Kendini Salan Partner
Bekar insanlar veya eşinden ayrılacaklar-ayrılan insanlar daha bakımlıdır, evli-uzun ilişki içindeki insanlar daha bakımsız. Bu, evrensel bir gerçeklik, severek takip ettiğim Alexander (@datepsych) da bu konuya bazen değinir. Aslında ne kötü değil mi? Bir insandan commitment sözü alıyorsun ve bu söze güvenerek seni beğenip beğenmemesini umursamamaya başlıyorsun.
Aslında mesele umursamamak değil tam olarak. Olayı doğru anlayalım. Hayat zor. Bakımlı ve güzel olmak mesai istiyor. Ayrıca, sağlam bir psikoloji. Bu yüke katlanmak için motivasyona sahip olman gerekiyor (ya da disipline). Bekar olmak veya yeniden bekar olacak olmak işte bu motivasyonu sağlıyor. Daha iyi görünmeye çalışıyorsun çünkü partner bulmalısın, rekabet edeceksin. İlişki içinde ise rekabet diye bir şey yoktur(?) o yüzden de motivasyonunu yitirir ve hayata yenilirsin.
Evet, şimdi bu üst paragrafta konuya dair üç kilit noktaya değinmiş oldum.
- Disiplin
- Zaman-imkan sahibi olmak
- Rekabet
Şimdi bir kere, benim bu konulardaki görüşümü tekrar hatırlatayım sizlere. Biz kendimize bakışımızda, kendimizin çekiciliğini değerlendirmemizde aşırıya kaçmadan acımasız ve gerçekçi olmak zorundayız. Kadın da olsak böyle, erkek de olsak böyle. Bizler kendimize, fazla kilomuza, taranmamış saçlarımıza, yapılmamış manikürümüze, düzensiz tıraşımıza hoşgörü göstermemeliyiz. Kendimize, bu halimize bahaneler bulmamalıyız.
Ama tam karşıt şekilde, partnerimize de hoşgörülü olmalıyız. Bizler nasıl ki salma eğilimi hissediyorsak ve bu bir mücadele gerektiriyorsa, partnerimiz için de kolay olmadığını düşünmeli ve ona zaman tanımalıyız zihnimizde, kendimizi sakinleştirmeliyiz. Bu sırada da yanlış yapmamak için çekici 3. kişilerle görüşmemeli, flört etmemeli ve onların görüntüleriyle sanaldan da olsa zihnimizi doldurmamalıyız. Sürekli chad-stacy tiplere bakan insanlar olursak partnerimiz bakımlı dahi olsa onu beğenemeyiz.
E abla, yerimizde oturup bekleyecek miyiz yani? Eşimizin salmasına karşı ne yapabiliriz?
Öncelikle disiplin maddesine gelelim. Bu eşleşmeden önce bakmanız gereken bir konu. Karşınızdaki partner adayı ne kadar sorumluluk sahibi, ne kadar disiplinli; ne kadar sürüklenen ve işlerini başkası yapsın diye bekleyen birisi, son dakikaya bırakıyor vs. Eğer görünüm konusunda takıntılı, yüksek standartlara sahip bir insan iseniz disiplinle ilgili işaretlere sevgililikten önce bakmanız ve buna göre elemeniz iyi olur. O kişi ödevlerini yapıyor mu, spor yapıyor mu, sürekli canının istediklerini mi yapıyor yoksa yapması gerekenleri mi? Disiplinsiz bir insana sizin sonradan disiplin kazandırmanız çok zor. Bunun gerekliliğini kendisinin idrak etmesi gerekiyordu.
Özetle, disiplin maddesini elemekte kullanmalısınız. Geçici dinlenme süreçlerini de siz hoşgöreceksiniz. Disiplinli insanlar dahi depresyon gibi sebeplerle rutinlerini kaybedebilirler. Öyle bir durumda disipsizliğe değil disiplin üstündeki baskılayıcı unsura karşı savaşılır.
Karşısı bizi eleyecek, anladık. Bu kısımdan anlayacağımız bir başka şey ise, başarılı bir ilişki hayatı istiyorsak disiplin konusundaki becerilerimizi daha bekarken oturtmamız gerektiği. Evlenince her şey daha kolay değil bu tip şeyler daha zor olacak. O yüzden siz siz olun, bekarken adam olmayı hedef belirleyin ve öğrenin.
Bir sonraki soru.
Bu konuyu konuşacak mıyız? Karşımızdakinin görünümünden memnun olmadığımızı direkt söyleyecek miyiz, şakayla karışık mı söyleyeceğiz yoksa konuyu hiç mi açmayacağız?
Kadın ise konuşmamak daha iyi, erkek içinse konuşmak daha iyi.
Neden?
Çünkü kadınların değerinde görünüm çok başat bir parametredir ve bu yüzden kadınlar güzelliklerine zaten düşkün, hassas olurlar. Bir kadının çirkinleştiğinin kendinin farkında olmaması ve bunu içten içe dert etmemesi mümkün değildir. Emin olun siz ona bir şey deyinceye kadar o 100 kere fark etmiştir zaten. Kadınlar, güzel olabileceklerine umutları olursa güzel olmaya her zaman uğraşırlar, güzel olmaktan mutlu olurlar. Güzel olamayacaklarını hisseder, bu konuda telaşa kapılırlarsa konuyu reddetme, kendilerini kapatma eğilimi gösterirler. Güzellikle ilgili pratiklere tepki duymaya başlarlar.
Tersi şekilde erkekler için ise görünüm çok belirgin bir cinsel seçilim parametresi olmamıştı şimdiye kadar. Bu pek dile getirilen bir konu değildi, ortalama erkeğin bu konuda farkındalığı düşük. Ayrıca erkekler body işlerine uğraşmıyorlarsa kendilerini ayna karşısında değerlendirmezler.
Bir de, erkekler fırsatçı aldattıkları için kadınların erkeklerin fırsatını düşürecek kadar çirkinleşmelerine müsamaha gösterdiklerini düşünüyorum. Hani vardır ya "kadınlar göbekli koca sever" diye. Bence kadınlar göbekli erkeğin aldatma ihtimalinin düşmesini sever demek o.
Şimdi bir sonraki maddeye bağlayacağım. Zaman-imkan sahibi olmak. Karınız salmaya başladı ise ona kızarak, eleştirerek bu konuyu açmayın. Etrafından dolanmanız gerekecek. Karınızın bakımlı olması için ona hediye çamaşır alabilirsiniz. "Bu ara sana çok yüklendik, kendine hiç zaman ayıramadın, istersen bugün kuaföre git" diyebilirsiniz. Onunla daha fazla zaman geçirmek istediğinizi söyleyerek durumunuza göre ayda bir-iki haftada bir-haftada bir eve yardımcı tutmayı teklif edebilirsiniz. Spor salonuna yazılabilir ve eşiniz için de üyelik alabilirsiniz, birlikte gidelim, sen gelmezsen ben salarım gibi olayı kendi üstünüze çeviren bir şekilde söyleyebilirsiniz. Dediğim gibi, kadınlar zaten aslında fırsat kollarlar. Siz ona bu fırsatı tanırsanız karşılığını -karınız depresyonda değilse- görürsünüz.
Erkeğe ise direkt olarak biraz kilo aldığını ifade edebilirsiniz ve onu zayıf daha çok beğendiğinizi söyleyin. İstersen ben beslenmeni düzenlemene yardımcı olurum deyin. Ona daha çok yakıştırdığınız saç-sakal tıraşının ne olduğunu söyleyin. Saç-sakal tıraşını yaptığı zamanlarda ateşli davranarak beğeninizi gösterin. Spor salonuna veya yürüyüşe birlikte gitmeyi teklif etmek de yapılacaklar arasında.
Gelelim rekabet kısmına. İlişkide rekabet yok mudur? Aslında vardır. Dış dünyaya entegre yaşanılır ilişkiler. Yalnız bu rekabet karşının gözüne sokulmamalıdır. Başkaları ile kasıtlı kıskandırmak ilişki stabilitesine ciddi zarar verir.
Ama ama ama...
- Başkalarının sizi beğendiğini partnerinizin göreceği ortamlarda bulunmak
- Erkek özelinde "gözüm senden başkasını görmüyor" söylemlerinde bulunmamak
rekabet hissini hatırlatır, körükler.
Bakın ikinci madde, siz erkekler başka kadınlara bakmayın, onlarla iletişime girmeyin. Bunu yapmanız aldatma riskinizi arşa çıkarır. Ama bunu yapmadığınızı eşinize söylemeyin. Bu tavrınızla onun onayını aramak ihtiyacı hissetmeyin. Kocam kimseyi bulamaz diyemesin.
Bu üstteki maddeleri uygulamak amacıyla, güzel giyinerek dışarı gitmeye devam etmelisiniz. Birbirinizi sadece pijamamsı kıyafetlerle gördüğünüz bir ev hayatına mahkum olmayın. Bu aslında üstteki zaman-imkan verme maddesi ile de alakalı. İnsanlar belli okazyonlar için giyinirler, ona hazırlanırlar. Bu tip imkanları hayatınızda sık sık bulundurursanız partneriniz de bakımlı olmak için daha fazla ortam bulur. Bakın bu işi "bana yapmıyor, başkasına yapıyor o zaman" diye okumayın. Bu tam olarak böyle bir şey değil. Eşin yanında da yapmak istiyorsun da yapamıyorsun çünkü 7/24 eşinle berabersin, eşe karşı bunu sürdürmek çok zor olduğu için yapmıyor insanlar, başkalarını daha çok umursadıkları için değil. Evde salmak kaçınılmazdır ve evli olunca eşin evde oluyor, olay bu :D
Bu konuyla ilgili olarak son bahsedilmesi gereken şey, değer denkliği konusunda ilişkiniz boyunca farkındalık sahibi olmayı unutmayın. Sevgi-bağlılık çok önemlidir ama alttan alta değer ölçümleri çalışır ve ilişki stabilitesine zarar verir. Eşiniz değer kazandıkça mutlaka siz de değer kazanmaya yatırım yapmalısınız. O görünümünü geliştirdikçe siz de görünümünüze dikkat etmelisiniz. Aranızda, bakıldığı zaman bir uyumsuzluk olmamalı. Erkekler, dedim ya karınızla direkt hoşnutsuzluk ifade ederek konuşmayın diye. Aslında bu denge ihtiyacı zaten kadınların motorudur. Siz değerli bir erkekseniz, kendini salmayan biri olursanız karınız o bakımı yapacak. Hanımlar, kocanız siz 40-50 yaşındayken zengin mi oldu? Bastırın parayı estetik cerrahiye gençleşin. Biliyorsunuz Türk doktorları kara büyü yapıyorlar keh keh keh.
Düşeceksiniz, salacaksınız, depresyona gireceksiniz, tükeneceksiniz... Bunlar kaçınılmaz, olacak. Siz kendinize karşı sabırsız olun, karşısı size karşı sabırlı olsun. Bu konuyu boşvermemeyi unutmayın. Her şey yoluna girer.
İlgili yazılar:
Yorumlar
Fylgja (20 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
Abla sen alim değilsen de arifsin, birkaç gündür internetim yoktu. dopaminsel olarak alışınca biraz zorladı falan diye düşünürken baktım ki aslında herşey devam ediyor, bunda benim salma imkanımın olmayışı da elbet etkilidir, yalnız yaşayınca kimseye güvenipte ben birkaç gün inzivaya çekiliyim deme şansın olmuyor ama 21 aylık diyet döneminin 4 5 ayında ağır anksiyete ve depresyonla mücadele etmeme rağmen bazı rutinleri salmadığımı fark ettim. 3 gün kendimle baş başa kalıdığımda da ruh halim dalgalı olsa da hayatımı değiştiren bir etkisi olmadı -sanırım duygusal güç dediğin şey bu oluyor başka zamanlarda da olaylara karşı genelde tepkisiz ya da tebessüm ederek soğukkanlılılla yaklaşıyorum, bunu kendimle baş başa iken de görmek biraz hoşuma gitti- bu süreçte aklıma geçen günlerde sen de Xde bahsettiğin için aklıma gelmişti sormak, fazla kişisel olmayacaksa, sen düştüğünde enişte nasıl yardımcı olmuştu, enişte düştüğünde sen ve o nasıl davranmıştınız? aslında biraz da merak ettiğim genel olarak nasıl davranılabileceğine dair örnek bulmak.
benim doktor bana fazla yalnızsın sosyalleş bide yapabileceksen kedi köpek falan sahiplen demişti. arada gelip sırnaşan bir kedi cidden iş yapabilir
Fylgja (20 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
abla, bizim Xde birkaç aylık da olsa tanışıklığımız var sayılır, dışarıdan objektif bir göz olarak sağlamından bir eleştiri ve tavsiye gelir mi, fikir sahibi olacak kadar diyaloğumuz olduğunu düşünüyorum kendimce.
Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:
Merhaba Fylgja,
Yani ne yazsam bilemedim :) sohbetimiz uyuşuyor ve o yüzden kafa yapını beğeniyorum, evet biraz idealistsin ama güçlü olduğun için bunun gerçeklikle uymayacağı zamanlara adapte olabileceğini düşünüyorum. Ailenle ilgili belli ki zor bir süreç yaşıyorsun, annenden bahsetmiyorsun, o konuda bir düğüm olabilir hayatında. Kilo vermeye devam etmelisin, 90-100 kilo arasına inmen lazım ve gerekirse ileride deri sarkması olursa estetik bir takım dokunuşlar yapabilirsin. Hayatın içinde kalmaya devam et, akıllı bir insansın, seni güzel bir hayatın beklediğini umarım.
Fylgja (20 yaşında) 1 yıl önce yazdı:
idealizm benim için bir motivasyon ve "kendine katı partnerine daha yumuşak" söyleminin fazla dışa yansıması hele ki erkeklere tavsiye verirken bu daha da önplana çıkıyor.
olaylara genelde kişisel ya da duygusal bakmıyorum hele ki hala aile tarafından fonlanırken uyum sağlama becerileri de gayet sıcak duruyor ama maddi açıdan bi problem ya da güvensizlik yok hatta nerede ise tüm para benim üzerimden dönüyor, kendime ait ayrı bütçe ile geçinmek baya etkili oluyor güven konusunda. ben hala cebindeki parayı 1 haftada gömüp 3 hafta aç gezen akranlarkmı anlamasamda alışınca basit geliyor. bende bide gençlik heyecanı ile samimi ortamda vaay öyle böyle diyerek makara çevirip yine de işleri bi şekilde halledebilme yeteneği eklendi son 1 yılda.
düğüm çözüldü ama baya durduğu için yer yapmış, izi belli oluyor yokmuş gibi davranmaktan başka şuan yapabildiğim birşey yok.
kilo işi yavaşlasada bitmiyor hatta baya büyük depresyona rağmen almadan devam edebildim.-135ide gördük çok şükür,totalde-80 oldu. görece bol kumaş pantolon + tişört/kazak + ceket fazla mı fix bir tarz sence. kombinde sadece renkler değişiyor çünkü genelde, mahallede kot yerine eşofman altı geliyor pantolon yerine. fazla genç işi şeyler beğenemiyorum max 90s hip hop bol pantolon kolej ceket olur gibi geliyor bu konuda tavsiye iyi gelir.
estetik vücud yapıp yeterince kas kütlesi yapsam da gerekli olacağa benziyor, 220ye merdiven dayayıp 90 95e düşünce deriler fazla sırıtıcak.
hayatın fazla içinde hissediyorum kafa dinlemelik uzaklaşmalık aktivite imkanı çok olmuyor rutinin devamlılığı mutlu olmak için gayet makul hissettiriyor. sabah bunun twitini atmıştım ama beceremediğim için kopyalayamayacağım, adhd var çok dikkat dağıtır diye dizi film de başlamıyorum, günlük rutin + X şuan yetiyor.
çok büyük ölçüde hemfikir olabildiğim, gayet akıllı ve makul bir insanla tanışmak iyi hissettirdi, umarım siz de afiyetli, mutlu, huzurlu bir hayat yaşarsınız. dışarıda insaları incelliğe itecek kadar kötü kadın var eniştem kıymetini bilsin:)