İyi Erkekler Neden Kaybeder?

Redpill Çizgisine Alternatifler

Kadınların kendilerine sadık olacak, iyi davranacak, kendilerini ilgiye boğacak, istediklerini yapacak erkekleri tercih etmediği veya başta tercih etse de onlarla ilişkilerini sürdüremediği, bunların tam tersi davranan erkeklere yöneldiği, onları kafaya taktığı, onların peşinden koştuğu genellenebilir bir patern mi? Kadın olarak kabul etmem gerekir ki, evet. Kadın ilişki merkezli bir cinsiyetken, kendine iyi ilişkiyi yaşatacak erkeği değil de ilişkiden kaçan erkeği istemesi ne kadar saçma, mantığa aykırı oysa ki, değil mi? (Aslında garip değil, ödül yani dopamin mekanizması elde edilene değil henüz elde edilmeyene yönelik çalışır ya, neyse yazının konusu bu değil.)

Gelin bunun neden kaynaklandığını daha derinden irdeleyelim. Öncelikle, ilk üzerine düşünülmesi gereken mesele insanların cinsel seçilim-çekim kanunlarını belirleyen sürecin kabaca ikiye ayrıldığı. 

Birinci dönem, hayvandan hallice olduğumuz, aile kurmadığımız, ebeveynlik yatırımını şimdiki gibi yapmadığımız, sadakat göstermediğimiz ve aramadığımız dönem.

İkinci dönem, tarım devrimi sonrasına tekabül ettiği düşünülüyor, aile kurduğumuz, evlilik konseptinin ortaya çıktığı, çocuğa kendi ebeveynlerinin yatırım yaptığı yani bakım verdiği dönem. 

Bu iki dönemin farklı beğeni kritlerleri, farklı seçilim parametleri var. Bu konuyu daha önce yazmıştım. Ayrıca, neden birinci dönemden ikinci döneme geçtiğimiz üzerine görüşlerimi de bildirmiştim. O yazıları da okumak isteyebilirsiniz diye linkledim.

Tekrar özetlersem, kadınlar en ilkel zamanlardan kalma olarak erkekte tip, fiziksel güç, cesaret gibi özelliklere çekilirken, ikinci dönemde erkeğin kaynak üretebilmesi-sağlayabilmesi, aileye yatırım yapacak kadar sadık olması gibi kriterlere de çekilmeye başladılar. 

Bildiğim kadarıyla birinci dönem ikinci dönemden daha uzun sürmüştür, daha da derinlere yerleşmiştir. Bugün kadınlar, erkeklere yönelik seçilim parametlerinin hepsini içlerinde karışık olarak bulunduruyorlar. Kadının karakterine, yetiştirilmesine, beklentilerine, hayat görüşüne ve yaşına, hayatının hangi döneminde olduğuna göre hangi parametrenin daha önemli olacağı değişiyor. 

Burada bir not düşeyim, Redpill'in iddia ettiği ve zaten günümüzde de giderek gözden düşen dual mating strategy hipotezine yani kadının ay döngüsüne göre farklı tip erkeklere yöneldiği, sağlayıcı erkekten kaynak alırken alfa erkekten döl aldığı varsayımına ben pek ihtimal vermemiş, bir kadın olarak bununla empati kuramamıştım. Çünkü kadınların aldatma eyleminden olacak kayıpları, kazanımlarından çok daha fazladır, bu yüzden kadınlarda aldatma eylemi iki erkeği aynı dönemde elde tutmak isteğinden değil, daldan dala atlamaya çalışırken zamanlama hatası yapmalarından kaynaklanır. 

Hadi not düştüm, konuyu dağıtacağım ama şimdi bahsedeceğim konuyu ayrı bir yazı yazmayacağım için buraya uymuşken bir not daha düşeyim, erkeklerin de bu iki dönemle ilgili iki farklı gruba cinsel ilgisi olduğunu düşünüyorum: Milf(mother i'd like to fuck) ve genç bakireler. Yatırım yapılmadığı dönemde bir erkeğin rastgele döllediği kadının başarıyla doğuracak olması en önemli kriteriydi. Bir kadının doğurgan olduğundan yani hem döllenebiliyor hem de doğurabiliyor olduğundan emin olmanın en kesin yolu nedir? Daha önce doğurmuş olmasıdır. İşte bu yüzden erkeklerin en ilkel cinsellik arayışında milflere ilgi duyduğunu düşünüyorum. Evlilik ortaya çıktıktan ve erkekler rastgele dölleme stratejilerini terk edip bir-birkaç kadının doğurabileceği kadar çocukla sınırlandırıldıktan sonra ise, tüm o çocukların babası olacağından emin olabilmek için bekaret, mümkün olan en çok sayıda çocuk doğurtabilmek yani doğurganlık süresinin maksimumda kullanılması hedefleriyle de gençliğe yöneldiklerini düşünüyorum. Çok mantıklı bence ya, siz ne dersiniz?

Bu notları düştükten sonra, ana konumuza tekrardan geleyim. Neden iyi erkekler kaybederler? Kadının cinsel stratejisine daha çok uyacak erkekler olmalarına rağmen neden ilk tercih olmazlar?

Birinci neden bence ilkel diyeceğimiz dönemin daha uzun sürmüş olması dolayısıyla kadınların yönelimlerinde halen oldukça baskın bir yer tutması. Yani kadınlar halen o ilişki aranmayan dönemdeki yakışıklılık, cesaret, baskınlık gibi özelliklere oldukça güçlü bir cinsel çekim hissediyorlar. İkinci dönem, birinci dönemi tam anlamıyla override edebilmiş değil.

Aslında kadınların hayali bu iki döneme de uyan ideal bir erkekle eşleşmek. Yani hem çekici olsun, cesur olsun hem de aile istesin ve sadık olsun. Zaten en değerli kadınlar bu karışımdan en iyisini alıyorlar. Kendi eşleşme değeri yüksek olan kadınlar eşleşeceği erkeklerde hem iyi görünüm, hem ekonomik yeterlilik, hem ebeveynlik yatırımı hem de duygusal bağlanma istiyorlar. 

Ama kadınlar açısından durumu zorlaştıran şöyle bir durum var: testosteron erkekte başarının ve çekiciliğin birçok konuda anahtarı iken aynı zamanda erkekte bağımsızlık, risk alma güdüsü ve kendi cinsel stratejisi olan rastgele döllemeye düşkünlüğe sebep oluyor. 

Testosteron ile bağlanma-oksitosin ters işliyor. İyi çocuklar genel itibariyle yüksek testo sinyalleyen erkekler değil. Zaten erkeğin yüksek testolu olması ilişki açısından iyi bir şey de değil aslında, bu yüzden olacak ki erkekler uzun ilişki içinde kaldıkça testosteron seviyeleri düşüyor. Erkeğin ailenin yanında kalması, ona zarar verecek riskleri almaması için erkeğin biraz ehlileşmesi gerekiyor demek ki. Ama işte, bu ehlileşme haddinden fazla olduğu zaman kadının ilkel tarafına hitap etmiyor erkek. Sadece ilkelliğe hitap etmemesi gibi düşünmeyin, kadını korkutuyor bu durum aynı zamanda. Çünkü kadının erkekteki cesaret, gözü karalık gibi hasletlere çocuklarını ve kendini koruması için ihtiyacı var. Bu konuyu da yazmıştım sizlere. 

Yani elimizde bir sopa var. Bir ucu testosteron, bir ucu oksitosin. Bu sopanın iki ucunda değil arasında bir yerde olmak gerek ve iyi erkekler ortaya yakın bir yerde değilller.

Gelelim bir sonraki konuya. Preselection yani kadınların seçilimde diğer kadınların onayına önem vermesi konusu. Beni twitterda takip ediyorsanız, kadınların karar vermek-seçmek konularında birden fazla çocuğa sahip olageldikleri için mümkün olduğunca kolaylaştırıcı mekanizmalara başvurduğunu söylerim. Biz kendi başımıza çok fazla değişkeni değerlendirip seçmeyi sevmiyoruz. Başka kadınların beğendiği erkekler bu yüzden kadınlarca ön elemeden geçmiş oluyorlar. Yalnız burada not düşeyim, preselection sürecinin işlemesi için illa erkeğin o kadınlara dönmüş olması gerekmiyor, kadınların erkeği istemesi, değerli görmesi yeterli.

Bir erkek, iyi erkeklik yaptığı zaman yani bir kadına çok fazla kanalize olduğu zaman preselection konusunda açık veriyor. Çünkü kadında şu tip bir düşünce oluyor: bu adamı isteyen başka kadınlar yok demek ki, eğer öyle olsa benim peşime bu kadar düşmezdi. Çünkü gerçekten de işin doğası böyledir. Kendini değerli gören ve başkalarının değerli gördüğü insanlar tekil seçenekleri fazla zorlamaya ihtiyaç duymazlar. Şartlar kendilerini zorladığı taktirde başka bir seçeneğe yönelirler.

Bir erkek, bir kızı kızdan önce ilişki ile rezerve etmek istediği zaman veya ilişkinin sürmesi için kızdan çok çaba harcadığı, buna ısrar ettiği zaman kızı gerer. Erkeğin ilişki istemesi, ilişki sürdüren bir erkek olması kötü değil, aksine ilişki merkezli bir kadın için mükemmel bir şeydir. Ancak ilişkiyi illa o kişi ile istemek seçeneksizlik işaretidir ve preselectiondan kalır. Kadınlar ilişki konusundaki kararı erkekçe itilerek verdiklerini hissetmeyi sevmezler. Borçlandırma taktiği yazısında yazmıştım. 

Ayrıca, işin bir de korkutucu olma boyutu var. Kadın cinayetleri meselesini biliyorsunuz. Aslında kadın cinayetleri, Türk manosferinin de sıklıkla dile getirdiği gibi, zayıf ve bir kadına takıntılı olan erkeklerin reddedilmek yüzünden işlediği cinayetler. Cinayet kadar ekstrem bir zarar olmasa dahi, kadınlar erkeklerin kendilerine çok ısrarcı davranmasından içten içe korkuyorlar. "Beni seç, beni seç, bir an önce piyasadan çıkalım, kendimi sana adayacağım" erkekleri kadınlarda bir takım alarm mekanizmalarını çalıştırıyor olsa gerek. Onlarca kez arayan soran erkeğin "seni korkutmuyorum dimi, seni rahatsız etmiyorum dimi, bak benim amacım iyi ben cinsellik düşünmüyorum" tarzı söylemlerinin hiçbir önemi yok. Davranışlarının gösterdiği belli bir gidişat oluyor çünkü.

İyi erkekliğin bir diğer işaretiyle devam edelim. Ajandasında cinsellik yokmuş gibi davranmak. Bu da iyi erkeklerin komik gelebilir ama kaybetme sebeplerinden biri. Kadınlar erkeklerin "sadece" cinsellik istemesini sevmezler, cinselliğe yönelik yapılan sitemler yatırımsız cinsellikle alakalıdır, cinselliğin kendisiyle, yatırımın cinsellik içermesiyle de alakalı değildir. 

Kadınların arzulanmamaktan nefret ettiğini unutmayın. Bir kadın için sevilmek en üstün mertebe ancak ondan bir aşağıda da arzulanmak var. Erkekler her kadını sevmezler ama, oldukça rastgele arzularlar. Bir kadına arzu duymamanız normal değil, aksine aşağılayıcı bir his. O kadar bile çekim yaratabilen, istenebilen bir kişi olmadığımızı hissettirir bu durum bize. Kadına samimiyetsiz de geliyor bu durum. Doğal değil, doğanın akışına aykırı çünkü. 

Son olarak, evet şimdi bu dediğimi anlamanız çok zor gelecek biliyorum ama, kadınlar olarak cinselliğe adım atan taraf olmayı sevmeyiz. Çünkü binyılların cinsel davranışlarımız üzerinde hissettirdiği bir baskı var ve cinsel isteklerimize göre davranmanın değerimizi düşürdüğünü alttan alta biliyoruz. Bizim istediğimiz şey şu: bir erkekle tanış olalım> onu kafamızda elemeden geçirelim> geçtiğine dair ilgi işareti verelim> cinselliğe taşıma aşamalarının sorumluluğunu o alsın. İyi erkekler bu süreçte kalıyor ve itici hale geliyorlar. Ya elemeden geçemiyorlar, ya ilgi işareti göndermediğimiz halde cinsel olarak aşırı girişken davranıyorlar, ya da ilgi işaretlerini doğru okuyamıyorlar ve cinselliğe taşıma aşamasını kıza yıkıyor, arzusuz davranıyorlar. 

Aslında yeni bir şeyden bahsettiğim bir yazı olmadı, sitedeki çokça içerikle alakalı bu söylediklerim. Biraz derleme niteliğinde, bolca yere de link verdiğim bir içerik oldu. Keyifli okumalar dilerim.

Yorumlar

Alpago (23 yaşında) 1 ay önce yazdı:

İlgi işaretleri nasıl olunur? 

Mantıklı Kadın 1 ay önce yazdı:

Tavırları diğer erkeklere olduğundan farklı olacak şekilde kıkırdamak, bakış atmak, kızarmak, etrafında dolanmak gibi şeyler ilgi işareti olabilir.

kushim (21 yaşında) 8 ay önce yazdı:

2024'e geldik. Ne anlatıyon dayı ya?

chickenopry (23 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Valla ben çok açık ve net yazıyorum mantıklı bir cevap bekliyorum

Preselection mekanizmasını en iyi genetik açıklar

https://en.wikipedia.org/wiki/Sexy_son_hypothesis

", yet what matters most are her "sexy sons'" future breeding successes, more likely if they have a promiscuous father, in creating large numbers of offspring carrying copies of her genes."

Kadın diğer kadınların da istediği bir adama çekiliyor çünkü o adamdan o adama benzeyen bir çocuk sahibi olursa o çocuk da babası gibi istenen bir erkek olacağından kadının genlerini de daha iyi aktaracak

işin genetik ile ilgili olan kısmı şu

"If females choose physically attractive males, they will tend to get physically attractive sons, and, thus more grandchildren, because other choosy females will prefer their attractive, sexy sons. The theory will function regardless of the physical or behavioral trait a female chooses, as long as it is heritable "

Burada bomba cümle

""as long as it is heritable ""

Neden çünkü kadına lazım olan özellik çocuğa aktarılabilen bir özellik olmalı adamın geninde olan birşey olmalı.Spor salonunda yaptığın kaslarını çocuğa aktaramazsın. Yani en basitinden kas yapmanın preselection için hiç bir geçer tarafı yok.

Blackpilli (genetik determinizm) ciddiye almayabilirsin ama işin %90'ını ıskalarsın.

Üst tarafta yazdıklarım bilimse bilim mantıksa mantık gayet tutarlı açık net.

Kadınları anlamak çok zor diyorlar bir de aksine herşey gibi gayet basit.

Aynı şekilde tutarlı açık net cevap bekliyorum. Alt taraf kişisel yorumlarım

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

eFenDi erkek efendi çünkü öyle davranmak zorunda başka şansı yok senin alfa dediğin adamın yaptığı cinsel agresyonu gösteremez kadına.  Gösterdiği zaman karşı tarafı korkutur. Yada cinsellik düşündüğü için kınanır.

Bu sefer niyetini gizler yine başarısız olur. Bir insan ne yaparsa yapsın başarısız oluyorsa sorun kendindedir. Yaptıklarında değil.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Şahsen lisede direkt platoniktim friendzone yedim. Üniversitenin başında bu sefer friendzone yok diyip girdim. Kız biraz ilgi verdi aha olucak dedim yok ilgi madeni olarak tutuyormuş beni Ben uzaklaşınca çekiyor yanına ben yanına gelince itiyor yörüngede tutuyor dümdüz.  Bu aşamayı da geçtim.

Reddedilmeye de alıştım.  Alfa da değilim genetik olarak, ama oturup bekleyecek "ben senden cinsellik beklemiyorum hiç  :) 30'una geldiğinde benle evlenirsin ben burdayım kilerde bekliyorum diyecek uslu bir erkek de değilim.

Şuanki mantığım çok basit kadına sinyal gönderirim. ilk adımı atarım gönderdiğim sinyalden daha kuvvetli bir signal gelirse ilerlerim yoksa birşey çıkmıyacak zaten ordan. 

 

 

 

 

 

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Çok basit, adam istediği kadar mükemmel gene sahip olsun ve çocuklarımız dünyanın en güzel çocukları olsun, baba çocukların başında durup onları koruyacak fiziksel-duygusal güce sahip olmadığı ve avlanıp onlara yemek getirmediği zaman çocuklar ölüyordu. O yüzden bizim açımızdan bir erkeğin kaynak sağlayıcılığı ve başımızda duracak olması da çocukların güzelliği kadar önemli. Bir çocuk kendi çiftleşebileceği döneme geleceği kadar yaşayamayacaksa ne kadar çiftleşme şansı olacağı önemli değildir. O yüzden kadınların içindeki güdüler oldukça karışık, sağlayıcılık da o kadar önemli hale geldi, aileyi doğru yönetmesini sağlayan ve birlikte tutan duygusal güç-otorite de.

chickenopry (23 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Ben kadınlar için sadece gen önemli demedim gayet özel bir konu hakkında özel bir yorumda bulundum. Bana sanki ben sadece gen önemli demişim gibi şablon bir cevap veriyorsun.

Preselection direkt olarak tip,yakışıklılık üzerinden gerçekleştiğini genetiğe bağlı olduğuna dair bir argüman sundum. Buna bir cevap bekledim buna cevap vermedin.

Sağlayıcılın da genetik olarak çocuğa aktarılabilecek ve bu yolla o çoçuk büyüdüğünde diğer dişilerin ilgisini çekmesini sağlayacak bir preselection kriteri olamaz diyorum.

Daha ne kadar açık sorabilirim ?

Kadınların da dış görünüş konusunda erkekleri nasıl değerlendirdiğini biliyoruz dating appler sağolsun. Erkeklerin kadınları değerlendirmesi "gauss dağılımı". Kadınların erkekleri değerlendirmesi "Log-normal" dağılımı. 

Katılıyorum erkeğin sağlayıcı olması kadın için önemli AMA  preselectiondan hali hazırda geçen erkeğin sağlayıcı olması önemli. Tipiyle preselectionu geçemeyen çoğunluk istediği kadar sağlayıcı olsun en fazla sağılır sonra kenara atılır saygı felan da görmez.

 

 

Joever (26 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Abla merhaba. Maskülen ve feminen sayılacak, testo ya da oksitosin sinyalleyecek her türlü özellikte, tek tek, yüksek oranlarda kalıtsallık bulunmasına rağmen işin bu yönüne pek vurguda bulunmama sebebin bunu kabul etmediğinden mi, yoksa gereksiz yere insanların değiştiremeyeceği şeylere odaklayıp karamsarlığa sürüklemek istememenden mi?

Ben şahsen ergenliğimden beri dışarıdan gayet dümdüz ortalama suratlı ortalama maskülenite sahibi genç bi erkek gibi gözüksem de sıradan bir hetero erkeğe göre özgüven, baskınlık/dominantlık, duygusal dayanıklılık ve vurdumduymazlık, cesaret, işbirlikçiden çok tartışmacı olmak gibi konularda bir hayli gerideydim. Özellikle duygusallık konusunda. Üstelik feminen sayılacak bir hayli tercihim ve ilgi alanım vs. var, etrafımdaki en eşitlikçi ilişkileri dahi gözlemleyince kendimi erkeğin rolüne oturtamıyorum, ne istediğim ne de yapabileceğim bir şey olarak görüyorum. Kadınlarla arkadaşlık kurmayı tercih etmem, kadınlarla birlikte daha safe hissetmem de cabası. Dağ başında yakın çevremle kendi halimde yaşasam kendimi severdim muhtemelen, zira bu özellikler durduk yere bana zarar vermiyor. Ama dünyanın hemen her yerinde her eğitim seviyesinden her dünya görüşünden (bazıları açıktan kabul etmeseler de) diğer erkekler ve de kadınlar tarafından erkek olarak görülmemek tek başına benim gündelik işleyişimi felç eden bir sorun oldu. Evet tek başına. Herhangi bir tavsiyen varsa reddetmiyorum dinlerim, ama peşinen söyleyeyim, babamdan bana geçişini çok net gözlemlediğim genetik özellikler olduğunu ve üzerinde kontrolümün olmadığını düşünüyorum.

Erkek kardeşim henüz ergenliğe girmedi fakat onun benden daha beter olabileceğini şimdiden görebiliyorum. Ben onun yaşındayken bu kadar kötü değildim. Ve gerçekten kendi durumumu kabullenmeme rağmen gözümün önünde yeni bir ben oluşmasını istemiyorum.

-Sence erkek kardeşimi böyle bir kaderden koruyabilir miyim yaşı çok gençken?

-Sence ne kadar çeşitlilik var cinsiyetler içerisinde? Kadınlar x, erkekler y ister derken gerçekten tek tek her hetero kadını ve erkeği mi kastediyorsun, ufak tefek istisnalar olduğunu mu düşünüyorsun, yoksa azınlık olsa da kayda değer kitleler var mı?

 

Okuduğun için bile şimdiden teşekkür ederim

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Öncelikle yazış tarzını sevdim, kendini güzel ifade ediyorsun ve paragrafları iyi toparlıyorsun. Bu da yetenekli olduğun bir konu, bunu bil.

Genetik evet bir yere kadar önemli. Ancak ben siyah hapçı değilim. Ben yetiştirmenin de yadsınamayacak kadar baskın olduğunu düşünüyorum. Yetiştirilmemizle ne kadar mücadele edebiliriz, orası da ayrı bir soru tabi. Ebeveynlerimizin ve ilk çocukluk dönemlerimizin de genetiğimizden bağımsız olarak üstümüzde çok etkisi oluyor. Normal, standart bir genetiğe de sahip olsan yanlış yetiştirilme ile hayat şartlarında ciddi derecede geriye düşebilir, çok yanlış bir çevreye ve alışkanlıklara sahip olabilirsin.  

Neden genetikten bahsetmiyorum? Bence, sizin düşündüğünüz kadar bir yüzde değil, ikincisi, bu konuyu konuşmanın bir yararı yok, işe yarayacak olana konsantre olmak daha işlevsel.

Bu iş ya sıfır ya yüz değil, zararın neresinden dönersen kardır meselesi. Emin olun öyle. Bir insan incelden chade dönüşmez. Ama chad olmamak normal insanlara acı vermiyor ki. Chad'ı problem yapan esas incel, normal adam değil. İncel normal olsa ona yetecek, hayatından memnun olmaya başlayacak ama takıntısı var. Bu genetiğe takılma meselesi değişkenlerin %30'unu değiştiremeyeceğin fikrine takılıp kalan %70'i hakkında hiçbir şey yapmamak şeklinde zuhur ediyor. Bu çok saçma. Baksınlar bakalım o %70'i yaptıktan sonra aaaa ben neden %100lük şansa sahip değilim diye hissedecekler mi?

Erkek ve kadın derken aslında kişilerden bahsetmiyoruz. Genellemelerde tipik bir erkek ve tipik bir kadından, belki de erkekliğin ve kadınlığın vücut bulmuş halinden bahsettiğimizi söylemek gerek. Oysa ki bireylerin içinde biraz erkekliğe, biraz kadınlığa dair şeyler vardır. Ben mesela kendimi %100 kadınsı bulmam, bazı erkeksi özelliklerim benim de var. 

Bence, farklı olan çok insan var. Yalnız değilsin. 

Değişmek istediğinden emin misin bu arada? Yani insanlara uyum sağlamak için mi değişmek istiyorsun yoksa başka bir versiyonunu daha çok beğendiğin, o personayı üstünde görmek istediğin için mi?

Joever (26 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Sanırım yanıt editlenmiş, ben de bir önceki versiyonuna yanıt yollamıştım ama o da gitmemiş galiba. Çok teşekkür ederim ayrıca hem uzun cevap hem de baştaki övgü için. 🙂

Tamamen o personayı edinme şansım olsa isterdim sanırım, her ne kadar var olan kişiliğimde modifikasyonlar yaparak kabul edilmek çok daha hoş bir seçenek olsa da benim için. Sebebi de şu anki kişiliğimin hayattan beklentilerime (ileride iş yerinde liderliğin üzerimde komik durmaması, sosyal ortamlarda daha ciddi ve ağır [belki de biraz intimidating] bir imajımın olması, romantik ilişkiler kurabilmek) engel olduğunu düşünüyorum. Şu ana kadar olan hayatımda (yaşım 25 demişim fark etmeden ama 3-5 yaş daha gencim) edindiğim deneyimler de benzerdi. Arkadaş ortamlarındaki konumum vs. Fakat dediğim gibi bana bu kadar uzak bir personaya geçiş yapmam mümkün; var olan kişiliğimi geliştirmek de yeterli değil diye düşünüyorum.

Incelliğin en rezil ve unrelatable bulduğum kısmı açık ara şu: en büyük dertlerinin karşı cinsle ilişkilenemiyor olmaları dümdüz "Sevgilim yok, intihar ediyorum" demeleri. Buna karşın cinsel değil de romantik ilişkiye ihtiyaç hissetmiyor ve böyle deneyimleri ciddi ölçüde yaşamak istemiyor değil insan, özellikle 20'lerin başında. Ama hani bu ihtiyacın karşılanmayacak olması bende en fazla bazı geceler dertlenmeye neden olur. Mesele olmaması değil, olamamasının temelindeki sebepler. Beni gerçekten kötü hissettiren, kendime saygı duymamı engelleyen ve kendimi diğerlerine kıyasla inferior görmeme sebep olan şey bu yani. Diğer erkeklerden basitçe farklı olarak göremiyorum kendimi, eksik olarak görüyorum. Olması gerektiği gibi olmayan. Dümdüz çirkinsin, kısa boylusun diye reddedilsem mesela umrumda olmazdı. Ama yukarıdaki yanıtımda bahsettiğim ve benzeri karakteristik özellikler sebebiyle olamayacağı düşüncesi kendimle barışık olmamı engelliyor direkt. Şu ana kadar hiç girişimim olmadığı için reddedilmedim birisi tarafından ama zaten girişimde bulunmama sebebim olası sonuçlar hakkındaki endişelerim.

Yoksa şu zamana kadar böyle yaşadıysam şu saatten sonra hobilerimle alışkanlıklarımla bir bu kadar daha yaşarım böyle yani, ideal hayat değil benim için gençliğimi yalnız geçirmek ama gerçekten akademik ve mesleki kariyerimde istediklerim olsa bile tatmin olurum rahatça, mutlu olduğumu görebiliyorum o senaryoda. Umarım iyi anlatabilmişimdir kendimi. Ve sanırım gönderinin asıl sınırlarının dışına çıktım bayağı, özür dilerim.. 

 

 

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Evet yanıtı editledim ve hayır malesef onaya önceki yorumun gelmemiş. Yanıtı editledim çünkü ilk cevabı yazarken değişmek istediğini belirttiğin kısım gözümden kaçmış. Gerek twitter gerekse burada hareketlilik giderek arttığı için beynim omlete dönebiliyor bazen. 

Kardeşinde de aynı durumun olması hasebiyle genetikten ziyade yetiştirilme şartlarınızla alakalı olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen babanla, babanın maskülenite ve rol model eksikliği ile, el-bebek, gül bebek ve belki bolca kadınlar arasında zaman geçirerek büyümüş olmanın bir sonucu.

İnsanı ne büyütür? Erkeği ne erkek yapar? Malesef acı, hüsran ve bunların motivasyona ve iradeye dönüşmesi. Maskülen baba rol modeli olan ailelerde zaten erkek çocuklar babaları gözetiminde küçük yaştan itibaren zorluğa tabi tutulurlar. En basitinden fiziksel görevler alırlar, erkeksi becerilere kavuşturulurlar. Akranlarıyla sorun yaşadıkları zaman babalar karışmaz ve çocukların kendilerinin halletmeleri için baskı yaparken anneler diğer çocuğun annesiyle kavga etmeye gidip sorunu çocuğun yerine çözerler, bu yüzden aslında çocuğu da güçsüz kılarlar.

Değişebilir misin? Değişebilirsin. Yaşam şeklini hiç bilmiyorum ama kendini aşamalı olarak zorluğa maruz bırakman ve özsaygını inşa etmen gerekiyor. Dövüş sporları, rekabet, kendi evinde yaşamak, sevmediğin bir akrabana diklenecek cesareti toplamak, zorlayıcı bir ek işte çalışmak, yurtdışına sefil bir gezi planlayıp orada tutunmak...

Bence kızlarla ilgili harekete geçmeden önce biraz cesaret ve baskınlık konularında kendi yaşam tarzının elvereceği iyileştirmeleri öncelemelisin. Büyük değişimler adım adım olur, aynı anda her şeyi yapmaya çalışırsan tükenir ve başarısız olursun. Kendi uygun gördüğün bir şeyi dene ve yazmaya, sormaya devam et olur mu?

bat11 8 ay önce yazdı:

Abla merhaba bir kizla tanistim ikimiz de 26 yasindayiz frekansimiz cok uydu saatlerce sıkılmadan sohbet edebiliyoruz ama gel gor ki kizin gecmisini ogrenince bir soğuma oldu bende. Biliyorum pek saglikli degil ama bu kafa yapisini nasil aşabilirim

Not: benim gecmişim kızınkinden daha düzgün

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Bir insanın geçmişini önemsemek sağlıksız değildir. Aksine ben kızlara da erkeklerin geçmişini önemsemeleri gerektiğini ifade ederim. Geçmişi doğru değerlendirmektir önemli olan. Yani tekil kişilere takılmamak, hiçkimse olmamasını ummamak ama düzgün ilişkiler olduğu ve düzgünce, gerçekten gittiğinden emin olmak.

Önünde birkaç yol var. Bu kızla ciddi bir şeyler düşünüyorsan ve kızda ciddi pişmanlık emareleri göstermiyorsa, bu yoldan dön. Kız geçmişinden kendi de mutlu değilse ve sen sineye çekebilirim dersen dene ama kıza çok güvenip bağlanma, karakter çizgisi genelde tekerrür eder. Kızla takılmak istiyorsan takılabilirsin ancak ben erkeklere de ilerideki mutlulukları için takılma işlerine bulaşmamalarını öneriyorum.

Bence kendine denk biriyle çok daha sağlıklı bir ilişki kurarsın.

bat11 8 ay önce yazdı:

Abla tesekkurler cevabin icin ama kendime denk kiz kalmamis gibi hissediyorum geçmiş anlaminda herkesin gecmisi copluk gibi geliyor. Bu dusunce cok rahatsiz edici ama boyle dusunuyorum ne yapayim. 

Kiz bu arada bayagi pisman gibi gecmisindeki seylerle. Su an pek sineye cekemiyorum ama zamanla kalbim yumusar gibi geliyor. Kestirip atmak da istemiyorum cunku o kolay olan şey ve kizla frekansimiz uyumlu bayagi

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Eskiden olduğundan daha tatsız bir cinsel pazar olduğu doğru, ciddi-derin şeyler uman erkekler için de kızlar için de. Ama benim baktığım yerden, muhatap olduğum kişilerden gördüğüm manzara o kadar umutsuz değil. Siz erkeklerin cinsel çekiminize uyan kızların profili sizi yanılgıya, algıda seçiciliğe itiyor.

Dene ama baştan kestirip atmak daha doğru. Çünkü kızlar için zaman önemlidir. Sen kızın belki birkaç senesini yedikten sonra evlilik beklentisine girerse ve ondan sonra evlenmemeye karar verirsen kızın yaşını ilerletmiş olursun, bu da ona bir kötülük.

bat11 8 ay önce yazdı:

Abla nerede bulunuyor bu dejenere olmamis insanlar soyle de oralarda bulmaya calisalim bilemiyorum ben genel olarak karamsarım ve evet bu kişiyle ne kadar su an konusmak istesem de ileride evlenmek istemem mesela

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

En rahat okulda bulurdunuz. Çünkü okul arkadaşları genelde okul dışında da arkadaştır ve kimin nasıl yaşadığı bilinir. İş ortamı öyle değil. İnsanları bir süre gözlemleyip ortamdakilerle iletişimine bakabileceğiniz ortamlarda görürsünüz ancak, düzenli gidilecek bir kurs vs. Aslında belki düşünsen çevrende vardır ama senin dikkatini çekmiyorlardır, yeterince güzel-çekici bulmuyorsundur. Çünkü diğer kızlar kadar "cilalı" olmazlar bu kızlar.

bat11 8 ay önce yazdı:

Abla var evet ama hem guzellik anlayisim uyusmuyor onlarin fiziki ozellikleriyle hem oturup 2 çift laf edecek doluluk yok çoğunda bilemiyorum kısmet bakalım. Tesekkurler ama cok seviyorum seni ve dusuncelerini.