Partner Sayısı ve Güç Dengeleri

Redpill der ki; çok kadınla görüşürsen, aynı anda da çok kadınla tabak çevirebilirsen, belli bir kadına muhtaç olmazsın, bu da seni bağımsızlaştırır. Bunu neden yapmaya çalıştığını anlıyorum, erkeği cinsel ihtiyacının getirdiği acizliklerden kurtarmaya çalışıyor, ancak izlediği yolu oldukça riskli buluyorum. Kendi çizdiği çizgiye tam manasıyla hakim olamadığı durumda ise erkeği bir nevi seks bağımlısı yapmaktan öteye gitmeyecek, erkeği bunun peşinde taktik bağımlısı yapma ihtimali yüksek bir yol aslında. Redpill, sınıfın en iyi öğrencilerine uygun seviyede ders anlatıp diğerlerine "aman onlar da çalışkan olsaymış, bana ne" diyen bir öğretmen gibi... 

Redpill'in sınırlarını muğlak buluyorum. Monogami gibi bir hedefi olmadığı için, hatta birçok takipçisi buna karşı olduğu için, erkeği kurtarmak adına geliştirdiği yöntemler çoğu zaman onun iyi bir ilişki sürdüremeyecek bir erkek olması yönünde sonuçlanıyor. Tabak çevirme olayının skor düşkünlüğüne, CPD grafiği yüzünden kadının değersizleşmesi ve kendi değer kazanması üzerine erkeğin fazlaca kafa yormasına, buradan da aldatmaya meğilli bir erkek modeline sebep verdiğini düşünüyorum. 

Dönemsel de olsa kadınsızlığı hedeflemek, kadın olmadan da kendini meşgul edebileceğin bir yol amaçlamak bile bana daha az zararlı görünüyor skor peşinde olmaktan. Bu hayatta özellikle okul aracılığıyla çok ilginç insanlar tanıdım, bunların arasında samimi dindar erkekler de vardı. Mesela o erkekler, kızlarla zina olduğu gerekçesiyle pek bir etkileşime girmeseler bile başarısız, ezik tiplemeler değildi. Aralarında sınıfta, kulüplerde başı çekenler de oluyordu. Okuldan sonra da bir şekilde evlendiler, evliliklerinin de mutsuz göründüğünü hiç söyleyemem, muhtemelen geleneksel kadın-erkek rollerinin geçerli olduğu erkek-egemen bir evliliktir. Hemen de çocukları oldu bazısının, cinsel hayatlarının başarısız başladığını sanmıyorum.

Bunu sık sık dile getiriyorum. Az partnerle uzun ilişki eğer cinsellik açısından doyuruyorsa erkeğe avantaj sağlar. Sürekli avlama derdinde olması gerekmez, cinsel ihtiyacını sağlamak için prensiplerinden ödün vermek zorunda kalmaz. Tabi ilişkide olunan kadının cinselliği erkeğe bir terbiye aracı olarak kullanmaması ve yüksek libido sahibi olması önemli. Böylece erkek işine bakar, üretken olur. Hayatta başarılı olma şansı sadece testosteron maksimizasyonuyla sağlanmaz, zaman ve emek verebilecek kadar konsantre olacağın bir ortamı sağlamak da buna giden bir yoldur. Bu yolu seçen bir erkek de statüsünü koruyabilir. Hatta böyle bir erkeğin günlük hayatında, beyninde kadının daha bile az yer kapladığı ihtimalinden söz edebiliriz. Dediğim gibi, tavlama aşamalarının gerektireceği emek olmadığı gibi yeniliğin getirdiği heyecanlar, duygu dalgalanmaları, belirsizlikler bile yok çünkü.

Erkeğin de rasyonel olanı seks ve duygusal hayatın birbirinden ayrılmaması gerektiğini, skor yarışının ona ödeteceklerini bilenlerdir benim süzgecimde.

Hayatta yenilik yoksa haz alamamak konusu bir bağımlılık meselesidir, her insan bu konuda aynı zaafa sahip değil. Bu zaafı taşıyan bir insanın ilişki sürdürebilmesi mümkün değil zaten, kadının da erkeğin de. Dopamin dengesini korumuşlara, bu bir sorun veya öncelik meselesi değildir. Mesela ben de ilişkilerden yeni ilişkilere atlayıp yeni heyecanların, o yüksek ilginin tadını çıkarmayı önemsemeyen bir insanım. Kadınlar bana bakınca kayıp görebilir ancak artı eksi dengesine bakınca benim seçimim bu oldu. Coolidge etkisiyle ilgili yazacağım.

Erkeklerdeki bu eğilimin sebebi mümkün olan en fazla sayıda kadını dölleyip soyunu garanti altına almak. Döl yarışı meselesi günümüzde geçerli değil, 12bin yıldır değil de, neyse. Artık fazla fazla nüfusumuz var. Bebeklerimiz ölmüyor. Skor derdinin ona ödettiği bedelleri ödemek için erkeklerin artık sebebi yok. Artı eksi değerlendirmelerini güdülerimizin itkilerine göre değil üstteki sosyal-duygusal katmanlara göre yapmalıyız.