Bakış, Taciz, Giyinmek

Yaşamın İçinden

Kadınlar olarak, nasıl giyeceğimiz üzerindeki toplumsal baskıdan yeni yeni kurtuluyoruz. Bu yeni durumdaki dengeleri, bununla ilgili taciz gibi kavramları, ahlaki sınırları yeniden oturtmaya çalışıyoruz şu anda. Bu konu hakkında görüşlerimi yazmak istedim.

İnsanlar eşleşme şanslarını artırmak istiyorlar. Kadınlar olarak ve erkekler olarak alıcı bulmak istiyoruz, buradaki alıcı bulma ticari alıcı değil, ilgi çekme-şansını artırma manasında, gayet doğal bir arayış. Bunu tüm canlılar yapıyor zaten. Günlük hayatımızda farkında olarak ya da farkında olmayarak yaptığımız birçok şey alıcı yani talip bulmakla alakalı ve bunda ayıp hiçbir şey yok, bunu inkar etmek de anlamsız.

Ha, sadece erkekler için ilgi çekici giyinmiyoruz tabi. Kıyafetin estetik değeri hoşumuza gidiyor, ona sahip olmak istiyoruz. Başka kadınlara karşı ego tatmini sağlamak istiyoruz. Beğeneceğimiz erkeğin bizi beğenmesini istiyoruz. Hepsi birlikte. Seçmemiz gerekmiyor. Hiçbiri utanılacak değil.

Kadınlar, erkeklerden biraz farklı olarak, her erkeğin ilgisini istemekle birlikte her erkeği istemiyor. Biz kadınlar, erkeklerden daha seçiciyiz. Yine de seçeneklerimizi artırmaya çalışıyoruz. İnsanlık bugünlere böyle geldi.

Dediğim gibi bunlar doğal cinsel davranışlar. Toplum bastırmaz ise böyle olur, oluyor da zaten. Ama bu sefer erkeklerde şöyle bir düşünce oluyor: Bu götü gösteriyorsa bana vermek zorunda, vermiyorsa örtecek.

Böyle bir şey yok. Bir kadında gördüğünüz şeylere büyük ihtimalle ulaşamayacaksınız, bununla barışmanız ve yaşamanız gerekiyor. Onun size böyle bir vaadi yok. Şansını artırıcı davranışları bu şekilde okumak hatadır, bunlardan hareketle kadınlara ısrar veya tacizde bulunulamaz. Öte tarafa bakılır.

Peki ısrar ve tacizin sınırı nedir?

Tabi ki çok net bir sınır çizmek kolay değil. İlla genellemeye çalışırsak kısa bakış-uzun ve ısrarlı bakış farkındalığı işe yarayacak bir açıklama verebilir bize. Kısa bakışın sahibi beğenilmese de kimse buna taciz demez, dememelidir. Ama uzun bakışlar atılacak ise kızın karşı bakış ve mimikleri ile cevap vermesine bakılır. Kız kötü bakışla cevap verdiği halde bakışa devam, tacizdir.

Kadınlar neden “erkekler için giyinmiyoruz” diyorlar?

Çünkü şu nüansı ifade edemiyorlar: “ben taliplerin de ilgisini çekmek için giyinebilirim, onlara çekici görünmek isteyebilirim ama bu beğenmediğim taliplerimi reddetme hakkımı elimden almaz.”

İstemedikleri erkekleri reddetme hakları olmayacağından korkuyorlar. Süslü giyindikleri zaman da çoğu yerde tacize uğradıkları için korkularına haklı çıkıyorlar ve bu meseleyi çözmek istiyorlar. Kendilerini mağdur duruma düşürmemeye “ben erkekler için giyinmiyorum” diyerek, erkekleri tamamen konu dışı bırakarak deniyorlar. Oysa ki bu yanlış bir reçete, çünkü ütopik bir fikir.

Erkekler, böyle giyindiysen hepimizi istiyorsun, hepimize şans vereceksin sanrısından çıkabilir ve kadınları taciz etmeyi sıfıra indirebilselerdi, kadınlar da özgürce erkeklerin de amaçlardan biri olduğunu ifade edebilirdi. Ama şu anki durumda iki taraf da nüansa haiz değil. Dediğim gibi, kadınlar, nedenlerden birinin erkek olduğunu kabul ederlerse tacize uğramamak davalarında zarar göreceklerini sanıyorlar. Oysa ki eğilmemiz gereken konu, tacizin hiçbir durumda hak olmayacağıdır. Kadın ne giyinirse giyinsin, ne yaparsa yapsın taciz hak edilmez.

Erkeğin niyeti taciz olmayabiliyor

Kadınlar, erkeklere gösterdikleri tavırların kafa karıştırıcı olabildiğini idrak etmeliler. Evet, taciz edilmek hak edilmez ama çoğu zaman zaten sorun, erkeğin taciz ettiğini değil senin ona olan kuruna cevap verdiğini sanmasından ileri geliyor.

Yani çoğu erkek, senin yanlış saydığın davranışları yaparken senin de aslında bunu istediğini sanıyor. Bu yüzden, kaba atfedilmekten çekinmek yerine, boşuna yüz vermekten daha çok çekinmemiz gerektiğini anlamalıyız. Beğenmediğimiz taliplerimize karşı soğuk tavırlar sergilemeyi ihmal etmememiz gerektiğini düşünüyorum.

Erkekler bizim kadar iyi okuyamıyorlar üstü kapalı reddetmeleri. Netlik, iyidir.

Yorumlar

Pembepanter (18 yaşında) 1 hafta önce yazdı:

İyi günler hanımefendi.Ben bilimsel araştırmalar sayesinde insanların nasıl giyineceğine karar verebileceklerine inanan biriyim.Benim bildiğim kadarıyla artan çıplaklık erkekleri duyarsızlaştırıyor ve bu da kadın erkek dengesinin bozulmasına neden oluyor.Erkekleri cinsel sapkınlıklara yöneltiyor.Yanlış anlaşılmasın bunlar benim yorumum değil,araştırmalar benim bildiğim kadarıyla böyle.İnstagram'da ilişkimühendisi diye bir sayfa var.Bir öne çıkan story'de erkeklerin her güzel kadın yüzü gördüğünde cinsellik düşündüğü yazıyordu.

https://www.instagram.com/s/aGlnaGxpZ2h0OjE3ODU4NjM0ODc2MTEwMjM2?story_media_id=3323547965602585623_46597851613&igsh=MWh5bnA5aXNxbWRrdw==

Bunu CHatgpt'ye sordum,onunla aramızda şöyle bir sohbet geçti:

https://chatgpt.com/share/68356e90-c38c-8007-98cd-45b323c843d4

Erkeklerden bu dürtülerini kontrol etmesini beklersek bu onlar için zor mu olur?Anlatılanlar doğru mu?Bu durum cinsel sapkınlıklara kadar gidebilir ve kadın erkek dengesi bozulabilir mi?Konuyu dinden bağımsız olarak değerlendirirsek,erkekler kadın yüzüne bakınca cinsellik düşünüyor diye kadınlar tamamen kapanmalı mı?Dürtülerini kontrol etmelerini veya baskılamalarını beklemek ütopik bir şey mi veya bunun sonucunda kadın erkek dengesi bozulur mu?Her şey daha mı kötüye gider?

Eşimizin dışında makyaj yaptığımızda da bunun östrojen göstergesi olduğunu ve diğer erkeklere "benim östrojenim yüksek" mesajı verdiğimizi söyledi dm konuşmalarında.Bu normal bir şey değil mi?

Bir de ne kadar çok kapanırsak erkek özel hissedermiş ve ilişkinin kalitesi artarmış.O her yerini örtmüyor ki ben her yerimi örtsem sadece o özel hissedecek.O her yerini örtmediği için ben o kadar özel hissetmeyeceğim.

Emir Kaya adlı birinin yazılarını da eklemek istedim.Düşüncelerinizi merak ediyorum:

https://emirkaya.net/dunya-erkeklerindir/

https://emirkaya.net/artan-ciplaklik-uzerine/

 

Mantıklı Kadın 1 hafta önce yazdı:

Giyinme konusunda konuştuğum olmuştu. Çok uzun mesele bu yahu.

Mesele cinsel uyaranlardan öte. Bir kere cinsel uyarılma dediğin chatgpt ile sohbetinde de gördüğün üzere erkeğin maruz kaldığı şeyin ortalamasıyla alakalı. Arap erkeğiyle brezilyalı erkeğin cinsel uyarılma eşiği çok farklı, şimdi hangisine göre dikkat etsin kadınlar? Yoksa ben kadın ve erkeğin, daha doğrusu her bireyin birbirine karşı toplumsal görevleri olduğunu düşünen biriyim, ona itirazım yok ama sınır neresi?

Ayrıca giyinmek hava durumundan, hayat şartlarından bağımsız düşünülecek bir şey değil, İslam mesela yaz sıcağını kadın açısından çok dezavantajlı kılan bir yerde çizmiş çizgisini. Erkekler için kolaylıkken kadınlara zorluk, reva mı yani? 

Kadının süslenmesi konusu... Süs sevmek, erkeğin araba sevmesi, kol saati sevmesi, bunların hepsi karşı cinsle başarının sinyallenmesi noktasından çıkar evet ama günümüzde estetik bir tatmine de dönmüş durumda. Bir erkek nasıl ki güzel bir arabaya baktığı zaman onun konsolundan, direksiyonunun şeklinden falan hoşlanıyor ve ona sahip olmak, onu kullanmak istiyorsa kadın da bir kıyafetin şeklinden, renginden, duruşundan hoşlanıyor ve ona sahip olmak istiyor. Nesnenin kendisine de arzu duyar hale gelmiş durumdayız. Bu hazzımızdan vaz mı geçeceğiz? 

Erkeğin özel hissetmesine geleyim. Bir başka erkek bir kadına baktığında o kadınla arasında bir etkileşim olmuş mu sayacağız olmamış mı? Erkekler olmuş sayıyor ama diğer erkeğin hayal etmesi kadından bir şeyi götürmüyor somut anlamda, kadınla erkek arasında hiçbir şey yaşanmış olmuyor gerçek hayatta. Bunun sınırı neresi, nasıl çizeceğiz? 

Konu o kadar karmaşık ki bir yere varılır görmüyorum, güç savaşını kim kazanırsa onun dediği oluyor, bence bir ideal bulmak pek mümkün değil.

Pembepanter (18 yaşında) 1 hafta önce yazdı:

Öncelikle zaman ayırıp cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.Bir yazınızda dürtüleri kontrol etmemiz gerektiğinden bahsettiğini hatırlıyorum.Hazlardan vazgeçmek gerekli mi bilmiyorum.Haz ve dürtüler benim aklımı çok karıştırıyor.Bu konuda biraz daha açıklama yapabilirseniz çok mutlu olurum.

Coğrafyalara gör erkeklerin uyarılma eşiklerinin farklı olduğundan söz etmişsiniz.Bu o coğrafyalarda kadınların giyimi nedeniyle erkeklerin duyarsızlaşmasının bir sonucu değil mi?Benim sorum bu duyarsızlaşmanın kötü sonuçlar doğurup kadın erkek dengesini yok edip etmeyeceği üzerineydi.Ayrıca erkeklerden dürtü kontrolü yapmasını beklemek yine onlar için zorluk yaratıyor mu onu merak etmiştim.

Erkeklerin her güzel kadın yüzü gördüğünde cinsellik düşünmesi,tahrik olmaları,kadınlar erkeklerin dürtülerine göre hareket etmek zorunda mı yoksa bu davranışlar kontrol altına alınabilir mi?Daha da ilerisi,bu dürtülerin bastırılması veya kontrol edilemeye çalışılması kadın erkek dengesini bozar mı?

Asyranta (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Şu sıralar sana çok yazdığımın farkındayım, ancak bugün hesaba katmadığım tuhaf bir olay yaşadım ve bahsetmek istiyorum Cıvıtık. Anlatacaklarım bu yazınla ilgili.

Aldığım kıyafetler vücuduma hep bol gelir, pantolonun paçası uzun gelir vs. hep terziye vermem gerekir. Yıllardır da giderim aynı terziye. Adamı az çok bilirim, 10 yıl oldu olacak gideli.

Spora başladım, kendimi iyi hissetmeye de ucundan başladım, bugün güzel güzel giyineyim makyajlarımı yapayım dedim. Mini etek dışında dekoltem yok, açıkta bir yerim yok. Bunu utanarak yazıyorum. Sebebini yazacağım.

Bir elbise vermiştim ve almaya gittim bugün. Ancak tadilatı beğenemedim ve her yerinde gözüme bir kusur takıldığı için baya bir kez giydim çıkardım, iki saat uğraştırdım terziyi tekrar onarması için. Elbisenin de dekoltesi yok bu arada. 

Neyse, tekrar tekrar bir yerinin düzeltilmesini, provayı beklerken biraz konuştuk. Benim cevaplarım kısa, adam çok konuşuyor. Huyu bu. Bir an sigara içip içmediğimi sordu, bense alkolü tercih ettiğimi söyledim. Adamın huyunu yıllardır az çok bildiğim için şahsen bunu söylemekte bir art niyet aramadım.

Biraz zaman geçti, sürekli yakasını eteğini nasıl istediğimden bahsettim, orayı burayı iğneledi, dedim şöyle olsun böyle olsun... En son onu pek dinlemeyince, inatlaşınca beni omuzlarımdan tuttu aynaya doğru döndürdü, elleri bir an göğüslerime gidiverdi. Şok oldum. Ne yaptığını fark edince geri çekildi. Şaşkınlık ve mahcubiyet görmesem kıyameti koparırdım herhalde.

Benden özür diledi. Utandığını fark ettiğim için bunun bir kaza olduğunu varsaydım, kabul ettim özrünü. Daha da sorun etmedim. Bir süre sonra "Bir an gençlik zamanlarımı hatırladım" dedi, cevap vermedim sessizleşti. O kısa sessizlikten sonra evliliğinin nasıl bittiğinden bahsetti. Arka planda bir kanal açıktı, aşktan söz ediyordu birileri, onun konusunu açtı bana. Belli, fikrimi duymak istiyordu.

 "Aşk, kavuşunca bitmeye başlar" dedim kısaca ve sustum. Hak verdi. Konuşmaları hep kısa tuttum böyle.

Dükkana bir kız geldi ve bir şey verdi ona, ben o esnada kabinde elbiseyi deniyordum. Amca dedi adama kız, adam da "amca demeyeydin iyiydi" dedi o uzaklaşınca kendi kendine. Duydum.

Biraz zaman geçti, ben tam gitmeye yakın şakayla karışık bana içmeyi teklif eder gibi oldu. Ciddiyse de ben anlamadım. Duymazlıktan geldim. Bir şaka olduğunu varsaymak istiyorum.

Elbise istediğim gibi olunca teşekkür edip, borcumu ödeyip çıktım, kafam karmakarışık bir halde.

Cıvıtık, bu olay kafama takıldı, belki de o kadar takılacak bir şey yok ama takıldı işte. Yıllardır hiçbir kusurunu görmediğim ve bana karşı yıllardır gayet resmi -diğer müşterilere daha bile resmi- tavırları olan adam neden birden bire böyle davranmış olabilir? 50'li yaşlarda, yeni boşanmış, çocuğu evli barklı ve muhtemelen yalnız bir adamdan bahsediyoruz. 

Ben genel anlamda nazik ve ara sıra güleryüzlü bir insanım ama kimseyle de yüz göz değilim, mesafemi koruyorum. Bunu da belirteyim Cıvıtık. Acaba bazen gülümsediğim için mi bir an cesaret aldı? -Tuhaf bir soru oldu biliyorum ama ne düşüneceğimi şaşırdım- Sence niyeti taciz miydi Cıvıtık? Yoksa bu mevzu gereksiz de ben mi kafamda yok yere büyütüyorum?

 

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Boşanmış, hayatına devam etmek ve kaybettiği yıllarını geri koymak isteyen, muhtemelen orta yaş krizinde bir adam. Büyük bir açlık içinde olsa gerek. Kadınlarla nasıl iletişim kurulur biliyor muydu, bilse de unuttu muhtemelen. Anlattığın meseleye şaşırmadım. Kendinde hata aramana gerek yok, adamın yaptığı da uygunsuz, rahatsız edici ve kötü bir şey ama aynı zamanda insani işte. Bizler biraz akıllı hayvanlarız neticede. 

Benim kendi tercihim, kuaför dahil, fiziksel temas içeren hiçbir konuda erkeklerden hizmet almamak. Ne kadar mesleki duyarsızlaşma olsa da insan insandır, insanın dönemsel zayıflıkları olur.

Geçmiş olsun. Canını sıkma.

Asyranta (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Teşekkür ederim Cıvıtık. Katılıyorum, duyarsızlaşsak da insan insandır, yapar...

Olay tazeyken ufak bir stalk yaptım. Yapmaz olaydım. Cıbıl cıbıl genç kızlar beğenmiş, iş hesabından hem de. Tarot açtık arkadaşla, adam Şeytan çıktı. Tövbeee.

Tekrar uğramam gerekti terziye dün, bu kez baya resmi ve ketumdu, memnun oldum bu duruma. 

"Niye gidiyorsun ülkede başka terzi mi kalmadı?" diyorsundur, adam şehirdeki en iyi terzilerden. Diğerleriyle iki saat tartışıyorum, bana inat gidiyorlar, berbat yapıyorlar tadilatları.

Şimdilik durumlar normal. 8-9 yıllık hukukumuz olduğuna dua etsin. Ama bir daha uygunsuz davranırsa yaktım onu.

 

Kukari (30 yaşında) 2 yıl önce yazdı:

Ben fazla açık giyinen kadınları kafamda evlenilmez olarak eliyorum. Hiçbir zaman yanımdaki insanın bir taraflarını fazladan gösterip ilgi almasına da saygı duyamayacağım sanırım. Çünkü salakça bir durum gibi. Böyle kadınları hemcinslerimin çoğu bununla ilişki yaşanırdan ziyade bununla cinsel ilişki yaşanır olarak görüyorlar. İlgi çekiyorsunuz ama çekilen ilgi çekilmese daha mı iyi olur ya da o ilgilenen kim? Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor sanki. Bence kaliteli biri karşısındakinin bir taraflarını göstererek ilgi almasıyla etkilenmiyor. Güzel giyinmesi, güzel konuşması, başarılı ve kaliteli bir insan olduğunun hissedilmesi bunların çok daha ötesinde. 

Mantıklı Kadın 2 yıl önce yazdı:

Burada "fazla" kavramının herkeste farklı olduğunu anlamak gerek. Size göre fazla olan, bir başka insanda fazla olmaz. Uzun vadeli bir şeyler düşünen bir kafa yapınız varsa, ki erkeğe de öyle olmasını öneririm, size uygun insanlara yönelmelisiniz, değiştirmeyi ummamalısınız.

Partneri olan kişinin ilgi alıp almaması meselesi henüz partneri bile olmayan insanların dert etmesi ve şimdiden karar vermesi gereken bir mesele değil. O paragrafı koydum, çünkü benim gibi 10+ yıl ilişkisi olan insanlar da var, onlar da "eşim neden cinsel olarak çok isteksiz davranıyor", "neden aramızda hiç arzu kalmadı" gibi şeylere çözüm arıyor olacaklar ve anlattığım mesele, çözümlerden biri.

Erkekler çiftleşmeyi görünüm ve seksapale göre, eşleşmeyi ise görünüm meselesini biraz geri plana atarak karaktere, ahlaka göre yaparlar. Aynı şeyi kadınlar da yapar bu arada. Kısa vadeli eşleşme, macera düşünüyorlarsa yakışıklı, kaslı erkeklere; uzun vadeli, evlilik vb. planları varsa iyi babalık yapacak imaj çizen erkeklere yönelirler. 

Bir kişinin kendi amacı ne ise, etrafa ona göre bir görünüm vermesi gerekir çünkü kendine imajıyla çekeceği insanlar da uygun bir amaç güden insanlar olacaktır.