Tip Önemli mi?

İlişkiler

Evet, tip önemli. Şansı olan kadın-erkek herkes görünümü önemser, bu genlerin en güzel alternatiflere yönelip nesillerin daha güzel olması için taşıdığımız bir yönelim. Bunun böyle olmaması insanlığın güzel genleri geleceğe taşıyamaması anlamına gelirdi. Herkes öyle ya da böyle güzel genlere çekilir, bu sağlıklıdır.

Kızlar için tip, erkekler için olduğundan daha önemlidir diyebiliriz. Ya da şöyle: kadınların kriterleri erkeklerden yüksek. Bunda neslimizi sürdürmek konusunda farklı politikalar izlemek zorunda kalmış olmamızın etkisi var. Kadınlar hem az sayıda çocuk doğurabildikleri hem de çocuklarına babalarının bakmasını sağlamak için partner sayısını azaltmak zorunda kaldıkları için seçiciler, erkekler ise böyle bir zorunluluk durumu olmadığı için en ilkel çağlardaki çok partner = soyun devamı formülüne devam ettiler. Çok partnere güdüleniyorsan, soyunu da buna bağlıyorsan, mecburen kriterlerin düşmek zorunda, yoksa skorun düşer.

Güzelliği önemsemekten, güzeli istemekten utanmamalıyız. Tip asla önemli olmamalı demek, kendini çekici bulmayan arkadaşlarım, sizleri üzmek istemiyorum ama, insanlığın yararına olacak bir söylem değil. (Kendinizi muhtemelen daha çirkin görüyorsunuz bu arada, onunla ilgili diğer yazılarımı okuyun lütfen, aşağı iliştirdim.) Güzellik skalasını çok dar tutmamalı ve huyu tamamen göz aradı etmemeli diyebiliriz, işte bu genellenebilir ve tüm açılardan zararsız bir yargı.

Evet güzellik ve yakışıklılığa mutlaka çekiliyoruz. Ancak nihai eşleşme sadece bununla yaşanmıyor. İmkanı olan ve seçimi reddedilmekle sınırlanmayacak insanlar dahi partner olarak ortamdaki en güzeli seçmiyorlar illa ki, hatta belki de çoğunlukla. Beceriler, başarılar ve duygusal nitelikler oyunu çeşitlendiriyor.

Damızlık seçer gibi tip idealize ederek partner seçilmez. Huyu en güzel olan, tipi en güzel olan değil diye elenmez. Hele de evlendiğiniz kişinin iyi bir anne/baba olması, çocuğu yetiştirirken güzel huylar aşılaması ve çocuğu travmatize etmemesi ona güzel gen vermesinden kat be kat önemlidir. Çok güzel ama problemli karakterde gördüğünüz bir ünlüyü buraya koyun, işte onunla evlenmek olarak düşünürseniz dediğim şeyi gayet iyi anlarsınız…

Esasen tipte denklik bence sağlıklı. Ancak genelde çiftler böyle eşleşmiyor. Bunun nedeninin gene erkeklerin seçici olmamasından ve açgözlülüğünden kaynaklandığını düşünüyorum. Erkekler kendinden aşağı tipte kızları da değenlendiriyor, dolayısıyla da kızlar da görüyor ki kendinden bile yakışıklılılarla şansı var. Kendi zaten seçici, olacaksa yakışıklısı olsun diyor, bu sefer kıza denk tipte olan erkekler dahi açıkta kalıyor. Tabi bu paragrafta yazdığım her şey tamamen tip üzerine seçilen yüzeysel ilişkilerle alakalı bir tespit. Özellikle 20li yaşların ortasına kadar olan ilişkiler için. Bu noktadan sonra burunlar sürtülünce herkes diğer kritlerleri de devreye almayı öğrenmeye başlıyor.

Biliyorsunuz, ben yapabildiğimiz noktaya kadar güdülere hitap etmeye çalışmamızı öneriyorum. Bu bağlamda, tip önemli de olduğu için, görüntümüzü mutlaka geliştirmeye, en iyi versiyonumuzu yakalamaya ve korumaya çalışmak şart. Kadınlar için, erkekler pek seçici olmadığından eşleşme için belki çok bir zorluk yok, ancak kadının da ilişkiyi sürdürmek için bu baskıyı hissetmesi gerekiyor. Yani eşleşme öncesi bakımlı olup, sonrasında kişi kendini salmamalı. Erkek zaten eşleşmek için görüntüsünü manipüle etmeye çalışacak, mecbur. Kadınların makyajının, estetiğinin çok lafı geçiyor da, erkeğin de manipüle edebileceği görsel özellikleri var. Estetik operasyon yaptırılabilir, vücut geliştirme yapılabilir, lazer epilasyon yapılabilir, doğru saç-sakal-giyim çok fark eder. Dediğim gibi, sadece eşleşmek için değil, sevişmeye devam etmek için partnerinin tipi hoşuna gitmek zorunda.

Tipin öneminini konuştuk, biraz da tipin başka kriterlere göre gerektiğinden fazla önemsenmesini konuşalım. Ben tipe önem verelim, hiç demeyelim diyorum. Ancak tipe hep demeye de tabi ki karşıyım. Hiç demediğim için, hep demiş olmuyorum. Nasıl mı?

Misal atalarımın veya bütün kızların kısa boya kusur demiş olması, bunu böyle algılaması savaşmamız gereken konu değil. Ya da erkeklerin memeden, götten, kıvrımdan hoşlanması. Bunların saçma olduğunu veya güzel olmadığını açıklamaya çalışmamız komik kaçıyor. Bu gibi şeyler, açıklamaları olan eğilimler. Bunların varlığına takılmak yerine, eğilimlere göre yaşamanın daha aşağılık bir insanlık hali olduğunu konuşup durmalıyız.

Yani bir kız; karşısına çıkan, huyunu suyunu sevdiği, etrafa ve kendine davranışlarını beğendiği, tipini kabaca çekici bulduğu vs. bir erkeği sırf boyu yüzünden eleyeceği zaman, ya da bir erkek, aynı şekilde her şeyini beğenirken minyon değil yeeeaaa dese, hadi erkek demez ama :) “sen ne şekilci bir hödüksün” hissini yaşamasını sağlayacak ortam yaratmalıyız.

Tipin önemine karşı savaşmamız gereken bir diğer konu sadece eşleşme konusu değil, eşleştikten sonra partnerimizden daha iyi tipte biriyle karşılaşınca ilişkimize sahip çıkmama hatamızdır.

Sahip çıkma konusunda artık eğilimler değil mantık ve ahlak peşinde yaşaman gerekir. Bu ikisini kullanmadığın zaman ilk başta ne kadar güzel biriyle eşleştiğinin hiçbir önemi yoktur çünkü dışarıdaki mutlaka gözüne daha çekici gelecektir zaten. Sahip olmadığın her partner seni daha çok güdüleyecek, bu insanın ödül mekanizmasından kaynaklanıyor. Diğeri belki daha güzel bile değil.

Sadakatsizliğin, poligamiye veya hipergamiye yenilmenin sebebi hiçbir zaman tek başıma partnerinin nitelikleri değildir. Bizim korteksimizi kullanma becerimiz yani güdüleri seçimlerimizle kontrol etme yeteneğimiz bunların hepsinden önemlidir. Ahlakını kullanma becerisini geliştirmemiş biriysek istersek partnerimiz 9/10 olsun, derdimiz 10/10 bulmak olur, ya da dışarıdaki bize 10/10 gelir. Bunun tek çözümü ahlak ve mantığı önceleyen insanlar olmamız ve bizim gibi olan insanlara yönelmemizdir.

Yorumlar

Arthurmorgan (21 yaşında) 6 ay önce yazdı:

Merhaba kendimi tanıtarak baslayayım ben tıp öğrencisiyim başarılıyımdır akademik anlamda müzisyenim aynı zamanda piyano keman elektro gitar çalıyorum aktif boks sporu yapıyorum yani epey becerikli nitelikli biri sayılırım. Benim boyum 1.63 benim 1.65 diyorum genelde çünkü fark gözükmüyor kadınlarla ya aynıyım ya birkaç santim onlar uzun ya da ben uzunum genelde. Hiç dert etmem aslında kendime kafaya taktığım bir şey değil ama boyum beni nasıl etkiliyor bu boyda birini kadınlar nasıl görür çok mu zor işim yani gerçekçi bir şekilde neler olur ben neler yapabilirim merak ediyorum. Lisede sevgilim olmuştu 17 yaşımdan 19 yaşıma 2 sene sürdü yani yüzüm çirkinde değil kendisi açılmıştı bana özgüvenli ve ortalıkta olan biriyimdir. Ayrıldıktan sonra 1 seneyi geçti pek şansım yaver gitmiyor bide bu sosyal medyada sürekli boy konuşulunca kafam biraz karıştı açıkçası yorumunuzu bekliyorum.

Mantıklı Kadın 6 ay önce yazdı:

Merhaba Arthurmorgan,

Sana bir şey anlatayım, ben (173) eşimin milletçe görece kısa sayılacak bir boya (178) sahip olduğunu internetten öğrendim :D Muhahahaha hiç aklıma gelmemişti erkeğin 180-185 ve üstü olması gerektiği gibi bir gereklilik olduğu, kızların böyle şeylere taktığı falan.

Demem o ki takanı var mıdır, olacak mıdır? Evet. Özellikle kendi kısa olan kadınların çocuklarının boyunun uzun olması baskısı hissettikleri için uzun erkeklere meylettiklerini düşünüyorum. Lakin takmayanı da olacaktır. İnsanlık kalabalık.

İşin uzun bir erkeğe göre zor mu? Evet. Ama anladığım kadarıyla oldukça niteliklisin. 

İşinin zor olacağını düşünüp durup nereye varabilirsin? Nereye çıkar bunun ucu? Olumlu hiçbir yere çıkmaz, aksine övgüvenini törpüleyip sana takıntı yaptıracağı için kadınlarla başarısızlığa çıkar bunun ucu. Kadınlara korkak yanaşmaya başlarsın, korkaklığın itici olur ve sen her seferinde bunu boya yorarsın, kadın için mesele aslında bu olmasa bile.

Biliyorum, evet, bu tarz düşüncelere bir kere maruz kaldın mı kafandan uzaklaştırması zor ama yapman gereken bu. Eğer sosyal medya bu kaygılarını besliyorsa kullanma. 

Son not, uzun olup da başarısız olan ve kısa olup da kadınlarla başarılı olan erkeklere bakmayı ihmal etme.

Arthurmorgan (21 yaşında) 6 ay önce yazdı:

Cevabınız icin tesekkur ederim ❤Hiç böyle düşünmezdim aslında twittera girdiğimden beri insanlar delicesine boy konuşunca noluyoruz oldum bir. Benim asıl amacım bu soruda bu boy ilişki speturumunun neresindeyim yani 1.50 olan bir erkek yalnız kalır çook büyük bir ihtimalle 1.70 olan bir erkek ise bulabilir benim 1.63 boyumun etkisi ne seviyede olabilir acaba yani belli bir havuzum var mıdır? 

Mantıklı Kadın 6 ay önce yazdı:

Bunun bir cevabı var mı, ne denebilir bilmiyorum. İmkansız mı dersen elbette ki değil. Ama denk gelir misin dersem orası kader kısmet. Senin boyunda olmayan insanların da belli denk gelişlere baktığı gibi. Bu kaygıyı zihninden iterek sosyal olmanı önerebilirim, hayatın ne getireceğini ancak böyle bilebilirsin.

Arthurmorgan (21 yaşında) 6 ay önce yazdı:

Teşekkürler civitik abla yaşayalım görelim o zaman zaman ayırdığın için sağ ol 🥰

Mantıklı Kadın 6 ay önce yazdı:

Hah şöyle. Akıllı olanınızın hali bir başka.

Furkann (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Merhaba abla  yine aynı soru sorma platformunda bir soruya denk geldim soruda tabi cinsel bir soruda işte 190 civarı yakışıklı boylu poslu bir erkekler tanışmak istediğini soruyor ve sevgili olmak değil tek gecelik de olur diyor hiç seks yapmamış ben de sadece bunu biraz altındaki psikolojiyi merak ettiğim için daha doğrusu biraz tartışmak için şöyle giriş yaptım ve biraz tartıştık aşağıya atıyorum konuşmaları

Ben: Belki zayıf bulursun beni ama spor yapıyorum gücüm yerinde yani. Tabi görüntü olarak içgüdünüzü harekete geçirenler uzun boylu olanlar ama ne denebilir ki psikolojik olarak onlar daha iyi geliyor size 

Kadın: Görüntü olarak onlar daha seksi siz de ince bel büyük popo falan beğeniyorsunuz. Psikolojik değil fiziksel haz için bunlar, hepimizin cinsellik ihtiyacı var. Temel ihtiyaç bu düzenli olarak yapmalıyız. Güç de umrumda değil. Erkeksi davranan erkekleri sevmem. İsterse ağlak birisi olsun sıkıntı değil. Yeterki azcık yakışıklı ve tatlış, kibar birisi olsun.

Ben: Fiziksel hazzı herhangi biri de verebilir sonuç olarak organlar her insanda hemen hemen aynı ki kadınlar birinden zevk almak için psikolojik olarak da etkilenmiş olması lazım bu da senin dediğin gibi görüntüsünden etkilenerek veya bir davranışından etkilenerek olur. Anladığım kadarıyla sende eril enerji artmış ve libidonun da etkisiyle sadece görünüş arar olmuşsun. Ha tabi her kadın maskülen erkek sevecek diye bir şey de yok bir fikirdi

Ben: Ha bir şey daha ekleyeceğim evet görüntü olarak çoğu kişi iyi olanı seçmek isteyecektir buna katılıyorum ama haz almak için çok yakışıklı veya güzel olmak zorunda değiliz. İnsanlarda feromonlar vardır. Birini çekici bulmamızda genellikle bunlar etkilidir bu feromonlar da genetik çeşitliliği sağlamak için içgüdülerimizi bize çekici gelen insanları seçmemizde etkilidir.

Kadın: O sizin yaratmaya çalıştığınız dünya. Kadınların kırılganlıklarının fırsat bilinip baskılandığı dünyalarda kadınlar muhtaç kaldığı erkekleri kabul edebilir mecburen. bu yüzden kadın düşmanları" erkek üstündür" diyerek kadınların kırılganlıklarını fırsat bilip baskılamaya çalışırlar. kadın erkek eşitliğine karşı çıkarlar. Ancak bir kadın özgürleştiği anda yakışıklı erkeklere gider. Bir kadın yatakta en çok genleri iyi olan erkeği arzular ve keyif alır. Diğerlerini ya muhtaç olduğu için kullanır. Ya da belli bir yaştan sonra sevgi istediği için iyi kalpli bir erkekle ilişki kurar ve arkadaş olur, aynısını erkek de yapabilir. ancak kadınların bu hayatı kendilerine kurması daha kolay olduğu için kendilerini değersiz hisseden insanlar kadınların haklarına saldırmaya başlar. bazı beta erkekler kendi özgüvensizliklerinden dolayı "kadınlar erkek gibi oluyor, kadın dediğin kadın gibi davranır, eril enerjili kadın" falan diyerek kadınların haklarını baskılamaya çalışır.

Kadın: Bir de maskülenite demişsin. maskülen erkek istiyorsan chris hemsworth'e, chris evans'a, kıvanç tatlıtuğ'a, murat boz'a, barış arduç'a, kerem bursin'e, gökhan keser'e bakabilirsin. Tabi bu erkeklerin gençliklerine bakmak lazım, yaşlanmış hallerine değil. bir erkeğin görünümün olarak en çekici yaşları 20-30 yaşları arasıdır. daha sonra görüntüsü gittikçe çökmeye başlar. Geri kalanını (para, güç gibi) muhtaç kadınlar kullanır. Bu yüzden kadınlar bunca yıl boyunca baskılanmıştır. çünkü kadınlar özgürleşince kendilerine hayat kurar. Ancak güçlenen kadın yakışıklı erkeklerle bugünde eğleniyor. Çok da yakışıklı olmayan bir erkekle birlikteyse de ya daha önceden yakışıklılardan hevesini almıştır ya da daha yolun başındadır daha sonra yakışıklılarla olacaktır. kadınlar haklarını kazanıyor artık. kadın düşmanı erkek fikirlerini yayan beta erkekleri dinleyeceğine kadınlara bir bak bence. parası olan yani kendi gücü olan kadınların hayatından kaç yakışıklı erkek geçmiş bir bakabilirsin. hatta fakir kadınlar da yakışıklıları zamanın da yatağa atmış ardından hiç yapmadım diye yalan söyleyenlerle dolu. birinin seni dış görünümün için değil de sağlayabildiklerin için sevmesini istiyorsan sana kalmış, dış görünüme bakmayan kadınlar ya kullanacak erkek arıyor ya da dış görünümden hevesini almış. ya da kendi özgüveni yoktur. ha işte bu yüzden kadın düşmanı aşağılık kompleksli erkekler özgürce "seks" yapan kadınlara "slutshaming" yaparak seksi, sadece erkeğin faydalandığı kadının ise maruz kaldığı gibi bir şeymiş gibi yansıtırlar ve kadınları etiketleyerek onurlarını aşağılarlar.

Ben: Ben genleri kötü olan erkeği arzular demedim de sen olayları çok yanlış yerlere çekmişsin kadınlar sadece senin düşüncelerinden oluşan tek düze canlılar değiller her neyse beni ilgilendirmiyor napalım yani boyumuz uzun değil çok yakışıklı değiliz diye arzu duyulmayacaksak duyulmayalım.

Ben: Bide senin anlamdığın şey bir kadın ne kadar çok erkekle birlikte olursa bağlanma duygusunu kaybeder yani bu senin baskılanmanla alakalı değil insan doğasıyla alakalı sen normal insanlara kadın düşmanı diyorsunda sen kendin erkek düşmanı olmuşsun. Valla bir şey demiyorum git en yakışıklılarına ver ne yapıyorsan yap bir yorum yaptık kadın düşmanı olduk al bütün yakışıklılar senin olsun

Kadın: ben kadın düşmanı fikirleri internette yaymaya çalışan erkek dünyasını çok iyi biliyorum. çoğunlukla kadınlar karşısında aşağılık kompleksine girmiş erkeklerin örgütlenip kadınları ezme çabasından oluşuyor. tip olarak da yüzde 90 çirkin erkekler bunlar ne tesadüf ki. senin anlamadığın şey de şu ki insanlar seks yaptıkça güçlenir, kadın da erkek de. sizin gibi çok seks yapamayan çirkin erkekler kadınların güçlerini fark etmesini istemiyorsunuz. sen belki kötü niyetli değilsindir bilmiyorum ama senin kafana o fikirleri sokan kadın düşmanlarının tek amacı kadınların hayatlarını baskılamak. çünkü irrite oluyorlar kadınlardan, aşağılık kompleksine girmişler kadın karşısında. bışuna kadınların hak ve özgürlükleri yüzyıllarca baskılanmamış. kadınlar özgürlüklerini kazandılar ve kazanmaya devam ediyorlar. güçleniyorlar. birey oluyorlar. geride kaldı ezildikleri günler. kadının erkeğe bağımlı olduğu günler bitiyor. tüm dünyada da bitecek inşallah. benim tavsiyem arkadaş olmaya çalış kadınlarla.

 

Tartışmamız böyle oldu normalde kadın erkek ilişkilerinin doğasını biraz konuşuruz diye giriş yaptım merak ettiğimden ama kadın o kadar rahatsız edici şeyler yazdı ki bazı yerlerde biraz fazla tepki vermiş olabilirim. Yani böyle şeyler yazınca yazdıkları çok doğru olmasa da biraz incindim gururum umudum kırıldı ister istemez. Ne dersin bu duruma ablacım

 

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Furkan, hayatta çok farklı öncelikleri olan insanlar tanıyacaksın. Ayrıca insanların öncelikleri zaman içinde değişir de. İnsanlar hakkında genelleme yaparken özellikle de "kadınlar" ve "erkekler" kadar geniş kümelerden bahsederken insanın hangi motivasyon-karar seviyesinden bahsettiğimizi ayırt edebilmemiz gerekir. Tüm kümeye genellenebilecek tek motivasyonlarımız güdüsel olanlardır. Güdülerimiz bize atalarımızın, evrimin birer mirasıdır, hepimizde ortaktır ve onları seçemez, değiştiremeyiz.

Ancak bu seviyenin üstünde bizleri asıl insan yapan başka karar-seçim seviyelerimiz var. Bunlar duygularımız ve de mantığımızdır. Duygularımız hormonlarımızdan, dolayısıyla bir miktar genetiğimizden ayrıca yetiştirilme tarzımızdan ve varsa travmalarımızdan hareketle şekillenirler. Mantığımızı ise hayatta okuduklarımız, dinlediklerimiz, akıl yürütmelerimiz ile kendi ellerimizle şekillendiririz.

Şimdi sizin bu muhabbetiniz tamamen güdüsel seviye üstüne. Ayrıca güdüsel seviyenin de en ilkel hali üstüne. Bak bu yazımda açıkladım, insanlığın yaşam şeklinde hayvan gibi tamamen güdüsel yaşadığı uzun bir dönemden sonra kültürel devrim yapmaya başladığı ve daha üst seviyeleri de harmanlayarak kurduğu bir düzen var. Bu düzenin başlangıcı yaklaşık olarak 12bin yıl öncesine dayandığı için bu zaman zarfında yaşadığımız korkular, kaygılar, istekler de bizim güdülerimizi şekillendirmiş durumda. Yani güdüsel seviyemizin avcı toplayıcı dönemden bize aktardıkları bir yana, bir de tarım devriminden itibaren bize işledikleri var.

Bu kadın, kadın erkek ilişki dinamiklerini tamamen tarım devrimi öncesi güdüler üzerinden, erkekleri de biraz acıtmak istercesine ifade etmiş. Ancak yaptığı aslında övünülecek değil, utanılacak bir tavır. Çünkü insanı insan yapan kültürel devrimi ve prefrontal korteksin bize kazandırdıklarını görmezden geliyor, küçümsüyor. Oysa ki bizim eğilimlerimizi şekillendirmede o 12bin yıl da çok etkili.

Yine o yazıda bir örnek verdim, burada da yazayım. Aldatan bir kadın, aynı anda iki erkekle ilişki sürdüremez değil mi? Uzun süre sürdüremez, illa ki eski partnerine karşı hırçın, isteksiz ya da ilgisiz davranır, bu elinde olmaz. Bu neden olur peki? Çünkü kadınlar çocuklarının babası karıştığı zaman çocuğun bakım alamayacağı ve yaşamayacağı korkusuna sahiptirler, bu baskı psikolojilerine yansır. Peki bu korku bize hangi dönemden mirastır? Bingo, tarım döneminden. Bu korku da uzun boylu erkeği istemek gibi içimize işlemiş, samimi olduğumuz ve hayatımızı şekillendiren bir korkudur. 

Şimdi bu kadın tarım devrimine erkeklerin kurduğu ve kadınlara dayattığı bir düzen olarak bakıyor ama durum öyle değil. Biz kadınlar ve erkekler insanların birbiriyle görüntüleri veya güçleri üzerinden rastgele eşleştiği bir düzende çocukları ideal sağlıkta büyütemediğimiz için ortaklalaşa olarak bu düzeni kurduk. Aksi düzende çocuklar bakım görmediği için öldüler ve özellikle de kadınların soyu yürümedi. 

Kadın-erkek ilişkilerinin temel amacı soyun yürümesidir. Uzun boylu güçlü yakışıklı erkeği seçmenin de varlık sebebi soyun yürümesidir, iyi bakım verecek bir erkeği seçmenin de nedeni soyun yürümesidir, geniş kalçalı yağ tutan bir kadını seçmenin de nedeni soyun yürümesidir. Yakışıklı olup çocukları da yakışıklı olur ve seçilir diye arzu duymanın, bu adam çocuğuma iyi bakar o yüzden hayatta kalıp soyunu sürdürme ihtimali artar demekten farkı nedir? Neden birisi çıkar olmuyor ve doğal oluyor da diğeri çıkar ve kullanma oluyor ki?

Mesele kullanmaksa, biz kadın ve erkekler birbirimizi çocuk için kullanıyoruz ki zaten. Erkekler de nesli yürüsün, doğursun ve çocuğuna bakım versin diye kadınları kullanıyor ona kalırsa. Bundan alınılmaz. Çünkü bu kullanma süreci bizim duygularımıza, kaygılarımıza, içimize işlemiş, samimi olduğumuz istekler bütünü. Yemek yeme isteği ne kadar çıkarsızca bizimse, çiftleşmek isteği ve bunu süsleyen aile olma ihtiyacı da o kadar bizim. Neden aile kavramını, aile babası kavramını yani kültürel devrimin oluşturduğu seks düzenleyicilerini samimiyetsiz-sahte addedelim ki? Asıl o biz insanlığa gerçekten ait olan düzen. Onu seçerek kurduk, seçerek yaptık ve karar mekanizmalarımıza ilmek ilmek işledik.

Demem o ki, bir kadının aile olmak istemesinde, aile olacağı bir adamı aramasında, bunun için gerçekçi ve uygulanabilir kriterler belirlemesinde ve bunu en ilkel güdülerine aykırı olacak şekilde yapmasında samimiyetsiz hiçbir şey yok. Bu aksine değerli bir kadının izleyeceği yoldur. Bir erkeğin de böyle bir kadınla eşleşmekten utanması değil gurur duyması lazımdır. O kadının erkeğe karşı güdüsel seviyede de yönelimi olur (babalık yatırımını isteyen tarafımız artık güdüsel, ayrıca erkeğin sadece fiziksel gücüne değil duygusal gücüne ve stabilitesine de çok ihtiyaç duyuyor ve buna güdüleniyoruz), duygusal seviyede de muhabbeti-yönelimi olur, mantığıyla da o adamı beğenir. 

Ben güdülerimizin hayatımızı yönetmesinin üstün yol olarak lanse edilmesine de, insanlığın binyıllarca yıl tecrübeyle şekillendirdiği düzenin hor görülmesine de karşıyım. 

Bu arada, bu kadın olaya soy yürütme işini hiç hesaba katmadan bakıyor ki bu zaten feminizmin de tamamen ıskaladığı konu. Kadını dönüştürürsün, kadını güçlendire de bilirsin (?) ama o kadın üremez, 1-2 nesil gider soyu çünkü bağlanmak ve yaslanmaktan bihaberdir, çocukları hasbelkader olsa bile bu değerleri aktaramaz. Eh, nüfusunun kalmayacağı güç, güç müdür? 

Bu arada, tüm kadınlar adına da konuşmasın. Ben hayatımda bir erkekle sadece yakışıklı olduğu için hiç yatmadım. Commintement beklemeden ilişkiye girmek hepimize göre değil. Bazımızın değerlerine, ahlakına, yetiştirilme tarzına ters, ayrıca yakışıklılara erişmek için kendi cinsel stratejimizden ödün vermemiz gerekecek kadar da avantajsız değiliz.

Furkann (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

 Abla ben 18 yaşımdan beri redpilli takip ediyorum yani kadın erkek doğasını az çok öğrendiğimi biliyorum ve buna göre hareket etmeye çalışıyorum. Kendimi geliştirip maskülen bir erkek olmak için uğraşıyorum ama twitterda olsun işte kızlarsoruyor gibi siteler olsun işte 1.80 in altındaki erkekler erkek değildir veya tercih edilmezler vari yazılar görünce ister istemez bende yetersizlik hissi oluşuyor boyum 171 felan olunca ha beni beğenen olmaz demiyorum inceller gibi ama sanki benden uzun biri gelince güdülerden dolayı ona yönelmesi ihtimali yani demek istediğim beni aldatmasa bile başka birine içinden böyle bir şey geçirip arzu duyması düşüncesi beni rahatsız ediyor çünkü kadınlar belki biraz genelleme olacak ama yanındaki erkeğe karşı artık bir şey hissetmiyorsa kafasında bitirir o ilişkiyi.

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Furkan, işte bu da gene sadece güdüsel beğeniyi geçerli sayıp onun üstündeki kararları ve ihtiyaçları değersiz görmekle alakalı bir durum. Sevmek, aidiyet, güven duygusal olarak bizi doyuran şeyler; düşüncelerinden yararlanmak, gündelik dertleri paylaşabilmek, ortak amaçlara sahip olmak da düşünsel olarak bizi tatmin eden şeylerdir. Biz bir ilişkide hem güdülerimizin, hem duygularımızın hem de düşüncelerimizin bir miktar tatmin edilmesini umarız. Hepsi bizim için önemlidir. Yararlı, kırılgan insanlara göre duyguların tatmin edilmesi daha önemlidir, dürtüsel yaşayan insanlara göre güdülerin tatmin edilmesi daha önemlidir, rasyonel insanlara göre de düşüncelerde uyum daha önemlidir. Burada kişilik türleri devreye girer. Sen güdülere daha çok hitap eden biriyle değil duygusal veya mantıki ihtiyaçları ağır basan biriyle eşleşirsin. Zaten o kişiler de boyuna takılmaz ve sana yönelirler, yani çekmek için illa ekstra bir şey yapman da gerekmiyor. 

Ayrıca, ilişki yatırımı dediğimiz şeyi hafife alıyorsun. Biz insanlar, kadınlar olsun erkekler olsun emek verdiğimiz kişileri öyle kolayca başkalarıyla ikame edemeyiz, etmeyiz. Arzu kadar rastgele ve kontrolsüz hissettiğimiz bir şey içinse hele hiç. Bir kadın sana belli bir süre yatırım yaptıktan sonra öyle uzun boylu bir erkek geldi hayatına diye senden kopup ona gitmez. Bunlar çok farazi anlatımlar, gerçeklik böyle bir şey değil. Ancak seninle çok hafif takılan, güdüsel karakterde bir kızdan böyle bir şey görebilirsin, tüm kızlardan görmezsin.

Bizler yine de hayattaki tüm olasılıklara hazır olmak babında birlikte olduğumuz kişiye ölürüm biterim derecesinde yatırım yapmamalıyız. Onun dışında, kişinin sana yaptığı yatırıma ve onda elbet bir şeyleri doyurduğuna inanacaksın. İlk paragrafta anlattığım gibi bu illa sağlayıcılık da değil. 

Furkann (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Abla ilişki yatırımını çok hafife almıyorum ama insan karşı tarafın güdülerine de hitap etmek istiyor sırf duygusal olarak yarar sağladığım için tercih edilmek istemiyorum. Mesela başka birinin bir ilişkiyi başlatması için çok yakışıklıysa veya uzun boylu felansa daha kolay olacak veya ona duyulan arzunun daha azını duyacak veya sen bir ilişkiyi geliştirmek için emek harcayacaksın ona sahip olmak için ama genetik olarak avantajlı kişi senin sahip olduğun ilişkiye hiç emek harcamadan sahip olacak aldatacak seni böyle şeyler yaşandığı için söylüyorum bunu genele yaymak için değil ama bunu düşünmek de kötü hissetiriyor

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Ben seni anlıyorum. Ama hayatın gerçekleriyle dövüşmenin bir anlamı yok. Mesela aynı mesele benim için de geçerli. Artık 35 yaşındayım. Görünümüme delicesine dikkat etsem de gençliğim elden gidiyor, çekiciliğimi hiçbir kusurum olmamasına rağmen yitiriyorum. Yanımdaki adam benden genç kadınları arzulayacak, içi gidecek onlara. Ne yapalım? O da benim yanımda yılların yatırımı ve vefa için kalacak, beni delicesine arzuladığı, başkasını benden daha çok arzulamadığı için değil. 

Burada erkeklerin tek bir meselesi var, kadının hayatına arzu temelli birileri girdikten sonraki liman olmak. Yani aslında insanların duygusal ve mantıklı sebeplerle birlikte olmalarında bir problem yok, bu iyi bir şey. Kötü olan, güdülerin emrinde bir gençlik yaşadıktan sonra bir aşama olarak bu tip hayata gelinmesi. Daha da kötüsü, dediğin senaryo, halihazırda güdü temelli olmayan bir ilişki kuran bir insanın arzularına yenilip aldatması.

Bunu biz kadınlara anlatmayın bu arada. Kadınlar sizin bu yakındığınız kaderi binyıllardır çekiyor zaten. Sırf yaşlandık diye hem de. Öyle erkekler gibi tembelleştik, feminenleştik, güç kaybettik gibi ellerinde olan maskülenliğin kaybı gibi şeylerden bile değil üstelik. Emektar eşler olduk, saçımızı süpürge ettik, yatakta memnun ettik ve sadece genç olmadığımız için aldatıldık, aldatılıyoruz. Biz kadınlar, senin arzuya olan kaygını, bunun nasıl bir örselenmişlik yarattığını en iyi bilen tarafız. Siz daha yeni tecrübe ediyorsunuz böyle şeyleri.

Bunlar, hayatın gerçekleri. Biz kadınlar bununla yaşıyoruz. Sizler de yaşayacaksınız. Bir köşede dövünebilirsin ya da durumu kabullenerek bundan çıkarabileceğin en iyi sonucu çıkarmaya, işler beklediğin gibi gitmezse de devam edecek gücü kendine kazandırmaya çalışabilirsin.

Her kadın alfa kucağında gezindikten sonra bir betaya varmıyor. Bunu defalarca yazdım, hayatta hiçbir zaman tüm insanlar aynı anda aynı değerler ve yaşam tarzını yaşamayacaklar. Ben nasıl geleneksel bir kafadaysam, benim gibi geleneksel kafada olan kızlar var. Ancak o kızları daygame veya instagram üzerinden yürüyerek bulamazsın. Hayatın içinde olacak ve erkeklere mesafeli olan kızlara ciddi niyetle yürüyeceksin. 

Furkann (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Teşekkür ederim ablacım zamanını ayırıp  verdiğin cevaplar için. Dediğim gibi beta değilim kendimi öyle kullandıracak biri değilim kendime saygım var o konuda. Sadece elimde olmayan bazı dış görünüş sebeplerinden dolayı ki ben öyle yakışıklı olmayı isteyen biri değilim benim için maskülenlik daha önemli kendimi yetersiz hissetmemi sağlayan tek şey boyumdan kaynaklı olunca ister istemez bazen karamsarlığa kapılıyorum. Zaten bu durumda ilişki yaşayacağım birine veya herhangi bir kadına genellikle bu durumu yakınmam sadece senin fikirlerini merak ettim bir kadın olarak. Tekrardan teşekkür ederim abla.

Furkann (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Uzun boy da kadınlara daha maskülen geldiği için o yüzden çekici buluyorlar. Ben de bundan dolayı boyumu takıntı yapıyorum maskülen bulunmayacağımı düşündüğümden

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Uzun boy nokta atışı değil de, erkeğin iri olması bize etkileyici görünüyor, doğru. Sadece uzun boy, sırık gibi ince bir erkektense orta boy kalıplı, geniş omuzlu bir erkek daha çekici ve maskülen görünür benim gözüme.

Kadın olarak görüşümü söyleyeyim, erkeğin "çocuk vücutlu" olması büyük talihsizlik. Yani ektomorf, ince kemikli, dar omuzlu kibar bir erkek olursan kadın beğenisini görüntünle çekmen çok zorlaşır. Erkeğin kalınlaşmak ve irileşmek için yapabileceği iki şey var, birincisi ağırlık çalışmak malum, ikincisi de dövüş sporları(bonus:yüzme). Kemik, darbe aldıkça kalınlaşan bir yapıya sahiptir. Tabi bu tarz uğraşılara 20 yaş altında girişmek daha iyi ama 20ler de çok geç değil. 

Ayrıca doğru giyinmek ve doğru saç stili de biraz etkiler. Saçları hafif uzunca, kabarık tutacak modeller kullanılabilir. İri olmayan erkekler oversize kıyafetlerden kaçınmalı, kıyafetler üstlerinde doğru durmalı. 

Yine kendimden kıyas gideyim, ben de uzun bir kadınım. Kadınlar uzun boya özenirler "manken gibi" diye de erkeklerin ekseriyeti bizi iri buluyor, biliyorum. Ortamımda şeklen benden daha güzel olmasalar da minyon, çıtı pıtı kızların daha fazla erkekten ilgi gördüğüne şahit oldum. Uzun bacak seven küçük bir grup erkek haricinde, seçeneği olan erkekler uzun kızları tercih etmiyorlar. Yani seni gene anlıyorum, ama başka özelliklerinle dezavantajlı olduğun alanı kapatabilirsin.

Furkann (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Verdiğin cevapla içimi çok rahatlattın abla çok teşekkür ederim. 

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Rica ederim ama rahatlatmak için yazmadım, samimi düşüncelerim. Boy konusuna takıntılı kızlar var ama her kız değil. Sen bu söylemlere çok takılma, dinleme, zihninden uzaklaştır. 

eleutheromanian (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Ben seni anlıyorum. Ama hayatın gerçekleriyle dövüşmenin bir anlamı yok. Mesela aynı mesele benim için de geçerli. Artık 35 yaşındayım. Görünümüme delicesine dikkat etsem de gençliğim elden gidiyor, çekiciliğimi hiçbir kusurum olmamasına rağmen yitiriyorum. Yanımdaki adam benden genç kadınları arzulayacak, içi gidecek onlara. Ne yapalım? O da benim yanımda yılların yatırımı ve vefa için kalacak, beni delicesine arzuladığı, başkasını benden daha çok arzulamadığı için değil.

Abla bunları bilip de neden yas farkini onermiyorsun?Bence bunu engellemenin en iyi yolu 10-12 yaş büyük bir adamla evlenmek.Yine yüzde yüz koruma sağlamaz ama yine de tedbir bizden gerisi Allah'tan diye düşünüyorum.Gercekten seninle anlasamadigimiz tek konu bu olabilir.

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Erkeklerin kendiyle arasında yaş farkı olan kadını çekici gördüğü için değil, genç kadını çekici gördüğünü bildiğim için. Erkeğin güdülü olduğu şey kadının kendinden genç olması değil, kadının doğurganlığının zirvesinde olması. Yani, 20li yaşlarında olması. Erkek 80 yaşına da gelse cinsel olarak güdülendiği kadınlar 20'likler. 

Bu güdüyle daha iyi savaşacak adamların "ben kendimden genç kadın almalıyım yoksa onu güzel bulmayacağım" diye endişelenenler arasından değil, "wife goggles" yani eşini güzel gösteren gözlüğü takacak kadar iyi bağlanacak erkeklerden çıktığını düşünüyorum.

Düşünebilirsin ki, erkek yaşlandıkça cinsel isteği azaldığı için aldatma ihtimali düşer, senden önce yaşlanırsa sen yaşlanmadan onun libidosu azalır. Mantığa uygun ama araştırmalar insanların kadın-erkek yaşlandıkça daha çok aldattığını gösteriyor. Bence bunun nedeni cinsel gücün tükenmesinin insanları karamsarlığa ve telaşa sürüklemesi. 

Bunu önererek erkeği daha büyük tehlikeye atıyorum bu arada. Çünkü bu tarz gözü eşinden başkasını görmeyen erkekleri karılarının üzme ihtimali daha büyük. Böyle eşleşmeleri genelde ortayaş krizinde kadın bitiriyor. Adamı terk ediyor veya aldatıyorlar.

Ama kadın iyi bir ilişkisi olsun ve güvende olsun istiyorsa; adamı evinin reisi yapar, düzenli seks yapmayı ihmal etmez ve kendine iyi bakarsa, evliliğin bozulması konusunda kendi içini basacak vesveselerden başka pek riski olmaz. 

Ha tabi bunu güdüsel bir kadın yapamaz. Çünkü adamı yeterince çekici-heyecan verici bulmamakla ilgili savaşman gerekiyor. Biraz stratejik davranmayı bilmek gerekiyor, duygularının emrinde bu süreci doğru yönetemezsin.

Çok çekici adam istemenin riski aldatılmaktır. Erkeğin stratejisinin bizi soktuğu cendere bu. İkinci aldatılma sebebi ise evde erkeği, erkeğin erkekliğini ezmektir. İlk sebep tamamen erkeğin iradesine bakıyor. İkinci sebep ise kadının süreci yönetmesine.

Aynı şeyi yazıp duruyorum sana kız ama bunlar kanun değil. Redpill'in erkekler için erkekler tarafından üretilmiş bir akım olduğunu da unutma. Redpill erkeğe hem bekarlığın zirvesini, sonra isterse de aile sahibi olmasının ve bunların tamamen erkeğin kendi kontrolünde, kendi avantajına olacak şekilde yaşanmasını formülize ediyor. Modern hayat dinamiklerini tartışmasız zemin olarak kabul ediyor. Oysa ki evlilik sürdürebilmek için modern dinamikler ideal değil. Modern insanlar artık daha özgür oldukları için daha çok boşanmıyorlar, daha az bağlanabildikleri için de daha çok boşanıyorlar.

eleutheromanian (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Abla bahsettiğin veri okcupid istatistikleri.Ordaki kadinlarda yillik 300k dolar kazanmayan adami unattractive buluyorlardı mesela.Ortalamayi göstermiyor ki.Ustelik bana kalırsa erkekler konusunda gözlemin de fazla siyah-beyaz.En değerli adam aldatma ihtimali en yüksek diye birsey yok .Asıl aldatma ihtimali en yüksek grup sonradan belli başlı konuma gelen geçmişinde kadina aç olan adamlar.Sen bunların karilarina yaptıkları nankorlukleri görsen bi..

Ustelik ben genç çocukları pek beğenmiyorum da.Çoğu yanında gururla taşıyacağım seviyede değil boş işler peşinde ve olgunluktan uzaklar.(istisnalari çoktur)Yani valla seni anlamıyorum abla çoğu evlilik bile istemiyor böyle değerlerle dalga geçiyor ve sen hala 30+adamlara yönelin demiyorsu.Hesap odemeyi enayilik goruyor çoğu neden bunlarla vakit kaybedip üstelik o kadar ideal olmasalar dahi evliliğe ikna etmeye çalışalım?İnan bana vakit kaybi ne kadar deneyen arkadaşım varsa ya aldatiliyor ya terkediliyor.Ama onlari da anlıyorum çoğu geleceğini, ilerdeki kadınlarin ihtimalini düşünüyor.Ama sen bizi düşünmüyorsun🥺

Benim babam annemden 12 yas büyük mesela aralarındaki dinamik mükemmel.Evet belki babam hala 20likleri istiyor olabilir ama yine de annem de kendine bakiyor ve kendinden kat be kat genç görünüyor.Aldatilma ihtimalini hiçkimse sıfırlayamaz ama bana kalirsa yaş farkı ilişkisinde erkek kadına daha fazla değer veriyor. Çünkü yaşlanma normal çiftlere göre kadin avantajinda.

Esas olan tedbirimizi almak gerisini akisa bırakmak diye yukarıda da söylemistim.Sen zaten kocan hep 20likleri begenicek diye kadınları hem umutsuzluğa sürüklüyorsun(kısmen doğru olsa da çok fazla etken var) hemde yaş farkını onermeyerek farkı daha da açıyorsun.Ve bide zayıf erkekleri size iyi koca olur gibi gösterip kadınları ömürlük hataya itiyorsun.Yine diyorum çok istisnası vardır ama çoğu genç adam bu kadar riski alacak kadar ne önemli ne de vakitine değer.Yuksek makama mevkiye gelince sen o adamların yaptıklarını bir görsen abla bu dediklerine pişman olursun zaten..

Evlenilecek-evlenilmeyecek erkekten çok erkegin evlenme dönemine denk gelmek daha doğru diye düşünüyorum.Günün sonunda çoğu adam da kadın da evleniyor. Ve hiç evlenmeyen,çocuk düşünmeyen,alfa,umursamaz cart curt adam redpill fantezisi.Eger bir adam çocuk istiyorsa 35-40tan sonra çanlar ona da çalar. Ort. 65-70 yıl ömrü var çünkü bir erkeğin kadınlardan da kisa.Genel olarak seni gerçekten çok seviyorum ama bu tavsiyen gerçekten ne benim gözlemlerimle uyuşuyor ne de yararini gören gördüm..

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Benim hangi tip erkekleri önerdiğimi hiç anlatamamışım, demek ki sen karşılaşmadın ve görmüyorsun, bir şekilde tahayyül sınırlarının dışında kalıyor. Hayat tarzınızın getirdiği bir çevre var sanırım, o şartlar içinde siz erkeğin "gezme dönemi"ni bitirmesini bekleyin, sizin için doğru bu.

Ben gezmek fiilini en başından kontrol edebilen adamları önermeye devam edeceğim. Çünkü bu "gezmem lazım, içime sinmesi için gezmem ve doymam lazım" adamlarını evlenmek için ikinci en riskli adamlar olarak görüyorum. İlk en risklisi "gezmem lazım ama beni erkenden evlendiriyorlar" adamları.  

Benim çevremde gördüğüm en uzun süreli, en sağlam evlilikler gezmem lazım demeyen adamlar formülünden çıktı. Ben senin kadar dönemselliğe inanan biri değilim; karakter çizgileri, yatkınlıklar ve yatkınlığın doğru işlenmesinin, travma yaratmamasının işe yaradığını düşünüyorum. Bir adamın yaşının geldiğini düşündüğü için bir karar alabileceğini ancak karakter çizgisini değiştiremeyeceğine inanıyorum. O gezmem lazım adamlarının, birkaç yıl sonra gene gezme dürtülerinin onları ele geçirdiğini gördüm. Can çıkar, huy çıkmaz. Ben de sizin bu adamlara güvenebilmenizi hayretle karşılıyorum açıkçası. Adam tüm hayatını bir şekilde yaşamışken sonra neden ve nasıl aksi şekilde yaşasın ki? Çocuk istediği için mi? Çocuğu gene yapar, yandan da eski hayatına devam eder. Öyle yapıyorlar zaten.

Senin verdiğin sonradan açılma örneği ise imkansızlıktan-muhtaçlıktan gençken kendi karakterine, yatkınlıklarına uygun olmayan bir seçim yaparak sonradan patlayan adamlar, yani ilk en tehlikeli grup. Tabi bu grubun şöyle bir kısıtı var, sonradan kadınlar tarafından çekici bulunmama ihtimalleri bulunan bir adama dönüşme ihtimallerinden düşük. Yani bir çoğu fırsat bulamadığı için mecburen evinde kalacak.

Şunu diyebilirsin, adam o dönemde tercih edilmiyorken nasıl bolluk zihniyeti ile karar versin ki? 20lerinde bir kadına bağlanan erkek zaten yokluktan bağlanıyordur, yoksa bağlanmakla işi ne? Bu düşünce ile yine başa döneriz, sen erkekleri iki tip görüyorsun. Seçeneği olduğu için gezenler, seçeneği olmadığı için gezmeyenler. Benim gözlemim-tecrübem bu şekilde değil. 

Son bir noktayı açıklayayım. Çekici erkekte aldatma riski neden büyük? Çünkü kadına çekici gelen özellikler ne? Erkeğin çok kadınla tecrübesi olması, erkeğin piç olması, erkeğin tecrübe dolayısıyla flört uzmanı olması gibi şeyler. En çekici paketinin içinde bunlar da var. Yani erkeğin dış görünümü veya erkeğin başarısı ile ilgili şeylerden değil, erkeğin oyununun iyi olmasından da bahsediyorum. İyi oyun da, kadına düşkünlük demektir. İyi çocuklar genelde iticidir, birçoklarının radarına bile girmiyorlar muhtemelen ama bu o çocukların çirkin veya hayatta başarısız oldukları değil oyunda silik oldukları anlamına geliyor. Ben işte bu iyi çocukları öneriyorum.

Erkekler babalık karışması meselesi yüzünden aldatılmaya karşı daha hassas olan cinsiyet. Seçim yaparken kriterleri de bu yönde. Peki erkekler eş seçerken ne yapıyorlar? Low sociosexuality arıyorlar ve bağlanma yeteneği. Kadının geçmişine bakıyorlar, değil mi? Bizim preselection güdümüz bununla çelişiyor, biz erkek daha çekici olsun diye aldatılma konusundaki riski sineye çekiyoruz güdüsel bazda. Ben de bu manzarayı net olarak gören bir kadın olarak, bizi piçlere veya emekli piçlere iten güdümüzü dinlemek yerine mantıkla erkekleri taklit etmeyi öneriyorum.

eleutheromanian (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Neyse bu kısmı senin dediğin gibi olsun abla.Peki çoğunu yeterli görememe işini ne yapicaz?Yani ben düşünce tarzini biraz sakat buluyorum açıkçası.Cunku kimseyi aldatmiyorsun,kandirmiyorsun sadece seçeneklerini değerlendirip en doğru kararı vermeye çalışıyorsun ama sen bunu etik dışı görüyorsun.Ben illa kendi yasitim olacak diye yeterli görmediğim,uygun bulmadığım adamlarla neden evleneyim ki?Bunun ilerde tam olarak bana nasıl bir katkisi olucak birsuru dezavantajını görürken? Üstelik benim bahsettiğim tarz adamlar ondan ona atlayanlar değil ki normal ilişkileri de olmuş kısa sureliler de olmuş olan dümdüz adamlar.Bazilari da büyük kariyer hedeflerinden dolayı bekarlar.Yani senin çevren nasıl bilmiyorum ama benim çevremde erkeği geç çoğu kadın bile 27-28den asagi evlenmiyor ki.Yani otuzlarinda kirklarinda adamlarla olmanın yanlış tarafi yok bana kalırsa.Ve bir adam 50+ kadınla felan olup seks bağımlısı değilse bahsettiğin ihtimali de düşük görüyorum açıkçası çünkü onlar kadınlar gibi etkilenmiyor ki pek ilişkilerden.Yine de dikkate alicam söylediklerini teşekkürler.

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Tekil kişileri değil bir formülasyon ve olasılıkları konuştuğumuzu anlasan çok rahatlayacaksın. Ben aynı redpill gibi bir ideal belirliyorum. Onun harici her şey kötüdür ve mutlaka böyle olur demiyorum. İlim ve formülden sonra kişi kendi önceliklerine göre durumunu değerlendirir. Risksiz bir hayat olmaz zaten. Benim için, benim söylediğim önceliklere göre ve benim gözlemlerime göre daha iyi olan formül bu. Uyan uyduğu kadarını alır, uymadığı kadarını almaz. 

Ben sana formül değiştirmek konusunda direniyorum çünkü senin önerdiğin olasılıkları daha riskli görüyorum, sen bana tekil kişilere olmaz vermişim gibi davranıyorsun. Mesela redpill de 30  yaş altı kadınları öneriyor. Peki 30 yaş üstünde düzgün, iyi huylu, temiz geçmişli ve görünümüne dikkat eden kadın olamaz mı? Bir erkek 30 yaş üstü ile evlenemez mi? Öyle şey olur mu? Olmaz. Sadece, kendi idealine göre daha çok olumlu olasılık barındıran havuzu konuşuyoruz, dediğim gibi tekil kişileri değil.

Furkann (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

https://erkekadam.org/2017/10/03/en-iyisini-sona-saklamak/

 

http://erkekadam.org/2017/10/06/bekleyen-betalar/

 

Bu iki yazıyı okur musun abla biraz da bundan dolayı kötü hissediyorum

chickenopry (23 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Selection Bias.  Sadece Kadıköyde seçim anketi yaparsan seçimlerde chp %80 ile iktidara gelecek sanırsın. Redpill podcastlerindeki kadınlara bak onlyfans kızlarını toplayıp onlar üzerinden analiz kasıyorlar.  Bunları gerçekten bütün kadınlar üzerinde anlamlı bir genelleme yapmak için kullanabilir misin ?

(Burası konu dışı: Amerikada redpill sıçtı arıtk bu onlyfans kızları da salak değil. Bu adamların programlarına çıkıyorlar. Kendi reklamlarını yapıyorlar ve bunu hep yapıyorlar. Aşşağılanmaktan zevk aldıklarından değil. Bu kadınların kendi müşteri kitlesiyle belliki bu redpillci guruların müşteri kitlesi çakışıyor ki buradan kazanç sağlıyorlar müşteri çekiyorlar.)

Bir de insanlar uzun bir süreç boyunca edindikleri her türlü deneyim tecrübe davranışlarını hal hareketlerini giyimini vb değiştirir.  Ben sana benim zamanımı kurtaran bir yöntem söyleyeyim.

Çevresinde uydu erkek biriktiriyorsa, kendisini beğenen bir erkeği beğenmese dahi ondan yararlanmak için onu çevresinde tutuyorsa direkt kaçacaksın.