Feminizm

Erkeklere dair oldukça eleştirel yazılarım oluyor. Erkeklerin halletmeleri gereken çok fazla meseleleri olduğunu düşünüyorum. Toplumdaki problemlerde kendi paylarını inkar etmelerine kesinlikle karşı çıkıyorum. Hatta bazı takipçilerim tüm sorumluluğu erkeğe yıktığımı dahi iddia ediyor bazen.

Yine de feminist olarak tanımlayamam kendimi, olmak da istemiyorum. Neden? Aslında ataerkinin neden olduğu zararlar konusunda feministlere büyük oranda katılıyorum. Kadınların dertleri konusunda… Ama feminizm hareketi yaşananları ele alırken sürekli eksen kayması yaşıyor. Ya doğru teşhisi koyamıyor, ya reçeteyi yanlış yazıyor.

Ayrıca, hamleleri yeterince akıllıca değil. Güdüleri ve fizyolojik farklılıkları yok saymaya çalışarak onlardan kurtulmaya çalışıyor ki hiçbir işe yaramaz, gerek de yok buna. Bunları nasıl ele alıp nasıl ehlileştirmemiz gerektiği konusunda benim feminizmden tamamen başka düşüncelerim var.

Üstüne üstlük, akıllı biri için üstüne gereksiz derecede fazla yük almaya çalışıyor. Gücün tamamının elimizde toplanması bir o kadar da sorumluluk taşıyacağımız anlamına geliyor. Kendini akıllı gören bir kadın olarak, bu benim için çok fazla, artı eksi dengesinde ekside bir tercih. Güç ve hak elde etme yolları da yanlış. Çirkef tavırlara çok kolay sapıyor ve davalarına zarar veriyorlar.

Yoksa emin olun, ben erkini istismar eden bir erkeğin ağzına da sıçarım, yerin dibine de sokarım, gücünü sınırlamak için elimden geleni de yaparım. Eyvallahım olmaz. Kendi çizgimin aslında kadınlara daha sürdürülebilir bir yarar sağlayacağını ve bu sırada erkekleri gereksiz noktalarda baskılamayacağını düşünüyorum. Kadın olarak tabi ki hemcinslerimin mutluluğunu ve refahını önemsiyorum.