Instagram Üzerine

Yaşamın İçinden

İnsan için genellenebilir ama, özellikle biz kadınlar için görüntümüzle beğenilmek en büyük tatminlerden biri. Vitrin misali kullanılan instagram hesapları tam bu ihtiyacı karşılıyor. İnsanı cezbediyor.

Tipim, maddi durumum ve yaşantım dolayısıyla ben de çok uzatmadan fenomen olurdum. Ama o tip bir instagram hesabım yok, hiç olmadı da. Bu benim seçimim, hiçbir zaman dışarıdan buna yönelik bir telkin almadım, yönlendirme hissetmedim. Akışa kapılmayan biriyimdir ve instagramın etkilerine ilişkin gözlemlerim var.

Birincisi; bağımlılık yapan, senin moralini tayin edecek, seni kendine köle edip sürekli fazlasını istetecek, hırslandıracak, ilgi bağımlısı yapacak bir sistemin içinde olmayı psikolojik açıdan çok yorucu, idealden uzak görüyorum.

Sosyal medya için yaşayan insanlarla doldu etrafımız. Ne kadar kısıtlayıcı bir durum aslında. Düşünsene sürekli bir yere çıta koyuyorsun ve o çıtayı da devamlı yükseltmen gerekiyor. Seyirci hep fazlasını istiyor çünkü, yerinde saysan bile seni ilgisizlikle cezalandırıyor. Hayatını herkesin gözüne soktuğun için hep mükemmel görünmek zorunda hayatın. Artık kendin için değil izleyici için yaşıyorsun. Korkunç değil mi?

İkincisi de eski kafalı derseniz deyin, hayatında ciddi bir insan olan biri olarak ilişkileri zora soktuğunu düşünüyorum. Oranın getirisi ilişkimdeki huzurdan önemli değil. Dediğim gibi, bana “instagram kullanma” diyen veya ima eden kimse olmadı ama bu benim ilişkim için buna karar vermeyeceğim anlamına gelmez, umarım aradaki koca nüansı görebiliyorsunuzdur. Bir kere, etraftan sürekli kontrol edemediği bir ilgi boca ediliyor insanın üstüne. Bu huyunu ne kadar değiştirmeyebilir, ayağını ne kadar kaydırmayabilir ki? Ütopik olmayın. Ayrıca, bu baskıya, bu riske ne gerek var? İkincisi de, sevgilinizi de sürekli hesabınızın içeriğine işe yarayacak şeylere yönlendirmeye başlıyorsunuz. Sevgiliniz bir nevi kuklanız oluyor, her yaşanan an samimiyetini yitirip bir içerik aracına dönüşüyor. Olumsuz durumlarda ise mükemmel görünme baskınız yüzünden gerekli adımları atamıyor ve sırf ayrılmamış olmak adına kendinizi bir kafesin içinde tutuyorsunuz. Yazması bile içimi kararttı.

Olayın bir de şu yönü var, instagrama değer vermiyorum. İnstagramda gördüğünüz kızlar neden etrafınızda yok? Neden sokakta göremiyorsunuz öylesine dikkat çeken, unique birini? Çünkü o kızların imajı sahici değil. İnstagram bir dev aynası, ama sadece sahibine değil, onun gözünden(hesabından) bakana da kişiyi büyüten cinsten. O kızlar da aşağı yukarı sizin etrafınızdaki güzel kızlar gibi. Sadece kendilerini sunmayı daha iyi öğrenmişler, biraz da hile yapıyorlar, o kadar. Gerçekten güzel kadınların oranı instagramdaki kadar değil, sokaktaki kadar.

Twitter’da Baddies yorumlarını da bu yüzden yapıyorum biraz da. Manipüle edilmiş imajları gözünüze sokmak için, kadının ne olduğu konusunda ne genç kızların ne de genç erkeklerin beklentileri gerçeklikten şaşmasın diye. Ben manipüle edilmiş imajları algılayabiliyorum çünkü 11 sene kadın giydirdim ve müşterilerimin gerçek hayattaki görüntülerinin nasıl olduğunu, buna karşın instagramda nasıl göründüklerini gayet iyi biliyorum.

Genç kardeşlerim, demem o ki özellikle görünüm merkezli bir işe girmekten çekinin. Hobi ve beceri odaklı bir hesap sahibi olmanın da inanılmaz emek ve sabır gerektirecek bir şey olduğunu unutmayın. Psikolojiniz müsaitse girişin, benim gibi dışarıdan etkilenen, dalgalı ruh haliniz varsa uzak durmanız daha iyi.

Yorumlar

zetsyax (20 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

bu çıtayı yukarıya taşıma durumu biz her ne kadar istemesek de kaçınılmaz değil mi? böyle bir durumda o çıtayı aşma düşüncesi benim için kaçınılmaz oluyor.

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Çıta var çıta var. İnsanın kendini aşma isteği duyması çok sağlıklı, zaten insanlığı bugünlere getiren o. Ancak Instagram çıtaları gerçekçi değil çünkü oraya sadece her şeyin en iyi hali konuluyor. En güzel olduğun gün, en düzgün çıktığın fotoğraf, gidince en beğendiğin mekan... Profiline sen de baktığında, başkaları da baktığında bozar taraflarımızın hiçbirini göremiyoruz. Kendimizle yarışmalıyız, ancak gerçek kendimizle... Çıtalarımızı yükseltmeliyiz ancak doğru yerlere koyduğumuzdan da emin olmalıyız. Bu hissin kaçınılmaz olması sorun değil, gerçekçi bir hedefe yönelik olup olmaması sorun yani.