Taciz ve Stratejisinde Başarısızlar

Yaşamın İçinden

Gündemi takip etmelere devam ve bu tatsız konu hakkında yazma gereği duydum. Türkiye'nin me too hareketi diyebileceğimiz twitter ifşa günleri yaşadık ve gündemi hiç sakinleşmeyen ülkemde yine ortam gerildi. 

Tacizi konuşmak çok zor, tecavüzü konuşmaktan da zor çünkü eylemin kapsamı oldukça belirsiz ve bu yüzden fazlaca tartışmaya neden oluyor. Ben tacizi, bu ifşalarda anlatılan olayları iki grupta gördüm ve sizlere de bakış açımı anlatacağım. 

Taciz denince benim aklıma gelen, bir kişinin sizin istemediğinizi belirttiğiniz veya istemenize olanak olmamış olan bir cinsel davranışı size göstermesi.

İstemediğinizi belirttiğiniz demek zorundayım çünkü eğer isteyip istemediğinizi ölçme davranışlarını da tacizden sayacaksak kadın erkek ilişkilerinin görücü usülü haricindeki yollarını iptal etmemiz gerekir. Zaten ben size söyleyeyim, bu me too benzeri hareketler kadınlar açısından istenmeyen geniş bir yan etki oluşturacaklar: artık erkekler yürümeyecek kadınlara. Çünkü şu anki tartışmaların yaşandığı haliyle bazı kadınlar istemedikleri erkeklerin kendilerine cinsel istek duymasını dahi taciz / sapıklık olarak nitelendiriyorlar.

Benim tanımımla bile tacizin ne kadar yaygın olduğunu erkekler pek anlayamıyorlar benim gördüğüm kadarıyla. Tacize uğramamış kız / kadın yoktur diye bir iddiayı abartılı mı buluyorsunuz gerçekçi mi? Ben biliyorsunuz ki erkek düşmanı değilim, erkekleri severim, erkekleri çoğu konuda savunurum ama bu konudaki fikrim, tacize uğramamış kadın olmadığı iddiasının hayli mümkün olduğu. Şahsen, iki kere açık fiziksel tacize uğradım, biri Taksim-Bostancı dolmuşunda akşam vakti, diğeri de belediye otobüsünde okul dönüşünde idi. Hiçbir vakada kıyafetim Anadolu değerlerine göre dahi açık değildi zaten yaz mevsiminde bile yaşanmış olaylar değildi. Hiçbirinde faille en ufak bir flörtüm hatta göz göze gelmem dahi olmadı. Daha hayatımız boyunca denk geldiğimiz laf atmaları vs. hiç saymıyorum. 

Evet, bazı insanlar ve çoğunlukla da erkekler, salt bir kötücüllükle, sizin üstünüzde haklarının olduğu gibi bir sanrıyla size haddi çok aşan davranışlarda bulunuyorlar. Bunu yaparken sizin ondan zayıf olmanıza güveniyorlar. İçten gelen hiçbir doğru / yanlış ölçümleri yok ya da davranışlarını kendilerine rasyonalize ediyorlar. Bu erkeklerin tespit edilmesi, yaptıkları bu sinsice gizlenebilir saldırının kanıtlanması ve cezalandırılması gerekli, hem de çok gerekli. Bu, erkeklerin bile tartışmaması gereken bir konu. Bu, iftira ihtimalinden daha olası görmeleri gereken bir konu. Bu, erkeklerin taraf tutmaması gereken bir konu. Bu gerçek bir dert. 

Ancak, bu ifşa hareketlerinde paylaşılan başka bir konu vardı ki o üstteki ile aynı şey değil. Aslında ifşa edilen davranışlar taciz de değil. Anlatılan davranışlar, kendi cinsel stratejisini uygulamakta başarısız olan kadınların ve kendi  cinsel stratejisini uygulamakta başarısız olan erkeklerin neden olduğu talihsiz tecrübeler. 

Ne diyorum ben gene ya :D Bir yazı yazarken, okuyan kişinin beni düzenli takip eden dolayısıyla görüşlerimden haberi olan bir kişi mi yoksa yeni bir okuyucu mu olduğunu bilemiyorum. Bu yüzden, bazı konulardan sitenin yeni gelenleri için tekrardan bahsetmem gerekiyor.

Biliyorsunuz ki kadın ve erkek cinsel eylemleri birbirinden farklı. Kadın hamile kalırken erkek döller. Bu temel fark yüzünden kadın ve erkek cinsel davranışları ve bu iki cinsiyetin cinsel stratejileri birbirinden tamamen farklı evrimleşmişlerdir. Doğum kontrolün ve feminizmin müdahalesinden öncesindeki binlerce yılda kadınlar seçmek, sakınmak, korunmak, utanmak, naz yapmak yönüne eğilmişken erkekler istemek, kur yapmak, tavlamak, uğruna uğraşmak, ikna etmek hatta cinsel amaçları uğruna yalan söylemek gibi davranışlar geliştirmişlerdir. Cinsellikte kadınların geneline talep bol, erkeklere ise talep oldukça sınırlıdır. 

İfşa olaylarında anlatılan çoğu vaka, bir kadının içsel olarak hissettiği sakınma, utanma, seçme davranışlarının aksine hızlı gitmesinden duyduğu pişmanlık + erkeğin cinsel tansiyonu iyi ölçmek, yükseltmek, doğru zamanda hamle yapmak konusundaki başarısızlığının birbirini bulmasından ibaret. 

Haydaaaaa. Sen şimdi linci yemedin mi? Çok şükür ki artık twitter ahalisinden değilim de yazdıklarımı anlamayacak insanlarla uğraşmak zorunda kalmıyorum. O yüzden siz sabırla okuyanlara açıklamaya devam edeyim.

Günümüz kadınları her şeyi istiyorlar. İstedikleri nasıl mümkün olacak ben bilmiyorum. Hem istedikleri gibi giyinsinler ama istemedikleri kimse onlara bakmasın istiyorlar. Hem istedikleri kadar hızlı cinsel davranışlarda bulunsunlar hem de erkekler aynı hızda gitmesin istiyorlar. Erkek ilgi göstersin ancak cinsellik talep etmesin istiyorlar. Erkekler kendileriyle zaman geçirsin ama cinsel istek duymasın istiyorlar. Kendileri cinsel olarak istedikleri kadar özgür olsun ama erkekler onları muhafazakar saysın istiyorlar. Her şeyi istiyorlar, her şeyi. 

Bu mümkün değil. Bunun mümkün olmadığını akl-ı selim herkes dile getiriyor. Bakın abi net biçimde söylemiş erkeklerin düşüncesini:

Ancak, özellikle sosyal medya ile birlikte insanlara öyle bir imkan doğdu ki, artık kendi deliliğini sesin ne kadar çıkıyorsa o kadar haklı sanıyorsun. Öğrenmiyorlar. Başlarına kabullerinden ötürü tatsız şeyler geliyor, gene öğrenmiyorlar. 

İnsanların davranışları dışarıdan bakınca şu -bunu erkekler de yapıyor: ben şu ortamda büyüdüm, hayat tecrübem dolayısıyla şu şu görüşlere karşı tepkiselim veya yakınlığım var, buna göre bir kimlik oluşturdum. Bana bir önerme sunulduğunda kimliğime göre onu değerlendiririm. Kimliğime yakıştırırsam kabul ederim, kimliğime ters bulursam o görüşü reddederim. Bunun bana gerçek hayatta yaşattığı şeyleri de kendi görüşlerim içinde rasyonalize ederim.

Karmaşık mı geldi? O zaman somut bir örnek vereyim. Baskıcı bir ailede veya kemalist bir ailede iktidar nefretiyle büyütülmüş ve kendini feminist ve çağdaş kimliğiyle tanımlayan bir genç kızımız olsun. Bu kıza sunacağımız önerme de "erkeklerin cinsel stratejileri gereği kadınlara neredeyse rastgele cinsel ilgi duymaya müsait oldukları, o yüzden de erkeklerin kadınlarla arkadaşlık edemediği" olsun. Şimdi biliyorsunuz "kadın-erkek arkadaş olmaz" önermesi gerici olarak konumlanmış durumda çünkü müslümanlar bunu hep söylerler. Bu yüzden bu kimlikte bir kızın bu önermeyi kabul etmeyi kendine yakıştırması mümkün değil. En yakın erkek arkadaşı ona asılsa ve bu hayatı boyunca birkaç kere yaşansa da mümkün değil. Kızımız "arkadaş olamazlarmış galiba" diye önermeyi yeniden değerlendireceğine bin takla atıp kendi karşısına çıkanların "sapık" olduğunu iddia edecektir. 

Erkeklerin cinsel istekleri ve cinsel talepleri olmasını sapıklık veya taciz olarak nitelemek de ne bileyim... İşin ilginci, bu tanımlamayı yapan kızların iş kadın cinselliğine gelince en azılı seks pozitif profile bürünmeleri. 

Ben size tatsız gelecek bir şey daha söyleyeyim mi? Bugün, erkeklerin cinsel taleplerini bu kadar cesurca, bu kadar yüzsüzce yapabilmelerinin nedeni kadınların kendini sakınma cinsel stratejilerini terk ediyor ve seksin ucuzluyor olması. Hadi hoşunuza gitmediği için bunu da reddedin. Artık erkekler etraftaki ucuz cinsellik yüzünden kadınların başkasıyla bir şeyleri çok kolay yaşadığı inancına saplandılar, bunda bazen haklı bazen de yanlışlar ve bu inanış kadınların genel olarak saygı uyandırmamasıyla sonuçlanıyor. 

Saygı duydukları düzende ne oluyordu diyeceksiniz, ben de diyeceğim tabi. Burada da taş size gelmeye başlayacak erkekler. Günümüz manzarasında sizin de payınız var. Sizler "namuslu" kadınları ödüllendirmediniz ve ödüllendirmiyorsunuz da. Ne geçmişteki kadınların kıymetini bildiniz ne şimdi değerli kızlara gereken değeri veriyorsunuz. Erkek Adam sitesinde kaç kere "kız arkadaşım her açıdan mükemmel ama ben daha piyasayı turlamadan şimdi nasıl evleneyim" yorumu okuduğumu bilmiyorum. Neredeyse hepiniz imkanınız olduğunda yüksek değer bir kadınla evlenmeden önce piyasayı kırıp geçirmeyi hayal ediyorsunuz. Sizin görüş açınıza göre takılmak bir ödül değil ceza. Ama bu o kadar yanlış ki. Takılabileceğinizi düşündüğünüz kolay görünen kadınları simpliyorsunuz, eteklerinden ayrılmıyorsunuz, kadınların ödülü olan ilgi-zaman-iltifat gibi şeyleri yıllarca onlara veriyorsunuz ve o sırada sizin stratejinize hizmet etmeyecek değerli kadınları ilgisizlik ve terk edilme hatta ve hatta diğer kızlarla takılarak aldatma ile cezalandırıyorsunuz. Ondan sonra kadınlar çok hızlı, çok bozdu. Siz sanıyor musunuz ki sizin takılıp ciddi yatırım yapmadığınız kızlar onlardan ayrıldığınızda hatayı kendilerinde görüyorlar ve elendiklerini düşünüyorlar. Yooo, onlar ayrılığınızı sizin şerefsizliğiniz veya korkaklığınız üzerinden bir güzel rasyonalize ediyorlar ve yine onay görmek ve tatmin olmak üzere başka bir hedef(lere)e ilerliyorlar. Bunu sizin düşündüğünüzden de uzun süre sürdürebiliyorlar, öyle 30 yaşında biten bir süreç bile değil.

Valla kusura bakmayın. Bu "kolaylaşma" konusunda evet kızlar anneleriyle aynı noktada değiller ama erkekler kolaylığa düşkünlük konusunda babalarıyla gayet de aynı yerdeler. Metresler annelerden daha iyi yaşadı. Parayı evdekiler görmedi pavyondakiler cukkaladı. Dolayısıyla bunu siz başlattınız. Sizin talebiniz bu arzı yarattı. Eskiden baskıyla bunu bir kesime sınırlandırıyordunuz, artık feminizm yüzünden sınırlandıramıyorsunuz, fark bu. 

Siz Moğolistan örneğini hiç okudunuz mu? Gelişmekte olan ülke olduğu halde doğum hızı yeterli olan sayılı ülkelerden. Nedeni ne? Anneliğin yüceltilmesi, annelerin onurlandırılması, haklara ve konuma sahip olmaları... Bunu siz bir düşünün erkekler. Ağzınızla ya da klavyenizle kimlere değerli dediğiniz değil mesele, davranışlarınızla kimleri ödüllendirdiğiniz...

Taciz -benim gruplamamda taciz olmayan vaka- konusuna tekrar bağlayalım. Kadınlar artık topluca kendi feminen cinsel stratejilerinde başarısızlar ve bunun içsel rahatsızlığını hissediyorlar, bu başarısızlık ve erkeklerin hadsizliği onlara kötü hissettiriyor. Bu başarısızlık hem feminizmin kuyruğuna takılmaktan hem de erkeklerin teşviğinden kaynaklanıyor.

Gelelim erkeklerin başarısızlığı derken neden bahsettiğime. Bir erkeğin cinsel tansiyonu yükselten taraf olageldiğini yukarıda yazmıştım. Mesela redpill'de tanımlanmış bazı yürüme aşamaları var: pozitif cinsel tansiyon yaratmak, kadını cinsellik eğişinden aşırmak, son dakika direnci vesaire vesaire, merak eden gogıllasın. Bunlar kadın-erkek ilişkilerinde tanıma dökülebilmiş yani o kadar yaygın biçimde tekrar eden paternler. Erkekler, bunları öğrenerek incel olmaktan kurtulup seks yapabilmeye, kadınları itmemeye-çekebilmeye başlıyorlar. Ancak her erkek değil. Hatta, erkeklerin çoğunluğu için bunları yapabilmek, aşabilmek çok zor. Yanlış yapıyorlar çünkü başarılı erkeklerle aynı süreci takip ettiklerini düşünüyor ama aradaki nüansları yakalayamıyorlar. Düz baktıkları zaman onlar da barda bir kadınla tanışıyorlar, onunla içiyorlar, eve geçme davetinin kabul edildiğini görüyorlar, sonra olayı fiziksele taşımaya çalışıyorlar. Sevişenler de bu şekilde sevişiyor ki, başka bir yol mu izliyorlar? Kadınlar izin alsınlar diyorlar da sevişilen vakalarda erkekler "şimdi seni öpeceğim tamam mı?" mı diyor sanki?

İşte bu ifşa vakalarında okuduğumuz birçok olay, cinsel tansiyon yaratmakta ve kadını doğru okumakta başarısız olan erkeklerin yaşattığı talihsizlikler bütünü. Yani kötü niyetten ziyade konuyu bilenler için bariz birer beceriksizlik. Bu taraftaki kadın olsam tabi ki korkunç derecede rahatsız olacağımı inkar etmiyorum, ancak anlatılan bazı olaylarda erkekleri fail olayları görmediğimi belirtmem gerekiyor. 

Hep derim, tekrar diyorum. Kötüler var ama o kadar çok değiller. Daha çok, acizliğimizden dolayı yaşadığımız-yaşattığımız şeylerle yuvarlanıp gidiyoruz. İnsanız, hata yapacağız ve hata yapanlarla karşılaşacağız. Bu işe sadece haklı-haksız inadıyla bakmayıp kendinizi koruyarak, tedbirle de yaşamanız gerektiğini düşünüyorum. 

Üçüncü bir vaka türü var ki o kadın olarak tam bir utanç kaynağı. Zamanında gördüğü onay, aldığı ilgi hoşuna gittiği için karşılıklı olarak yaşadığı cinsellik soslu flört deneyimini zaman geçip de pişman olduktan sonra taciz diye nitelendiren grup. Kadınlar zaten cinsel deneyimlerinin bir kısmından pişman oluyorlar, bu evrimimizin bir parçası, seçme görevimizin bir sonucu. Ancak burada sorumluluğu kendi davranışlarına en ufak yüklememek de, of ki ne of.

Kendinize iyi bakın. Akl-ı selim sizle olsun.

Yorumlar

Henüz bu içeriğe yorum girilmedi.