Erken Evlenen İnsanlar Kötü mü Yapıyor?

Evlilik

Biliyorsunuz, günümüzde 20’lerinde evlenmek kararı kadınlar için bile eleştirilmeye başlandı.

  • Daha çok gençsin.
  • Ne istediğini bilmeyeceksin.
  • Tecrübe edinmeden evlenirsen pişman olursun.
  • Evlenmeden belli doyumlara ulaşman lazım.

Bunlar yanlış öneriler değil. Hepsinin ortaya çıkmasının belli temelleri var. Ama bu öneriler, benim düşünce sistemimin aksine, uğruna yapıldıkları sorunun kaynağını çözmek yerine etrafından dolanmaya yarayan öneriler. Yaş ilerledikçe sorunların doğal olarak geçmiş olacağını varsayıyorlar ama voila! İnsan akıllı değilse ha 20 ha 30 fark etmiyor ki… Bu önerileri yapanlar genelde tecrübe satıcılarıdır, onlarla ilgili yazımı aşağıya iliştiriyorum. İnsanlar erken evlendiği için bitmiyor evlilikler, gençler geç akıllan(dırıl)dığı ve evlilikle ve hayatla, insan zihni ve zaaflarıyla ilgili doğru beklentilere sahip olmadıkları için bitiyor diye düşünüyorum.

Bu özendirmenin ekonomiyle de alakası olduğunu düşünüyorum. Artık daha uzun yaşlılık yaşıyor, daha geç ölüyoruz. Bu yüzden emeklilik yaşı büyüyor. Alttan gelen gençleri ekonomiye katacak kadar pozisyon da açamıyoruz. Bu durumda ne yapmak gerekiyor? Gençliğin amaçsız olduğu dönemi uzatıp onları oyalamak. Daha uzun süre okulda tutmak, evliliğin dışında tutmak, macerayı kutsamak... Bunlar hepsi ekonomik düzenin de istediği söylemler. Gençler evlenmek isterlerse, onlara stabil bir hayatı sunmak zorunda olacak sistem.

Aslında, eğer kişi yaşının akıllısı ise, hormonlarla veya ailesine olan tepkisellikle değil aşağı yukarı bilinçli kararlarıyla hayatını idame ettiren bir yirmilikse sorumluluk bilinci açısından çoğu insana fark atıyor demektir. Bu tip gençler erkenden karar almak konusunda korkak da olmazlar, yanlış yolda da değillerdir. Çünkü nefs zaten hep genç olduğunu düşünecek, ne istediği konusunda çoğu zaman kararsız hissedecek, ne kadar tecrübe etse de evlilikte zorlanacak ve doyum diye bir nokta da, en azından utançtan yerin dibine gireceğin şeylere sapıp da iyice öyk demeden önce, zaten yok.

Aslında bunlar piyasadaki devinimi engelleyerek beta bucks veya işte cumbucket tartışmalarını bitirecek tek kesim diğer yandan. Gavatlık meselesinde en az zarar yaşatan ve yaşayan kesim. 

Şimdi bana diyeceksiniz ki abla, 20’lerimizde iş yok güç yok, elde avuçta yok. Biz nasıl evlenelim? Evlenmeyin kardeşim. Aslında yazının konusu evlenmek değil zaten. Evlilik bambaşka bir sosyal ve ekonomik kararlar bütünü. Toplumun çoğunun aşağıladığı şey de evlenmek değil, 20’lerinde karar almak. Dediğim gibi ben buna katılmıyorum. Ben 20’lerinde evleneceğiniz insana karar verin ve evlenecek imkan yoksa da o amaçla yola çıkın diyorum.

İnsan o yaşlarında, başka insanlardaki iyilik / kötülük, kötü gün dostu olmak, zorluğa dayanıklık, gayret, harcama alışkanlıkları, aileye-değerlere saygı gibi önemli konuların tüm işaretlerini okuyabilir.

Bazıları diyebilir ki abla, evlenmeden çok uzun süre birlikte olunursa o ilişki sürmez. Peki, evlendikten sonra sürmesi zorunluluktan dolayı sağlıksız bir biçimde devam etmesi manasına gelmez mi o zaman? Arada evlilik bağı olmadan dahi sürmesi çok güçlü bir ilişki olduğunu göstermez mi? Ben burada korkulacak bir şey göremiyorum. Tükenme hissinden bir ilişki bitecekse, artık millet ayıplamadığı için evlilikler de bitiyor, ya da çocuk için sevmeye sevmeye birlikte kalınıyor.

Olmuşluğu ölçmemiz gerekmez, olabilirliği ölçmemiz yeter. Özellikle kadınlardaki “erkeğin olmuş olması beklentisi” bir nevi şekilcilik ve sabırsızlıktır, ben bunun ideal bir kadın özelliği olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir kadın evleneceği erkeğe o kadar yüzeysel bakar, onun için evleneceği erkeğin diğer kriterleri o kadar önemsiz olur ki kendini erkeğin maddi şeyleri başaramaması ihtimaline sokmak dahi istemez. Bu kadını hipergami üstünden Redpill’e bağlayacağım, okumaya devam edin. Oysa ki bu kadının yaptığı bir salaklıktır aynı zamanda, çünkü hazır bir başarı daha fazla risk demektir aslında. Zira bir erkek kendi başarmadığı şeyler üstünde hazır oturuyorsa bir şekilde onları kaybederse tekrar kazanamaz. Ama bir erkek bir şeyleri bir kere başarabilecek potansiyelde ise, başarısız dönemleri olsa dahi hep başarabilir. Bu kızlar hazıra konup kaybedince sabırsızlıklarının hak ettiği karşılığı almış olurlar. Bir kız gayretli ve potansiyeli olan, sorumluluk sahibi bir erkek olmanıza rağmen sizi maddiyattan dolayı eliyorsa kendinizi şanslı sayın yani. Bu paragraftan anlayacağınız üzere ben kadınların erkeklerden maddi beklentilere sahip olmasına karşı değilim, ancak bunu öncelememeleri taraftarıyım.

Erkeklere de farklı bedenler tecrübe etmezlerse mutsuz olacakları o kadar aşılanıyor ki, ilk dönemlerde bulduğu aşkıyla evlenmek fikrinden er geç kaçıyor çoğu. Burada, zihnen çok aptal olmadığınızı varsayıyorum, onu kaçırmayın. Yazının başında zaten belli bir düşünsel olgunluk senaryosundan bahsettim. Burada anlatmak istediğim, sadece cinsel tecrübesizlik konusu. Erkeklerin cinsellikte kaçıracaklarının korkusu, sevgisine ağır basıyor. Sanki çok tecrübe elde ettikçe olumsuz hiçbir yanı olmayacak, sadece sıkılacaklar ve durulacaklar gibi. Onun yerine doyumsuzluklarını beslemeye başlıyorlar. Oysa insan zaten doymaya karar vermezse asla doyamaz, doz artırır sürekli. 

Redpillciler erkeklerin 30’undan önce pazar değeri düşükken değil evlenmesi, uzun ilişkiye bile girmesi en iyi seçeneğe yatırım yapamama olasılığıdır diyor. Bu “tüm kadınlar aynıdır ve özel kadın diye bir şey hiç yoktur” görüşünden geliyor. Ruh eşi diye bir şey olmaması ayrı bir şeydir, hayatta karşılaşacağın her iyi huylu kadınla aynı uyumu ve yakınlığı yakalamak ise başka bir iddiadır. İlkine katılıyorum, ikincisine katılmıyorum. Her kadının hipergamik dürtülerini ne kadar dinlediği değişeceği gibi, sizi genç yaşlarınızda seven bir kızla orta yaşınızda seven bir kızın sevgisi aynı olmaz. Hatta şöyle düşünün, sizi olmadınız diye maddi meselelerden eleyecek bir kadın vardı ya, bu modeli izlemek işte o kadınları kendine çekmek demektir. Hipergamisinin emrinde olmayan bir kadın asıl siz olmamışken 20’lerinizde sizi seçen kadındır. Siz 30'larınıza geldiniz diye eklenmek isteyen kadınların ne istediğini nasıl ayırt edeceksin? Maharet, daha erkenden isteyenlerin kıymetini bilmekte. Bu model, ancak 20'lerinde tercih edilmeyen erkeklerin izlemesi gereken bir model.

20’lerinde erkekler seçilmiyormuş, seçilmezmiş gibi bir algısı bana saçma geliyor. Arkadaşlarıma, aileme bakınca manzarayı hiç böyle görmüyorum. Hatta 10’lu yaşlarından itibaren birbirini seçip devam eden bile azımsanmayacak kadar çift var. Demek ki bir insan 10’lu yaşlarından itibaren seçilebiliyor. O zaman parası mı var, mesleği mi var, neyi var? Hayır, gayretli olan bir erkek kadınla kişisel bir bağ kurmayı başarabildiği zaman ortaya evliliğe kadar gidebilecek bir ilişki çıkıyor. 

Biliyorum ki 20’lerin başlarında anlaşacağı birini bulmak çoğu kişiye nasip olmayabilir. İlişki sürmeyebilir. Nasip olmaması, sürmemesi sizi suçlu veya değersiz yapmaz. Tepkisel bakmayın yazdıklarıma. Tabi ki neden bir eşleşme yaşamadığınız veya neden ilişkinizi sürdüremediğiniz üzerine eğilin, kendinizi eleştirin, çözüm aramaya çalışın. Bu sitenin içeriklerini hatmedin mesela.

Eşleşen insanlara karşı propoganda yapmayın, onları pişman etmeye çalışmayın. Gölge de etmeyin yani.

Özetlersem, 20 yaşında tanıştığınız biriyle ömür boyu olmak doğrumu sorgulaması ile mutlu giden ilişkinizi bozmayacak iseniz, ilişkisi iyi giden bir çift için oldukça mantıklı bir karardır.

Dışarılarda insanlar harika şeyler yaşıyor ve sen biriyle devam ettiğin için partiyi kaçırmıyorsun. Millet iletişimsizlik, ghosting, aldatmalardan kırılıyor yahu.

İnsanlar güvenilecek, kötü gün dostu olacak, hem sevip hem sevişilecek bir insanı bulamamaktan yakınırken, sen bulmuşsun da aman erken bulmuşsun diye bundan şüpheye mi düşeceksin? Hem geçmişinde az kişi olması başkasını özleme, başkasıyla karşılaştırma risklerini azaltır. Nimettir.

20’lerinde evlenmenin ve dahi çocuk yapmanın, maddiyat imkan veriyorsa şöyle bir artısı var: bu çiftler 30-40 yaşlarına geldiklerinde, yani hayatlarının, akıllarının ve becerilerinin maksimum kapasitesine ulaştığı dönemlerde tekrar sosyal hayata ve mesleğe tam kapasite dönebiliyorlar. Küçük çocuk derdinden, bağlayıcılığından kurtulmuş, onları okula göndermiş oluyorlar. Ayrıca kadın açısından doğumların yarattığı fiziksel bozulmalardan kurtulmak çok daha kolay oluyor. Seks hayatı için bile daha iyi. Küçük çocuk işiyle 30-40’larınızda uğraştığınız zaman hayata devam etme beceriniz de daha az oluyor sonrasında diye düşünüyorum. 

Dikkat etmeniz gereken tek dönem orta yaş olacak. Orta yaş insanın gençliğin bittiğini, ömrünün geçtiğini idrak ettiği, tüm kararlarını ve hayatından memnun olup olmadığını derin biçimde sorguladığı ve çok zorlandığı bir dönem. İşte bu dönemde tecrübenizin az olduğuna üzüleceksiniz. Tecrübe sahibi olsaydınız kendinizi onlarla avutabileceğinizi düşüneceksiniz. Kadınlar 30'larında, erkekler 40'larında birkaç seneyi bu psikoloji ile berbat geçiriyorlar. Önemli olan, bu dönemde aldatmak hatasına düşmemek. Normal ve geçici, atlatılacak bir dönem olduğunu bilmek. Tecrübe sahiplerinin sizin yanınıza kar kalan şeylerin çoğuna sahip olmadığını görerek rahatlamalısınız. Daldan dala atlayan insanların elindeki sadece anıları ve yeni tanıştıkları biri belki, sizinse yanınızda derin anlamı olan biri olacak. Erkeklere seks özelinde söylersem, sen az seks çok bağlanma modelini benimsersen günün sonunda gene tecrübeyle iyi seks kazanır ve iyi bir duygusal bağı korumuş olursun. Hızlı seks çok partner modelinde seks becerini belki daha hızlı geliştirirsin ancak yanına beceri ve anıdan başka bir şey büyük ihtimal kalmaz.

Yorumlar

Henüz bu içeriğe yorum girilmedi.