düşünmeden. Görev adamlığı yap yani. 

erkan soğuk (20 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Merhaba. Erkeğim, 19 yaşındayım daha önce sevgilim olmadı. Aslında kızlarla aram iyiydi, talep de görüyordum, bana açılan bir kızı reddettiğim de oldu. Kişilik olarak maskülen özellikleri de epey yerinde bir erkeğim. Henüz üniversiteye başlamadım seneye başlayacağım, daha önce sevgilimin olmamış olması kafamı işgal etmeye başladı. Daha önce takmıyordum, üniversitede olur diyordum liseli ilişkileri yalnızca angarya gibi geliyordu bana. Yeteri kadar olgun gelmiyordu insanlar. Bu nedenle lisede sevgili yapmadım ama üniversite de geçe kaldığı için bunu artık problem etmeye başladım. Yani bir ortamda mevzusu açıldığında daha önce hiç sevgilim olmadı diyecek olmak bile geriyor beni. Bilmiyorum boşuna mı takıyorum bu kadar ama kızlar için de bir erkeğin daha önce hiç sevgili yapmamış olması redflag olarak algılanıyor genelde. Bu özgüvenimin düşmesine neden oluyor, özgüvenim düştüğü için de ilişki yapmakta zorlanacağım muhtemelen :d böyle saçma bir döngünün içine girmekten korkuyorum. Net bir soru değildi bu ama öyle derdimi yazayım dedim, belki söyleyecek bir şeyleriniz vardır. 

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Erkan merhaba,

Ben 20 yaşına kadar duygusal, 25 yaşına kadar da cinsel olarak karşı cinsle hiçbir etkileşime girmemiş olmayı günümüzde doğal ve normal görüyorum. Endişelenecek hiçbir şey yok. Modern kültür sizi yokluk psikolojisine düşürüyor. İşte bu düşünceler betalaşma sebebidir. Hiçbir şey kaçırmıyorsunuz. Kaçırıyorum diyen, kızlara ve ilişkilere olan düşkünlüğüyle maskülenliğini kaybeder.

Erkek olarak, tecrüben olmadığını hiçbir zaman dile getirme, bundan da gocunma. Tecrübe, senin gibi doğal alfa olabilecek erkeklerde değil, beta erkeklerde kişisel gelişim için hayatidir. Hatta betaların da incelliğe düşme ihtimali olanları için. Sen kızlara karşı eziklenmeyen bir erkeksen, ki talep görüyorsan vardır bir şeytan tüyü sende, ilişki sayın ve zamanlaman önemli değil. Tecrübelerini akıllıca yönetmen önemli. 

Kadınlar için skor önemli değildir. Skorun algısı önemlidir. Yani "bu erkek isterse çok kıza ulaşır". İlişki merkezli düzgün bir kız için erkeğin düzgün ilişki yürütebilen, ilişkide maskülen kalabilen bir erkek olması skordan çok daha değerlidir. Ben erkeklere bu yolu izlemelerini öneriyorum. Az sayıda, kontrollü ve ilişki sürdürme becerileri üzerine. Bu, 30'lu yaşlarınıza gelip de evlilik isteyeceğiniz zamanlarda sizi mağdur etmeyecek olan yoldur.

Lütfen site içeriklerimi olabildiğince fazla oku. İlişkiler için seçmen gereken kız tipi, ilişki sürecinde maskülen özelliklerini koruman vb. konularda sizleri yanlışlardan ve travmalardan koruyacak önerilerim olduğunu umuyorum.

erkan soğuk (20 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Teşekkür ederim cevap için, derdimi tam anlamıyla anladığınızı hissettim okurken, verdiğiniz tavsiyeleri de dikkate alacağım. Tecrübemin olmaması benim için bir problem değil aslında, kendimi hayatı kaçırmış gibi falan hissetmiyorum kesinlikle. Sadece 'tecrübesiz erkek' insanların kulağında biraz kötü tınladığı için özgüvenimi düşüreceğinden endişe ediyorum. Siz tecrübesiz olduğumu dile getirmememi tavsiye etmişsiniz galiba en mantıklısı bu fakat hayatıma girecek kadına geçmişim hakkında yalan söylemeyi de ne bileyim kendime yakıştıramıyorum galiba.

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Durumu her şekliyle açıklamamak yalan söylemek değil. Redpill'deki "erkek her şeyini açık açık söylememeli" tavsiyeleri doğru. Erkeklerin kendilerine sakladıkları (bundan kastım geçmişlerindeki kötü şeylerle ilgili yalan söylemek veya kıza karşı olan hatalarını inkar etmek değil, karşıya sürekli kendini her açıdan eksiksiz tanıtmamak manasında) bir alanları olması daha iyi. Lafı sen hiç açmazsın, kız "deneyimin oldu mu daha önce" gibisinden şeyler sorarsa da "ne yani yanında heyecanlanmam seni rahatsız mı etti, tamam o zaman bundan sonra sıkılmış gibi davranacağım" gibisinden espriyle kıvırabilirsin. "Kimseyi kendime layık görmedim henüz, bakalım seni görecek miyim :)" yapabilirsin kuyruğu dik tutarak söylemek istersen. Senin de kızın ilki olduğundan eminsen, dile de getirebilirsin, illa zararı olmaz kızın karakterine göre. Ama bunun senin için ne kadar önemli olduğu gibi bir çizgi çizmemelisin. Kızlar, erkeğin odaklarının kendileri ve ilişkileri değil hayat olmasını ister, bunu hiç unutma.

Bir de, kızın onayını yani sana red flag vermemesini vs. aramamalısın. Bu seni gerer. Gerek de yok. Hiçbir zaman hiçbir insan başkasını her haliyle, her yaptığıyla beğenip onaylamaz zaten. Onaylamadığımız şeyleri, o kişiyi kabaca beğeniyorsak, es geçeriz. Senin, eksiklerinin es geçilir seviyede çekici olduğuna dair bir özgüvenin olmalı. Tabi es geçilmemesi gereken red flaglerimiz olur ama tecrübesiz olmak bunlardan biri değil. Öyle şeylerin notunu yazılarımda denk geldikçe geçiyorum, "beni beğenen böyle beğensin" moduna gidip de bir sürü red flag barındırmak da olmaz. 

Sirace (38 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Çok sevdiğim bir kitapta ölçü aynen şöyle verilmiş

" Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler de kötü kadınlara yakışır. Temiz ve iffetli kadınlar temiz ve iffetli erkeklere, temiz ve iffetli erkekler de temiz ve iffetli kadınlara yakışır" 

Kötü, orjinalindeki "habis" kelimesine karşılık. Habis yani aynı zamanda pis. 

Ayrıca

"Zina eden erkek, zina eden kadınla ... Zina eden kadın da zina eden erkekle evlenir"

Pis adamlar bakire arayamaz yani ama... Keşke bu prensipler geleneğimize de yerleşseydi. Maalesef olmamış. 

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Çünkü esasen İslam'dan daha ataerkil bir toplumda yaşıyoruz. Verdiğin cümleler Kur'an ayeti, sen çekinme, ayet paylaşmaktan çekindirenler utansın.

Şu gerçek ki, müslümanlar da kadınıyla erkeğiyle kendi dinlerine uygun yaşamıyorlar. Ataerkil toplumda bunu erkekler erkini istismar ederek başlattı, şimdi de kadınlar erkeğin istismarına tepki olarak kendi duruşlarını bozdular.

Neyse, azınlık olarak çeşitli prensiplerini, doğrularını davranışlarıyla dahi koruyanlar var. Yüzümüzü onlara çevireceğiz.