“Ben de Yapsam Ben de Olurum”

Güzellik

Gerçekten güzel, bakımlı bir kız gördüğü zaman, bazı kızların gösterdiği bir refleks var: “ben o kadar makyaj yapsam, ben de olurum. Ben o kadar bakım yapsam, daha güzel olurum”

Bir şeyde haklısınız kızlar: o gördüğünüz güzeller deli gibi spor yapıyor, bakım rutinleri var, ne yediklerine dikkat ediyorlar, korse filan kullanıyor, poz verirken karınlarını içeri çekiyorlar… Siz de bunları gördükçe muhtemelen yukarıdaki cümleyi kuruyorsunuz. E yapsanıza o zaman kuzum, elinizden tutan mı var?

Motivasyon bulmak konusu hep gündeme geliyor. Bence motivasyon aramak yanlış. Ben zaten genel olarak herhangi bir şeyi aramanın yanlış olduğunu, çünkü aradıkça bulamayacağımızı düşünüyorum. Aramak bir çıtadır. Beklenen, belirsiz bir hisse koyulan bir çıtadır, sizi boş yere oyalar. Harekete geçmek için ne beklenir ki? İlahi bir emir geleceği filan yok. İş her zaman adımına bakacak.

Yani insanın iç sesini dinlemesi hata diye düşünüyorum, çünkü iç ses çoğu zaman amaaaaan boşver diyor veyahut “henüz başlamaya hazır değilim” “hele bi şu olsun başlarım.” “hele bi” “hele bi”…

Beklemek, pazartesileri totem yapmak filan çok işlevsiz. Bin kere işlevsizliği kanıtlandı, bin kere de kullanılmaya çalışılıyor. İnsan gerçekten hayret ediyor…

Akla gelen bir istek, bir hedef için ister o gün, mümkün değilse ertesi gün hemen uygulanabilir küçücük bir adım atılmasını öneriyorum. Ben mesela, erteleme işleri bana çok göz korkutucu görünmeye başladığı, hiçbir şeye yetişemeyecekmişim gibi geldiği zamanlarda hemen telefonu elime alıp hangi not alma aracını kullanıyorsam onunla bir günlük rutin çizelgesi hazırlıyorum. Saat, süre, detay, hiçbir şey yok. Sadece doğru sıralamak için.

Herkesin kendi günlük düzenine göre mantıklı, sürdürülebilir bir rutin düşünüp canının isteyip istemediğini umursamadan rutine sadık kalmayı amaçlamasını öneririm. Çok düşünmek kaygı yaratır. İlk planlamayı mantıklı yaptığınızda ve hedefinizi çok küçük tuttuğunuzda rutine bağlamanız zor olmayacak. Tekrar söylüyorum, ne isteyip ne istemediğinizi, o an iç sesinizin veya ağrıyan kaslarınızın filan ne dediğini umursamamanız lazım. Kendinizi çok dinliyorsunuz. Sürekli içine dönüp muhtemelen hayır cevabını alacağı “yeterince motive miyim” sorusunu soran bir zihin yapısı olursa bu işleri sürdüremez insan.

Kendi rutinimden bahsedeyim. Ben mesela sporu sabah yapıyorum. Çünkü çalışıyorsam iş dönüşü fiziksel olarak bitik ya da çok aç oluyorum, evdeysem de ev işleri sonrasında halsiz ve isteksiz. Ağırlık çalıştığım için kendimi en güçlü, dinlenmiş hissettiğim sabah saatini kullanıyorum, kahvaltıdan önce. Zaten spor rutinim evde ve 15dk.

Başka bir örnek, manikür pedikürü gece yatmadan yapıyorum, genelde de bir şeyler izlerken yan faaliyet olarak. Enerji istemeyen bir şey olduğu, ayrıca yarın sabaha hazır olacağı için böyle mantıklı geliyor.

Genel bakımı ise haftasonu sabah yaparım genelde, gezmeye çıkmadan. O gün mesai olmayacağı için insan kahvaltıdan önce spor-duş-bakım-süslenme gibi şeylere keyfince vakit ayırabilir, umarım tabi. Ben ev işiyle bakım arasında kalınca ev işini pratik bir alternatifiyle değiştirmeye çalışıyorum şahsen. Kendimi güzel hissetmek totalde daha verimli olmama yarıyor.

Yapmadığınız ama yapmak istediğiniz hedeflerinizi aynı anda yapmaya, kendinizi bir anda tamamen aksi tarafa götürmeye çalışmayın. Bu, uygulanabilir olmaz. Gerek de yok. Yetişmeniz gereken bir yere koşmuyorsunuz. Keyfini çıkarın.

Yorumlar

Henüz bu içeriğe yorum girilmedi.