Estetik Müdahaleden Önce Algı

Güzellik

Güzel olup olmadığımıza dair düşüncelerimiz kendimizi nasıl algıladığımızla, ortalama bir insanın düşündüğüneceğinden daha alakalı. Kendini olduğundan çirkin sanmak yazımda bunu biraz açıklamıştım.

Yani kendinizi güzel hissetmek için, bakım gerekliliklerini yaptıktan sonra ancak risk içeren işlemlere girişmekten önce, algınızın gerçekçi olup olmadığına eğilmeniz gerekiyor. Kendinize dair algınızı yöneterek, sorun ettiğiniz şeylerden müdahale olmadan kurtulmanız mümkün.

Mesela, size göz altı morluğumla savaşma yolumu anlatayım:

  • Sürdüğüm rimeli yatarken silmemek
  • Sabah kalktığımda panda gibi görünmek
  • Yüzümü yıkayıp koyuluğu temizlemek
  • Aydınlatıcı göz çevresi kremi sürmek
  • Bu rutin sonucu elde ettiğim aydınlık görüntüyü kafama kaydedip sürekli aynaya bakmamak.

Kusurlarımızın çoğu algımızda seçildikçe gözümüze büyür. Özellikle de, makyaj yapıp nispetle iyi haline alıştıkça, normal hali sizin gözünüze de, makyajlı görüntünüze alıştırdığınız çevrenize de daha kötü görünür. Ben tersine makyaj yapmış oluyorum böylece. Yani normal halini aydınlatıp, sonra makyajımı sildiğim halini kafama takmaktansa, önce kendimi bulaşmış bir rimelle görüp, onu temizleyerek algımı yönetiyorum. İşe yarıyor :)

Birkaç sene daha böyle devam, sonra gözaltı ışık dolgusuna başlarım. Bu dolgu işleri ne kadar geç o kadar iyi. Müdahale işleri gerçekten güzel ama gereğinden erken girmek sizi kendi algınız dahilinde dahi olsa erken yaşlandırır.

Botoksu dolgu işlemlerinden ayırmak gerektiğini biliyorum. Kırışık meselesine yapılan müdahalelerle göz altına yapılan başka. Yoğun mimik kullanmıyorum ya da cildim tolere ediyor sanırım, henüz hafif gülme çizgisi haricinde kaş arasıdır, kaz ayağıdır ince kırışığım yok. Kırışığa botoks yapıyorlar, kırışığın daha da derinleşmesini engelleyici bir yöntem olarak. O yüzden botoksa ne kadar erken başlanırsa, o kadar iyi diyorlar. Dolgu ise oluşma sürecini durdurmaktan ziyade maskelemeyi hedefleyen bir müdahale, geç yaptırmanın sebep olabileceği şey o işlemde daha yüksek ml dolgu kullanılması olabilir.

İşlemlerin hepsinin riskleri var. Çeşitli birikmeler, topaklanmalar, ciltle tepkimeler ya da duyarsızlaşmalar olabiliyor çok uzun vadede diye biliyorum. Riskli işler olduğu için gerçekten artısı eksisini somut olarak geçinceye kadar alternatif yöntemlerle gidilmeli diye düşünüyorum. Temiz kozmetik kullanmak, yüz masajı yapmak vb. Yüz masajı yapıyorum. İfademi güzelleştirdiğini düşünüyorum yüz masajının.

Bu bir sektör olduğu için, tabi ki sektörün yararlananları eksilerden bahsetmeyecek ve tamamen bedelsiz bir seçim gibi davranacaklar ama, bilin ki mesele öyle değil.

Kendinize dikkat edin ve sağlıklı yaşayın. Kendinizi aşırı incelemeyin, zorla kusur bulmayın ve algınızı kontrol edin. En doğru yolu bu.

Yorumlar

Milkinis (20 yaşında) 9 ay önce yazdı:

Selamlar, sizi uzun süredir twitter'dan takip ediyorum. Yazılarınızı da çok beğeniyorum, çok iyi geliyor. Bu da dert mi diyeceksiniz ama aklımdan çıkmayan şu düşünceleri size yazmak istedim

 

Başka yazınızda bahsettiğiniz laz burnu vardı bende, hem kemikli hemde kocamandı. Burun estetiği oldum ancak tek sorun da burnum değildi benim için. Suratımda downturned gözlerim gibi beğenmedim birkaç şey daha vardı. Burun estetiğinden sonra bu kadar değişmeyi beklemiyordum açıkçası hala çirkin kalırım diye düşünüyordum ama birden ortalamaya yaklaştım çok çirkinken. Sevmediğim gözlerimi sever oldum. Gerçekten hayat kalitem arttı ve çok daha mutlu, özgüvenli hissediyorum ama bazen durup "estetikli güzel" olduğumu düşününce üzülüyorum. Daha önce hiç ilişkim olmadı, estetikli olmamın ne derece karşı tarafın fikrini etkileyeceğini kestiremiyorum ve bu beni korkutuyor çünkü artık tipimin çirkin olmayışı sayesinde tercih edileceğimi düşünüyorum yani karşımdaki insanı kandırıyor gibi olacağım. Doğal çok daha güzel kızları görünce iç çekmeden de edemiyorum. Cidden moralim çok bozuluyor, böyle kızlar varken ben neden seçenek olayım. Çirkin olduğumdan değil şuan ki varsa güzelliğimin aldatmaca olmasından ötürü çünkü eş seçerken sonuçta güzel genler istiyor insan ve benim buna hakkım yokmuş gibi hissediyorum. Sosyal medyadaki insanların estetik before/after fotoğraflarına gelen yorumları okumak da hiç yardımcı olmuyor.

Mantıklı Kadın 9 ay önce yazdı:

Milkinis. Estetik olmakla en iyisini yapmışsın. Hayatın boyunca seni çok geride tutacak olan bir fiziksel görünümle yaşamanın ruhuna getireceği eksiyi düşünürsek, bir kere ruh sağlığın açısından çok iyi bir yatırım olmuş. Bu seni daha az örselenmiş, daha az kırılgan bir insan haline getirecektir, izin verirsen.

Estetik operasyon imkanları 50-60 senede oturdu sanıyorum ki. Bizim güzel insan istememiz bundan öncesiydi. Çünkü çocuğunun güzel olması için aynı senin imkanın olmayacağı gibi, onun da plastik cerrahi imkanı olmayacaktı. 

Tersten okuyalım. Artık estetik cerrahi diye bir şey var mı? Var. Bundan sonra olacak mı? Olacak. Çocuğun da estetik operasyon geçirebilir mi? Geçirebilir. 

Hayatta bir eş seçerken riske ettiğimiz çok büyük şeyler var. Çok kötü terbiye verebilir, bizi ortada bırakabilir, bizi aldatabilir, bize şiddet gösterebilir... O kadar çok risk alıyoruz ki eş seçerken. Gelecek zaten her zaman bilinmezliktir.

Varsın olsun çocuğunun estetik ameliyat geçirme riski olsun. Hayatın getirebileceği diğer riskleri ekarte ettikten sonra bunun önemli bir kriter olmaması gerektiği kanaatindeyim. Senin iyi terbiye verebilecek iyi bir anne olman bundan çok daha önemli.

Bu senin estetik geçirmen dolayısıyla sana yazdığım bir teselli metni de değil. Zaten her türlü insan bize artı ve eksileriyle gelir ve her zaman karşımızdakini benzer bir değerlendirmeye tabi tutarız ve kusursuz olduğu için değil artılar ağır bastığı için seçeriz.

Homeostasis (21 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Abla iyi akşamlar, ben siteyi bir kaç ay önce keşfettim ve çok hoşuma gitti fikirlerin,  ara ara da gelip yorumlara verdiğin cevapları okuyorum . Bana dönecek olursak uzun süredir yaşadığım bi bug var ve bu konuda senden akıl almak istedim 

Bugün arkadaşımla gratiste bakınırken çok güzel bi kız gördüm benimle tamamıyla zıt özelliklere sahipti uzun boylu , sarışın,  renkli gözlü ve sanırım 0 beden ( zihninde bi siluet oluşturmak istersen chloe lounghan gibi) o an kendimi cok kötü hisettim açıkçası ve modum da bütün gün düşüktü kendimi onunla kıyasladıgim için kötü hissediyorum muhtemelen ama bu kadar güzeli varken bana neden baksınlar diye düşünmeden edemiyorum bu arada 2 yıldır düzenli spor yaparım cildime, güzel kokmaya,  kıyafetlerime hep özenirim ve geçen seneyle bu seneki ben arasında açık fark var ama yine bu problemi aşamıyorum geçen sene de aynıydı bu sene de bu arada bu bahsettiğim olay sadece bu kız için geçerli değil yolda yürürken bile hep güzel kızlar dikkatimi  çekiyor aynı mod düşüklüğü  ben neden bu kadar güzel değilim . olamıyorum diye düşünüyorum artık algıda seçicilik olayina dönmüş durumda bazen o kadar çok düşünüyorum ki zayifliyim diye gidip kendimi kusturuyodum bu durum için psikiyatride gittim ama herhangi bi faydası olmadı şimdi kusma döngüsü yok ama ara ara yine düşüncesi aklımdan geçiyor . 

Sence ne yapmalıyım abla ?

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Seni o kadar iyi anlıyorum ki. O bahsettiğin moral bozukluğunu da biliyorum. Baleye devam ettiğim zamanlar, sınıfa yeni bir kız geldi. Normalde bizim grupta değil de telafi dersine gelmiş. İnsan kendi zıttını beğenir ya, ben senin özendiğini kızın tipindeyim, bu gelen kız da siyah saçlı, beyaz tenli, orta boy, balık etli. Aman nasıl güzel. Benden de min. 10 yaş genç. Bir imrendim, bir kıskandım... O dersten hiçbir şey anlamadım. Moralim bozuldu, bildiğim hareketleri bile yapamadım. Bütün akşam kızın ne kadar güzel olduğunu ve güzelliğinin tadını çıkarmak için ne kadar zamanı olduğunu düşündüm.

Bu, ne kadar güzel olduğumuzla alakalı değil. İnsan doyumsuzdur. Sende olmayan özelliklere özenirsin. Muhtemelen bir başkası da sendeki bir şeyi beğeniyor ve ona imreniyor. 

Hayatta her zaman sahip olamadığımız şeyler olacak. Bir özelliği, birden çok özelliği bizden daha üstün kişilerle aynı ortamı paylaşacağız. Bununla nasıl yaşayacağız peki?

Dinin "vesvese", gündelik dilin "kuruntu" dediği bu takıntılı düşünceleri  aklımıza geldikçe saçmalık olarak damgalayıp zihnimizin geri planına iterek. İrade kullanarak. Ayrıca, yararlı şeylerle meşgul olarak. Kafamızı meşgul edersek bu düşüncelerin gücü zayıflar. Boş kalırsak bu düşünceler zihnimizi işgal eder. Zihni bir kap gibi düşün. Kötüyü kovmak istiyorsan iyiyi doldurup kötüyü taşırman lazım. 

İyi ne? Onu sen bileceksin. İyi yaptığın, yaparken memnun olduğun, insanları memnun ettiğin, sana başarma hissini yaşatan, amaç veren, ilgini çeken şeyler.

Başka kızlara bakma. Ben mesela erkeklere bakmam çünkü flörtöz davranışlar ve hisler yaşamak istemiyorum. İrademi kullanıyorum ve bakmıyorum. Sen de kendi amacın için irade göstereceksin. Instagram da da bakıp durma. Beni de hasta ediyor Instagram.