Total Paket: İyi olmak yetmez ama en iyisi olman da gerekmiyor

İlişkiler

Bir ilişki kurabilmek ve kurduğun ilişkiyi sürdürebilmek için neler önemli? Partnerine uzun süre, sen bitmesini istemeyince onun ilişkiyi bitiremeyeceği kadar çekici gelmek amaçlanmalı mı, terk edilmemek sizin emeğinize mi bakar? Böyle bir şey mümkün mü ki, sağlıklı bir ilişki yaşamış olur musunuz bu kaygıyla?

Gelin cevaplayayım.

Bir ilişki sahibi olabilmek, beğendiğiniz bir partner adayı tarafından seçilmek için her yönümüzün mümkün olan en üstün versiyonunda olması; ilişkinin sürmesi için de bu niteliklerinizin gidebildiği yere kadar gitmesi önemli.

Erkeğin, bir kadının beğenisini kazanmasında gayretin her türlüsü önemli dedim, yazıyı aşağıya iliştiriyorum. Yani bir kadını çok farklı noktalardan yakalayabilirsiniz. Ama bu şu demek değil: görüntün iyi olmasa da olur, para kazanmasan da olur. Ya da kadın için; kalbin iyi mi, seks iyi olmasa da olur, bakımına dikkat etmesen de olur. Başlık total paketti ya. İşte total paketin bir kısmı bu. İyi olan özelliklerinle yetinmen sağlıklı değil. Eksik gördüklerini elinden geldiğince gidermeye hem ilişki öncesinde, hem ilişki sırasında uğraşmalısın.

Evet, çıta yüksek. Çünkü insan çok, alternatif çok. Evet, kolay değil ve kimse kolay olacağını söylemedi.

En çekici insanlar olmaya çalışmak konusunda redpill gibi öğretilerin dediklerine “kabaca” katıldığımı okudunuz. Ama, şunu da unutmamamız gerekiyor: partnerimizle derin bir paylaşım kurarsak yani birbirimize yatırım yaparsak, bu derin paylaşım, ilişkideki mücadelemizde taraflara güç veriyor ve bize bir güven alanı oluşturuyor. En çekici olan insanlar arasında dahi birilerimiz başka birilerine farklı ve daha önemli şeyler hissedecek, buna da tutunmalıyız, sadece nitelikler üzerinden ilişkiyi yaşatmaya çalışırsak bu sürdürülebilir bir model olmaz, bizden iyisi sahalara girerse ilişkimiz biter.

Biz sadece güdülere hitap edecek birer seks partneri olmaktan çok daha fazlası olabiliyoruz kadın ve erkek olarak, birbirimiz için. Bir insan bu paylaşıma, bir kadının ve bir erkeğin birbirinin hayatına neler katabileceğine inanmıyorsa, en fazla, çocuğu olmasına bir aracı mertebesine çıkarabilecekse partnerini, tabi ki kim olduğu o kadar da fark etmez. Yakın bir arkadaşından bile yakın bir insan olmaz o kişi sana bir yerde. Ama ben bizzat yaşayarak biliyorum ki bir kadın ve bir erkek çok üst düzeyde bir paylaşım seviyesine ulaşabilir ve bu, emekle olur.

Partnerinle ne kadar derin ve doyurucu bir iletişim kurarsan, total paketin de o kadar zenginleşir. Sığ şeylerin alternatifi çok olur da, seni gerçekten olduğun gibi kabul eden ve zahmetsizce iletişim kurabildiğin bir insanı öyle kolay kolay ikame edemezsin…

Bu tarz bir yakınlık da emekle, sabırla, istikrarla, hatalarını yönetmeye çalışmakla inşa edilir, öyle birkaç haftada hatta ayda bile olmaz. Next tuşuna basmaya alışan bir insan ise bu seviyede bir ilişkiyi asla yaşayamaz çünkü o zihinsel ve duygusal becerileri geliştiremez. Total paketin bu yönünü eksik bırakacak insan, ilk bahsettiğim total paket içeriklerinde yani niteliklerinde daha vahşi bir mücadele vermek zorunda kalır.

Tabi şu da var, derine bakacak insanın göreceği karanlık taraf ve zaaflarla baş edecek, bunları kabullenecek ve yargılamayacak olgunluğa erişmiş olması lazım. Bunu beceremeyenler, hayatlarına birini alabilmek, insanları yanında tutabilmek için sığ olmak zorunda kalırlar. İnsan dediğimizi iyi tanıyın, yargılamayın ve anlayın.

Güzel olmayan kızların ve yakışıklı olmayan erkeklerin eşleşmeler yaşadıklarını gördüm. Zengin olmayan erkeklerin ve zenginlik derdi olmayan kadınların eşleşmeler yaşadıklarını gördüm. Popüler olmayan erkeğin, kendini ortalara atmayan kızın sevildiğini gördüm. Bunlar imkansız eşleşmeler değil. Bu insanlar için sevgi, saygı, değer ve tabi ki bir miktar görsel beğeni vb. kriterler önemli, bunları karşılayan partnerlerle mutlu mesut eşleşiyorlar. Çünkü, karşının sunduğu total paket onlar için bir şey ifade ediyor. İnsanlar için güdüler kadar sevmek / sevilmek / aidiyet / kabul görmek de büyük yönelim kaynakları. Paketin ilk bahsettiğim elementleri güdülere hitap ederken, ikinci bahsettiklerimse duygulara ve düşüncelere hitap ediyor.

Bu yazının içermesi gereken son bir önemli konu var: sen iyi özelliklerinle ve iyi davranışlarınla yetinmeyeceksin, ama senin tam aksine, senin iyi taraflarınla yetinmesi gereken biri var. Kim o? Partnerin. İşte bir ilişkiyi sürdürecek olan denge tam olarak budur. Sen yetinmeyecek, kendini geliştirmeye uğraşacaksın. Partnerin seninle yetinecek, gözlerini dışarıya kapatacak. Karşılıklı. İlişki iki kişilik bir olaydır.

Özetle, görünüm başta olmak üzere nitelikler, sosyal beceriler, başarılar, gayret gibi kendimizle ilgili yönlerimiz evet, önemli. Derin bir bağ kurmanız, o insan için emeğinizle özel hale gelmeniz de ilişkiyi sağlamlaştırıyor. Total paket bunların hepsinden besleniyor. Ancak bunun yanında partnerimizin yetinmesi, bize yönelmesi de gerekli. Yetinmeyecek insana, hayattaki hiçbir bileşim yetmez çünkü, işte o nokta sizinle alakalı değildir artık.

Yorumlar

pink (22 yaşında) 4 gün önce yazdı:

abla selamlarrrrr,

bir şey soracağım. erkek arkadaşımla iyi giden bir ilişkimiz var ama ilişkilerin neredeyse %90ında gerçekleşen o ilgi kaybını hissetmeye başladım. 10 aydır beraberiz. önceden işten, evden çıktığında bana hep yazıp ediyordu. ama artık o kadar sık yazmıyor. o yazmayınca ben de yazmıyorum, soğuyorum. kısır döngüye girdi. birkaç kez açtım konuyu. işleri yoğun biliyorum ama ben işteyken zaten bana yazmasını beklemiyorum. aynen bunu söylememe rağmen beni yanlışlamıyor ama düzeltmiyor da. geçen gün söyledim bunu: o yazmadığı için benim de yazasım gelmiyor, hevesim kaçıyor. bir olay anlatacağım anlatasım gelmiyor. bunu fark ettim zaten diyor. buna rağmen aynı. mesela dün aradım onu otobüsteyim şarjım az eve gidince sana anlatacaklarım var dedim. o da işe gidecekti. benim şarj bitti. aktarma yaparken otobüse bakamadım. salak gibi kaldım ortada. ve eve gittim bir şekil. telefonu açtım. 2 saat geçmişti ama beyefendiden ses seda yok. sinirlendim ben de tel kapandı. sen de hiç sormuyorsun nerdesin naptın diye. bir tane mesaj yok. ki ben ona zibilyon tane şey yazmışım öncesinde. bir napıyorsun yazmak 2 saniyeni alıyor ama buna rağmen yazmıyorsun dedim. bugün için konuşuyorsan sabahtan beri uyuyordum( gece vardiyasına gidiyor) bunu sen de biliyorsun. genel olarak diyorsan zaten yapabildiğim kadar yazabiliyorum demiş.  ben kendi mesajımı attıktan sonra uyudum tartışmamak için. sonra napıyon demiş gece. ben de 1 saat önce falan yazdım. sürekli sürekli aynı konuyu dile getirince kendimi küçük düşmüş hissediyorum. yani aptal değil ki anlamasın. demek ki bilerek yapıyor. ama bundan aylar önce de demişti bir ara ben zırt pırt yazmayı sevmiyorum diye. günaydın günaydın iyi geceler iyi geceler sıkıyormuş beyefendiyi. ben de o sıra bozulmuştum ve o zamandan beri günaydın iyi geceler faslını es geçiyorum. böyle böyle bu ilişki buralara geldi yani. ben napacağım bilemedim. hani mesela ben de onun gibi az yazıp konuyu kapatabilirim gibi duruyor. ama şu var mesela bir şeyi hevesle anlatıcam. daha benim önceki mesajıma cevap vermemiş. tüm şevki kaçıyor o zaman. nasıl çözülecek bu durum? Allahım sen bana yardım et. S.s: beyefendi şu an gtünü devirip yatsın. ben de bunları kafama takmakla meşhul olayım oh ne ala

Mantıklı Kadın 2 gün önce yazdı:

Şimdi Pink,

Bir ilişki neden vardır? Bu sorununa nasıl tepki vereceğin ilişkinin varlık sebebini nasıl algıladığında yatıyor çünkü.

Bazı kadınlar için ilişkisi erkeğin kendisine sağlayacağı çıkarlar için vardır.

Bazı kadınlar erkeklere sadece kendilerini pohpohlasın, ilişki onu şımartsın diye ihtiyaç duyarlar

Bazıları bağlanmak ister, hayat arkadaşı ararlar, yakınlığa ihtiyaç duyarlar.

Bence ilişki sahibi olmanın aslında temel motivasyonu aile olmaktır. Bugün değilse de bir gün. Kadınların erkeklerden, erkeklerin kadınlardan hoşlanma motivasyonu üreme güdüsünden gelir. Binyıllar içinde bu üreme güdüsünü olgunlaştırdık ve bağlanma-ilişki ihtiyacı haline getirdik insanlık olarak.

Ben sana bu soruya ancak kendi kabul ettiğim ilişki gerekliliği bağlamında cevap verebilirim. Ben ikinci saydığım kadınlar gibi "ilişki şımartılmak içindir, bir erkek seni şımartmıyorsa hayatındaki yeri ne ki" diyemem mesela. Çünkü bunu sığ ve dahası ilgi budalası, onay muhtacı insanların savunduğu bir şey olarak görüyorum. 

Dolayısıyla, sen bana bunları anlattığın zaman, ben bu erkeği ve ilişkiyi hayatında tutmalı mısın tutmamalı mısın sorusuna "bu erkek ileride aile olma ihtimallerine zarar verecek, iyi aile babalığını riske atacak bir şekilde davranıyor mu" bağlamında bakıyorum ve cevabım, hayır bir sorun yok, o yüzden bence ilişkiye devam et oluyor.

Bir erkeğin hayatında sadece biz kadınlar olmayacağımız gibi, hayatın ilişki dışındaki yüküyle cevval biçimde mücadele etmesi gerekmiş cinsiyet olan erkeklerin hayatının merkezi de olmayacağız. Bu, hayatını uyuşmadan, tembelleşmeden, hayattan kaçmadan idame etmeye çalışacak her erkekle yaşayacağımız denge. Seni hayatının merkezine alan, seni bir numara yapan bir erkek de bulursun, ama o erkeğin hayata ne kadar tutunduğu şüphe götürür ve bu da inan hipergamine uymaz, hele de çocuk olduktan sonra.

Erkeklerin de bir kapasitesi var. Duygusal olarak var, zihinsel olarak var ve fiziksel olarak var. Bir erkek hem bizi merkeze alsın hem biz haricindeki günlük dertleriyle uğraşsın, her şeye tam kapasite yetişsin, böyle bir beklenti gerçekçi değil. Bazen, bizim harimizdeki dertleri gerçekten can sıkıcı boyutlara, göz korkutan seviyeye ulaşabiliyor.

Erkekler neden "olmadan" ilişki yapmak istemezler? Hayatları zora girince kız arkadaşlarından ayrılırlar? İşte bu yüzden. Kapasiteleri her şeye aynı anda yetmez ancak erkekler gibi bir performans kaygısı olmayan kadın cinsiyeti çoğu zaman bunu anlayamaz. Kadınlar için erkeklerin yetersizliği adeta kendilerine yapılan bir kötülüktür. 

Bu tuzağa düşme. Zaten korktuğun şey hadi diğer senaryo, sana artık o kadar değer vermemesi olsa bile, ondan değer vermesini dilenerek değer göremezsin. Pozitif, neşe getiren, yürek hafifleten, tatlı bir esinti olarak değer görürsün.

İçinde hissettiğin kaygı ve beklentinin iki sebebi olur genelde. Ya erkekten yeterince onay görmediğinden endişe eder ve erkekteki konumunu tekrar pekiştirmesini istersin; ya da erkeği yeterince nitelikli görmediğin için nitelik eksiğini sana ilgi-şımartma şeklinde ödeme yaparak kapatmasını istersin. Bu eğilimlerinin farkında ol ve kendini kontrol etmeye çalış.

Sana kendini kontrol ettiğin, ona baskı yapmadığın için bir şey olmaz. Aksine, senin de hissettiğin gibi, özsaygını yitirmekten kurtulursun. Eğer seninle ilişkisini zaten sana ilgisini kaybetti diye bitirecekse bile, baskı yaparak-ilgi isteyerek bunu bertaraf edemezsin. 

Zaten bence muhtemel senaryo bu değil, başlarda bahsettiğim genel, hayattan bunalması.

pink (22 yaşında) 2 gün önce yazdı:

selamlarr,

benim için genel olarak ilişki hayatımın devamını sürdürebileceğim sevdiğim bir insana yaslanmak, onunla yaşlanmak. o yüzden bu ilişkiye başladım. yaşım erken olabilir ama kim bilir 2 3 sene sonra bu kişiyi bulamazdım. neyse ihtimallere girmeye gerek yok. senin dediğin gibi kendimi biraz dizginleyeceğim. sanki yaşımın getirdiği bir saflık var gibi üzerimde. bundan 2 3 sene sonra bu bahsettikleri bir dert bile olmayaca, belki daha büyük dertlerle uğraşacağım. şimdilik salacağım kendimi. çok sağ ol abla. her seferinde hiç benim bakmadığım bir pencereden olaya yaklaşıyorsun :))

iyi geceler dilerim.

Mantıklı Kadın 1 gün önce yazdı:

Cevabımın rahatlatmasına sevindim.

Biz kadınlar biyolojik olarak değerli cinsiyet olmanın -insanlığın devamını sağlayanlar biziz- bazı bedellerini öderiz. Kendini korumak zorunda olmak dolayısıyla da kendini çok düşünmek bunlardandır. Bu yüzden bir şeyleri haddinden fazla irdeler, ne durumda olduğumuzu sürekli analiz eder anlamaya çalışırız. Dünyanın daha vahşi olduğu zamanlarda bir erkeğin kadına ilgisini kaybetmesi ve terk etmesi, onu korumaması kadın ve/veya çocuklarının ölümüyle sonuçlanabiliyordu mesela, genimizde bu kaygıları taşıyoruz.

Yani saflık dediğin yaştan değil biraz da cinsiyetinin eğilimi.

ne yazılrki buraya (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Ablam öncelikle hoşgeldin. Twitter'da bizi bıraktın ama burada bırakma bari gözünü seveyim hahahahah. Seni okumak yeminle çok güzel geliyor.
Gel gelelim bizim konuya hahahah. Birkaç kız vardı benim ilgilendiğim daha önce yazmıştım o iki tanesinden biri iş çıkmayacak gibi başka bir tane kız vardı asıl mevzumuz o    
Ben bu kızla birkaç bakıştım biraz sohbet ettim. Dedim ben bu kızla uzun uzun konuşmam lazım. Zaten abilere falanda sordurdum karakterini falan iyi dedilwr. Bunu düşünürken kız bir anda bizim ofise hemde yan masama transfer oldu hahahahah Allah'ım bu nasıl denk gelmedir. 
Velhasıl biz bu kızla işte konuşuyoruz bu sürekli her muhabbete girmeye çalışıyor. Abilerle konuşuyorum araya giriyor . Stajyer olduğum için bazen bana bir şey anlatıyorlar pat yanımıza geliyor işte ne anlamaya çalışıyorsun diye soruyor. Dediğim her şey gülüyor sohbet muhabbet ilerliyor. Muhabbet ilerlerken bazen soru sormuyor bana benle alakalı yani sen de ne yapıyorsun falan şeklinde. Kızın Instagram'ı var ama hiç fotoğrafı yok güzel tatlı hoş bir kız, tamam bazı dini şartları ve genel bazı durumları benim için sağlamıyor olabilir ama insan yinede bir öğrenmek istiyor. 

Geçen gün arkadaşlarla otururken bir arkadaş beni gaza getirdi ve kıza istek attım. 5 dakika sonra hemen kabul etti zaten. Şakayla karışık birkaç bir şey yazdım ama abla yemin ediyorum var ya put gibi hiçbir şey yazmıyor cevap olarak iki kelime yazıyor tamam bu kadar. Ulan diyorum bir sıkıntı mı var acaba, gerçekte kız benimle konuşkan ama mesajda ölü hahahhahaha

Neyse bugün ben bunu kahve içmeye çağıracaktım tam iş çıkışı. Dedim müsaitsen cumartesi günü gidelim. Ya işim var falan, ayarlarız bir ara dedi ben de dedim sen bilirsin. Bu arada ben 3-4 aylığına yurtdışına çıkacağım 10 gün sonra. İşte bu sürede çok uzun falan dedi kahve konusunu konuşurken. Bu benim arkadaş oğlum sen manyak mısın Instagram'dan git bir daha yaz dedi, ben de illa cumartesi olmak zorunda değil hafta içi de buluşabiliriz yazdım. Keşke yazmasaydık ama yazdık. Kız da anladım ayarlarız bir ara yazdı hahahahah. 
Burada yazdıklarım kadar yazmadığım da var. Kız bana gerçekte çok ilgili gibi ama işte bu kahve teklifinde ve mesajlarda sanki sıkıntı mı var diye anlıyorum.

Çapkın bazı arkadaşları Kızın gerçek hayattaki durumunu anlattığın zaman istisnasız hepsi abi kız sana karşı ilgili diyor. Diyorum bu nasıl ilgi. Abla kaldık arada valla. Bu kahve teklifine ayarlarız dediği Hem de ne biliyim şu mesaj Olayından dolayı ben Next Deme taraftarıyım ama yine de bir sana sorayım dedim. Ne dersin?

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Bence ilgisi yok. İlgi görmeyi seviyor ama ileri gitsin istemiyor gibi görünüyor. Daha fazla sorduğun her durumda uydu erkek konumuna düşersin. Sen küs gibi olmadan, normal bir insanmış gibi davran ancak bir daha arama, sorma, konuşma başlatma.

Muhtemelen ilginin kesilmesinden rahatsız olarak sana tekrar olta atacaktır. Sen normal, dümdüz devam et. Sadece buluşmak isterse kızın niyetinde bir farklılık vardır diyebiliriz.

ne yazılrki buraya (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Ben komple konuşmayı kesecektim ama doğru değil o zaman. Normal biri konumuna getirmem lazım kafamda ve o şekilde hareket etmem lazım o zaman. Uydulanmadık da demeyiz artık be abla hahahja. 
Değişik kız ne triplere giriyonuz, kim sizin bi taraflarınızı kaldırdı anlamıyorum. Yanlış anlaşılmak istemem aramızda biraz seviye farkı ve dediğim gibi dini hassasiyetler yüzünden aklım kalbim bırak diyordu zaten. Tuzu biberi oldu bu. Başka bir durum olursa güncelleme geçebilirim. Cevap için sağolasın. 
Hayırlı akşamlar ya da iyi günler ablam. 

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Kıza küsmüş gibi davranman, tavırlı görünmen umursadığını ve bozulduğunu gösterir. Bu da seni zayıf bir pozisyona düşürür. Hele de hiçbir şeyin olmamış bir kızın senin ruh halin üstünde en ufak bir etkisi olmaması gerekir, idealde, hani bunu yapamıyorsan da fake it till make it.

moon (27 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Aşk ne tam olarak kafam karışıyor benim. O yüzden aşık mıyım değil miyim, olacak mıyım, ölecek miyim doktor bey oluyorum. 

Öncesinde platonik olarak sevdiğim kişiye baktığımda, yüksek bir adrenalin vardı evet. Yanında elim ayağıma dolanmıştı kelebekler filan her şey okey. Ama onu tanımıyordum. Bir yakınlık kuracak olsaydık evlenseydik filan muhtemelen mutlu olmazdım çünkü bana uygun biri değildi. Kırmızı çizgilerime giren yönleri vardı. Muhtemelen bu özellikleri göz ardı etmeye tolere etmeye çalışırdım. Belki bir süre sonra çok pişman olurdum.

Şuan içinde bulunduğum ve ciddi düşündüğüm duruma baktığımda ise başta vay be analar neler doğurmuş olmadım. Kelebekler uçmadı. Ama sıcak da hissettim yalan olmasın. Sonra üzerinden zaman geçtikçe ısınan gelişen şeyler oldu. Bu aşk mı sevgi mi bilmiyorum. Aşk eşittir kelebek mi sadece. O zaman kelebekler pek hayra alamet değil. Kelebekler olmalı mı o da bir soru işareti. Kelebekler yoksa hayatı, daha iyi ihtimalleri kaçırıyor muyuz soru işareti. Hem emek hem kelebek midir doğrusu o da soru işareti. 

Ama ortada olan ve hoşuma giden şey, çaba gayret emek. Aynı dünyalara sahip olmak, aynı yerden bakmak. Beraber ilmek ilmek geliştirmek. Geliştirdiği şeye bakıp gurur duymak. Bir kalbin yanında rahat etmek huzur duymak. 

Cıvıtık sevgi neydi, sadece azınlık ve şanslı grubun tutturabildiği hem kelebek hem emek mi, biz şanssız mıyız 

Büyüdükçe türkan şoray mı oluyoruz bilmiyorum. Sevgi neydi, emek miydi.