Bizim Gibilerin Seks Hayatı Kötü mü?

Muhafazakar -bu illa dindar demek değil, geleneksel herhangi bir değeri korumayı hedefleyen- insanların iyi seks yapamayacaklarına ilişkin bir sav vardır.

Ben, kendini seküler muhafazakar olarak tanımlayan bir insan olarak, önümüze gelenle seks yapmamayı savunuyorum ama yaptığın kişiyle iyi yapmamayı değil.

Bu ikisi arasında seçim yapmanız gerekmiyor. Erdem kötü bir seks hayatını, seksi sevmek prensipsizliği getirmez. Bu ikisi aynı kapta olabilir.

Kadınların seks davranışlarını kontrol etmek için yıllardır bastırıyoruz onları. Doğum kontrol yok, DNA testi yok, yapmasak kim kimin çocuğuna babalık edecek belli değil çünkü. Ha şimdi bunlar icat olundu, o yüzden kadınlar da delice seks yapma yarışına düştü. Çünkü, yılların bastırılmışlığının etkisi tepkiyi doğurdu ama tepkisellik rasyonel değildir. Bilin ki, ektiğinizi biçiyorsunuz şu an beyler.

Ancak arada, mantıklı, sakin olanlarımız da var. Bizler ne iyi seksten vazgeçeceğiz, ne seks yapmak için duygusal hayatımızı mahvedeceğiz. Cinsel devrimin yarattığı bu akıntılara kadın-erkek karşı duracağız, durmayı rasyonel biçimde temellendireceğiz.

Hazcı kesim kendini belli prensiplerle sınırlayan bizim gibi insanlara kadını erkeği sürekli nazire yapmak derdindeler. En iyi onlar sikişiyor, en fazla zevki alan onlar, biz rahipler, ruhban gibiyiz, ne fantezi biliriz ne başka şeyi… Çünkü, duygusal mutluluğu biz aldığımız için, hazzın kendilerine ait olmasını, bu şekilde tercihlerini yüceltmeyi amaçlamak peşindeler. Ama yok öyle yağma. Biz insan güdülerini kontrol ediyor diye yok saymak zorunda değil, sadece terbiye ediyoruz yerine göre.

Bu propogandaları, uzun ilişki sahibi veya evli çiftlerde öğrenilmiş çaresizliğe de sebep oluyor. Sürekli bir “dışarıda hayat çok güzel, hepimiz acayip sikişiyoruz” söylemi altında kaldıkları için, cinsellikte yaşadıkları problemi ilişkilerinin doğasına, birbirleriyle yetinmelerine veriyor ve çözüm aramıyorlar. Yine körlüğün getirdiği yanlış teşhislere geliyoruz yani. Oysa ki aynı kişiyle dahi cinsel hayat hiçbir zaman doğrusal olarak mükemmele gitmez. Daha iyi olduğu dönemler olur, daha kötü olduğu dönemler olur, problemini doğru bilirsen, emek verirsen, aşarsın.

Günümüzde tek gecelik ilişki, çok partner, şu bu çok yüceltiliyor da, pek az kişi o hayat tarzında cinsel ilişkilerin bir çoğunun başarısızlık, hayal kırıklığı veya tatminsizlikle sonuçlandığından, iyi bir cinsel partnere ve karşılıklı orgazma ulaşmanın ne kadar küçük bir ihtimal olduğundan bahsetmiyor. İnsanlar yeni birini tavlamakla öğünmeye o kadar kendilerini kaptırmışlar ki onlarla yaşadıkları deneyimlerin kalitesini sıklıkla es geçiyorlar. Cinsel hayatını reklam malzemesi yapanlara bakmayın siz, onlar atıp tutmayı seviyor. Yollarını savunabilmek ve parlatabilmek için atıp tutmaları gerekiyor zaten, amaçları bu.

Neden?

Bence sebebi, insanlık şimdiye kadar az partneri, aileyi vb. idealize ettiği için bunlara olan bir tepkileri olması. Hakkaniyetli bir tespit olmaktan ziyade tepkisellik içeren bir propaganda bu. Ben katılmıyorum, sebeplerini de yazılarımda sayıyorum.