Kirke (25 yaşında) 3 ay önce yazdı:
Merhaba Cıvıtık Abla,
Tam bir sene önce yine bu şekilde sana yazıp tavsiye istemiştim. Birçok konuda bana yardımcı oldun. Teşekkür ederim.
İlişkiler konusunda hâlâ kaygılıyım. Sanal ve takıntılı olduğunu düşündüğüm belirsiz bir ilişkimi bitirdim. Üniversiteden de birkaç olumsuz date’le geçip sıfır ilişkiyle mezun olmanın hüznünü yaşıyordum ama sanırım onu da aştım :) Bu durumun sınıfımın tamamen kızlardan oluşması çevremin de sadece kadınlardan ibaret olmasına bağlıyorum. Gittiğim date’ler de internetten tanıştığım, saçma sapan kişilerdi.
Okuldan mezun olduktan sonra atama beklediğim bu süreçte kurslara yazıldım. Dil kursları benim için hem yeni bir çevre edinme hem de farklı bir deneyim oldu. Hatta benimle ilgilendiğini hissettiğim bir çocuk date teklif etti ama ilgi hissetmediğim için reddettim.
Neyse, asıl sormak istediğim şey şu: Kursta biri var. Tipi tam tarzım olmasa da efendiliği ve mesafeli oluşuyla dikkatimi çekiyordu. Arada toplum içinde konuşuyorduk ama hiçbir kızla yüz göz olmaması garip gelmişti. Belki muhafazakâr biridir diye düşündüm, çok da takmadım.
Sonrasında bu çocukla aynı oyunu oynadığımızı fark ettim ve bir şekilde arkadaş olduk. Ara ara oyun oynadık. Onun çekingen davrandığını görünce konuşmaları başlatan taraf hep ben oldum. Bu kişi bir avukat. Ve benim de ertelediğim bazı hukuki işlerim vardı. Yardımcı olmak istedi. Para almadan birçok dilekçede yardımcı oldu. Kursta da birkaç kez yan yana görünce, birkaç arkadaşımız bizi “shiplemeye” başladı. Ben “yok, arkadaşız” dedim ama içten içe ona ilgi duymaya başladım. İş bulmam konusunda da yardımcı olmaya çalıştı. Arkadaşlarına sordu, CV’mi onlara gönderdi. Çok anlayışlı ve yardım sever biri. Dertlerimi dinliyor çözüm arıyor, şu ana kadar tanıdığım bir çok erkekten farklı.
Kibarlığı, yardımseverliği, insanlara olan mesafeli duruşu beni etkiledi. Üstelik adli işlerimde yardımcı olurken ısrar etmeme rağmen para almaması da acaba onun da bana ilgisi olabilir mi diye düşündürdü. Duruşmalarıma gel diye davet etmesi, sınavlarda cevap kağıdım ona denk geldiğinde yanlışlarımı doğru yapması, kahve ısmarlaması gibi davranışlarını ilgi olarak yorumladım. Yardımlarından dolayı ona hediye de aldım.
Ama sonra sınıf hocamızın sormasıyla sevgilisi olduğunu öğrendim. O kadar şaşırdım ki… Sınıfın havası bile değişti. Belli etmesem de içimde bir şok yaşadım. Şimdi ondan uzak durmaya çalışıyorum ama duygularım bana ağır geliyor. Onunla sohbet etmeyi seviyorum ama ettiğimde suçluluk hissediyorum. Oynadığımız oyunda da birden sevgilisi belirdi, birlikte mahalle kurmuşlar. “İstersen sen de katıl” dedi ama reddettim.
Arkadaşlarıma ve anneme anlattığımda, “Sen hep imkânsız kişileri buluyorsun” diyorlar. Belki de haklılar. Kursum bir ay sonra bitecek. Sizce bu durumu aşmak için ne yapmalıyım? Bazı dostlarım “belki sevgilisinden ayrılır” dese de, böyle bir umudu besleyemem.
Bir durum daha var: Lisede beğendiğim biri ara ara yazıyor. Instagram ve Twitter’da takipleşiyoruz. Ama yazışmalar çok kopuk. Mesela Kasım’da konuşmuşuz, bir şekilde bitmiş. Üstüne hesaplarını kapattı. Twitter’dan stalklıyordum, sürekli depresif şeyler paylaşıyordu. “Depresyonda mı acaba?” diye düşündüm ama umursamadım.
Bir ay önce yine yazdı, üç gün konuştuk, sonra yine bitti. Devam etmiyor, ettirmiyor. Bu da beni çok yoruyor. Yazarsa cevap vermem diyorum ama yine veriyorum. Yazmamasına bir şey diyemiyorum çünkü aramızda net bir flört de yok.
Yoruldum, Cıvıtık Abla… Ne olacak bu hâlim? Atanamamanın ve iş bulamamanın sıkıntısını çekerken, ilişkilerim de bir hayli kötü gidiyor. 10 kilo fazlam var, sanırım onunla başlamam gerekiyor.
25 yaşındayım, arkadaşlarımın çoğunun ciddi ilişkisi var. Ben ise düzgün bir ilişki bile yapamadım. Kendimi sorguluyorum, suçluyorum. Tavsiyelerine açığım.
Görüşmek üzere. Cevabını bekliyorum.
Mantıklı Kadın 3 ay önce yazdı:
Ne güzel okuyordum, sürpriz sonlu oldu bana da. Hadi hüsn-ü zan edeyim. Kadınlar karşı cinsin kendilerine olan cinsel ilgisini azımsama, erkeklerse tam tersine fazla görme eğilimindeler. Varsayılan ayarımız bu. Toy zamanlarında erkekler birkaç kere duvara toslarlar bu yüzden. Sonrasında "ya bir şey yoktur, gene sen abartıyorsun" ayarına geçebilirler, yani ilgi durumunu kendi zihinlerinin uydurduğu inancını geliştirebilirler. Belki de buradaki söz konusu kişi böyle bir aydınlanma yüzünden senin ona duyduğun ilgiyi anlamamıştır.
Ha kız arkadaşı olan birinin sana davrandığı şekilde samimi davranması güzel bir şey mi? Arada yaş ve konum farkı belirgin değilse özellikle, hayır hiç güzel bir şey değil. Ben eşimin bir kadına bu kadar ilgili ve yardımcı olmasını ister miydim? Ne münasebet! Bu açıdan, abinin eksisini yazdım.
Belki de ilginin farkındaydı ve kendi ilişkisi rutine girdiyse senin ilginin hissettirdiği onay hoşuna gitti. Etik olmasa da insani, anlaşılır bir şey. İleri götürmedim ki diye düşünerek yaptıklarını kendine rasyonalize etmiştir.
Son iki paragraf bağlamında, zaten kaçırdığın bir şey olmadığını fark ediyorsundur umarım.
Diğer çocuk da tosladığı duvarlar sonrasında denemekten yorulmuş olabilir. Kadınlar yürüme-ilerletme beklenen taraf olmadıkları için erkeklerin bu konuda altında ezildikleri baskıyı anlayamıyorlar genelde.
İşsizlik, 10 kilo fazla meselesi... Ben bu hayatta şunu anladım. Yaşlanan ve yaşına çok kafa yorup korkan da bir kadın olarak. İnsanlara en çekici gelen şey şekil şukul falan değil de enerji. Bir kadının kadınlığının farkında olması, onu benimsemesi, sevmesi, kendini çekici bulması... Bir erkeğin erkekliğinin farkında olması, onu benimsemesi, sevmesi, kendini çekici bulması... Sen şu an hayatınla, kendinle ilgili olumlu bir vibe yayamıyor olabilirsin. Evet, bence bunun üzerinde çalışabilirsin. Hep derim ya, vücut-spor da bence bunun en kolayı çünkü bahaneleri bırakınca görülüyor ki gerçekten de vücudunla ilgili bir sürü şey senin elinde, bu da harika bir fırsat.
Yaşın çok genç. Ne kadar genç olduğunu sonra anlayacaksın ama ben söyleyeyim. Telaşa kapılacağın bir şeyin yok. Ama bu kendini iyi hissedeceğin şeyleri ertelemene de bahane olmasın. Depresif olanlara ilk önerim, kendime de zamanında yapmış olduğum, yürüyüşe başlaman. En azından yürü. Sonra egzersiz bul. Sonra gerisi gelir.
Kirke (25 yaşında) 1 hafta önce yazdı:
Merhaba Cıvıtık Abla,
Olaylar o kadar beklemediğim şekilde ilerledi ki nereden başlayacağımı bilmiyorum. Daha önce bahsettiğim avukat arkadaşın sevgilisiyle ilişkisi aslında gelgitliymiş; uzun bir ilişkinin uzatmalarını oynuyorlarmış. Öncelikle bunu öğrendim ve temmuz ayında ayrıldıklarını duydum.
Biz de ortak arkadaşlarla görüşmeler derken yavaş yavaş yakınlaştık. Benimle ilişki kurmak istediğini, benden hoşlandığını söylüyor. bende ise kararsızlıklar hakim. Şöyle bir sıkıntı var: Birinden hoşlansam bile, o kişi benden hoşlanınca hemen soğuyorum. Bu durum beni çok üzüyor. Sanki ömrüm boyunca sırf bu yüzden karşılıklı sevgiyi tadamadım.
Bunu daha önce sana sorduğumda, haz konusunda sınırları yaşamanın ve heyecanın bağımlısı olduğumu söylemiştin. Üzerine çok düşündüm ama bildiğim halde üstüne bir adım daha atamadım.
Yazın bu kişi için ölüp bitiyordum ama şimdi hiç öyle değilim. Ne yapmalıyım sence? Bir aydır flört gibiyiz ama benim yüzümden bir adım ileriye gidemiyoruz. Çok iyi biri, bana güzel hissettiriyor. Nazik, kibar ve değerlerimiz de uyumlu. Ama işte yazın sırf “efendi erkek” diye etkilenirken; şimdi de “çok efendi ama…” diye bahaneler üretiyorum.
Bana yardım et. İlişkiye başlayıp zamanla duyguların oluşmasını mı beklemeliyim? Bu yaşıma kadar birçok flörtüm ya da bir iki ay süren başarısız ilişkilerim oldu. Artık ciddi bir ilişki denemek istiyorum. Sevilmek, sevmek istiyorum.
Romantikliği ve aşkı hep gözümde büyüttüm. Kitaplar, filmler, diziler hep bunu besledi. Ama sanki kendim bu duyguyu yaşamama engel oluyorum.
Açık konuşmam gerekirse, kendime yakıştıramadığım ama farkında olduğum bir durum daha var: İnsanların ilişkilerine bakıp, erkek arkadaşlarını kendi görüştüğüm kişilerle karşılaştırıyorum. Onların sevgilisi daha yakışıklıysa iyiyse üzülüyorum. (Kötü bir durum ama elimde değil.)
Bu görüştüğüm kişi için de geçerli… Tipi ortalama, fotoğraflarda kötü çıkıyor ve arkadaşlarım da yorum yapıyor. Ben de ister istemez diğer erkeklerle karşılaştırıyorum. Her şeyin tip olmadığının farkındayım ama yazın aşkından öldüğüm çocukla şu anki çocuk nasıl aynı kişi gibi gelmiyor, anlam veremiyorum. 😭😭 ha bu arada sıfır ilgisizlikte de değilim.
Bana yol gösterirsen çok sevinirim. Önceki yorumların ve cevapların için de teşekkür ederim. Cevabını bekliyor olacağım. 💌
Mantıklı Kadın 1 hafta önce yazdı:
Merhaba,
Bekletme için kusura bakma. Birkaç gündür hayırlı işler için evde değildim, akraba telaşelerinden burayı kontrol edemedim. Darısı başına diyelim :D
Valla bunu başkalarına da soruyorum ama söylenenler benziyor, ne yapayım, kaçıngan bağlanıyor olabilir misin? Çünkü bahsettiğin şeyler, zihninin işleyiş şekli, çevrendekilerin sana "imkansızı seçiyorsun" anlamında şeyler söylemesi, senin yüzeyde-mantıki olarak ilişki istediğin ama temelde, derinlerde ilişkiden kaçmaya çalıştığın izlenimi verdi. Bu konuyu daha detaylı bilmediğim, sadece kulaktan dolma bilgilerim olduğu için araştırmasını, teşhis konusunu sana bırakıyorum.
İkincisi, nasıl yapacaksınız bilmiyorum, nasıl yaptım onu da bilmiyorum ama çevrenizdeki kızlardan, özellikle de aile büyüğünüz olmayan kişilerden hayatınızdaki erkekle ilgili onay almayın. Herkesin yaptığı yorum sizin hipergaminizi karıştırır. Dahası, erkekle iletişimde olan sadece siz olduğunuz için başkaları o erkeğin davranışlarını, bundan gelen çekiciliğini algılayamazlar. Görünüşte çok havalı olmayan bir erkeğin karizması olabilir, çok becerikli-iş halleden bir erkek olabilir, şeytan tüyü vardır bir şekilde tavlar insanı yani. Böyle şeyleri de yaşayan bilir, çevre bunu doğru tartamaz.
Bence senin tek tartman gereken şey bu kişi seni yarabandı olarak, uzun ilişkinin acısını dağıtmak için bir merhem olarak kullanıyor mu, atlatıyor mu, o. İlla kötüdür demiyorum bak, sadece böyle uzun ilişki ardından hemen kurulacak yakınlık biraz risklidir, iki gün sonra kız buna dönerse kafası karışır falan böyle ihtimallere hazırlıklı ol.