Tanımadığınız İnsandan İş Çıkarmayın

İlişkiler

Birçok kere, en sağlıklı ilişkilerin bizzat tanıdığımız, aynı sosyal ortamda bulunduğumuz insanlarla yaşanabileceğini söyledim.

Neden?

Tekrar edeyim. İlişki yaşamak için karşınızdaki kişiyi, duygusal yatırım yapmadan bazı konularda gözlemlemeniz gerekiyor. Aşağıya ilişki için önerdiğim süreci anlattığım yazının linkini bırakıyorum size.

Tanımadığınız, sizinle orada burada tanışan, internetten konuştuğunuz insanlarla her zaman onların size verdiği bilgi kadarını, size taktığı maske arkasından biliyorsunuz. O kişi hakkında ne işler sizi pişman etmeyecek kadar ileri gitmeden önce gözlem yapabiliyorsunuz, ne de çevreden malumat alabiliyorsunuz. 

İnsanlar peki neden bu kadar seviyor bu tanımadığı ile taşınıp yürüme işlerini? Havuzları genişliyor. Daha yüzeysel kriterlerde daha çok beğenecekleri insanlara ulaşabiliyorlar. Zaten, amaçları da yüzeysel.

Ama işte, bunu yapayım derken alışıyorsunuz, yaygınlaşıyor ve gerçek, daha derin ilişkiler kurma sürecini unutuyorsunuz. Yani ilişki açısından daha iyi seçenekleri, daha yüzeysel seçenekler için terk etmiş oluyorsunuz.

Hani diyoruz ya insanlar ilişki sürdürmüyor, çünkü alternatif çok. İşte bu alternatiflilik halini sağlayan şey tanımadığınız insanlarla flört edip ilişki başlatma yolunu izlemeniz.

Redpill mesela, aynı sınıfta olduğunuz kızlara yürümeyin diyor. Neden biliyor musunuz? Tabak çevirebilmesi için erkeğin. Yani, aynı anda başka başka kızlara, kızların birbirinden haberi olmadan ve erkeği afişe etmeden yürüyebilmesi için.

Bunun aynısını kızlar da erkeklere yapıyor. Farklı kaynaklardan başka başka erkeklerle flört ediyor. Kimsenin birbirinden haberi yok. Nereden bilecekler?

Ortalık toz duman. Tam bir belirsizlik hali. Güveniyorsun, o kişi başka kişilerle işi ilerletmiş oluyor, o yüzden pat diye ortada kalıyorsun. Size bir şeyler hissetmeye başlayan insanları ghosting ile hayatınızdan kolayca şutluyorsunuz.

Daha kötüsü. İnsanlar birbirini bu sayede aldatıyor. Neden? Çünkü malumat alabilecekleri, onları uyaracak bir çevreleri yok. Bana, üniversite sınavı yüzünden lisedeki erkek arkadaşımla 1 sene ayrı kalıp, birbirimizi beklediğimizi ve sonra kavuştuğumuzu anlattığımda, millet twitterda benimle dalga geçmişti, aldatılmadığını nereden biliyorsun diye. Yeni neslin aklı almıyor işte. Arkadaşlar, çevremiz ortaktı, bu yüzden böyle şeylerin malumatı geliyordu kulağımıza. Onun arkadaşları saklasa senin arkadaşların söylüyordu. Duyuyordun. Tanımadığın ortamdan bir insanla bir şeyler yaşarsan evli olur ruhun duymaz…

Çok kötü, çok… Bizi sosyal bağlar insanların duygularıyla oynamaktan korurdu. Utanırdık karşımızdakinden. Emeklerimize yani yatırımlarımıza da kıyamazdık. O yüzden her şey daha sağlıklıydı.

Şimdi bana diyecekler, hiçbir şekilde modern dünyaya uyum sağlamıyorsun. Bak mesela Redpill bunu aşmak için yöntem üretmiş vs.

Arkadaşlar, neden bunu aşacağız ve neden buna uyum sağlayacağız ki? Az seçeneğe ulaşıyor olmaktan ve yalnızlık zamanlarından, az ilişkiniz olması komplekslerinden zihniniz ile kurtulabilirsiniz. Başka faaliyetler üzerinden özgüven inşa edebilirsiniz. Hayatınızda kadın-erkek ilişkilerinden başka odak noktası ve amaç bulabilirsiniz. Skorunuz haricinde şeylerle övünebilirsiniz. Eğer bunları başarırsanız hayatınıza zaten birçok yönden olumlu katkıları olacak. Bonus olarak, kendinizi üstte saydığım riskleri barındıran boş beleş tanışıklıklar içinde debelenmekten kurtaracak, nokta atışı yürüyebilir ilişkiler kazanacaksınız. Sizler sürekli deneme yanılma yaparak kendinizi salak gibi öğrenilmiş çaresizlik içine atıyorsunuz.

Kadın erkek ilişkilerinin evet kendi özel dinamikleri var. Bizim gibi tecrübeli insanlar sizleri bu konularda teorik olarak bilgilendiriyoruz. Ancak, bu teorik bilgilerin sağlamasını, gerçeğe yansımasını her türlü insan ilişkilerinize derin bakarak yapabilirsiniz. Güç mücadelelerinizde, siz arayınca üstünüze düşmeyen arkadaşlarınızla çekişmelerinizde, sporda yaşadığınız rekabette, annenizin alınganlığında, kaybetme acısı yaşadığınızda onunla baş etmeyi başardığınızda… Hayat size aslında insanları öğrenmenin birçok yolunu gösteriyor. Ancak sizler, sosyal katkısını yemek yani çevrenizden onay görmek için kadın-erkek ilişkilerine o kadar konsantresiniz ki, öğrenmeye körleşiyorsunuz.

Yapmanız gereken en önemli şey hayatın içinde kalmak, odanıza kapanmamak, insanlarla iletişimde olmak ve zihninizi öğrenmeye açık tutumak. Dünyaya ibret alarak bakmak ve gördüğünüz şeyler üzerinde analiz yapmak, bunlardan çıkarım yapmak.

Ha bu arada yandan nitelik kazanma, spor, bakım, hayatta mesleki hedefler vs. yürümeli tabi. Hani derler ya çok düşünenler kilitleniyor, analiz yapanlar başarısız olup içe çekiliyor filan. Hayır, çok düşünmek sorun değil. Çok gözlemlemek, ince bakmak sorun değil. Ben bunu 15 yaşından beri yapıyorum ve şu an, hayat tecrübem çeşitsiz olmasına rağmen, oldukça steril bir hayat yaşamış olmama rağmen bu blogu doldurabilmemi sağlayan şey budur. Acılarımdan çıkardığım dersleri değil, gözlemlerimi ve akıl yürütmelerimi sunuyorum çoğunlukla.

Ama işte, hayatın dışında da kalmadım. Odama çekilmedim. Dikkatli ve doğru tecrübeler yaşadım. Meslek sahibi oldum. Çok farklı spor türlerini denedim, yazsam sıra olur, halen dans ediyorum… Sosyallikten çok koparsam gönüllü bir takım çalışmalara katılıyorum. Hayatı sadece gözlemleyip üstüne düşünmüyorum yani, aynı anda yaşıyorum.

Emin olun, pişman olmayacağınız tecrübelerin yolu bu. Hem düşünmek, hem yaşamak. Ne çok düşünmek, ne düşüncesizce yaşamak.

O yüzden, gençler, düşüncesizce yaşamak kısmına koyacağım "rastgele, tanımadığınız insanlarla olmayacak, kısacık dopamin bolca hüsran sağlatacak etkileşimler"e olan düşkünlüğünüzü kesmenizi öneririm. Az insan olsun, sağlam olsun, seyrek olsun, tam olsun. Tecrübe dediğinizi hayatın genelinden almayı ve bir alanda edindiğiniz tecrübeyi başka bir alana yansıtmayı sağlayacak zihinsel akışkanlığı, beceriyi sağlamayı öğrenin. Hem yaşayın hayatı, hem üzerine çokça düşünün.

Yorumlar

Zehra (36 yaşında) 7 ay önce yazdı:

Selamlar,
Tanımadığınız insandan iş çıkarmayın cümlesi dönüyor zihnimde okuduğumdan beri. 

8 aydır güzel mi güzel msjlaştığım, siyaset tartıştığım tartışabildiğim ve yurt dışı rotasyonları üzerine misler gibi muhabbet ettiğim kaliteli, olgun,  sosyal medyanın bile dejenere etmemiş olduğu biriyle tanıştım geçenlerde. Gerçekte de öleydi.(ilk intibadan bahsediyorum) Üstelik daha yakışıklı daha kibar kendini iyi ifade edebilen kültürlü biri.
Benim bi tık üstümde niteliklere sahip, beni korkutmakla birlikte heyecanlandırmıştı bu özellikleri beni. 

 

İlk buluşmamızda 3 saat oturup sohbetler ettik. Kendimce iyi bi buluşmaydı. Ama hoşuma gitmeyen bi tarafı da vardı. Beni çok heyecanlandırdığı için daha az konuşmuş kendimi daha az  ifade etmiş olabilirm. Üstelik daha zeki olması beni kıvrandırıyordu. 

 

Masadan kalkmadan bi yerde kahve içelim mi dedi. İçtik. Öncesinde içki içmiştik. Evime bırakmak istedi. Evim yakın olduğu için ve onu henüz tanımadığım için tşk edip nazikçe reddettim. Buluşma sonrası teşekkür etti o gece için ve lütfen tekrarlayalım dedi. Ben de nazikçe tşk edip keyif aldığımı söyledim. Sonraki birkaç gün muhabbetimiz aynıydı, incelikler yapıp beni mutlu edecek şeyler yapıyordu. Filmler önerip , şarkılar gönderiyor dinlediğimiz şarkılar üzerinden sonsuz bi muhabbettimiz oluyordu. 35 yaşında bi insan olarak kötü enerjinin, veyahut mış gibi davranan erkekleri anlayacak kdr yaşadığımı düşünüyorum, Selim'in yaşadığı şeylere rağmen çok samimi çok gerçek bi enerjisi vardı. Buluşmadan sonraki hafta doğumgünüm olduğunu öğrendiği için doğumgünüm üzerine çok yükseldi ve hiç beklentim yokken beni de yükseltti. Doğumgünümde buluşalım der diye düşündüm. Demedi. Sadce msjla kutladı. Buluşmadan sonraki 5 gün misss gibiydi, sonra bi anda nerdeyse konuşmaz olduk, bana hala yaptığı müziklerin ilk kayıtlarını atıp benden yorum bekliyor ama asla aynı değiliz. 

 

Sebebini bilmiyorum ama uzun zamandr bu kdr aklıma düşen biriyle tanışmamıştım. Şöle duygular üretebildiğime de mutluyum ama bu şekilde olması üzdü beni.  Neden uzaklaştığı hakkında pek bi fikrim yok, beğenmemesi normal karşılanabilir ama görüşmede ve sonrasında  hissettiğim duygu bunun tam tersiydi. Ya da ben kendimi kandırıyorum bilemiyorum. 

Fikrinize ihtiyaç duydum🌼 

İi gecelr 

Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:

Sen acaba ilgini çok gizlemiş olabilir misin? Eğer tek taraflı ilgilendiğini hissettiyse simplemek yani senin peşinden koşar duruma düşmek istememiş olabilir.

Eğer ilgini belli etmemiştiysen biraz daha girişken davranabilirsin. Mesela doğumgününde senin halihazırda yaptığın bir programın olması normal olandır, o büyük ihtimal senden davet beklemiştir. Neticede sevgili değilsiniz, senin için program yapması abes ve dahi hadsizlik olabilirdi, sen "ailemle kutlayacaktık ya" desen mesela garip olmaz mıydı?

Yok ilgi gösterdim diyorsan, buradan dönmez gibi, bırak derim. Çekingen birine benzemiyor. Görüştüğü zaten başkası olabilir, ilgisi oraya kaymış da olabilir.

Zehra (36 yaşında) 7 ay önce yazdı:

Ben görüşmeden sonra ondan baya etkilendim. Hatta Zehra kendine gel daha bi kere gördün bu kdr düşemezsin deli msn diye çok telkin ettim kendimi. O geri çekilene kdr da ilgimi göstermemiş olabilirm evet. Bunu neden yaptığımı bilmiorm, ama son zamanlarda kendime çok güvenmiyorum üstelik korkuyorum da, o yüzden benden emin olmamış olabilir ama geri çekildikten sonra bi kez rüyamda gördüm onu ve ben cumburlop onu rüyamda gördüğümü, yaşadığı sıkıntıları da bildiğimden “Az önce rüyamın içindeydin , iyi misin herşey yolunda mı diye msj attım. Çok tatlı sohbet ettik orda. Çok hoşuma gitti tekrar görüşmekten bile bahsettim. O da bunun hoşuna gideceğini söyledi ama belirli bişi söylemedi. Sonra benimle ilgilenmiyor çıkarımını yapıp uzak durdum. 

 

Ama bu kez o her fırsatta yazmaya başladı. En son ki cümlesi de şuydu: İstanbul gezimizi plânladığımızda başını tekrar şişiririm dedi. Hatta henüz cvp vermedim. Aslında bakarsanız istikrar olmayan yerde bişi olmayacağını biliyorum da, beni düşündüren ve sanırım hala beklenti içinde olmama neden olan şey şu: Birinin zamanını alim da, kandırayım da ya da bi köşede dursundu gibi bi karakteri olduğunu düşünmüyorum. Kendine saygısı olan biri. (Saçma düşünüyosam söyleyin lütfen) 

Sorunlarını çözüp bana gelmesini bekleyecek kdr da soft değilim. 

Bütün iyi denk güzel insanlar o güzel atlara binip gitmiş olabilir mi gerçekten? Denk gelmek dengini bulmak mı zor yoksa ben oyun oynamayı mı bilmiyorum ?  Duygu üretmeye başladığımda aklım da  azalmasaydı keşke. 

Ayrıca doğumgünü ile ilgili aydınlanmış olabilirm, ben de çağırabilirdim Selim’i ( bu hiç aklıma gelmedi) Tşk ederim. 

Zaman ayırdığınız için de. Çok incesiniz🌼

Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:

Zehra, birincisi, "öyle bir insana benzemiyor" düşüncesini bu kişi için de başkaları için de kafandan at çünkü artık sabrını yitirmeye başladığın için olumlama yapıyor olabilirsin. Her insan her şey olabilir, hiç belli olmaz. Hayaller kurma da önyarglı olma da. Sakin ol.

İkincisi, berbat bir date piyasası var şu an. Sen ilgimi belli ettim diyorsun da, millet herkesle sevişmek dahil her şeyi yapıyor da exclusive olmayı reddediyor bir yerlerde, farkında mısınız? Yani insanlar için, özellikle piyasada gezinenler için artık bu dateler, mesajlaşmalar hiçbir şey anlamına gelmiyor, hiçbir özel durum veya özel ilgi belirtir bir durumda değil. Millet her şeye duyarsızlaşmış durumda, açıkça konuşana kadar hiçbir şey yokmuş gibi başkalarıyla da görüşerek etkileşimlerinin içini boşaltıyorlar.

Sen eğer bu Selim'i istiyorsan, bence bir görüşmeye daha çağır. Eğer bak, bir erkek seninle ilerlemek istiyorsa, yani seni "ciddi olabilecekler" sınıfında görüyorsa bunu emin olun 1-2 görüşmede anlıyorlar zaten. Sen exclusive olmak istediğinde kaçıyorsa bu konuda seni olumsuz notlamış veya yeterince değerli görmemiş demektir. Yok sen bunu istediğinde kaçmıyorsa zaten beğenmiştir, ha sonradan kırmızı bayrakların, kötü huyların dolayııyla uzaklaşabilir, onun garantisi yok ama şu ilk belirsizliği aşmak konusunda top kadında. Siz kadınlar olarak talepkar olacaksınız ve giden gitsin diyeceksiniz. Emin olun, zaten kalacak erkek kalmaya çalışacaktır. Kaçan erkek, zaten kaçacaktır.

Kadınlarda çok saçma bir davranış çıktı, yanında durursam değerimi anlar gibi mi tanımlayayım, duymak istemedikleri gerçeği ertelemek gibi mi, kendinden daha değerli bir erkeğin onu ilerisi için istemeyeceğini duymaktan korkarak bu konuda talepte bulunmaktan çekiniyorlar, bu talepleri erteliyorlar. Erkekler de kadınları utandırıyor zaten, "hemen nereden bileyim, aceleye getirme" falan diye. Hemen evlenip evlenmeyeceğini bilmezsin elbette, ancak hemen exclusive olup olmak istemeyeceğini bilirsin. Gerisini kadın da bilmiyor zaten, belki o da senin huyunu beğenmeyecek. Ancak bu sonraki bir aşama. 

Zehra (36 yaşında) 7 ay önce yazdı:

İyi bayramlar🎈🎈

Umarım iyileşmişsinizdir geçmiş olsn. 

Olmayacağını anladığım an, birkaç gün üzülüp önüme bakıyordum uzun zamandr. Selim de öle olmuyor. Sağlıksız duygular içinde olmamayı dilemeyi ihmal etmiyorum tabi.

Selim de bırakmıo, kurtulim ondan. 

Öle bi huyu yoktu, her hikayemin altına yorum yapar oldu. Bu arada tarihçiyim ve tarihi şeyler paylaşıp tarih anlatıyorum. Onlara yorum yapıyor. Saçma şeylere de yorum yapıyor.  Nadir paylaştığım selfilerime  de yorum yapar oldu. Üstelik sığ yorumlar da değil. 


Benimle ilgilenmediğini kabullenip yemin ederim önüme baktım.Dengemi bozuyor ama. 

Bu arada en önemli bilgiyi verim, 2 hafta önce paylaştı bnmle. resmî olarak evli ve boşanma mahkemesi süren birisi. Bunu bnmle paylaştıktan sonra arada konuşuyor olsak da, elimi ayağımı tamamen çektim.

 

Dün gece instamı dondurdum. Onunla bi ilgisi yok, fazla dikkat dağıtıoo ve bnm ders çalışmam gerekiyordu. Bu sabah bayramımı kutlayıp, instanı kapatmışsın tatsız bişi yoktur umarım iyi msn diye mesaj attı. (İnsan gibi adım atmıcaksan ndn merak ediosn arkadaşım die sövdüm içimden tabiki) 

 


Ben de tatlımısın acaba sana da ii bayramlar. Bi sorun yk sadce bi süre uzak durmak istedim gibi bişi yazdım. (Bayramımı kutlamasına mutlu oldm burda) 

 


Selim’in yazdığı cvp aynen şöyle: 

-İdare eder

-Turizm konusunda bilgilendiğim ilgiyle takip ettiğim en sevdiğim hesaptı

-Hesabının en büyük takipçisi benim

-Tatsız bir durum olmamasına sevindim iyi ol

 

Aptal herif hesabının en büyük takipçisi bnm deyince, “ben de müziklerinin” diye cvp verdim. Bu arada misss gibi müzikler parçalar yapar, ilk kayıtlarını da bana atar hep. 2 hafta öncesine kdr atıyordu yani. 

 

Söylediği şeyler hoşuma gitmedi haksız mıyım acaba? Sosyal medyanın ağzıyla konuştu bnmle. 

 

Hesabının en büyük takipçisi bnm ne demek. Meta mıyım ben. Hesabımdan mı ibaretim. Sahiden daha çok sevmemeye başladım şu sosyal medyayı. Kendisi farkında mı bu kdr ifadesiz ifadeler kullandığının merak ediyorum. İsteyerek mi yapıosn Selim eşeği diorm arada kendi kendime. Anlamıorm kendisini çnkü. 
Uzattım kusra bakmayın. 


Hoşçakalın🌼

 

 

 

Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:

Hahahahah Zehra, alemsin. Atarlanmışsın :)

Boşanma süreci yeni ve önemli bir ayrıntı bak. Adam böyle bir halde bir kadının kendiyle ilgileneceğinden daha da şüphede olur bence. Zaten bir süredir flört tecrübesi de yoktur. Evlilik, erkekleri hamlaştırır, beceriksizleştirir.

Ben sana seninle ilgilenmiyordur demedim ki, ilk ihtimal olarak senin ilgini anlamıyordur dedim. Bence sen gereksiz naz, trip yapıyor ve muğlak davranıyorsun. O seni umursuyor ve beceriksizce de olsa yürümeye çalışıyor gibi duruyor anlattığın kadarıyla.

Sendeki bu kendini çekme hali ne böyle? Neden boşanıyormuş, onu biliyor musun? Aldatmış veya şiddet uygulamış olmasın da.

Yoksa senin triplerin dışında bir sorun yok gibi. Kız yaşıtım kadınsın, bu ne şiddet bu celal :D

Zehra (36 yaşında) 7 ay önce yazdı:

 Aaa fazla saçmalıyorum demek. İşte dışardan bi göz o yüzden çok önemli. Muğlak davranıyor olabilirim bunu kabul de edebilirim, ama Selim de öle. 
Aslında belirsizliği ortadan kaldıracak cesaretim var ama bu kez de onun mevut durumu durduruoo beni. 
Neden boşandığını tam olarak bilmiyorum. "Beni daha fazla kullanmamasını söyledim, ama o dinlemedi gözardı etti" dedi. Öle bi cümle kullandı sadce ve ben de üstelemedim. Daha müsait bi zamanda sorarım gibi düşündüm. 

Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:

Belirsizlikleri ortadan kaldırmayı talep etmek kadınların görevidir. 

Erkekler belirsiz davrandıkları zaman daha fazla merak ve duygusal yatırım alırlar. Etkileşimin adını koymak isteyen taraf olurlarsa kadınlar kararı etkilenmiş veya kafeslenmiş hissedecekleri için seçen taraf olarak genelde itilirler, zaten erkeği biraz seçeneksiz ve muhtaç da algılarlar, soğurlar.

Kadınlar belirsiz davrandıkları zaman cinsel olarak güvenilmez veya ilişkiyi umursamaz, ayrıca yeterince arzusu yok imajı çizerler, bu yüzden de seçenekli, sağlıklı erkekler bu durumda soğurlar. Kadının adını koymayı talep etmesi, bunu yaptığı üslup da tabi pazarlık gibiyse fark eder ama, olumsuzdan ziyade olumludur diyebilirim. Erkekler bir kadının önceki ilişkilerindeki travmalarını algıladıkları için adını koymayı isteyen kadından irkilirler, bir de bağlanmak istemedikleri kadının sorusundan.

Bence top sende. Bana öyle geliyor. 

Zehra (36 yaşında) 7 ay önce yazdı:

Bu arada Twitter'da 2-3 saat önce  "Bayramda gidecek kimsem yok teşekkürler hayat" diye yazmıştı. Bunu da öle dramatik bi yerden söylemiyor. Gerçekten kötü bi süreçten geçiyor, yakın zamanda annesini de kaybetti. 

Herhangi bi ebeveyni pozisyonuna düşmemek için ona şevketle yaklaşmaktan da çekindim açıkçası, hayatında olan biteni bana anlattığından beri. Uzun zamandır ona sevgiyle duygularımla yaklaşmamaya çalışan ben, Twitter'da bu msjını gördükten sonra onu anlayan hatta şevkstli sayılabilecek bi msj gönderdim. İnşallah saçma bişi yazmamışımdır ama pişman değilim. Teşekkürler🌼

Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:

Yani, tabi dinamik olarak işin ona merhamet duyduğun bir yere kayması güzel olmaz, onu istemen lazım. Terapisti de olmaktan kaçınmalısın. Sizlere bol şans.

Zehra (36 yaşında) 7 ay önce yazdı:

iyi akşamlar.


Selim'in attığı msj

-Günaydın. 
Ne zamandır güne bu kadar tatlı birinin bu kadar tatlı bir mesajıyla başlamamıştım :) Birkaç kere de okudum. 
Sende farklı bir şey var. Bir ‘yabancı’ olarak bu kadar yabancı kalmamana da ben şaşırıyorum (bir yazışmamızda böyle yapman hoşuma gidiyor şaşırıyorum aslında demiştin). Kimse kötüleştirecek şeylere maruz kalmasın lütfen.
Hayatın ödüllendireceği günü iple çekiyorum. Ödüllendirdiği gün herkeşe benden çay. 
iyiki varsın:) 

Bunu yazdı dün.  Biliyorum yabancıyım ama seni anlıyorum gibi bişi yazdım ona. O da ona karşılık yazmış. Aylar önce ona söylediğim bişiyi hatırlatarak üstelik. İlk kez bu kdr yakınlaştığını söyleyebilirim. Dünden beri buna mutlu oluorm. Bi duygusu olduğunu söyleyebiliriz öle dimi? 

Yaşım 35 biliorm ama içimde hala küçücük bi kız çocuğu var ve duygum olunca napcağımı şaşırıorm. O yüzden aklınıza ihtiyacım var. Çok yakında  direksiyonu  elime alcam hiç merak etmeyin. 
Tşk ediorm 🌼

Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:

Bu benim görüşüme göre kesinlikle arkadaşça bir mesaj değil ama olay nereye akar orasını bilemem. Fazlaca duygusal yatırım yapıyorsun, olmama ihtimalini de bir yerlerde bulundur zihninde.

ne yazılrki buraya (24 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Ablaaa nasılsın iyi misin? Havalar açtı valla inşallah dahada açarda bi üşümeden çıkarız dışarı artık:) Neyse soru soram ben.

Şimdi abla ben staja başladım son senemdeyim. İş yerinde yaşıtım veya 1 yaş farklı birkaç kız var ilgi duyduğum. Aynı zamanda staja başladık aynı okuldanız. Biriyle merhaba merhabamız vardı ötekini tanımıyordum. Senin tatktikle onlarla aynı ortamdayıöm. Sohbet muhabbet falan zaten çekinmem, sıkıntı yok. Tanımaya çalışıyorum yani süreç iyi gidiyor. Dindar bir insanım sadece sıınırlarımı biliyorum. Tabiri caizse laçkalaşmıyorum.

Insta hikayelerinde gezerken arada bir önerilen arkadaşlar oluyor ya orda gördüm istek atayım bari dedim. Arkadaşız sonuçta falan. Neyse aradan birkaç gün geçti kabul etme yok ama reelde sohbet devam. Bu bi ara biz yine konuşurken falan "bak ... böyle deme isteğini kabul etmem hee falan sdgjhjasj" tarzında bir şey söyledi bana normal bir espiri muhabbeti üzerine. Ulan dedim bu isteği görmüş ve kabul etmemiş bide dalga geçiyor manyak ruh hastası kız. Sen misin yapan isteği çektim bende. Ertesi gün geldi yanıma ... seni kırdım mı falan, kırılcağını bilsem yapmazdım isteğinide geri çekmişsin ayaklarına girdi bende önemli değil saçma tripler bunlar falan dedim. Sonrasındada arada bir dalga geçer gibi, yaptığının yanlış olduğunu falan şakayla karışık söyledim. Ofansif mizahi bir yapım vardır. Üstünede bak herkesin içinde bir daha atıyorum dedim ve attım o anda kabul etti. Keşkede yapmasaydık.

Ben normalde takılmam böyle durumlara ama kızın ukalalığı sinir etti valla ne diyim :)

Geçen gün yine biz erkeklerle falan konuşurken bu yine orda biz tabi feminizm kızlar falan konuşurken ya dozu fazla kaçırdık (ki zannetmiyorum) ya da bu kız feminist ayaklarına çok düşkün (büyük ihtimal) küstüm dedi gitti hahahha.

Bugün yine sohbet muhabbet derken ben kıza yanlışlıkla başka şekilde (ismi merveyse meryem dedim) seslendim sonra başladı konuşmaya. Yok işte sen biraz kabasın kızlara. Yanımdaki elemana (biraz pasiftir kendisi yani benim kadar saygın ve hareketli değil) diyor bak işte erkekler var erkekler var tarzında. Te allahım yarabbim gene kafamı attırdı. 

Son olarak senin yazıların aklıma geldi. Dedim bu kıza zaten başta ilgi duymuş bile olsam (güzel kız, erkek olarakda görünce ilgi duyuyor insan işte heh) kızın fikirleri biraz uçuk kaçık, pek bundan olmaz gibi.

Ne dersin fikirlerimde, gözlemlerimde bir yanlışlık var mıdır sence?

Öteki olanla sohbet muhabbetim daha sağlıklı ama işin enteresanı sürekli bu değişik olanla denk geliyoruz öbürünün işleri oluyor ahahha. Ben ötekini tanımaya zamanımı ve mesaimi harcamaya karar verdim. Bu değişik olanada yarın denk gelirsem ulan zaten veletlik yapıp isteğimi kabul etmemişsin, hadi neyse deyip bişi demedik. Benim mizahi yapım bu sen çok alınıyorsun minvalinde bir serzenişte bulunma niyetim var. Yapmalı mıyım yoksa salla gitsin mi dersin?

Benim durumum özelinde olmamakla birlikte bu tarz kızlara olan tavrımız nasıl olmalı? Bizde yanlışlık varsada uyarır/tavsiye verir misin?

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Afferim güzel kardeşim, iyi gidiyorsun. Böyle böyle dinamikleri hissetmeyi öğreneceksin.

Kızlarla itlik yapmadan zıtlaşmak daha iyidir biliyor musun? Onun laflarına gelmemek, çerçevenden ödün vermemek. Aslında sana hafif olan gıcık olan kızla daha ileridesin, sana söyleyeyim. Yok o pasif arkadaşını övmüş ya o sana, ben diyeyim, ikiniz kıza hamle yapsanız senin daha çok şansın var, o kızın övdüğü adamın şansı daha az :D 

Bu seni ekleme, eklememe, kabul etme, geri çekme meselesinde hatan ne biliyor musun? Kıza biraz kuyruk acısı göstermişsin, bu konuyu umursuyor durumuna düşmüşsün. Bir de bu kadarını bile umursamıyor olsan, mesela hiç gıcık olmayıp o isteği de geri çekmesen ve konuyu o tekrar açınca unutmuş olsan var ya, işte o tam iyi noktada olurdun. Şu an fazla umursamış duruyorsun. Erkek adamın bu tarz ekledi-çıkardı cart curta duyarlılığı olmaması lazım. Ama aferin, fena değil yine de. Bir daha, duyarsız olmak konusunda kendini daha fazla telkin et. Kızın yüzüne karşı "umursamıyorum seni" ayakları değil ama arka planda bu kadar düşünmemeye çalış. Bu konuyu da hiç açma kıza, yalvarır duruma düşersin. 

Sen çok kovalarsan o kaçar. En temel altın kural bu.

Kızlarla feminizm falan konularını da çok konuşmayın. "Ben hayatımdaki kadınla geçinmeyi bilirim, böyle şeyler aramızda mesele olmaz, çok iyi ikna yöntemlerim vardır + pis sırıtış" yeterli.

ne yazılrki buraya (24 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Hahahah abla ilk cümleni okuyunca aha dedim azar geliyor naneyi yedik. Anlık bir kriz. Sonrasında anladım doğru yoldayız. 

Tavsiyeler için sağolasın abla. Bu dengesiz kızla daha ilerdeyim evet bunu bende seziyordum teyit etmiş oldum sayende. Ötekiylede dalaşıyoruz ama tanımak için bu kız kadar ortak vaktimiz olmuyor. Bizim arkadaşa göre şansım nasıl daha yüksek olur o tam oturmadı abla bende. 

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Başkasını senden daha çok beğendiği ile ilgili şaka yapması bence shit-test. Kızlar bunu flört ettikleri erkekler ne kadar alınacak-alınmayacak diye yaparlar ve hiç bozuntuya vermeden, alınmayarak atlatman gerekir. İlgilenmediği bir erkeği sınamaya da ihtiyaç duymaz.

ne yazılrki buraya (24 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Yorumuna cevabım daha uzundu ama nasıl olduysa yollamamış. Mobilden yazmaktan kaynaklıdır diye düşünüyorum. 

Instagram konusunda haklısın abla. Çok sevmiyorum zaten şu sosyal medya ayaklarını/taktiklerini. Ama alışacağım artık yavaş yavaş. Bundan sonra yanlış yapmamaya çalışacağız artık. 

Çok kovalarsan o kaçar, bu kuralı yazdım abla kafama. Buna uygun hareket etmeye çalışacağım bundan sonra. 

Sondaki ufak taktik içinde sağolasın vallahi. 

Shit test muhabbeti çok enteresan. Bunu bizleri denemek için yapmaları. Bu tarz durumlarıda anında sezmem lazım diye düşünüyorum ki ona göre hemen hareket edebileyim. 

Neyse yapacağız gibi artık abla hahah

Asyranta (24 yaşında) 9 ay önce yazdı:

Cıvıtık, saçma sapan insanları, daha doğrusu öyle erkekleri hayatımdan çıkaralı aylar geçti.

Daha dikkatli davranıyorum, internetteki insanlara bel bağlamamaya çalışıyorum, ciddiye almayıp ghostladım bazı konuşmaya istekli erkekleri, biri hariç.

Aylardır fazla izole bir hayatım var açıkçası, hem huzur hem de bunalım sebebi. Son zamanlarda koşmaya başlamasam evden hiç çıkmayacaktım.

Fazla içe dönük, biraz korkak, çekingen ve duyarsız oldum. Gerçek hayatta birileriyle konuşmak istiyorum ama hiç kimseyle tanışamıyorum. 

Arada benim gibi koşuya çıkan yaş grubum erkekler oluyor, sık sık göz teması kuruyorlar görmezden geliyorum dikkatim dağılmasın diye. Yanlış mı yapıyorum acaba...

Sadece online açık açık tanışma fırsatı sunuyor bana, orada rahat ve sosyalim, ama beğenmeyip ghostluyorum gelenleri. Güvenmiyorum da. İnsan gördüğüm tek yer koştuğum park :D orada da çoğunlukla küçük çocuklar, anneler ve babalar... 

Düzenli gittiğim bir kurs, bir etkinlik vs. olsun isterdim ama doğru düzgün ilgi duyduğum pek bir alan yok. Annem şimdilik memuriyet dışında işe girmemi istemediği için iş konusunda da bir şey yapamıyorum. 

Uzun saatlerimi spora ayırdım ki malum şartlar içinde kafayı yemeyeyim.

Geberene kadar spor yaparsam kurtuluyorum o malum iç sıkıntısından.

Ayrıca, sanki insanlarla aramda görünmez bir duvar var ve ben ne yapsam etsem dahil olamıyorum onların arasına, -kız grubum istisna-.

Bu durum bir zamanlar nispeten sosyal bir insan olduğumda ve çocukken de geçerliydi. Belki hüsnükuruntudur bu, bilmiyorum. Hem onlardan çok uzak olmak hem de onlara çok yakın olmak istiyorum.

Okurken anlamışsındır ki yabanileştim. Onlinedaki çok sevdiğim kafa dengi kız grubuma bile pek uğramaz oldum.

Beğendiğim ve ghostlamadığım tek oğlan dünyanın öbür ucunda, olmayacak duaya amin demeyeyim diye ona pek adım atmıyorum, o ara sıra yazıyor ben cimrilik ediyorum, yatırım yapmaktan kaçıyorum istesem bile. Bu da ayrı üzüyor.

Çıkmazdaymışım gibi hissediyorum Cıvıtık. Bu nasıl gidecek böyle bilmiyorum. Yazım da deli kızın çeyizi gibi darmadağınık oldu zaten. Durum malum, bu pür garabet asosyalliği nasıl aşabilirim Cıvıtık? Yoksa oturayım mı oturduğum yerde? Giyinip süslenip bara caza mı gideyim, parkta veletlerle saklambaç mı oynayayım, sokak kedisi mi kovalayayım? Şaştım kaldım artık. Komple reset atasım var hayatıma.

Mantıklı Kadın 9 ay önce yazdı:

Çok acele ediyorsun ve sana yeni bir şey söylemeyeceğim, kendi başına aşabileceğin bir geçmişin olduğunu düşünmüyorum.

Günlük hayatın çok boş gibi, bu şekilde aşırı kafanın içinde yaşarsın. Haftada birkaç gün gideceğin bir faaliyet bulman gerektiğini düşünüyorum.

Asyranta (24 yaşında) 9 ay önce yazdı:

İlişkilerimde başıma ne geldiyse bu tepkisel hallerimden, sabırsızlığımdan geldi zaten. Ama ben yine de akıllanmıyorum. Akıllandım sanıyorum sadece.

Tutkularının, duygularının peşinden haldır huldur gidip heder olan biriyim. Riskleri bile bile başıma dert açmak hoşuma gitti hep, sırf o insana karşı duygularım var diye. Ve sonraları o sevdiğim insan bana bir yamuk yapınca ona duygusal anlamda en kötüsünü yaşatmak istedim. Benim bir başkasının kollarında olabileceğim ihtimali onu mahvetsin istedim ama sonunda bana olacakları hiç hesaba katmadım, ben mahvoldum. Birini fazla umursamamın bir sonucuymuş meğer. 

Ah Cıvıtık, sence benimkine benzer bir geçmişi olan insanlar aşabiliyor mudur onu kendi başlarına? Keşke narsist, sosyopat, duygusuz biri olsaydım -bilmiyorum belki de öyleyimdir, şüpheleniyorum-. O zaman hiç ama hiç dert etmezdim tüm yaşadıklarımı, boş verir geçerdim çok da güzel olurdu. Şu sıralar boş verdiğim her şey öfke olarak geri dönüyor.

Bana şu sıralar tek umut olan şey gevurumun koşudan gelmemi bekleyip "koşun nasıl geçti?" diye sormasıydı. 

Haftada en az 1-2 saat ders çalışmayı deneyeceğim. Malum sınav yaklaşıyor... Ben, depresyonum, alkol sevgim ve dikkat dağınıklığım fantastik bir dörtlüyüz :) Bir şekilde düzenli bir faaliyete başlamak zorundayım artık.

Sen de iyisindir inşallah Cıvıtık, yaramazlıklar şelale :D

Mantıklı Kadın 9 ay önce yazdı:

Aileni cezalandırmak için kendi durumunu kötüleştirdiğini ve hayatını onların gözüne sokmak için dramatize ettiğini düşünüyorum. Ama geçmiş değişmeyecek, ailen de sana göstermeseler de kendi cezalarını çekiyorlardır eminim, lütfen onlara ders vereceğim diye geleceğini heder etmeyi kes. Senin kendi hayatın var, sen onların başının belası olma rolünü bırakmalısın.

Asyranta (24 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Onların ceza çekmesini istediğim doğru, babamı kendimden mahrum bırakarak ona ziyadesiyle acı çektiriyorum da zaten. Ama tüm bunlardan daha çok istediğim şey uzaklara kaçmak. Resmen kaçıp kayıplara karışmak istiyorum. Annemin tavrından da nefret etmeye başladım, bu hayatta resmen yoluma taş koyduğunu düşünüyorum, neden mi?

Mesela özel sektörde bir iş bulmak istediğimden bahsediyorum, hemen bir bahane.

Kendime iş bakıyorum, CV hazırlıyorum. Hemen bir bahane.

Bir akrabam bana iyi iş imkanı sağlıyor, neredeyse garanti. Hemen bir bahane.

Çalışmamla ilgili her şeye bir bahane. Memur olunca başım göğe erecek sanki. Ders çalışmak istemiyorum, hem de hiç. Bunun farkında olmasına rağmen işe girmeme müsaade yok, benden yemek ve ev işi de bekliyor. Kendi getirdiği ve sorumluluğunu almadığı kedi de dahil iki kedinin bakımı tamamen benim sorumluluğumda. CIVITIK, EVDE HERKESİ BEN BESLİYORUM.

İş konusunda bazen "ne yaparsan yap karışmıyorum diyor". Sonra bir anda karışıyor.

Sadece para kazanmak, hayatın diğer alanlarında, aşk da dahil kaybettiğim mevzuları iş ile telafi etmek istiyorum, gerekirse uzun saatler çalışarak. Ve o bunu anlamıyor. Anlamayacak gibi. Onun istediği gibi bir çocuk oldum, onun bana uygun gördüğü bölümü okudum, şimdi de onun sahip olduğu işe sahip olmak, onun istediği işe girmek zorundaymışım gibi davranıyor.

Daha önce annemin falsolarını yazmamıştım pek, ama şimdi öfkeli hissediyorum ve yazma gereği duydum. Ya çok sert, ya da çok duygusal. Ona kendimle ilgili bir şey anlatırım, kendisiyle ilgili bir mesele haline getirir ansızın.

Anneannem tarafından el bebe gül bebe, pırıl pırıl bir şekilde bakıldıktan 5-6 yıl sonra bizimkilerin geldiğim zamanki halini hiç unutmuyorum annemin. Biraz yabancıydım onlara. Annemin babam gibi çok sinirli olduğu zamanlar olurdu, çok sabırsızdı ve kırıcı konuşurdu. Odama kapanır gizli gizli ağlardım.

5-6 yaşlarındayım, yeni gelmişim Ankara'ya. Bir sabah onu yanağından öpmüştüm uyurken, sakince uyanmıştı, mutlu sandım. "Bir daha beni öperek uyandırırsan seni gebertirim" dedi.

O saatten sonra bir daha asla ona sarılmak, onu öpmek, sevgimi fiziksel yollarla göstermek içimden geçmedi. Belki de abarttım bilmiyorum. Bazen kutlama vs gibi zamanlarda sarıldığımızda hafiften kaskatı kesildiğini, sanki rahatsız olduğunu hissederim. Mecbur olmadıkça dokunmamaya çalışırım.

Bu olayı ona yıllar sonra, şu sıralar anlattığım zaman hiç hatırlamadığını, öyle bir şey yapmadığını iddia etti. Duygusal konularda konuşurken de -ki rehberliğe en ihtiyaç duyduğum mevzular- bazen agresifleşip kalp kırabiliyor, genel olarak yüzeysel ve umursamaz davranıyor bu konularda.

Yazın sınava girdiğimde bana sitem etti: "Sınava giren çocuklar hep ebeveynlerinin elini öptü sarıldı. Sen niye yapmadın?" diye.

Annemin bu davranışları biraz da borderline olduğundan ciddi ciddi şüphelendiğimiz ve bu dünyada bir tek beni herkesten çok seven anneannemin eseri. Bilmiyorum Cıvıtık, anlattıklarımda gözden kaçırdığım bir şeyler mi var? Yaşadıklarımı abartıyor muyum, fazla mı hassasım bilmiyorum... Tek bildiğim çocukluğumun yarısını asla hatırlamıyor olmam ve nadiren de olsa o kayıp anıların hiç olmadık zamanlarda aklıma geliverip beni çok kötü hissettirmesi.

Aşacağım bir şekilde. Uzun saatler egzersiz, sanat, film/kitap/dizi, alkol, sağlıklı yemek... Yaşadıklarımdan sıyrılıp kurtulmak için ne yapsam, ne denesem sanki beyhude ama aşacağım. Başka oluru yok... Dediğin gibi bu bağımlı hayattan sıyrılmalıyım, çok acil bir şeyler yapmam lazım... İnşallah annemin şerrinden koruyabilirim kendimi.

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Annen kendi sağlıklı olsaydı baban gibi bir adamı hayatına almazdı. Sizlerin nesillerden gelen ve aktarılan travmalarınız var. Tedavi olmayı böyle reddetmeye devam edip çocuk yaparsan sen de bunları aktaracaksın çocuğuna.

Anneni "mute"a alman lazım. Nasıl yapacaksın inan bilmiyorum. Ancak kendi hayatını yönetişine bakarsak başka bir insanın hayatını nasıl yöneteceği konusunda karar verecek yetkinlikte değil.

İzin vermediği, akrabanın ayarladığı şu işe girsen ne olur? Ciddi soruyorum, ne yapabilir? Fiziksel bir önlem alabilir mi yoksa esip gürleyip durulur mu? Eğer sadece sözel bir tepkisinden korkuyorsan hiç dikkate almaya gerek yok derim. Ben olsam o işe girerdim. Kedi zaten köpek kadar bile bakım isteyen bir hayvan değil, akşam yaparsın bakımlarını. Şu an geçinebildiğinize göre de senin getirdiğin para ekstra sayılacak, o parayla da yemek alır getirirsin dışarıdan. Ben böyle yapardım.

Bir noktada zaten evleri ayırmanız lazım. Hatta annen sırf sen ekonomik imkana sahip olma ve evleri de ayırma diye yoluna taş koyuyor bile olabilir. Var böyle bir psikolojik patern.

Zalimin hayatta en çok sevdiğimiz ve sevgisine muhtaç olduğumuz insanlar olması ne acı...

Asyranta (24 yaşında) 8 ay önce yazdı:

O iş yattı maalesef Cıvıtık. Aslında o işi uzaktaki anneannem ayarlamıştı bana. Annem benim fikrimi sorma gereği bile duymadan "ders çalışacak, olmaz" demiş. Mis gibi imkan gitti, başka şehirde yaşama fikrinden de hoşlanmamış olsa gerek. Eve bakmadığının kendisi de farkında, biri lazım ve o kişi benim...

Kediler biraz yaramaz ve hayırsız, onlara sus otur yapma diyerek geçiyor günüm, sanki dinleyecekler beni :D Bir iki başlarını okşayıp benim başıma atıyor o bebişleri.

Gönderir miydi göndermez miydi anlamak zor. Ancak o işe girseydim bana demediğini bırakmazdı, laf soka soka hayattan bezdirirdi, sonra yalnız kalmaya dayanamaz tayin ister hemen yanıma gelirdi. Muhtemel senaryo.

Ve Cıvıtık evet, "ekonomik imkana sahip olmasın, hep bana muhtaç yaşasın" diyor sanki içinden. Hissediyorum böyle bir şey, yalan yok. Nedir bu patern, niye böyle davranıyor anlamıyorum ama elimi kolumu bağlıyor, beni aciz kılıyor. Bu arada bana istediğim her şeyi alıyor, cömert ve çok düşünceli bir yanı var. İstemesem de alıyor, hiçbir şeyde gözüm yok. Evleri ayırmamız gerekmiyor, sadece kısmen benim de kontrol edebildiğim bir hayatım, kendi çabamla elde edeceğim güzel bir şeyler olsun istiyorum.

Travmayla ilgili mi bilmiyorum, bizim ailede bir erkek figür yokluğu, daha doğrusu bir uğursuzluk var Cıvıtık. Erkekler ya erken ölüyor, öldürülüyor ya da boşanma vs. gibi olaylardan hayatımızdan erken ayrılıyorlar. Kadınlar hep dul kalıyor. Anneannem babasını hiç tanımamış, annem babasını ergenlikte kaybediyor, baba tarafından dedem ben ufakken feci bir cinayete kurban gidiyor, benim baba desen boşanmayla gitti. Eniştemi de az kalsın covidden kaybediyorduk, şansı varmış ki hayatta. Bu arada bana adam gibi, cömert, babacan tavır sergileyen tek insan o öldürülen baba tarafından dedem. Rahmetli.

Bende o kadar çok anlatılmamış hikaye var ki Cıvıtık... Ben burada sana hem danışırken hem de içimi döküyor gibi hissediyorum. Yazarken daha neler çıkar inan bilmiyorum.

Annemi mute'lamak zor ama bir gün ona inat gidebilirim, o zaman pek önümde duramıyor. Onun fikrini almadan yaptığım mevzulara sesini çıkaramıyor. Tabii ters de tepebilir :D

Onur (28 yaşında) 9 ay önce yazdı:

Merhalar 2 ay önce internet ortamında bir kız beni buldu ve konuşmaya başladık arkadaş olarak aramızda mesafe vardı ve beni sürekli çağırıyordu ama gitmedim ve sonra olumsuz enerjin var diyerek beni engelledi şimdi ona ulaşmaya çalışıyorum gönlünü almak için sizce hata mı yapıyorum 

Mantıklı Kadın 9 ay önce yazdı:

Evet Onur hata ediyorsun.

Siz sanıyorsunuz ki eğer önden duygusal bir şeyler inşa edersem sonradan karşımdakini tavlamak kolay olur. Aslında tam tersi geçerli. Özellikte internetten tanıştığınız senaryoda karşının gözünde kendinizi büyütüyor ve karşıyı da gözünüzde büyütüyorsunuz. Boşuna bir tanışma gerilimi inşa ediyorsunuz. Bu tanışma geriliminin ardı da genelde hayal kırıklığıdır.

Kız cesaretsizliğinden ötürü zaten seni çok kötü notlamış. Bu kadar kötü not aldığın bir durumu lehine çevirmek için 100 birim emek vermen gerekir, onun yerine gerçek hayata katılmaya kendini zorla, ona 100 birim ver, birçok seçeneğin olsun. Aranızda hiçbir geçmiş yokken kendini böyle kanalize etmen enerji israfı olur sadece, bir şey çıkmayacak bir ihtimale.

elifsa (25 yaşında) 10 ay önce yazdı:

abla merhaba, ilişkimle ilgili birkaç sorun yaşıyorum ve nasıl davranacağımı napacağımı şaşırdım. mantıklı biri olmama rağmen feleğim şaştı. yapmayacağım şeyleri yapıyorum. karakterimden ödün verdim kendime inanamıyorum. olayları sırasıyla anlatmak ve senden bunlar karsısında tavsiye, yorum almak istiyorum. sevgilim 3 hafta önce iş yerinin başka şehşrde yaptığı bir yılbaşı partisine gitti. ben de alkol alınan ortamları falan pek sevmem bu konuda ayrılıyoruz onunla. o gün çok sabrettim fakat akşamında mesajla falan tartıştık telefonuna 1 saat falan bakmadığı için. neyse ben ayrılma kararı aldım ve diğer gün yalvar yakar barışmak istedi. alkol bağımlısı değil zaten ama ben istemiyorum hiçbir şekilde ve bu konuda sorunlar yaşıyoruz. neyse alkol almayacağını söyledi bundan sonra. ben de bikaç gün yalvar yakar olunca affetmiş bulundum. daha sonra o affettiğim hafta içerisinde 2-3 olay daha yaşadık. küçük şeylerdi ama yaşandı. ve şimdi yine büüyk bir olay yaşadık. bir konuda tartışırken bana "mala bağladın yazdı". (konu: benim ona karşı inancım çok azaldı ve yazışırken bir yerde yalan söylediğini fark edip onu dğzelttim daha sonrasında da en küçük şeyde dahi yalan söylediğini belirttim o da yazım yanlışı yaptığını falan söyledi işte 3-4 ay yerine 6-7 ay yazmak gibi bir şeydi bu). "sen beni iyice mal sandın" yazdım yalan söylediğini düşündüğüm için, onun karşılığında bana bunu yazdı ve direkt engel attım ve hicbir sekilde iletisim kurmadım. sonraki gün engelini kaldırdıgımda bana günaydın vs yazdı. ben de özür bekliyordum oysa. ters ters cevaplar verdim ve aksam konusuruz bunları deyip konuyu kapadık. aksam geldiğinde yine benden özür dilemedi. "en ufak şeyde dahi yalan söylüyosun" demem onun ağırına gitmiş. mal salak gibi şeyler onun için hakaret sayılmıyormuş vs. ben hakareti affedemem dedim ve ayrıldım. fakat kafamda oturmayan şeyler oluştu. onun işi bu aralar çok yoğun ve ben de mesai saatlerinde vs. tartısıyorum ya da aksam oluyor ama yine işi geç bittiği için yine yoğun alıyor vs. onu anlamaya çalıştım istemsizce kendimi hatalı buldum. üstüne fazla mı gittim acaba dedim ve bikaç gün sonra yazıp buluşmak istedim geldi ve barıştık. fakat bana hiçbir şey aynı olacak gibi gelmiyor çünkü bana saygısızca davrandı ve hakaret etti. kaldıramıoyurm fakat onu darlayıp sanki o hakareti ben söylettim gibi hissediyorum. napacağımı gerçekten bilmiyorum. ilişkinin temelini saygı ve sevgi oluşturur. onun bana saygısı yok gibi hissediyorum hala. beni çok sevdiğini ve bi daha asla yapmayacağını söyledi. ben de hatalarımı söyledim ama hala oturmayan şeyler var gibi. mesela o gün direkt bana dokunmaya başladı. ben de izin verdim ama sonradan bundan rahatsız oldugumu fark ettim. kafam allak bullak oldu ona da bi daha böyle bi şey yapmaması gerektiiğini belirttim her konuda açıkça fikrimi belirtirim zaten. fakat dengesiz bir ruh halim ve ilerleyişim var. onu da kendimi de oyalamak istemiyorum. neden böyle yapıyorum cok anlamlandıramıyorum (belki yalnız kalma korkusudur bunu da yediremem kendime ama....). şimdiden teşekkürler 

 

Mantıklı Kadın 10 ay önce yazdı:

Bence sizin ilişkinizde sorun onun sana saygı duymamasından çok senin ona saygı duyacak kadar ağırlığını hissetmemen. Erkek arkadaşını yeterince beğeniyor gibi değilsin. Yaşı kaç bilmiyorum, belli ki ilişkinin dümenini sağlama almak için biraz daha akıllanması gerekiyor. Ben onun yaptığında çok bir sorun göremedim, bu tarz tartışmalar olur. 

Erkekte iyi niyet, ahlak ve erkekliği öğrenmek için potansiyel görüyorsan bence sürdürmen lazım. 

elifsa (25 yaşında) 10 ay önce yazdı:

abla tekrar merhaba bu yorumunda o kadar haklı çıktın ki tekrar yazmak istedim. sevgilimle geçen hafta ayrılma kararı almıştık fakat sana anlattıgım gibi ben yapıcı oldum ve tekrar barıştık. fakat buluşmaları azaltmak istediğini söyledi çalışmak istiyormuş (bu teklifi daha önce cok yapmıstım kendimize vakit ayıramıyoruz diye fakat cok da dinlenmedi sözüm). neyse iki haftadır hafta sonu bir gün görüşüyoruz sadece ve çalışmıyor. dışarı çıkıyor, oyun oynuyor başka şeyler yapıyor. ben calısıyorum zaten okulum var finallerim var onun da iş hayatı var ama calısacagını bahane ettigini düsünmeye basladım cünkü gerçekten çalışmıyor. neyse bu buluşmama isteğini ben cinsel dönüt vermememe baglamak üzereyim cünkü cok taktı bu konuya "sen bana karsı cekim hissetmiyo musun" diyo. ben agırdan almak istiyorum "hani yeni bi sayfa acmıstık ya" falan diyorum sevgilimse bunu anlamıyor. bence uçkuruna düşkün biri değildi ama şimdi düşündükçe öyleymiş gibi gelioyr. cinsel dönüt derken öpüşme sarılma hiçbirinden kaçmıyorum sadece bir tık ilersinden kacıyorum ve zoruna mı gidiyor nedir gerçekten anlamıyorum acaba ilişkimiz cinsellik üzerine mi kurulu desem düzenli seks falan yapmıyoruz zaten bakireyim ve bu konuda sınırımı çizdim. ben çıkmazdayım ne düşüneceğimi bilemiyorum. hafta sonlarının tek güne inmesi işime geliyor okay ama neden tek güne düştük hafta sonları yetmeyip hafta içi dahi işi varken yanıma geliyordu. şimdiyse tek güne düşürüyor ve ben de bunu cinsel dönüt vermememe bağlamak durumunda kalıyorum. aklıma başka bir şey gelmiyor. (extra: kız arkadaşlarıyla teke tek buluşmalarını tamamen iptal etmişti fakat şimdi buluşmak istediğini şartların değiştiğini evde bunaldıgını sosyal ortama ihtiyaç duydugunu söylüyor. üçümüz buluşalım dediğimde de "senin arklarınla yaptıgın sohbetle benimle yaptıgın sohbet bir mi" diyerek dodgeluyor. ben de ilişkimizin normalinin bu olmadıgını ve bundan cok rahatsızlık duyacagımı, eger cok caresizse gidip buluşabileceğini söyledim. çok büyük bir ihtimalle buluşacak zaten. her şey çok değişiyor baştan başlayalım diyen kişi dönüşüm yaşıyor ve ben bunların tek sebebini cinselliğe bağlıyorum ne yazık ki.) teşekkürler.

Mantıklı Kadın 10 ay önce yazdı:

Elif, erkek arkadaşın ona olan beğeninin yetersiz olduğunun demek ki farkında. Cinsellik, kapısını ya da ben zarf benzetmesini kullanmayı seviyorum, zarfı kadının tuttuğu etkileşimdir. Erkek de aranızdaki şeyin exclusive bir ilişki olduğunu ifade eden ilişki zarfını elinde tutar. Bir kadın erkek etkileşiminde, her ne kadar insanlar bunu değiştirmek için çok farklı senaryolar üretmeye çalışsalar da, temel olarak cinsellik zarfı ile ilişki zarfını el değiştirerek iki taraf da tatmin-mutlu olurlar.

Sen şimdi ilişki zarfını almışsın, cinsellik zarfını vermiyorsun. Olabilir, hakkındır. Erkek eğer kısa sürede evlenebileceğinizi düşünürse ve bu kendisine uygunsa bu türlü bir anlaşmaya sıcak bakabilir. Ancak görmen gerekir ki şu an erkeğin ilişkiden aldığı şeyler de eksiktir. Erkek olduğunu hissetmekte de zorlanabilir bu şekilde. Normal. 

İlişki bitmesin diye cinsellik zarfını vermeni önermem. Belli ki bunu yapmamak için belli inançların, kriterlerin var. Erkek arkadaşınla olmayacak gibi duruyor, eğer ona değerini başka şekilde hissettirmezsen gidecektir. İnceldiği yerden kopa da bilir.

Yaşı kaç, evlenmenize ne engel var?

moon (26 yaşında) 11 ay önce yazdı:

Abla selamlar, umarım iyisindir ve havalar soğuk olsa da kalbin sıcacıktır.

 

Ben birisiyle tanıştım. Sosyal medya yoluyla oldu ve hiç düşünmezken olaya o pencereden bakmazken oluverdi. Daha önce ilişkimin olmadığından görücü usulü görüşmeleri tercih ettiğimden bahsetmiştim. Ya da biri eşim olacaksa onu reelde gözlemleme şansım olsun istedim. Ama tabi bu işler nasib biraz. Her şey istediğimiz yoldan gitmeyebiliyor. Bu kişi mantıken gayet benim kafada, mesleği aklı fikri iyi birisi. Sınırlarımın da gayet farkında ve anlattığı kadarıyla onun eşten/ilişkiden beklentisi de böyle biri. Neyse biz bir süredir konuştuk ve yazı diliyle olabildiğince birbirimizi tanıdık. Kendisi niyetini açtı, ciddi düşündüğünü ve yüzyüze görüşmek istediğini filan söyledi. Ben de bu fikre olumlu baktığımı, yüzyüze vs tanımadan herhangi bir yola zaten girmeyeceğimi ilettim. Çünkü reelde birbirimizi beğenmeyebiliriz enerjiler tutmayabilir vs. İkimiz de böyle bir durumda sorun olmayacağını ifade ettik. 

 

Şimdi gelelim benim kaygılarıma. Senin sosyal medya tanışmalarına sıcak bakmadığını hatırlıyorum. Aslında ben de bakmıyorum. Ama bu kişiyle birkaç ortak tanıdık çıkınca güven verdi. 

Eski ben olsa direkt konuşmayı keserdi. Ama işte onu reddet buna hayır de derken, zaten ahlaklı müslüman erkek sayısı belliyken (inşallah çoktur) durum iyice zorlaştı. Öte yandan ben artık evlenme işine sıcak bakıyorum. Yerim yörem belli olsun, sevelim sevilelim istiyorum. Bunu muhtaç psikolojisiyle farkındalıksız bir yerden yapmıyorum ama onu da belirtmiş olayım. 

Yakında yaşadığım yere gelecek ve görüşme sonrasında ne şekilde ilerleyeceğimizi kararlaştıracağız. Ne yapmalıyım bilmiyorum, insan yanlış tanımaktan korkuyor, çünkü çevrende gözlemleme şansın vs pek olmamış gibi. Ne bileyim bu tür endişelerim (tipini de çok beğenmedim gibi fotodan) var, fikrini almak istedim. 

 

Mantıklı Kadın 11 ay önce yazdı:

Moon merhaba,

Şimdi ne diyeyim bilemedim, önerdiğim şey belli. Ancak şu da bir gerçek ki düzgün insanlar da internetteler. Yani mesele şöyle: 

İnternetten tanıştığın her hatta çoğu insan düzgün değildir.

Ancak düzgün insanlarla da internetten tanışabilirsin.

Ortak tanıdık kişiler olması güzel, eğer yargılarına güvenebileceğin varsa fikir sorabilirsin.

Muhafazakar kesim, bir kişiyi o erkeğin araştırmasını yapmak için gönderiyor, hani çapkın mı efendi mi biliniyor, kötü alışkanlığı var mı soruşturuyorlar mahallesinde, iş yerinde. 

Hele bir görüşün de. Kişiyi teyit ettirmek bundan sonraki aşama bence, hoşuna gitmezse zaten boşuna dert etmiş olacaksın.

moon (26 yaşında) 11 ay önce yazdı:

Evet ben de aynı fikirdeyim. Yine yazabilirim duruma göre. Düzgün kızlarla tanıştım internetten. Yani dediğin gibi güzel insanlar da var.

 

Bir şey daha soracağım. Tip olarak beğenme konusunda gözünüzü biraz alıştırın demiştin ya. Nereye kadar beğenmezsek yok demeliyiz, Oluru nedir dış görünüşün

Mantıklı Kadın 11 ay önce yazdı:

Dış görünüşü kişiyi sevdikten sonra daha olumlu algılıyorsun. Geçer not alması önemli. Artık orasını sen ölçeceksin. Etkilenmeyi bekleme ama çirkin olduğunu da düşünmüyor olman lazım. Nötr olmak gibi bir noktada karizması varsa fikrin olumluya dönecektir. 

moon (26 yaşında) 11 ay önce yazdı:

Ablacım selamlar

Hani sana onlıne şekilde tanıştığım beyden bahsetmiştim ya. Ortak tanıdıklara soruşturdum gayet tanıdığım gibi biri hamdolsun. Kendisi yaşadığım şehre geldi oturduk konuştuk ve yüzyüze de tanışmış olduk böylece.

Şimdik içimi sana açmak istediğim bazı meseleler var

Olumsuz hissettiğim şeyler belki de vesveseler şunlar : yüzüne bakıp Allahım neler yaratmış şeklinde bir hayranlığım mevcut değil. Dış görünüşüne bayılmadım (ama çirkin olduğunu da düşünmüyorum tabii)

Daha önce karşılıklı bir sevgi yaşamadığım için doğrusu nedir nasıl hissetmem lazım bilmiyorum. Görücü usulü görüşmeler dışında platonik olarak sevdiğim bir iki kişi olmuştu. Onlara duyduğum yüksek doz heyecanı ya da iç titremesini yaşamadım.

Olumlu hissettiğim şeyler: ısındım çocuğa ya, sıcak hissettim yani. Gün sonunda yüzümde bir gülümseme vardı. (Zaten buna dayanarak denemeye karar verdim. Süreci belli sınırlar içerisinde devam ettiriyoruz)

Güven verici, oldukça ince fikirli, çok tadında iltifat eden, sınır ihlali yapmayan, tatlı biri. Yanında kendimi rahat ve güvende hissettim. Muhabbet de akıp gidiyor hep. 

 

Sorumsa şu. Abla doğru yerde miyim, doğru mu yapıyorum. Kendimi suçlu hissediyorum ara ara, o benden daha yoğun şuan. Öte yandan bence sevgi artan bişey. Ki benimki görüşünce arttı gibi. Ay ne yapmalıyım bana dışardan bakan bir göz olarak akıl ver ki ne kendimi sabote edip güzel bir şeyi kaybedeyim, ne de daha iyisi olabilecekken azına razı etmeye çalışayım kendimi.

Anlatabildim di mi ya kendimi

Mantıklı Kadın 11 ay önce yazdı:

Moon. 

Doğru mu yanlış mı? Kime göre neye göre? 

Redpill'e göre bu ilişki yanlış. Neden? Adama "genuine desire" denen şeyi duymamışsın. Aşık değilsin, sonradan da olmazsın. 

Bana göre, bu ilişki senin ilkin de olacağı için, doğru denebilir. Ancak, hayat boyu aşk-heyecan işinden vazgeçtiğini göze alabiliyorsan. Bunlara çok anlam yüklemiyorsan. Daha zamanım vardı, daha iyisini bulurdum demeyeceksen.

Sen çocuğu yeterince beğendin mi? Aşık olmasan da beğendin gibi anladım. Yoksa "razı olma" halin ağır mı basıyor? İkincisi olmamalı. Daha iyisini bulamam korkusuyla evlenmemelisin. 

Aşk arayışının biz kadınlarda mutlulukla sonuçlanması TAM ANLAMIYLA BİR PİYANGO. Bizim için çok riskli olabilecek, bizim üzerimizde etki sahibi olacak adamlara aşık olabiliyoruz sadece. Adamın ahlakının insafına kalıyoruz aşık olduğumuzda. Eğer çok çok çok şanslı isek bu çekici erkek aynı zamanda da ahlaklı çıkıyor ve bizi üzmüyor. Hipergamik olduğumuz için aşık olabildiğimiz şekilde yüksekte gördüğümüz erkeklerin bizi üzebilecek konumda olduklarını anlayabiliyorsun değil mi? 

Bilemiyorum... Bana aşk da geçici olduğu, o kelebekler midede zaten kalmadığı için bu riskin peşinde gitmek yanlış görünüyor. Evlilik zaten, aşık olduğunla da yapsan birkaç sene sonra senin şu an hissettiğin gibi hissettiren, insanı o noktaya getiren bir şey. Tabi, karşındakiyle insani biçimde geçinebiliyor, birbirinizi mahvetmiyorsanız. Aşık olarak evlenince bir de o risk var, insanlığını sağlıklı ölçemiyorsun.

Eskiler sizin denkleminizle evlenirdi. Evlilikleri de güzel sürebilirdi. Lakin, bizim şimdiki olduğumuz gibi "aşk" yüceltmesi altında değildiler ve dışarıdaki seçeneklere, farklı hayatlara bizler kadar yakın değilllerdi. Bu yüzden evlilikleri daha stabil gidiyordu. Eğer bu iki meselede zihnini-duygularını-beklentilerini-davranışlarını kontrol edebileceğine inanıyorsan, kendini evliliğine kapatabileceksen ki başka tecrüben olmadığı için bu konuda çok şanslısınız, bana bu iş olur gibi geldi.

moon (26 yaşında) 11 ay önce yazdı:

Çok teşekkür etmekle beraber, hala kafam çorba gibi.

Açıkçası ayrı şehirlerdeyiz, uzaktan cılız olan duyguların gelişimi zor oluyor. Sadece yazışarak ya da araşarak bir yere kadar. Zaten belli sınırlar içerisinde görüşülüyor.

Dediklerini düşündüm de, hayat boyu aşk heyecandan vazgeçmekten bahsetmişsin. Yani bunu nasıl göze alabilir ki biri. Ben aşk heyecan vs karşılıklı bir şey yaşamadım hiç. İnsan bunları deneyimleyebildiği bir evliliği olsun istiyor. Tip olarak da duygusal ve aşkı seven biriyim. Çok değil ama anlam yüklüyorum yani bu duygulara. 

Daha iyisini bulmak peşinde değilim çünkü gayet iyi biri. Üstelik daha iyi diye bir kavrama inanmıyorum. Ama belki daha doğru bir kimya ya da heyecan olabilir miydi diye aklımda kalabilir. Of bilmiyorum. Çok tecrübesizim bu konularda. Öte yandan böyle hissettiğim için kendimi de suçluyorum. Daha çok yeni ama karşı tarafa karşı da suçlu hissediyorum sanki oyalıyormuşum gibi. Kötü biri olmak istemiyorum. Ama beklemeli miyim, şans vermeli miyim, eğer zaman geçer de hala aynı hissedersem karşımdaki kişiye haksızlık etmiş, ya da yarı yolda bırakmış olur muyum.. Kimseyi üzmek istemiyorum ben ya

Çocuğu yeterince beğendin mi demişsin.. Aşık olmadım ama beraber geçirdiğimiz vakitten keyif aldım, sıcak hissettim. Beğenmiş oluyor muyum bilmiyorum. Arada fotolarını attı mesela onlara bakamadım bile. Çok kötü geldi bana. Ama canlı görüşünce daha iyi. Ay bilmiyorum. Razı olma halimin ağır bastığını düşünmüyorum. Dediğim gibi daha iyisini bulmak ya da bulmamak gibi bir çekincem yok. Allah ne kader yazdıysa o. Bazen instagramda bazen gerçek hayatta çiftlere bakıp güzel kız güzel erkek diye içimden geçirirdim hep. Mesela bunu yapmak şu sıralar iyi gelmiyor. Bilmiyorum belki dış görünüşe fazla mı önem veriyorum. Bu iyi bişey değil sanki. Ama ben de insanım.

Annemle konuştuğumda önemli olanın dış güzellikten çok erkeğin merhameti, akıllı ilgili sahiplenici olduğunu söylüyor. Kız arkadaşlarımla konuştuğumda da onlar da zaman zaman hayatlarında kişiden hoşlanmadığı bununla mı görüşüyorum dedikleri olmuş. Normalmiş hissettiklerim. Ama dedim ya neye göre normal, kime göre normal bilmiyorum. Fotolarını beğenmiyor olmam beni düşündürüyor biraz. Yani yüzüne hayran değilim. Ama sohbetimiz bayağı iyi. Bilemiyorum ilerisi ne olur. Kimseyi oyalamak istemiyorum, ancak dışını beğendiğim kişinin de belki karakterini benimle olan uyumunu beğenmem. Dört dörtlük ilişki yok. Endişeye kapılıp da apar topar bitirmek de istemediğim bir uyum var gibi. Bilmiyorum.

(bu arada biraz canının sıkkın olduğunu hissettim. Sana dua ettim. Allah kalbini ferahlatsın. Korktuklarından seni korusun. Umduklarına nail eylesin.)

Mantıklı Kadın 10 ay önce yazdı:

Çocuğu beğenmemişsin. İlk yazdığın mesajdan aldığım vibe ile bu yazdıklarından aldığım farklı. Kendini zorluyorsun. Eğer görüntüsünde beğenmediğin şeyler birkaç dokunuşla halledilecek gibi değilse salman gerekiyor. Beğenmediğin bir erkekle seks yapamazsın, evlilik hayatınız zehir olur, ona da kötülük. 

moon (26 yaşında) 10 ay önce yazdı:

İlk yazdığımla diğer yazdığım arasından farklı vıbe alman kararsızlığımı ortaya koymuş belki de. Görüştüğümüz gün yoğundum beğendiğimi de düşündüm hatta. O gün yazsam beğenmişsin derdin. Üzerinden bir hafta geçince acaba beğenmedim mi oldum. Tam olarak ne hissettim ben de bilmiyorum. Bugün telefonda konuştuk mesela çok tatlıydı. Belki ikinci görüşmeden sonra fikirlerim oturur ne hissettiğimden emin olurum. 

moon (26 yaşında) 10 ay önce yazdı:

Abla selam, yine ben. Umarım seni darlamıyorumdur. Bahsettiğim konuyla alakalı bir şeyler sormak için geldim yine. Muhabbetimizi uzaktan devam ettiriyoruz ayrı şehirlerde olduğumuz için. Ben sevmeye bağlanmaya başladım. Konuştuktan sonra gülümsemeye ve iyi hissetmeye de. 

Hakkındaki izlenimlerim, iyiliğine olan inancım tam. Ama tabii uzak mesafe olduğu ve ben de o da tecrübesiz olduğumuz için şuanki hislerimiz ya da ön izlenimlerimiz ne kadar gerçekçi tartışılır. Anlattığımız kadarıyla tanıyoruz, keşfederek ulaşamıyoruz. Gerçi ben gerçekten nasıl düşünüyorsam nasıl hissediyorsam öyle anlatıyorum. O da öyle yaptığını söylüyor. Soruşturduğum kadarıyla da gayet öyle.

Benim ilişkiden beklentim, şu kısa ömrümüzü sevdiğim sevildiğim, saygı duyduğum sağlam karakterli biriyle evlenerek güven içinde yaşamak yani.

Genelde arkadaşlarıma tavsiye veren konumundayımdır, ilişki konularında bu sefer ben onlara çok soru sordum. Çünkü dediğim gibi tecrübesiz ve bilgisiz olduğum bir konu. Görüştüğüm çocukla işler yüz kilometreden başlayıp sıfıra inecek şekilde başlamadı. Sanırım lisede platonik aşklardaki hissettiğim gibi bi elektrik bekledim öyle olmayınca da sevmiyorum heralde deyip hep yaptığım gibi kendimi ilişkiden uzaklaştırdım başta (çünkü ilişki uzmanları şey diyor, ilk 3 saniye wow olmazsan bir daha görüşme). Sanırım yetişkinlikte sevmek aşık olmak öyle yüzden başlamak zorunda değilmiş. Mantık çerçevesinde sıfırdan başlayıp sonradan yüze çıkılabiliyormuş. Dinlediklerimden anladıklarım bu şekilde en azından.

Gelelim bende süreç nasıl ilerliyor; güven ve saygı, mantık gayet okey, sohbet ve anlaşabilmek de öyle ki çok önemli benim için sohbet edebilmek. Sevgi nötrdü başlarda. Korktum hatta oyalıyor muyum diye filan. Ama yanımdayken çok sevdim gittikten sonra acabalarım başladı. Sanırım uzak mesafefe böyle oluyormuş. Zaten sevgi iniş çıkışları olabilen bir şeymiş ve artar azalırmış. Bendeki durum gittikçe arttığı yönünde. Yakında yine görüşeceğiz. Kendisi evlilik düşündüğüm çok tatlış biri. Uzak mesafeden şunları da mutlaka öğren, hisset dediğin bir konu varsa seve seve dinlerim. Anlattıklarım hakkında ne düşünüyorsun. 

Mantıklı Kadın 10 ay önce yazdı:

Moon, söyleyebileceğim yeni bir şey yok. Önceki cevaplarımda durumunuzu nasıl değerlendirdiysem aynı şekilde düşünüyorum. Seni tanımıyorum, dolayısıyla durumunuza kefil olamam, ancak anlattığın formülle başlayan ve süren evlilikler gördüm. Başka formüllerle de kurulan evlilikler gördüm. Sizinkisi daha tutkusuz ama daha stabil, sağlıklı olur. Bundan ötesinde bir yönlendirmede bulunmam benim açımdan vebal demektir. Hayırlısı olsun.

moon (26 yaşında) 10 ay önce yazdı:

Anladım, dinlemen ve cevaplaman benim için kıymetli, teşekkür ederim. 

moon (26 yaşında) 10 ay önce yazdı:

Abla aklıma takıldı ya. Tutkusuz olması derken tam olarak neyi kastediyorsun, bu canlandırılamayan bir şey mi, ya da tutkusuzluk kötü müdür. Tutkuyu verip stabilize ve sağlıklı bir ilişki almak hayattan doyum sağlamak için yeterli midir. Yani bu mantıklı bir alışveriş mi tabiri caizse. İlla tutkusuz olsun demiyorum da yani, eğer ki olursa neler kaybedilir neler kazanılır

Mantıklı Kadın 10 ay önce yazdı:

Moon dikkat edersen tutkusuz demedim. Daha tutkusuz dedim. Sen bu adama aşık mısın? Hayran mısın? Değilsin. Görünce heyecandan saçmalıyor musun? Midende kelebekler uçuşuyor mu? Onsuz bir hayat sana ölüm gibi geliyor mu? Onun başkasıyla olması ihtimalinden mahvoluyor musun? Tutkuyu ben bunun gibi şeylere evet demek olarak görüyorum.

Tutku zaten insan değiştirmediğin sürece veya çalkaltılı, sürekli ayrıl-barış, bir nevi toksik bir ilişki yaşamadığın sürece geçmeye mahkum bir duygudur ki. Tutku ile başlayan bir ilişkide dahi başarabilirsen stabil bir duygu durumuna geçiş yaparsın zaten. Bu böyledir. 

Benim kendi karakterim açısından ve benim gibi insanlar açısından stabil ilişkiler doyum sağlamak için yeterli. Ancak sekste ilerleme göstermek ve cinsel çekiciliğine yatırım yapmak önemli, onu inkar edemem. 

Bazı insanlara kesinlikle yetmiyor böyle stabil ilişkiler. Onlar zaten ne aşık olmadan durabiliyor, ne stabil ilişkilerde ayrılmadan yapabiliyor. Tanımadın mı hiç öylesini? Öyle olanı bilirsin bence. 

Yani zaten bu aslında bir seçim konusu bile değil, o tip bir insansan çoktan ona göre yaşıyor oluyorsun.

moon (26 yaşında) 10 ay önce yazdı:

Onu düşününce kelebekler uçmaya başladı, sesi sohbeti çok çekici. Gelecekte onu benim yanımda, kendimi de onun yanında görebiliyorum. Yanında başka biri olsun istememmm. 

Dediğin stabiliteyi anladım. Tip olarak teknolojik aletlerime, arkadaşlarıma bile uzun yıllar yer açarım. Değişimden ziyade, güven alışkanlık ve sakinlik insanıyım. Değişimler git geller gerek ilişkilerde gerek hayatta bana iyi gelmez. Haz da almam, ekstra güvensiz hissederim.

Ben stabilliğe, tabi arada heyecanlar da olacak, gayet okeyim. Zaten ilişkide rahatlık ve huzurum olursa, kafamı başka uğraşlara verebilirim. 

Sylder (20 yaşında) 6 ay önce yazdı:

abla çocuğun attığı fotoğraflara bakamıyorum demişsin ne evliliği yav :D durum nedir 3 ay geçmiş

moon (26 yaşında) 6 ay önce yazdı:

Ahhahahaha çok güldüm. Açıkçası bu durumlar acemi olduğum konular ve zaten sınırlar içerisinde yürtüttüğümüz bir tanışma aşamasıydı. İkimiz de muhafazakardık ve ileriye yönelik niyetimiz evlilikti. O yüzden sorularımı evlilik üzerinde sormuştum. Çünkü akıl ve kalp süzgecimden geçseydi yaza evlenirdim bu çocukla. Fotoğraf konusunu biraz abartmış olabilirim, reelde daha iyiydi sevdiğim yanları özellikleri vardı ama yine de sevemedim ısınamadım. Bu yüzden de karşı tarafa eziyet etmemek adına tadında bıraktık diyebilirim. Devam ettirmedik yani. Süreçte beni iticileştiren en önemli noktalar feminen maskülen enerjinin kayışıydı. Trip yiyen ben ilgi bekleyen oydu. Biraz boğuldum açıkçası. Ben zaten duygusalken benden daha duygusal bir beyle evlilik olmazdı. (hiç tanımadığım birine tüm detayları da anlatmış bulundum hadi hayırlısı :D) 

Sylder (20 yaşında) 6 ay önce yazdı:

internetin güzelliği kuytu köşe bir blog sitesinin biryerlerşnde tanımadığımız insanlara istediğmizi anlatabilmek, bir sey olmaz :d hayırlı mutlu evlilikler dilerim

moon (26 yaşında) 6 ay önce yazdı:

Çok teşekkürler Kerem mutlu oldum, dualarında unutma. Ben de senin için çok güzel bir hayat ya da(artık ne istersen) evlilik dilerim. 

boba (33 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Yakın çevreden ilişki bulmak kolay ancak flörtüme yüz vermedi diyelim veya kısa bir süre çıkıp kötü bir deneyim yaşadık diyelim; bunların yakın çevredeki diğer ilişkilere de zarar verme riskine sahip durumlar olduğunu düşünüyorum. Karşı taraf çirkef birisi ise hakkımda kötü söylentiler başlatıp repütasyonuma zarar bile verebilir. Bunlara ne dersin? Geçmişte böyle deneyimler yaşamış birisi olarak korkuyorum yakın çevre ile etkileşime geçmekten.

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Boba, bitirmek fikirleriyle ilişkiye başlamanın ben çok zayıf bir pozisyon olduğunu düşünüyorum açıkçası. Bu bahsettiğin durumların ilişkilere daha hafif bakan, karşıyı da çok ölçüp tartmadan hızlı giden insanların problemi olduğunu düşünüyorum. Tabi ki bir insanın neler yapabileceğini illa ki ilişki öncesinde bilemezsin ama yine de kişilerin ahlakına az çok şahit olmak ve ahlakı eleyici bir parametre olarak kullanmanın ihtimalleri iyileştirdiğini düşünüyorum. Tabi bunu yapabilmek için bizim de aynı şekilde ahlakı önceleyen bir insana çekici gelecek kadar iyi ahlak sinyallememiz gerekiyor. Hiç bilmediğin insanla zar atmanın eksisini, bildiğin bir insanı yanlış ölçmenin eksisi ihtimalinden daha büyük görüyorum. 

ali (33 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Merhabalar,

Küçük bir şehirde yaşıyorum. Burada bir gezi kulübünde bir kızla tanıştım. Kısa sürede aramızda flörtöz bir durum oluştu. Ama bir süre sonra sebebini bilmediğim bir şekilde bana mesafe koydu. Ben de bu mesafenin sebebini öğrenmek istediğimde "ben seni arkadaş olarak görüyorum" cevabını aldım. 

Aynı günlerde benimle aynı iş yerinde bir kız işe başladı. Yine aramızda flörtöz bir durum oluştu. (Şunu söyleyeyim: İki vakada da ben önce birbirimizi tanımamız taraftarıydım ama ilk adımı onlar attılar) İşyerinden tanıştığım kızla iki kez öğle yemeğine çıktık. Bir kez de akşam kahve içmeye çıktık. Kahvede bana "bugün komşumla tanıştım. Komşum seni tanıyor" dedi. Meğer komşusu gezide tanıştığım kızmış. Ben o günü geçiştirdim. Sonraki günler odama gelip mevzuyu hep komşusuna getirmeye başladı. Yakın arkadaş olmuşlar. Ben de bir açıklama istediği zannıyla aramızda yaşananları paylaştım. Dinledi, hmm dedi. Başka tepki vermeden yanımdan ayrıldı. O günden sonra o da bana mesafe koydu.

Hesapladım. İlk kızın kesin red cevabından iki hafta önce ikinci kız işe başlamış ama ben o zamanlar ona yanaşmamıştım. İlk kızın kesin reddinden 2 gün sonra ikinci kıza yürümeye başlamışım. 

Bu hikayeyi duyan çapkın bir insan olduğumu düşünebilir. Valla öyle değilim. Hatta asosyal ve beceriksiz bir insanım. Bu yaşımda ilk defa ciddi bir ilişkim olacakken böyle saçma tesadüflerle karşılaştım. Açıklama yapmama da izin vermiyorlar. Ne düşünmeliyim? Ne yapmalıyım?

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Merhaba Ali,

İlk kız seninle olur mu diye bakmış ama bir şekilde sana olur vermemiş, arkadaşımsın kartını oynamış. Muhtemelen artık ilişki konusunda sabırsız olduğun ve çok istediğin için kıza karşı fazla girişken davrandın, bu da onun hoşuna gitmedi. Görüntü olarak hoşuna gitmiş olmalısın, sorun davranışlarında olmuş. Net olması için yazacağım ve kulağa hoş gelmeyeceğini biliyorum, ama seni beğenmemiş.

İkinci kız ise talihsiz bir karşılaşma olmuş. İlk kız muhtemelen hakkında pek olumlu bir yorum yapmamış. İnsanlar birbirinin onayını isterler. Arkadaşına uymak sana olan çekiminden baskın gelmiş gibi duruyor. 

Açıklama yapma zaten. Suçun kabahatin yok ki, neyi açıklayacaksın? Sen normal ve biraz da ilgisiz davran. Sen kaçarsan belki ikinci kız gelebilir, büyük ihtimal ise gelmez.

Flört işlerine yeni başlar seviyede olmak için yaşın biraz ileri. Bunu "erkeğe de bu yakışmaz, sen nasıl acemi birisin" gibi bir anlamda söylemiyorum. Sadece, aile kurma zamanın da geldiği için alttan alta bir acele, geç kalmışlık hissine kapılabilirsin ama bu da ilişki kararlarında ayağına sıkar. Acelen olmadığını kendine teskin etmelisin. Isınmalar için birkaç yılın var. Hemen aile istiyorsan ve erişimin varsa iyi bir çöpçatan ile ailesini soruşturarak bir aday da düşünebilirsin.

Ahmet Korkmaz (19 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Merhabalar.Tavsiyeleriniz için teşekkür ediyorum.Bir sorum olacak.

Bu  yazınızda  en sağlıklı ilişkilerin bizzat tanıdığımız, aynı sosyal ortamda bulunduğumuz insanlarla yaşanabileceğini söylemiştiniz.Benim bir sevdiğim var.Liseden tanıyorum.Lisede ikimiz için de flörtleşme,aşık olma gibi bir durum olmamıştı. Lise 1,lise 2 aynı sınıftaydık.lise 3,lise 4 sınıf ayrımı oldu ve son sene,lise 4 deyken kıza aşık oldum.ilk 2 sene aynı sınıftaydık. Son 2 sene aynı. o ilk 2 sene içinde aynı ortamda olduğum zaman gözlemlediğim kadarıyla düzgün,ahlaklı bir insan olduğuna kanaat getirdim.Kızla konuştum.İkimizde aynı şehirde ve aynı üniversiteyi istiyoruz. Tabii kıza aşık olduğumu söylemedim çünkü sizin dediğiniz gibi flörtleşme ve duygusal yatırımdan önce kişiyi tanımalıyız.Sadece düzgün,karekterli bulduğumu söyleyebilirim.

Benim sormak istediğim ikimizin de  aynı üniversite’de ,aynı sınıfta,aynı bölümde olmamız şart mı?belki işler yoluna gitmez aynı bölümde,sınıfta veya üniversite de olamayız o zaman o kız için duygusal bir ilişki başlatmamam daha mı iyi mi olur?bir de aynı üniversite de olsak ama bölümlerimiz veya sınıflarımız farklı olsa duygusal ilişki başlatmak için kötü olur mu?illa aynı sınıf,aynı bölüm,aynı kampüs şart mı? 

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

:) Bir kere tanıyıp tanıştıktan sonra isterseniz uzak ilişki yaşayın :D

Şimdiye kadar edindiğin bilgilerle bir ilişki başlatabilirsin, aynı şehirde olmanız iyi olur çünkü uzaktan ilişki bir işkencedir ama aynı sınıf vs. gerekliliği tanıdıktan sonrası için önerdiğim bir şey değil, o karşınızdakini çok yönüyle tanıyabilmeniz ve görebilmeniz için önerdiğim bir şey. 

Eğer kızı çok olumlamadı isen, genç de olsan zihinsel olarak aklı havada biri olarak tanımlamıyorsan kendini, şimdiye kadar gördüklerinden kişinin karakter çizgisini biraz çıkarmışsındır. Karakter çizgisi insanın yapacağı doğruları, yanlışları bir miktar gösterir bize. Mert denecek insanlardan hainlik beklemeyiz mesela. Namuslu insanların aldatmamasını umarız. Kanaatkar bir insanın açgözlülüğe düşmeyeceğini düşünürüz. Dürtüsel davranmayan bir kişinin bu şekilde devam edeceğini de.

Tabi genç yaşlarımızda, 20 yaş altında özellikle halen biraz beklenmedik değişiklikler, şok edici davranışlar sergileyebiliriz. Ya da genç olduğun için karşındakini iyi tartamamış olabilirsin. Sen de kız da bunu yapabilirsiniz. O yüzden karşındakine hayatının seyri için bel bağlamaman çok önemli. Ama bu demek değil ki ilişki yaşamayın, ilişki başlatmayın ve güvenmeyin. 

Furkann (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Merhaba abla soru-cevap yapılan bir sitede bir kız ile tanıştım. Kızın sorularındaki ve görüşlerindeki pozitif tavrı çok hoşuma gittiği için yazdım. İşte onu beğendiğimi söyledim. Hatta aşık olacak duruma geldiğimi söyledim. Kız doğal olarak tabiki inanmadı. Tabi sonraki günlerde ben kendimi ispatlamak için çok çabaladım. Ama sorularına baktığımda geçmişte bir ilişki yaşamış ve o ilişki yüzünden güya erkeklere güveni kalmamış. Erkeklere güvenmiyor hayatımda biri olmasın istiyorum diyor bana ama başka soruların görüşlerinde birisinin de olmasını istiyor. Hatta cinsel konularda sorduğu sorulardan birinde birinin verdiği cevap o kadar etkilemiş ki keşke gizlenmeseydin diyor.  Tabi ben ona kendimi ispatlama sürecinde mantığına hitap ettim güdülerine hitap etmedim bunu da biliyorum. Neyse dün gece işte sana anlattığım bu olayı kendisine anlattım ve tutarsız olduğunu söyledim. Hatta geçmişteki o insan yüzünden kendine haksızlık ettiğini söyledim. Ve bu durum yüzünden çok üzüldüğümü kalbimin kırıldığını hatta yemeden içmeden kesildiğimi huzurlu bir uyku uyumadığımı söyledim. Neyse gerçekten bu kadar umursadığını bilmiyordum dedi. Beni teselli etmeye çalıştı. İşte bu kız senin iyi olmanı ister dedi en son tabi bende konuşma bitti sanıp sustum. Sonra 20 dk sonra 'Konuşuyorduk nereye çıktın?'dedi. Bende bir yere kaybolmadım diye cevap verdim. Sonra ne olduysa burdan sonra oldu. İşte sen bana sıcak soğuk yapıyorsun. Oyun oynuyorsun felan diye bi anda çıkışmaya başladı. Yani aklıma konuşacak bir şey gelmediği için kısa bir cevap yazdım bir art niyetin olmadığını açıklamaya çalıştım. Neymiş ilgisizlik yapmışım. Neymiş seven erkek sevdiği kıza ilgi gösterirmiş. Bu yaptığım toksiklikmiş. Yani son 5 gündür bana olmaz deyip her seferinde reddetti. Ama ilgi göstermemi de hala istiyordu. Bide her konuşma sonunda emrivaki şekilde işte wattpadime gel sorularıma gel başka bir şey yapma diyordu. Yani ben evet çok kibar oldum belki haddinden fazla kibar oldum. Durumu anlatmaya ne kadar çalışsam da işte mağdur edebiyatı yapmayı kes dedi. Bir yerden sonra yani artık sabrım kalmadı. Haddini aşıyorsun bana haksızlık yapıyorsun kibar olduğum için ne erkekliğimizi bıraktın ne başka bir şey dedim. İşte ondan sonra bana ' Ben sevdiğini gösteren ilgi gösteren gerçek erkekleri beklemeye devam edicem dedi. Sonra defol git deyip engelledi. Bana sanki biraz ilgi bağımlısı gibi geldi. Sosyal medya da ilgisini karşılamak için çünkü wattpadime gel sorularıma gel diye yönlendirmekten başka bir şey yapmadı. Çünkü gördüğüm kadarıyla benden önce yazanlar da bi umut olur diye kızın wattpadine gelmiş sorularına geliyorlar. Çünkü benim seni sevdiğimi nasıl gösterebilirim diye sorduğumda. Bana burada küfür edenler çok oluyor gelip savunduğunu görmedim, wattpad açtım gelip takip ettiğini görmedim diye çıkışmıştı.Sence abla bu kızın derdi tam olarak ne ve ben eksiğimi az çok biliyorum ama benim hatam ne senin de görüşünü merak ediyorum. Biraz uzun oldu kusura bakma abla.

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Furkaaaaan, Furkan...

Umuyorum ki kızın yaşı senden biraz küçüktür. Zira 20li yaşlarda bir kızla bir erkeğin etkileşiminin böyle olduğuna inanmak istemiyorum :)

Olum bir dur. Birkaç tane soru-cevap okumakla bir insandan bu kadar etkilenmeyi nasıl başarıyorsunuz? Yavaş git bir kere. Öyle ilanı aşk benzeri cümlelerle tamam ilgi çekebilirsin ancak ilişki bile yaşasan bu ikili ilişkiye aşırı avantajsız bir konumdan girersin. İlişkilerde evet dalgalanmalar olur ve taraflardan biri diğerine bazen daha çok ilgi duyar, sonra da bu durum tersine dönebilir ve dengeler değişir vs. ama en azından başlangıçta bu şekilde bir tarafın diğerinin aşırı peşinden koşması sürdürülebilir bir şey değil, avantajsız olanı tüketecek ve diğer tarafı da doyumsuz ve talepkar, sonunda da sıkılmış kılacak bir durum. 

Sen, başkalarından çok ilgi gördüğünü düşündüğün bir kızın ilgisini çekmek için fark edilir bir giriş yapmaya çalışmış ve sonra da bunun altını doldurma çabasına girmişsin. Ancak, bu tip girişler, bu tip bir kafa yapısı şunu gösteriyor: benim başkalarının arasından sıyrılmak için kendi özelliklerim, kendi tipim, kendi uğraşılarıma güvendiğim yok; ben sana seranat yaparak seni tavlamak istiyorum. Diğerleri gibiyim aynı ama seni bak çok şımartırım, beni seç beni seç.

Yani simp konumuna koyuyorsun kendini ve bundan medet umuyorsun. Olmaz, asla olmaz. En fazla karşının ilgi açlığını doyuracak piyonlardan biri olursun. Sen de bunu sezmişsin zaten. Bir noktada da gururun el vermemiş ve doğru bir tepki vermişsin. Kız da seni istediği kıvamda tutamayacağı için konuşmayı sonlandırmış. 

Birinci hatan, 

Yüz yüze bile görmediğin, tavırlarını, bakışlarını, sesini, mimiklerini bile hiç bilmediğin bir insanı kafanda tamamladığın imajıyla göklere çıkarma romantikliği. Bu hormonlarınızın gençlere bir oyunu. 

İkinci hatan,

Drama queen tavırlarını görüp kızdan soğumamak. Arabesk tavırlar sağlıklı ve kendini seven bir insanı itmeli. Dünyada sağlıklı şeyler yaşayacağımız sağlıklı insanlar var ve bizim hayatımız başkalarının dramalarını sırtlamak için değerli görünmeli gözümüze. 

Üçüncü hatan,

Girişteki paragraflarda anlattığım üzere etkilemek amacıyla huzura yerde sürünerek girmen. Buradaki oksimoronu görüyor musun? Biz kendimizden yukarıda gördüğümüz, en azından denk gördüğümüz insanlardan etkileniriz, sen dizlerinin üstünde yaklaşarak sana senin zorunla üstten bakacak bir insanı etkileyebileceğini sandığın bir sarmala girmişsin. Olur mu hiç?

Dördüncü hatan,

Bu küçük etkileşimi kafana takmak.

Güzel bir tecrübe edinmekten başka yaşadığın bir şey olmamış. Bundan sonra bu kadar hızlı etkilenme, dengesiz söylemler ve davranışlar görünce kendini çabucak soğut, senden etkilenmemiş bir insanı rüşvet vererek etkileyebileceğini sanma ve ya kendine güvenli dur ya o insanı sil, sildiğin insanı da kafana takmamaya çalış, bu tip olumsuz etkileşimler evet çok can sıkar ancak gene de gözünde büyütmemek senin elinde.

Bir de, internetten karşı cinsle yazışmak yerine okul veya meslek, spor ve hobi konusunda gerçek hayatta hedeflerin olmalı ve internete çok vakit bulamamalısın. Böylelikle insan ilişkilerindeki sürtüşmeleri çok daha az kafana takıp günlük rutinine odaklanırsın. Kafandaki düşünceleri kontrol etmenin en iyi yolu üretmektir. Yararlı hissedeceğin bir şeyle kafanı doldurup saçma sapan düşüncelerin aklına gelmesine imkan vermemektir.

Furkann (24 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Abla söylediğin tüm hataların farkındaydım zaten kızdan soğumuştum. Hatta rüşvet vererek etkileyemeceğimi de biliyordum  kızla konuşurken de bellirttim bunu. Biraz ben kendi kendimi manipüle edip emek harcayınca olacak mı diye denemek istedim biraz hırs yaptım. Zaten bunları yaparken de kendimden de soğudum. Çünkü bunları yapacak biri değilim. Biraz da kızın senin genç halin mantığıyla içgüdülerini dengelemeye çalışan yapısı yüzünden sahiplenme içgüdüsüne kapıldım. Benim için dediğin gibi güzel bir tecrübe olmuş oldu. Cevapladığın için teşşekür ederim ablacım

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Rica ederim. Hayatta sadece karşı cinse de değil, herhangi bir şeye yatırım yapıp, karşılık alamayıp yatırımlarımızı yakmakla ısrar edip yatırımları kurtarmak arasında kaldığımız o kadar çok an oluyor ki. Sanki biraz daha emek verirsen yatırdıklarının karşılığını alabilecek gibi oluyorsun ve bu da seni daha da çok yatırım yapmaya zorluyor. Malesef ki çoğu durumda bu bir illüzyon ve aslında zararın ne kadar erken safhasından dönersen o kadar karda oluyorsun. İç sezilere güvenip ısrarcı olmamayı, yeni fırsatların elbet geleceğini kanıksamak gerek.