Hayatı İdame Ettirme Stilim

Yaşamın İçinden

Dolu dolu geçtiğini hissettiğim bir hayatım var ve zamanı verimli kullandığımı düşünüyorum. Şimdi size gündelik hayatımı nasıl idame ettirdiğime dair birkaç not düşeyim, belki yararlanacaklar olabilir. 

Efendim ben şu an haftada 6 gün çalışmıyorum, 3 gün çalışıyorum. Dolayısıyla haftada 4 günüm boş ve bu günlerin dolu, verimli geçmesi benim için önemli.

Evin işleri tamamen benim sorumluluğum. Küçük yerde müstakil evde oturuyoruz, bahçe işleri var, bahçenin ince işleri benim. Resmi işler oluyor, bankaymış, faturaymış vs. Spor yapıyorum -3 yıldır evde idim yeni salona başladım. Kişisel bakım hedeflerim var. Daha iyi bir işe girmek için de mesleki sayılacak bir kursa başladım. Hatta dans vardı da şimdilik bıraktım, aslında aynalı odada bulunmayı çok seviyorum ama meşguliyet ve ekonomik şartlardan onu rafa kaldırdım. Gördüğünüz üzere bayağı bir farklı kalemi döndüre döndüre ilerletmem gerekiyor.

İş günümse ne yapacağım zaten belli. Motive olmakta ve güne başlamakta bir sıkıntı yaşamıyorum çünkü saat tiktok akıyor zaten, mecbur uyacaksın. Canımın ne istediğini dinlemiyor, rutine göre davranıyorum. Arkadaşlar, size şunu söyleyeyim ki emir kulu olmak da, çalışan olmak da nispetle kolay. Asıl kendi iradenle baş başa kalmak hayli zor bir mesele. Neyse kavga etmeyelim, konu bu değil :D

İş günüm olmayan günlerde, özellikle önceki gün yoğun çalışmışsam çok isteksiz ve yorgun hissediyorum. Yine de kendimi zorlayarak o gün yapacak 2-3 tane görevi kafamda belirliyorum. Örnek vereyim:

  • Bugün bahçedeki şurayı temizle.
  • 2 posta çamaşır yıka ve öncekileri katla.
  • Manikür-pedikür yap. 

Başka bir liste örneği:

  • Spor salonuna git.
  • Şu havaleyi yap ve şu faturayı öde, bu online siparişi ver (hepsi pc başında).
  • Kursun ödevini yap.

Gördüğünüz üzere hayatımda ilerletmek istediğim alanlardan birer tane görev belirliyorum. Bunları uygulayabilecek gücü nasıl buluyorum? Günün ne kadar uzun olduğunu ve bu işlerin başladıktan sonra düşündüğüm kadar da uzun sürmeyeceğini kendime sürekli hatırlatarak. Eğer aralarında beni uzun zamandır strese sokan bir görev varsa eat the frog yöntemini uyguluyorum, sabah kalkınca kahvaltı etmek dahil tüm rutinimi terk ederek o sabah enerjisiyle ilk o işi yapıyorum.

Ara veriyorum. Çokça, uzun aralar veriyorum gün içinde. Mesela uyuyorum, mesela sosyal medyayı karıştırıyorum. Ancak ara verdim diye günü bitirmiş, kendimi pes etmiş saymıyorum. Arayı ara olarak görüyorum. Aradan dolayı rahatsızlık hissetmeye başladığım zaman kalkıyorum. İnsana hani bir suçluluk duygusu, bir iğrenti geliyor. O hissi ayağa kalkmak için kullanın. O an o iradeyi gösterin. 

O iradeyi işe dönmek için kullanamıyor musunuz? O zaman rahatlatıcı bir harekete ihtiyacınız var. İşte böyle tükenme, iradesizlik anlarımda tüm prensiplerimi, tüm sıralamalarımı-planlarımı bir kenara bırakıp onlara ters olsa bile küçük bir rahatlatıcı eylem yapıyorum. Mesela öğleden sonra spora gidecek dahi olsam o sabah kendimi kötü hissediyorsam bir duş alıyorum, mesela cutta bile olsam ağzıma tatlı bir şey atıyorum. 

İradeniz aşırı zorlandığı zamanlarda prensiplerinize uymak için yenilmeyi ve pes etmeyi değil, prensiplerinizi veya mantıki sıralamanızı terk edip o iradesizlik anını aşmayı hedefleyin. Prensip ile eylem çeliştiği anlarda eylemi seçin. 

Şimdi bunları insan ilişkilerine uygulayalım filan deyip benim canımı sıkmayın, orada başkasına etkiniz var, o ayrı mesele.

İradesizlik anlarını hile ile atlattıktan sonra sıradaki görevime geçiyorum. Onu da halledince tekrar ara veriyorum. Aradan sonra günlük daha basit bir işimi hallediyorum, mesela evi süpürmek. Sonra tekrar ara veriyorum. Gün bitmeden, akşam 8-10 da olsa ve yorgun olsam dahi o gün için belirlediğim işleri yapıyorum. Bir şeyi feda etmem gerekirse evi çekip çevirmeyi feda ediyorum, yani en temel rutini. Ama yapılacaklar listemi biriktirmemeye gayret ediyorum.

Böyle işte, işte böyle...

Yorumlar

Szymanski (30 yaşında) 11 ay önce yazdı:

Bu yazıyı keşke spor yaparken okusaydım en azından 1100 tl kayıt parası verdikten sonra 3 günde bırakmazdım 😂 Neyse. Twitterdan geliyorum yazmıştım sana. Bu yazıdan anladığım kadarıyla bir insanın boşluktan çıkması için önce bi işe girmesi, sonra kendine hobiler edinmesi, kendini geliştirmeye çalışması ve günlük görevlerini aksatmadan yerine getirmesi. Peki sence bu üçü düzgün bir şekilde yapıldığında (tabi ki ara sıra aksaklıklar olcak iradesizlik vs. ki zaten ona bile çözüm sunmuşsun burda) insan boşluktan çıkar mı? Ben ilk defa böyle bi boşluğa giriyorum hayatımda ve tek bir yanlış yapmak istemiyorum. Boşluktayken yanlış kararlar alıp daha da derine sokmak istemiyorum kendimi. Kısacası. Kendini geliştir, hobi edin ve çalış diyorsun? 

Mantıklı Kadın 11 ay önce yazdı:

Öncelikle,

Spor salonu üyeliğin bitmedi ise hemen bugün veya yarın gitmeye başla. Zararın neresinden dönersen kardır. İlk önemli şey, bence bırakmaları bırakma, pes etme değil de ara vermiş olmak, dinlenmek olarak addetmek.

İnsanlarda şunu görüyorum. Pes etti ya mesela. Hemen bunu kendi niteliklerine, kendi iradesizliğine dair bir işaret, bir kendini gerçekleştiren kehanet olarak okuyor, "ben böyleyim zaten, ilerleyemem", "bak işte, gene bir şeyi istedim yapamadım" düşüncelerine kapılıyor ve durumu kendi kendine ağırlaştırıyor.

Oysa ki insanın kendine "canın sağolsun" demesi laım, "böyle şeyler normal, herkes böyle yaşıyor" demesi lazım, "bir şey olduğu yok, kaldığın yerden devam" demesi lazım. Benim kendime telkinlerim böyle.

Arada beni de hafakanlar basmıyor mu? Ohhhhoooooo, ne demezsin. Ama ben zihin kontrolü mü diyelim ne diyelim, aksi için sürekli emek veriyorum ve bu emeğin verilmesini de aynı şekilde normal görüyorum, insanın böyle bir şey olduğunu kabul ediyorum ve bunun üstünden kendime hayal kırıklığı, sıkıntı yüklemiyorum.

"Tek bir yanlış yapmak istemiyorum" ne demek, tam anlamadım. Yani hiç yanlış yapmak istemiyorum mu? Öyle şey olur mu evladım, yanlışsız insan mı var? Neden böyle bir çıta koyuyorsun ki kendine?

Yüksek çıtalar, başarısızlık, örselenme hissetmenin temel sebeplerindendir. Boşveeeeerrrr, hayatta ilk kez yaşadığın bir macera gibi düşün bunu. Aslında bu bir fırsat, daha önce seni bağlayan şeyler yüzünden yapamadığın bir şey varsa, şimdi yapabilirsin.

Sokakta kalmak ve gerçek insanlarla etkileşimde olmak için kendini zorlamak. Karşına yeni fırsatlar çıkması için de önemli. Yaşadığınız yeri, maddi durumunu bilmediğim için bunlara daha spresifik hedefler öneremiyorum ama kesinlikle odamıza çekilmememiz lazım.

Hayat bir kapıyı kapar, başka bir kapıyı açar. Bundan daha doğal bir şey yok. Yeter ki gözümüz yere bakıyor olmasın da yanından geçtiğimiz açık kapıları kaçırmayalım.

Szymanski (30 yaşında) 11 ay önce yazdı:

Spor konusunda onu bir kere yapmıştım. Üyeliğimi tamamen bitirmek yerine bir ay dondurup kendime hem düşünmek için hemde irademi yeniden kazanmak için süre vermiştim. Ama sonuç bir ay sonra yine aynısı oldu. Bıraktım. Tamamen iradesizlik başka sebepten değil. Bu insanın canını çok sıkıyor. Zamanın olmaz gitmezsin ya da başka bir engel olur gitmezsin üzülmezsin ama sebepsiz yere gitmediğin zaman tembelliğe giriyor ve bu senin psikolojini olumsuz yönde etkiliyor. 

 

Orda cümleyi eksik yazmışım. "Boşlukta iken tek bir yanlış yapmak istemiyorum" demek istedim. Yoksa insanın yaratılma sebebi hata yapmaktır zaten bunu iyi bilirim zira zilyon kere yaptığım şey 🙂

 

Ailemin maddi durumu iyi ama şu an için benim işsizlikten ötürü kötü. Tesadüftür ki bugün kendime iş buldum bidahaki ay maddi durumum oldukça düzelir artık 😂. Ama sorun şu ki ben samimi olduğum arkadaşlarımın hepsiyle aramı soğuttum. Aslında kendiliğinden soğudu. Ne yapmamı önerirsin bu konuda? Odama kapılan birisi olmadım olmakta istemedim hiçbir zaman ama bazı şartlar şu an için beni bu duruma zorlayabiliyor. Bana ne olur bi kursa yazıl gibi stabil tavsiyeler verme 😂. Farklı bir düşüncen varsa dinlemeyi çok isterim. 

Mantıklı Kadın 11 ay önce yazdı:

Ahahahah valla bana böyle siparişle öneri verdiremezsiniz, üzgünüm. Arkadaş edinmek benim de zorlandığım bir konu, merhemim olsa başıma sürerdim. Uzaklaştığın kişilerle küsmediysen tekrar ara, sor. Ben olsam öyle yapardım. İyi dostluklar araya yıllar girse de hiçbir şey olmamış gibi devam eder.

Szymanski (30 yaşında) 11 ay önce yazdı:

Ahaha pek huyum değildir ama denemeye çalışacağım. Teşekkür ederim

Vrester (20 yaşında) 11 ay önce yazdı:

Abla bu şekilde  yetistirilme tarzı gereği zayıf bir irademiz var ve ne kadar acı hüsran da yasasak kendimize acıma dongusune giriyoruz. Çünkü zaten o zayıf irademizle ne kadar adım adım da ilerlemeye çalışsak  gunun sonunda zorluklara dayanacak iradeyi gösteremeyip patlıyoruz 

Mantıklı Kadın 11 ay önce yazdı:

Vrester, hedeflerini çok büyük ve kalabalık tutuyorsundur, bir. İkincisi, çok fazla kendini dinliyorsun, kafanın içindeki düşünceleri susturacak kadar meşgul olmuyorsun ve kendini çok sık değerlendiriyorsundur. Aslında üstüne yazmam gerekebilir.

Şimdilik, hedeflerini daha da küçült. Parça parça böl ve derecelendir. En küçük hedefini yapamadıysan daha da böl. Alternatif planlar belirle kafanda, tek bir seçenekte ısrar edip duvara toslayıp durma. Başarılı insanlar olmayan seçenekte ısrar etmemeyi bildikleri için de başarılılar, her şeyi hallettikleri için değil. 

Kafanın içinde yaşama. Müzik dinle. Bir şeyler oku konstantre olarak. Dikkat eksikliğin varsa dikkat artırıcı yetişkin egzersizleri diye arama yapıp bak. Kendini değerlendirip durma. 

Başkalarıyla karşılaştırma fikirleri aklına gelirse bu fikirleri aklından zorla kov. Bu düşüncenin bana yararı yok diye etiketleyip kafandan kovmayı ve başka düşüncelere geçmeyi öğrenmelisin. Bir şey üretmeye bak, ne olursa, üretmek kafanın içinde bolca evirip çevirmeyi getirir.

zibidi (25 yaşında) 9 ay önce yazdı:

Kendini dinlememek ile ilgili yazabilirseniz harika olur, şu an buraya yorum değil kod yazması gereken ben haftalardır bitir(e)mediğim projenin başına varmamak için oyalanıp duruyorum resmen. Bu arada hayat görüşlerinizden çok faydalanıyorum, teşekkür etmek istedim.

Mantıklı Kadın 9 ay önce yazdı:

Keşke ben de bilsem bu dediğini yapmayı :) Oldum olası kendini dinleyen biriyimdir malesef. Annemin vs. uyarısıyla veya dibi görünce kendimi toparlıyorum sadece. Öğrenirsen bana gel anlat :D

zibidi (25 yaşında) 8 ay önce yazdı:

O halde bu şarkı kendini çok dinleyen herkese gelsin 👻

https://youtu.be/UhRXn2NRiWI?si=9j7kgapWzyuoES6O

Vrester (20 yaşında) 1 ay önce yazdı:

Abla maalesef biliyorum bu konu hakkında seninle konuştuk ancak sen benim temel problemim iyi hissetmeyi beklemem olduğunu düşünüyordun şunu söyleyebilirim ki iyi hissetmeyi beklemiyorum sadece kötü hissetmeme rağmen harekete geçecek iradeyi gosteremiyorum