Spora Başlama ve Sürdürme Konusu
En çok zorlanılan konu. Pazartesine totemler yapılır, ay başına kararlar alınır, salona yazılınır, ekipman alınır, arkadaşla sözleşilir… Bir türlü de sürmez, en fazla birkaç ay yapılıp bırakılır.
Ben spora başladığım 2 sene öncesinden bu yana 3-4 günlük aralar vermek haricinde sporu hiç bırakmadım. Hayatımda spor yapmaya ilk karar verdiğim dönem buydu üstelik. Bunu nasıl yaptığıma ilişkin notlarımı paylaşayım.
Başlamak için totem yapmadım. Benim için aklımın köşesinden geçen herhangi bir şeyi uygulamanın zamanı ya hemendir, ya da mümkün olan ilk an. Bunu deyip de ertelemem ama, gerçekten fırsat kollar ve yaparım. Yapabileceğime dair şüphe taşımam, çünkü şüphe zaaf göstermene neden olur. Şüpheyi susturmak gerekir.
Çok kolay uygulanabilir hedefler belirledim. Önüme dağ gibi hedefler koyarak moral bozukluğu tehlikesine sokmadım kendimi. Hem dakika olarak, hem hareketlerin zorluğu olarak, hem de ne kadar sürede hangi görüntüye kavuşmak istediğime dair ilk etapta çok esnek davrandım, sonuçları değil alışkanlık kazanmayı önceledim.
Fazla düşünmedim. Şimdi sporu istiyor muyum, acaba hazır mıyım, başlarsam bırakır mıyım? Bu düşüncelere dalarsa insanın alacağı cevap hayırdır. Sen yola çıkacaksın. Belirlediğin yol mantıklı, gidilebilir bir yol olacak ama. Çıtayı arşa koyarsan adanmışlık da yetmez. Tüm maddeler birbiriyle bağlantılı.
Spora evde başladım. Çünkü spor salonuna gitmek, spor alışkanlığı oturmamış bir insandan hem zaman yönetimi, hem irade, hem de ücret olarak eve yapmaya nazaran ekstra şeyler istiyor.
Telefondan uygulamalara yönlendim. Elbette ki yeni başlarken bir amaç çerçevesinde kendine bir program üretmen filan çok zor, bu zorluk gene “kolay hedefler” prensibime aykırı. Düşünmeyi azaltmak için de uygulamalar yararlı. Onu mu yapacağım, bunu mu, hangisi faydalı, ne kadar dinleneyim vs. gelecek seneki işler. Başlarken, emre amade olmak daha iyi.
Uygulamadaki kolay ve kısa programları seçtim. Spora başlarken ilk hedef alışkanlık kazanmak olmalıdır demiştim, sonra fiziksel hedefler için vites artırılır. Ancak alışkanlık-istikrar meselesi olmadan fiziksel hedefler koymak “kolay hedefler” maddeme ters. Fizikte yaşanacak değişiklikler istikrar sonucu olmalı.
Üstteki maddeyle alakalı olarak, aceleci olmadım. Acele ve yüksek beklentiler, insanı başarısızlık duygusuna sokar. Amacınız “spor yapan bir insan olmak” olmalı, “şu şekilde görünen bir insan olmak” değil. Diğeri, bir sonuç. Ne zaman gerçekleşeceği başlarken, ilk 3-4 ay sizi o kadar ilgilendirmemeli.
Saat olarak gün içinde bana en sürdürülebilir gelen, en enerjik olduğum aralığı seçtim. Benim için bu sabah kahvaltısı öncesi oldu. Canımın o gün yapıp yapmayı istemediğini hiç sorgulamadım, sadece rutinime sadık olmaya konsantre oldum.
Ara vermeleri normal karşıladım, karşılıyorum. Birkaç günlük aralar verdim, ancak sporu bırakmadım. Neden? Çünkü ben “spor yapan bir insan” olarak kodladım kendimi zihnime. Spor yapmak benim normalim. Bu sayede küçük araların ardından geri dönüşleri bir yeniden başlama olarak addedip gözümde büyütmüyorum.
Beni çok zorlayan bir programla karşılaştığım zaman, onu bir süre götürmeye çalıştım ancak eğer spora karşı şevkimi tamamen kıracak, “bugün yapmasam mı yaaa” diye düşündürecek bir programsa onu terk ettim. Tabi ki azıcık zorlanmayla derdim yok, ama motivasyonumu kıracak bir challenge’da diretmektense istikrarımı korumayı yeğliyorum.
Özetlersem, küçük ve uygulanabilir hedefler, şüphe etmemek ve çok düşünmemek, istikrar spor konusundaki en önemli araçlarım. Sonuçları hızlı-yavaş elde etmem tüm bunları oturttuktan sonra ne kadar ağırlık kullandığım ve nasıl beslendiğimle ilgili, ikincil konular. İkincil meseleleri, bunların önüne geçirmeyin.
İlgili yazılar:
Yorumlar
zibidi (25 yaşında) 6 ay önce yazdı:
Peki bu süreçte çay, kahve, meyve tüketiminiz nasıldı? Bu işin bu kadar kolay olabileceğini kabul etmekte zorlanıyorum, 10 dakikanın gücü...
Mantıklı Kadın 6 ay önce yazdı:
Meyveyi hiç aramam ama sağlığım için günde bir parça bir şey yiyorum. Çay kahve günde max. 2 bardak. Ben öğün seven bir insanım, ana yemeğe oturduğum zaman çok iyi yerim. Aralarda pek atıştırma aramıyorum.
10dk spor + 30-45dk yürüyüş ve mümkünse 2 öğün yemek öneriyorum kilo vermek için. 10dk spor ortalama bir fitness egzersizinde 100-150 kalori yaktırır, yoğun bir hiit olursa 200+ görülür. 7000+ adımlık tempolu bir yürüyüş 300-350 kalori kadar yaktırıyor. Yani bu egzersizlerle 500 fazladan kalori yakılır. 500 kalori de beslenmeden kesilirse haftada 1 ayda 4 kilo vermek oldukça mümkün. Ben böyle yapmıştım.
Ağırlık konusu da şöyle. Evde ağırlık çalıştığım dönemde uygulamanın bana yaptırdığı, 20sn kadar dinlenme süresi uygulamaktı. Küçük ağırlıklarla, az olmayan tekrar sayısı ve minimal dinlenme ile birkaç hareket zaten 10dkda bitiyor. Salona geçtiğimde ise şimdi 50dk civarında sürüyor. Ağırlıklar daha yüksek, set aralarında 2dk kadar bekliyorum, hareketler arası 5-7dk. Ekipmanı ayarlıyorsun, sıra bekliyorsun vs.
Evdeki ağırlıksız egzersizlerim halen 10dk sürüyor ve gayet yeterli bir süre. Özellikle belli bir fitlik seviyesini yakaladıktan sonra.
Vrester (20 yaşında) 8 ay önce yazdı:
Abla spora ya da herhangi bi işi yaparken/başlarken ki usengecligimi nasıl yenebilirim ya da bunu sağlayacak güçte bi irade nasil inşa edilir
Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:
Bizlerin üşenmediğini sanmayı bırakarak Vrester. Başka türlü hissetmeyi beklemeyeceksin. Beklediğin için yerinde sayıyorsun. Hisler ile irade ayrı konulardır, beynin başka mekanizmalarıdır. Sen hislerin değişsin diye beklerken iradeni kullanmıyorsun. İradeni kullan, hislerini siktir et.
Vrester (20 yaşında) 8 ay önce yazdı:
ya iradem hislerimi siklemeden harekete gecmemi sağlayamayacak kadar kırılgansa
Fylgja (20 yaşında) 8 ay önce yazdı:
böyle kendini demoralize ediyorsun. öyle birşey yok. kendine bir saat belirle spora gitmek veya yapmak için alarm kur ona göre ve alarm çaldığında kalkıp sporunu yap.
gerekirse her iş için alarm kur. hatta boş boş oturacağın vakit için bile alarm kur ona göre işini gücünü ayarla.
böyle böyle iraden kuvvetlenir. başaramayacağım acaba bende yok mu kırılgan mı ile hiç bir iş yürümez. KALK VE YAP bu kadar. yaptıkça olduğunu anlayacaksın
Vrester (20 yaşında) 7 ay önce yazdı:
Hocam işte kalkıp yapamıyorum spor gene bi nebze basarabiliyorum yeni basladigim icin belki de ancak diğer gündelik görevler de özellikle ders çalışmak bu sadece yap felsefesi iş görmüyor sanki bir şey inatla beni engelliyor geri cekiyor gibi
Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:
Vrester total olarak hayatına baktığın zaman eğer irade sahibiyim diyebiliyor ancak bir alanda hiç başarılı olamıyorsan yanlış o alandadır.
Eğer hiçbir alanda iradeli olamıyor ve başarıya ulaşamıyorsan sorun sendedir.
Herkes her şeyi yapacak diye bir şey yok. Günümüz insanının öğrenciliği zorlamasını şahsen çok saçma buluyorum, üniversite dahi okumayı istemeyen çocuğum olsa, başka bir alanda emek, beceri ve merakı varsa ben şahsen onu okutmazdım.
Yapabileceğin ne varsa onun üzerine git derim. Seni ittikleri şeylerde iyi olamazsın. Kendini ittiklerinde olabilirsin.
Vrester (20 yaşında) 7 ay önce yazdı:
Ben başarılı oluyorum zekam sayesinde ama hep son anda yumurta kapıya dayandığı an gösterdiğim eforlarla bi şekilde biseyleri başarıyorum kendimi zeki olarak nitelendiriyorum çünkü az eforla önemli işleri hallediyorum iradeli degilim ancak başarıya ulasabiliyorum ama bu halim güven vermiyor ve ilerde daha da sorumluluklarim artacağı için kaygilaniyorum
Vrester (20 yaşında) 7 ay önce yazdı:
Sorun bende hicbir alanda iradeli olamıyorum bende kendim üzerindeki sorunun çözümünü ariyorum
Fylgja (20 yaşında) 7 ay önce yazdı:
dehb olabilir. Berat Mutluhan Seferoğlu'nun kanalına bak youtubeden. bende de dehb var ve her dönem verimli olamasam da hayattaki birçok işimde katkı sağlayacak şeyler öğrendim kendisinden. bi de 7/24 verimli olmayı bekleme (diyene bak, anksiyeteden yatak döşek hasta oluyor,en azından sen yapma) hayat inişli çıkışlı. gmrev sıralamasında en önemli gördüklerini yapmaktan başla. kalanları sonraki zamanlarda yapmaya devam edersin. hepsi bir anda olmadı diye dert edinme kendi kendine. bu halini herkes anlamayabilir. dert edinmemeye çalış, daha gençiz önümüze bir sürü fırsat çıkacak elbet
Alpago (23 yaşında) 7 ay önce yazdı:
Dehbli Erkeklerin şansı var mı ilişkiler konusunda?
Fylgja (20 yaşında) 7 ay önce yazdı:
bence var. bunu kontrol etmeyi öğrenebiliyorsun. belli bir noktada partnerinde sana uyum sağlarsa hem hayatını hem de partnerini birlikte yöneterek başarabilinmeyecek birşey değil bana göre.
direkt olarak partnerim yok ama evdekiler bana uyum sağladığında hayat kalitem artıyor. zaten hayatı planlı yaşarken boş vakitlerin de oluyor, o vakitleri partnerinle vakit geçireceğin şekilde ayarlamak, gerektiğinde spontan hareket etmeye fırsat sağlayabilir, robot olmayı(?) bırakıp kafa dağıtabilinir.
tabi hayat dinamikleri bunu her zaman aynı seviyede sürdüremezsin ama sonuçta partnerinle uzun vadede bu konuda konuşarak bir iş bölümü yapar ona göre hareket edebilirsiniz. ama bence dikkat edilmesi gereken nokta bunu sürekli dillendirmemek(, çok dillendirince bir nevi enflasyon oluyor ve varlığı önemsizleşiyor,aynı zamanda sürekli şikayet ediyormuş gibi görünüyor). vakti zamanı gelir kendini acındırmadan anlatabilirsin, muhtaç gibi gözükmeden yardım etmesini veya daha iyi. bir tabirle eşlik etmesini isteyebilirsin. sinirler gerilip kavga ederseniz ve isteyerek değil ama dehb yüzünden yaptığın bir hata yüzünden sana laf söyleyebilir (kişisel tecrübe bana baya yapıyorlar) çok takmaya/alınganlık yapmaya gerek yok. sinirlenip söylemiştir 5dk sonra özür dileyedebilir.
çok karışık yazmış olabilirim, sebebi belli (: tekte toparlayamadım
Alpago (23 yaşında) 7 ay önce yazdı:
Çok teşekkür ederim fylgja
Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:
Tembellik ve erteleme huyları ileri seviyede ise çok dırdır yersiniz. Seçilme konusunda ise etkili olduğunu sanmıyorum.
Steele (20 yaşında) 7 ay önce yazdı:
Ne yapabiliriz bu huyları yenmek için
Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:
Üstüne çok bilgim olan bir konu değil. Mahmut Abi'nin içeriklerini beğenirim, disiplinle ilgili kitabı vardı. Huberman serisi de beğeniliyor. Düşünebilirsiniz.
Steele (20 yaşında) 7 ay önce yazdı:
peki ya mahmut abinin redpillden sıyrılıp kendi bakış açısıyla ilişkilere olan yorumlamasını beğeniyor musunuz
Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:
Evet, beğeniyorum. Piyasadaki en makul erkek adres kendisi bence.
Mor çilek (28 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Abla merhaba, ilişkiye başladığımda sevgilim boylu poslu ama şişmandı. Hala da öyle ama ben o zaman çekici buldum aslında hala da çekici buluyorum kendisini ama son 1 senedir sosyal medyadan spor şu bu görmemin de etkisiyle onu darladım spor yap diye. Sporla alakalı bu kadar şey görmesem kafama takılmazdı eminim. Çünkü sevgilimi seviyorum, beğeniyorum. Boyu 185 kilosu 120 ama asla obez durmuyor. 100 olsa yeter diyorum yani. Böyle bir durumda ne tavsiye edersin? Kendisi de bi 20 kilo vermek istiyor aslında ama pek adım atmadı, kolaycılığa kaçıyor biraz. Ekonomik olarak rahat olmadığı için de kafası çok yoğun . Ne yapmalı böyle durumlarda? Gerçekten hayata bu kadar maddi bakmak bana doğru gelmiyor. Ben böyle biri değilken şimdi aşırı rahatsız olmadığım şeyleri bile sorguluyor olmamdan hoşnut değilim.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Mor Çilek, sizin başka bir sürü probleminiz var yalnız. Bir dolu bahane ile yatırımını kurtarmaya çalışıyorsun sen daha çok. Bu olay tersine dönmeli. Yatırımını tembellikleriyle, boşvermişlikleriyle mahveden o ve onun kurtarmaya çalışması lazım. Erkeği bu kadar hoş görmeyi bırakmalısın. Sen şu an tersine hipergami gibi bir şey yaşıyorsun.
Olayın öncesi yokmuş gibi diğer okuyucular için de bir şeyler yazayım. Erkeğe kilosundan rahatsız olduğunuzu birkaç ayda bir söyleyin. Disiplinli davranmamasından rahatsız olduğunuzu da, koca adamsın birkaç ay aç kalmayı başarabiliyor olman lazım deyin. Onun kilosunu övmeyin, fiziksel özelliklerine karşı nötr olun. Kendi içinizde rahatsız olmamayı ummayın, rahatsız olmanız normal ama bu ilişki bitirmek için tek başına bence meşru bir sebep değil, rahatsızlığınızla bir süre beklemeye razı olun.
Mor çilek (28 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Ya ablaaaa nasıl hatırladın:))) sorunları halletmeye başladı ondan şey etmedim. İş girişiminde bulundu, çabalıyor şu an. İşi Sevmese de benim için yapıyor. Maddi sorunlar devam ediyor ama en azından bir şeylere girişti ya ben biraz daha iyi oldum. Yine sürece bakacağım bu konuda, bu sene içinde o yüzüğü takmazsa bırakacağım civitik. Bu kadar kıyamamamın sebebiyse benim belki de burda çok bahsetmediğim adamı bunaltmalarım. O da şey diyor bana ben kaç senelik ilişkiyi senin son 3-5 ayına göre mi değerlendireyim falan. Benim de çok hatam vardı yani çevremdeki herkes bunu söylüyor.. o hataları toparlamak ve vicdanımı rahat tutmak adına kendime de zaman tanıyorum ama eğer olmazsa ne yapalım. Ağlaya zırlaya geri çekeceğiz kendimizi. Şunu da sorabilir miyim? İş girişiminde bulunmasına rağmen (kendisi şirket vs açtı, e ticaret yapacak) maddi olarak yeterli kazanç sağlamadığı takdirde benimki yine evliliğe tam adım atamayacak gerçi ben de ister miyim emin değilim. Böyle bir durumda nasıl davranılmalı? Abla kusura bakma buraya girdik ama ne yapalım gönül işleri zor:(
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Yeni soruna: eğer istikrarlı çaba gösteriyor ve kendini inşa ediyorsa onu sevdiğin için potansiyelini okuyup risk alırsın. Tam adım atması ev açmak demekse tamam ama parmağına da bir yüzük takabilir.
Bu süreçte;
Eğer o maddi şeyleri sen istemediğin halde bahane ediyorsa sorun onda olur.
Eğer sen maddi beklentilerde onun imkanlarını aşıyor ve onu sıkıştırıyorsan sorun sende olur. Aza razı olacaksan ve birkaç sene sabredeceksen, bunu gerçekten yap.
Artık adam olsun, çok bile geç kaldı. Senin gibi sabreden kızlar bu süreci hiç hak etmiyor aslında da, işte sen sabredersen en vefayı hak edecek kız da sen olacaksın. Umarım değerini biliyordur.
Mor çilek (28 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
maddi gücü iyi olsun isterim ama her şeye rağmen olmuyorsa kanaat ederim abla. Ona da dedim en fazla çocuğu erteleriz ne yapalım diye. Tüm bu çabasızlıklarını da çoğunlukla bana bağlıyor bu arada, ona yeterince güven vermediğim için(huzurlu evlilik) risk alamıyorum dedi. Yani benden tam emin olsa tarlada dahi çalışırmış, çocuğunun karısının rızkını kazanırmış. Biz zaten dindar,muhafazakar bir çiftiz abla yani bizdeki erkek modelleri az çok bellidir sen de bilirsin. Onun benim için hayvan kesmesinden, dağda mantar toplamasına, sokakta hiç gocunmayıp ayakkabılarımın bağcığını bağlamasına, hem aslan hem kısmen miyav miyav oluşuna, 1 kuruşu benden esirgemeyişine, sağlıklı bağlanma stiline vs vs vuruldum abla. Zor geliyor anonim bile yazamıyorum ama kafasına telefon fırlatan sonrasında beni terk ettiğinde ayaklarına kapanacak kadar toksik olan ben oldum ablam:( utanıyorum inan:( ama bu gibi şeyleri bir kez de yapmadım:( sanırım benimle evlenmeyi sürekli ertelemesi bu tavırlarımdan...hala da sana detay veremiyorum utanıyorum:( en son benden tamamen bağları koparmak istediğinde kendimi düzeltmek için bir kapı ararken senin sayfanla tanıştım,5 aydır terapi alıyorum zaten kendimin düzeleceğine o kadar inanıyorum ki şimdi onun eksikliklerini tamamlamasını bekliyorum. O da çaba,istikrar. İşin sana anlatamadığım kısmını biraz açmak istedim. Belki sabırlı oluşum ona yaşattıklarımdan kaynaklı olabilir abla:( öyle ki şu an haklı olduğum konuda dahi ses yükseltemiyorum benden direkt kaçıyor, böyle değildi abla:( gerçek sorunları bile aktarmakta zorluk yaşıyorum, her şeyi sorun yaptığım için:( onu bu hale ben getirdim, rahatsız olmadığım konuda dahi ona kaba davrandım hiçbir şekilde şifacı olmadım:( senelerdir ilişkim var itiraf ediyorum ben son 1 senedir nasıl ilişki kurulur üzerine kafa yordum...onu kaybetme korkusunu yoğun yaşadım....çok karmaşık aktarıyorum sana farkındayım ama sen anlıyorsundur beni şu an eminim:( içimi de yazarak kısmen dökmüş oldum:(
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Oldukça problemli bir ilişki seyri anlatıyorsun ama iyi niyet ve iyiye gidiş olduğu için, ayrıca 3. kişileri katan hatalar yapmadığınız sürece devam edin diyeyim, ne diyeyim. Umarım düze çıkarsınız.
Mor çilek (28 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Bunları yapan bendim abla. Şu an bakıp kendime hayret ediyorum..sadece onun bu kadar isteksiz oluşunun arka planını biraz sana açmak istedim. Uzun süredir tartışırken kontrollüyüm, onun mesajlarını durduk yere karıştırmıyorum, sesimi aniden yükseltmiyorum hele bir şeyler fırlatmak falan:( kendimi ayıplıyorum nasıl yaptım diye.tüm bunlara rağmen bana bağırmadı sessiz kaldı çekip gitti, peşinden koşan ben oldum. Artık bu hareketlerimi tolere etmeyeceğinin de farkındayım zaten.Bana doğru düzgün tartışmayı dahi o öğretti ama ilişki kurmak üzerine kafa yorduğumdan beri düzelmeler var anlattığım konularda. Şu an böyle değilim yani abla beni böyle bilme. Benim de çok travmam var ama biliyorum ki yetişkinim ve kimse bunun sonuçlarına katlanmak zorunda değil, . Hallediyorum, halledicem sonrasında o da halledecek inşallah. Umarım sana buraya artık tamamen güzel haberlerle gelirim . Çok teşekkür ediyorum, bana çok katkın oldu. Canım cıvıtık. ❤️