Evlilik Öncesi Seks

İlişkiler

Eveeeeet gireyim mi bu topa? Son zamanların en tartışmalı konularından birisi, maşallah Twitter'da gündem olmadığu gün yok. Evlilik öncesi seks, daha doğrusu kadınların evlenmeden seks yapması ve sonra başkasıyla evlenmesi... Evlilik öncesi seksin olması mı evlilikleri bitirdi? Bekaret konusu...

Baştan söyleyeyim. Evlenmeyi düşünmüyorsanız bu yazı size hitap etmiyor. Mesele cinselliği yaşamanız meselesi değil, istediğiniz gibi cinsellik yaşıyorsunuz zaten. Yazının konusu serbest cinsellik ve evlilik ilişkisi.

Seks kadını kirletir mi? Kirletmez. Bunu çok konuştuk zaten. Kadın cinselliğinin sınırlandırılması normal mi? Normal. Çünkü kadınlar hamile kalan ve insan üreten cinsiyet. Bir hayat, bir insan demek etki alanı geniş 70-80 yıllık ortalama ömrü olan bir canlı demek. Seksin insan üretme özelliğinden dolayı bireysel ve toplumsal sonuçları / bedelleri oldu bu zamana kadar. Bu yüzden de hem içgüdülerimiz hem sosyal yapı seksi belli kalıplara sokma ihtiyacı hissetti. Evlilik öncesi seksin yasaklanması da bunun tepe noktasıdır, doğum kontrolün olmadığı toplumlarda sürdürebilirliğe ve çatışmasızlığa en katkı sağlayan prensiplerden biridir.

Günümüzde sorun ne, biz yine bunları anlattıh, "seks = hamilelik" denkleminin kesine yakın oranda kırılmış olması. Doğum kontrol haplarının ve sonraki teknolojilerin icadı, insanlığın seks hakkındaki tüm kurallarını darmadağın etti. Dediğim gibi, seksin kontrol edilme sebebi doğurganlığın kontrol edilmesi olduğu için, doğurganlık başka şekilde kontrol edilebilince seksin kontrol edilme gerekliliği inkar edilmeye başlandı. Cinsel devrim dediğimiz de temelde budur.

Peki halen tartışmalar neden bitmiyor? Çünkü, erkekler arasında hiyerarşi var ve erkeklerin bu hiyerarşideki konumlarına göre sekse erişim imkanları dramatik biçimde değişiyor. Cinselliğin kontrol edildiği toplumlarda evlilikler de kontrol edilir, bu erkek hiyerarşisindeki fark minimize edilecek şekilde eş dağılımı sağlanır. Bunu başarılı biçimde uygulayan toplumlarda denklik gözetilir, çekici insanlar çekici olanlarla, olmayanlar da kendi gibilerle baş göz edilir, toplumsal stabilite ve devamlılık böylece amaçlanırdı. Çekici insanlar genelde halinden memnunken çekici olmayan insanların içgüdüleriyle savaş verdiği ve dini telkinlerle kontrol edildiği daha sallantılı evlilikleri olurdu. 

Erkekler hiyerarşisi dedim ya. Erkekler (kadınlar da öyle ama şimdi mevzu erkekler) bu yüzden davranışsal olarak da söylem olarak da tek bir grup değil. Bu yüzden birinin söylediği / savunduğu / yaptığı ile başka birininki tutmuyor. Siz kızlar da bu farkları görmeye haiz değilseniz erkeklerin ne istediği sizlere çok karmaşık görünüyor. 

Kadına hiç ulaşamayan erkekler, kadınlarla duygusal doyurucu ilişki kurmadan seks yapan erkekler, düzgünce kız arkadaşı edinip değer verdiği kızlarla seks yapan erkekler, evlenmeden seks yapmamayı ilke edinen erkekler evlilik öncesi seksle ilgili farklı şeyler düşünüyorlar / hissediyorlar. Bu da anlaşılır değil mi? Kendi etkileşimlerini nasıl yaşıyor / yaşayamıyorsa karşının yaşadığı tecrübeyi bunun bağlamında anlamlandırıyorlar. Sadece kadınlara değil, seks konusunda kendisinden farklı görüşte olan erkeklere de shaming ile müdahale ediyorlar. "Gavat" sözcüğü işte bu müdahalenin örneğidir, işlevsel bir kelimedir de.

Evlilik öncesi seksin varlığı kötü müdür sorusunun işte bu yüzden kesin bir cevabı yoktur, kime göre neye göre? Mesela ben evlilik öncesi seksin aslında erkekler için -sekse ulaşmak bakımından değil- seks ile kontrol edilip başka olumlu nitelikleri olmayan kadınlarla evlilikten koruması açısından yararlı olduğunu düşünüyorum. Şimdi diyorlar ki işte kadınlar evlenmek istiyorlarsa seks sunmasınlar. Arkadaşlar, erkeklerin sekse ulaşamadığı için evlenmesi güzel bir motivasyon değil ki. Doğru bir evlilik temeli de değil. Seks için evlenmek çok riskli bir eşleşme stili. Kadınların sizi "seks için evliliğe hapsetmesi" tasavvuru, hayali çok problemli. Evlilik böyle bir şey değil ki. Evlilik, aile olma vasfını taşıyabilecek insanların çocuk yapmak için kurdukları bir müessesedir. Evlilik, aile olmak ve çocuk yetiştirmek içindir. Erkeklere de kadınlara da doğru yaşandığında çok büyük yararı vardır, çocuklar içinse neredeyse elzemdir.

Buradan, başka bir erkek argümanına bağlayacağım. Neymiş, insanlar sevgilisiyle her şeyi bedava yaşarken sen enayi olduğun için evlenip düğün masrafı yapıyormuşsun. Bu argümanın ne kadar geçersiz olduğu konusunda her gördüğümde çığlıklar atmak, yardım çığlıklarıııııı diye koşmak istiyorum! Arkadaşlar, bakın. Erkekler, sağlayıcılığı hiçbir zaman "seks" için yapmadılar. Erkek sağlayıcılığı "seks" için gerekli değildir. Konu cinsellik değildir. Konu "doğurganlık"tır. Erkek sağlayıcılığı çocukların yaşaması için gereklidir. En basit şeklinde anlatayım, doğum yapan kadın bebeğini mağarada hayvanlardan korunarak emzirirken ikisi de açlıktan ölmesin diye senin et/yiyecek getirme güdünün uzantısıdır senden beklenen sağlayıcılık. Ortada yaşatacak bir çocuk olmadığında sağlayıcılık da gerekli olmayacaktır. Evlilik de seks için değil doğurganlık içindir. Düğünle kutladığınız şey de seks yapacak olmanız değil çocuk yapacak olmanızdır, dünyaya hayat getirecek olmanızdır, toplumun devamlılığına katkı sağlayacak olmanızdır. Eğer siz düğün masraflarını bir şeyi satın almak olarak düşünüyorsanız, sizin dilinizle konuşayım, düğünle "satın aldığınız" şey cinsellik değil kadının doğurganlığıdır, onun soyunuzu yürütecek olmasıdır, size "canınızdan can" verecek olmasıdır. Dolayısıyla bu "masraf yapmak, evlenmek, düğün enayiliktir" argümanının geçerli olduğu tek bir kadın türü vardır: evlenmeden başka adam(lar)dan hamile kalan yani "doğurganlığını" evlilik dışında faaliyete geçiren single momlardır. Bakın boşanmış çocuklu kadınlar da değil. Çocuk yapmak için evlilik kurumuna ihtiyaç duymayan kadınlardan bahsediyorum. 

Şimdi buraya kadar yazdıklarımdan benim evlilik öncesi seksi sorunsuz, ideal bir şey görüp savunduğum manası çıkmasın. Ben evlilik öncesi seks taraftarı da değilim, evlilik öncesi seks karşıtı da değilim. Kadının da erkeğin de konumuna göre, karşı cins üstündeki gücüne göre farklı bir risk / yarar durumunda kaldığını görebiliyorum çünkü. 

Evlilik öncesi seksin yarattığı bence temel problem, üstteki geçersiz argümanları çıkarırsanız, partner sayısını artırması ve yüksek partner sonrası yapılan evliliğin aksi senaryoya göre daha az sağlam bir evlilik olmasıdır. Evet, erkek için de. Çünkü kadınlar yaşadığı duyguları, erkekler de yaşadığı cinselliği karşılaştıran canlılardır. İstediğiniz kadar sırf kendi fikirlerinizi savunmak istiyorsunuz diye bu gerçekliği inkar edin; geçmiş ilişkilerinizi anlatışınızı, ilişki içeriklerindeki yorumlarınızı gördüğümüz zaman biz zaten sizin yaptığınız karşılaştırmaları dinliyoruz. Kadınlar heyecanlı duyguları, erkekler tutkulu-çeşitli seksi düşünüp özlediklerini anlatıp duruyorlar.

Misal:

İnsanlar elbette ki hayatlarına giren herkesi özlemiyorlar, ama hayata giren her kişi bu riski doğuruyor. Kimse, başkasının koyduğu çıta yüzünden yetersiz hissetmek istemez, başka insanların yarattığı güvensizlikleri de çözmek zorunda kalmayı sevmez. 

Mesele sadece karşılaştırma da değil. Sıradanlaşan ve sorunlardan geçen bir ilişkiyi toparlamak, onu bırakıp yeni biriyle sıfırdan başlamaktan hem daha zor, hem de daha "sıkıcı"dır. Evlenene kadar tükendiği yerde bir şeyleri çöpe atmaya alışmış bireyler haline geldikten sonra evliliğin zorluklarını aşabilmeyi nasıl umuyorsunuz? İnsanlarla ilişkileriniz başlayıp bittikçe, başlayıp bitirmek sizin için daha kolay bir tecrübe; bir insanda kalmak ve aranızı düzeltmek ise giderek daha zor bir tecrübe haline geliyor. 

Bunun yanında, erkeklerde aile kurumunu icat ettiğimiz 12 bin yıllık süreçte şekillenen babalık kesinliğine dair içsel beklentiler var. Erkekler, kadınların geçmişlerinde yaptıklarını gelecekte yapacaklarına bir işaret olarak okuyorlar ve bu genelde işleyen bir öngörüdür. İşlemeyen kısımsa, geçmişte ne yapıldığını bilemeyecek olmalarıdır. Şu anki shaming kadınların davranışlarında bir değişiklik, bir düzelme yaratacak mı bilmiyorum. Daha çok, geçmişini saklayan kadınları artıracak gibi geliyor bana. Erkek davranışları da kontrol edilmeden kadın cinselliğini kısıtlamak teknik olarak mümkün değil. Yapan / yapmayan / yapıp yapmadım diyen / bir kişiyle yapan / yüz kişiyle yapan birbirine karışıyor. Ortalıktaki bu muğlaklık da cinsel piyasada güvensizlik ve nifak doğmasına yol açıyor. Bu da çok önemli diğer bir evlilik öncesi seks karşıtı argüman.

Ha bunun alternatifi ne peki? Toplum cinselliği engellediğinde yüksek sosyoseksüel insanların evlilik piyasasından elenmesini engellemiş oluyorsun, yani bıraksan çok partneri olacak insan sınanmadığı günahın masumu olmuş oluyor. Gerçi yüksek sosyoseksüelite sadece genetik kaynaklı değil, dayatılan yaşam tarzı ve başarısız seri monogamik ilişkiler sarmalı yüzünden de gelişiyor, en azından bu vakalar engellenmiş olur.

Evlilik yaşının ilerlemesi ve insanların cinsel olgunluğa erişip evlenemediği 10 yıl kadar bir süre olması evlilik öncesi seksin artmasının en büyük sebeplerinden biri. Aile kurma yaşı ötelendiği müddetçe, yani aile kuracak ekonomik güç gençlere sağlanamadığı müddetçe gençler sevgililik kurumu içinde bir süre geçirmek zorunda olacaklar. Erkeklerin ekonomik güce eriştiği yaşta kendinden genç kızlarla evlenmesi modeli ise uygulanabilir bir model değil çünkü kadın-erkek karışık yaşıyoruz ve etkileşime giriyoruz. İnsan, çevresindeki karşı cinse yakınlık duymak üzerine programlı. 20'lerindeki insanlar kendi arkadaşlarıyla görüşürken 30'larındaki insanlar iş hayatında oluyorlar, karışık sosyal ortamlar çok sınırlı. Ayrıca erkek 30'larına kadar ne yapacak? Elalemin kızıyla mı eğlenecek, eskorta mı gidecek? Seksten uzak mı duracak? Bunlar daha iyi alternatifler mi? 

Kimin şu anda seçenekleri güzel ki zaten?

Erkekler kızların şu anki yaşam tarzında seçeneklerinin ne olduğu konusunda pek farkındalık sahibi değilller. Diyorlar ki "evlenene kadar seks yapmasınlar, bu kadar zor mu yani". Mesele cinsel isteği kontrol etmek değil ki. Bakın erkekler, bir toplumda erkekler de volcel olmadığı zaman kadınlar neden volcel olmayı sürdüremiyorlar size açıklayayım.

Diyelim ki volcel olmayan bir erkeği beğendiniz. Seçenekleriniz şunlar:

1) O erkeğin sizin için sizinle evlenene kadar seksten geri çekilmesini isteyeceksiniz. Karşısının evliliğe uygun olduğunu ölçmek için gereken süre ve sekse sabırsızlığınız arasında sıkışıp kalıyorsunuz. Birini ölçmek için minimum 1 yıl gerekiyor, kaldı ki evlenmek için ekonomik yeterlilik edinmediyseniz bu seneler alabilir. Bu sürede volcel olmaya siz erkekler, razı mısınız? 

2) O erkeğin sizinle seks yapmayıp başka kadınlarla seks yapmasına izin vereceksiniz. Bu hem hastalık riski demek, hem de sevdiğini kıskanmayan domuzdur ama ya, nasıl bir tasavvur bu?

3) O erkekle siz seks yapacaksınız. İlişkinizi bir sonraki bağlanma aşamasına taşıyacaksınız. Erkek seks yapınca kızdan soğuyacaksa yine "evlilik seks içindir ve evlilik seks için erkeğin hapsolduğu, soğusa da kaldığı kurumdur" bakış açısına dönüyoruz ve bu ciddi problemli bir bakış açısı. Bu histeyseniz gerçekten siz bakireyle de evlenmeyin arkadaşlar, milletin kızının ahını almayın yani.

4) O erkekten ayrılacaksınız. Aşk acısı çekip, o erkekle bitmemiş hikayenizi idealize edip orada takılma riskini alacaksınız.

Eğer bu dört yoldan birini istemiyorsanız bu sefer ya volcel erkek bulacaksınız, ya da piyasadan tamamen çıkıp görücü usülünde şansınızı deneyeceksiniz ki bunlar da uygulaması zor seçenekler. Ne erkek volceli var doğru düzgün sayıda, ne de işleyen bir görücü usülü / çöpçatanlık uygulaması.

Gördüğünüz gibi, her yolun çıktığı bir yer var, insanlar biraz da hayatın doğal akışında bir şeylere mecbur. 

Benim önerilerim belli.

  • Date hayatına girmeyin, tanımadığınız insanlarla yalnız buluşmayın. Aynı ortamda hoşlantı üzerinden sevgililik hedefleyin.
  • Başkalarıyla iletişimine, nasıl bilindiğine vakıf olun.
  • Seksi mümkün olduğu yere kadar erteleyin. Karşının duygusal / sosyal yatırımından emin olmadan seks yapmayın, karşıyı bu yüzden kaybetseniz de bir şey kaybetmezsiniz.
  • Seksi peşkeş çekmeyin. Seksi arzunun tek göstergesi de sanmayın.
  • Romantik ve bağlanmalı ilişkileri ayrılık korkusuna rağmen hedefleyin. Evlenmeyeceğinizi, sürdürmeyeceğinizi düşündüğünüz ilişkilere girmeyin.
  • İlişkinizi olduğunda onu sürdürecek becerileriniz üzerinde çalışın. Huylarınızı ve aile travmalarınızı terbiye edin. Çekiciliğinizi sürdürmeye dikkat edin.
  • İlişkilerinizi mümkün olduğunca bitirmemeye çalışın. Gözünüzü gerekirse irade ile içeride tutun. Kolay ayrılmayın. Sönen duyguları problem yapmayın, ilk günkü gibi olmasını beklemeyin.
  • Özellikle erkekler, ekonomik güce erken kavuşmayı hedefleyin, okulu-askerliği mümkün mertebe uzatmayın. Hayata atıldığınızda nereden fırsat geleceğini bilemezsiniz ama öğrenci-aile evi rahatlığını uzatmayın. 

Hep dediğim gibi, seziyorsunuz, sezdiklerinizi dinleyin. İnsanlar çoğu yanlışı göz göre göre yapıyor. Yapmamak bir acı verecekse, yapmak 5 acı veriyor. Siz o 1 acıyı seçin. 

Yorumlar

Asyranta (25 yaşında) 3 hafta önce yazdı:

Cıvıtık! Cıvıtık! Nasılsın? Geçmiş olsun, umarım tamamen iyileşmişsindir. 35-40 derece sıcakların altında çöl bedevisi gibi gezdiğimiz şu günlerde hasta olup iyileşmek, rutine devam etmek bir eziyet. Ben de hayatımın çivisini çıkardım biraz, klasik. O kadar çok şey oldu ki Seyyar meyyar kalmadı, tarihe karıştı herif.

Kadınların ilişkilerde farklı erkeklere olan duygularını karşılaştırıp cinselliğin tutku derecesini karşılaştırmaması bana garip geliyor. Halbuki ikisi de eşit derecede, çok önemliyken… Bana sorarsan bu, kadınların dürtülerinin erkeğin dürtülerinden daha değersiz ve aşağı olduğu öğretilerek yetiştirilmiş birinin yapacağı bir şey. Toplum, kadın cinselliğini kontrol edeyim derken cinsellikten utandırmak gibi çeşitli yollarla psikolojik şiddet de uyguladığı için (misal erkeğin fazla cinsel isteği doğal görülürken kadınınki dürtü kontrolsüzlüğü, ruh hastalığı falan oluyor) kızlar tozpembe duygulara odaklı yetiştirildiler hep.

Cinselliği yalnızca erkeğin keyfine hizmet eden ve kadını değersizleştiren bir eylem olarak empoze edenlerin, partnerinin geçmişine hastalık derecesinde takık insanların ilişkileri ne kadar sağlıklı olur şüpheli. Baskı, kınama, yok efendim kadınlar çalışmasın, sevişmesin... Artık ne denerlerse, bu çabaların sonucu doğum oranlarının daha da azalması, evliliğe mesafeli ve dediğin gibi geçmişini saklayan kadın sayısının artması olur. Nefretle birlikte.

---

Benim bir sorunum şu, düzenli veya düzensiz ilişkide erkeklerin eski aşk hayatlarındaki karanlık ve genellikle iğrenç detayları bir anda, en olmadık yerde ve zamanda söyleyivermeleri. Gereksizce. Sormamışız, konusunu açmamışız. Son oğlanlardan biri muhafazakar evli bir kadının kocasını onunla aldattığını seksin ortasında pat diye söyleyince neye uğradığımı şaşırdım mesela. Soğuyup olay çıkardım, herifi ırz düşmanı gibi görüp ortalığın anasını belleyip gittim oradan. Sorun onun yaptığı şey değil benim tepkim oldu :) İki hafta geçti, çaresizce dönmeye çalışıyor şimdi de, bense buz gibi soğumuşum çoktan.

Bir değil iki değil. Düzenli ilişkilerimde de aynı bok, düzensiz ilişkilerimde de. Değişen bir durum yok bu anlattığım konuda. Çok mu güvenilir bir enerji veriyorum da öyle ayarsızca dökülüyorlar anlamadım ki.

Mantıklı Kadın 3 hafta önce yazdı:

Kadınlarda zaten cinsel heyecan ile duygusal tatmin birlikte.

Erkeklerde değil.

Yani mesele kadın cinselliğinin bastırılması cart curt değil ki. Kadınlar ortalamada zaten kendilerinde heyecanlı duygular yaşatmayan, aşık olmadıkları erkeklerle cinsellik yaşama eğiliminde de değilller. Sağlıklı kadınlarda önce her yönden beğeni ve ilgi gelişiyor, ondan sonra cinsellik yaşamaya karar veriyorlar.

Erkekte ise, sağlıklı erkekte ise tam tersi. Onlar birçok kadına zaten cinsel ilgi duyuyorlar. Çirkin bulmadıkları kadınları ortalama bir erkek sadece seks konusunda reddetmez. Ancak erkeklerin her yönden beğeni duyması cinsellik kadar hızlı gelişen bir şey değil, duygusal ilgi kadının niteliklerine cevap olarak zamanla gelişiyor.

Yani kadın gibi kadınlarda amaç duygular cinsellik sonuçken, erkek gibi erkeklerde amaç seks duygular ise sonuçtur.

Diyeceksin ki işte sosyal şartlanma yüzünden bu böyle olmuş zaten. Hayır. Nedeni biyoloji.

Kadın cinsellik sonucunda hamile kalır, bebek içinde büyüyen ve bebekle güçlü bir bağ geliştiren kişi kadındır. Hamile kalırsa çocuğu başından atamaz. Onun ölüp ölmemesini hem bağı dolayısıyla, hem de doğurabileceği çocuk sınırlı olduğu için çok daha fazla umursar. Bu yüzden kadında cinsellik-bağlanma birlikte işler.

Erkek cinsellik sonucunda hamile kalmaz. İçinde bir can gelişmez. Bebek kendisine anneye duyduğu gibi bir ihtiyaç duymaz. Erkek hamile bırakıp gidebilir. Çocuğun veya annenin sonraki akıbeti onu çok bağlamaz çünkü hamile bırakmak için başka birçok fırsatı olabilir. Bu yüzden erkekte cinsellik fırsat temellidir, bağlanma herkese gerçekleşmek zorunda değildir.

Asyranta (25 yaşında) 2 hafta önce yazdı:

Bir söz vardı. Şeytan size ulaşamazsa sizi insanların içinde iyinin olduğuna inandırır diye. Hoşuma gitti yazayım dedim :D

Erkekleri bilmem belki onlardan ciddi ilişki odaklı olanları da aynısını yapıyordur ama kadınlar düzgün bir ilişki için seri bir şekilde deneme yanılma yapar oldu. Bir nevi kumar oynuyoruz artık, bazısı duyguları/yatırımı, bazısı seksi koyuyor ortaya. Karakter yapıları, iç dünyaları hangisini uygun görüyorsa.

Benim beğendiğim fazla kişi olmuyor. O gün on kişiyle tanışıp konuştuysam bir veya ikisinden hoşlanıyorum, birini de kapıyorum eğer havamdaysam. Şaşmaz bir şekilde, değişik huylu hasarlı bir tip çıkıyor genellikle. Arkadaşım sırf çapkınlık olsun diye çapkınlık yaptığımı düşünüyor ve geleneksel kafada olduğu için ben erkekleri iyice tanımaya çalışmadan yatağa atıyorum, aşırı kaçınganım diye kızıyordu, meselenin içyüzünü anlatana kadar.

Kendi adıma konuşursam, beğendiğin bir erkeğe önce duygusal yatırım yaptığında, onun amacının sadece seks mi yoksa seninle düzgün bir ilişki kurmak mı olduğunu onunla seks yapana kadar anlamıyorsun. Çünkü kendilerini tanıtırken en iyi hallerini anlatıp gösteriyorlar sana, muhtemelen tek bir kusur bulamazsın davranışlarına. Beğendiğin için zaten kusur bulmak da istemiyorsuno ayrı. Sikmedikleri kızlara her zaman kibarlar yani. Kim olduğunu, niyetini, amaçlarını o ana kadar gizliyor.

Piyasada sen seks vermiyorsun diye hırs yapıp niyeti düzenli ilişki, evlilik vesaireymiş gibi davranan, uzun vadede de senin duygusal yatırımını alıp yatağa atınca terk eden tipler dolaşıyor. Kadınlara verdikleri zararı da tahmin edersin. Ben bunu tekrar yaşamak istemiyorum, yaşamamak için her şeyi yaparım. Öyle pezevenkler her yerde olmasa bağlanmalı bir ilişkiyi hedeflemeyi ben de çok isterdim. Gel gör ki oscarlık performans sergiliyorlar. Sense hasar almamak için daima onlardan daha iyi bir manipülatör olmak zorundasın.

Şu boktan piyasada çoğu erkek ilişkileri dünya sikine minare götüne modunda yaşarken kadınların onları hala bu kadar ciddiye alıp delirmesi, duygusal anlamda suiistimal edilmeleri zoruma gidiyor.

Dürtüsellik, sabırsızlık, seksi yemek yemek su içmek kadar sıradan bir aktivite olarak görmem bir yana, karşımdaki erkeğin reklamı geçmesi için de pat diye sevişiyorum. Hoşuma gittiği için de. Doğru bir yöntem değil hiçbir kız arkadaşıma da önermiyorum zaten ama işe yarıyor mu? Yarıyor. O insanla ilgili birçok şey netleşiyor. Belki gördüklerimden hoşlanmıyorum ama gerçek halini, karşısındaki kadına karşı tavırlarını görüyorum, kendini ne kadar beyaz atlı prens olarak anlatmış olursa olsun özünde kötü olan bir erkek o saatten sonra beyaz atlı prens rolü kesemiyor ya, onu görmem yeterli işte.

Aksi halde birkaç ay senin kolay kolay kimseye vermediğin duyguları, yatırımı alır, çarçur eder siktir olur gider. Seks yapıp terk etmek/edilmek mi yoksa duygularınla, gelecek planlarınla göt gibi bırakılmak mı? Bence herkes acı eşiğine göre bir seçim yapıyor bu konularda.