Sosyal Kaygıyla Mücadele Kulübü

Yaşamın İçinden

Arkadaşlar, aklıma geldi de, üniversiteler açılmışken, sosyal kaygı konusunda birbirinize destek olmaya ne dersiniz? Düşündüğünüzden çok daha kalabalıksınız ancak durumunuzdan utandığınız ve zaten içinde bulduğunuz kaygılı hal başkaları ile tanışmanız konusunda sizleri zorladığı için bir araya gelmekte zorlanıyor ve dertlerinizle baş başa kalıyorsunuz.

Şu bir gerçek ki sosyal medyanın yayılması ile birlikte insanlar ekranlar arkasından iletişim kurmanın sahte rahatlığına kavuştular.

Sahte çünkü;

  • Yalan söylemeye sonsuz imkan verdiği için hem kendiniz hem karşısı dürüst olmamak konusunda daha rahat.
  • Empati kurma yeteneğini vücut dili okuma imkanını yok ederek azalttığı için birbirinize karşı normalden saldırgansınız.
  • Çok fazla kişiye ulaşılabildiği için yalnızlığı maskeliyor ama aslında kimse gerçek bir kontağınız değil.
  • Gerekirse bir hesabı kapatmanız kendinizi yok etmenize yeterli olduğu için bağlayıcılığı az.
  • Anlarınızı ve göstereceğiniz halinizi cımbızla seçebildiğiniz için sizi bütünüyle yansıtmıyor, aynı zamanda başkalarının da en iyi seçmece anlarını görüyorsunuz.

Bu sahtelik aynı zamanda bir rahatlık olduğu için hepimizin hayatında sosyal medya büyük yer kaplıyor. Benim de twitter hesabım bana geniş bir sosyallik kapısı açtı ve o uğraş aslında beni gerçek hayatımda arkadaş sahibi olmaktan geri tutuyor, motivasyonumu baltalıyor. 

Yani, yalnız değilsiniz. Aslında, düşündüğünüzden daha da kalabalıksınız.

Neden bu kalabalığınızı birbirinize destek olmak için kullanmıyorsunuz?

Üniversite bileti 14 sene oldu. O yüzden işleyişleri tam hatırlamıyorum. Fikrimin yere basmayan tarafları varsa affola.

Ben olsam, birkaç arkadaşımla birlikte "sosyal kaygıyla mücadele kulübü" kurardım.

Öncelikle kulübün zorbalamaya karşı, kaygınızı arttırmamasını sağlayacak güzel bir kurallar listesi hazırlardım. Bu listeyi yaparken okulunuzdaki psikologdan da randevu alabileceğinizi düşünüyorum. Zorbalığı dışlamak ve birbirinizi kollamakla alakalı bir kod geliştirebilirsiniz. Yazılı kurallar haline getirebilir, bunu görselleştirebilir, çıktısını alabilir ve kulüp merkeziniz olursa burada bulundurursunuz.

Faaliyetleriniz ne olacak?

  • Amerikan filmlerinde olduğu gibi derdini dökme konuşmaları, grup terapileri yani.
  • İnternetten bulacağınız "sosyal kaygı ile savaşma methodları" konulu video veya yazılardaki methodların her birini her hafta kampüste denemek. Method belirleme işini grup sıra ile yapmalı, herkes bu konuda görev icra etmeli.
  • Psikolog veya bu konuda içerik üreten influencerları okula davet etmek, konuşma yaptırmak.
  • Hayır kurumları ile irtibata geçerek çocuk esirgeme kurumu veya yaşlı bakım evi gibi kurumları ziyaret etmek, buralarda insanlarla sohbet etmek.
  • İletişim becerisini geliştirmeye yarayan tabu benzeri kutu oyunları oynamak.
  • Rekabetle baş etmenizi sağlayacak şekilde ekipler halinde yarışacağınız sportif aktiviyeler veya fiziksel oyunlar düzenlemek.
  • Spor ve diyetle ilgili alt irtibat grupları kurup birbirinize destek olarak bunlarda disiplin sağlamak.
  • Grup samimi olduktan sonra klip veya piyes organize etmek, rollere girmek.
  • Kalabalık bir sayıya ulaşılır ve aktif olarak sosyal medya kullanılırsa, yani arkanızda kitle olduğu bir duruma gelirseniz, giyim firmaları ile irtibata geçmek, onlarla stil danışmanlığı günleri düzenlemek, firmalardan hediye kartı almak.
  • Danışmanlık & Koçluk hizmetleri veren firmalardan ilgili olabilecek hizmetlerin tanıtılmasını rica etmek, sunumlar, aktivite günleri istemek.

Sizin aklınıza gelenler varsa yorumlarda yazın.

Böyle bir kulüp kurarak birbirinize sandığınızdan çok yardımcı olabilirsiniz. Ancak, sizleri, faaliyetlerinizi zorbalamak isteyenler olabilir, olacaktır da. Faaliyetlerinizi trollemek isteyenler de. Zorbaların, trollerin kendi aşağılık komplekslerini başkalarına kusan değersiz insanlar olduğunu sakın unutmayın ve böyle şeyleri kişiselleştirmeden hayata devam edin.

E abla iyi dedin, güzel dedin de, sosyal kaygısı olan adam kulüp kurmanın ilk aşamalarını nasıl atlatsın, nasıl önayak olsun, nasıl insan davet etsin

Güzel.

Birincisi, herkesin kaygı durumu, rahatsızlık seviyesi birbiriyle aynı değil. İçinizden daha cesaretli olabildiğini bildikleriniz vardır. Siz o iseniz, başkalarına da ne kadar yararlı olabileceğinizi düşünerek inisiyatif alın. Böyle birini tanıyorsanız, ona fikir verin.

Sizinle aynı kaygı bozukluğunu yaşamayan arkadaşınız varsa, ondan ilk haftalarda size eşlik etmesini isteyin. Arkadaşlar böyle şeylerin kurucusu, lideri olmak statü sağlar. Network geliştirirsiniz. Kendi kaybı bozukluğuna sahip olmayan azıcık asosyal adamın bile çok işine yarar böyle bir faaliyet. 

Kalabalık olmak, tek olmaktan daha güçlü hissettirir. Birbirinizle kaynaştıkça, bir sonraki faaliyetler için daha cesaretli olduğunuzu göreceksiniz.

Organize olmak, fikir teatisi, firmaları davet etmek gibi şeyleri büyük oranda mail-yazışma ile yaparsınız zaten. Dolayısıyla çok da cesaretli olmanız gerekmeyecek birçok noktada.

Kulübünüzün ismi dolayısıyla zaten utangaç insanlar olduğunuz bilinecek, size yardımcı olan insanlar da katılan kişiler de kolaylaştırıcı davranacaklardır. Halen insanların büyük çoğunluğu kötü değil, bilakis iyi niyetlidir ve destek olmayı severler.

Hadi bakim. Beyinler, sinapslar faaliyete. Kolay olmaz. Doğrusal ilerlemez. Başladığınız an başarı gelmez. İnsanlar bulmuş gibi yığılmaz.

Ne yapacaksınız? sorusuna dolu cevaplar verebilmek. Sebat etmek ve istikrar göstermek. Sürekli durum değerlendirmesi ve yüksek beklentilerle moral bozmamak... Bunlar şart.

Yorumlar

Henüz bu içeriğe yorum girilmedi.