Kurslarda Sosyalleşmek

İlişkiler

Açılın bakayım. Şimdi size maymun iştahlı olduğum tek konu diyebileceğim kurs-hobi maceralarımla geldim. Benim dopamin kaynağım sanıyorum ki bu oldu hayatta, 10'lu yaşlarımdan şimdiye kadar birçok spor ve beceri üstüne derslere katıldım. İnsanlarla tanışma konusunda nasıllar, bir bilenden dinleyin. Biraz da, katılmadığım halde mantık yürüterek önereceğim kurslar var.

Biliyorsunuz, ben daygame yapmamanız taraftarıyım. Tanımadığınız ve hakkında malumat alamadığınız bir insanı seçenek olarak düşünmemeniz gerektiğini düşünüyorum. "Flört-ilişki içinde tanımak" özellikle kadın için uygulanabilir bir yöntem değil benim gözümde. İnsanın karakter çizgisini, başkalarına nasıl davrandığını, dürtüsel davranıp davranmayan biri olduğunu, hayat değerlerini vs. ilişki öncesinde şöyle bir tartabilmek için aynı ortamda bulunmak kesinlikle iyidir.

Peki, aynı ortamda bulunalım ablacım ama ortamımdaki herkese bakıyorum ve şu anki ortamlarımda kimse yok uyuştuğum. Ben de o yüzden dating app'e filan başvuruyorum.

(Mika Raun sesiyle okuyunuz) No bitch, please don't stop! -burada dur yapma demek istemişimdir-

Ya da şöyle söyleyeyim: Yapma işte bunu yapma...

Peki ablacım, sen söyle o zaman ne yapalım?

Ortamını değiştirip dur. Girip çıktığın ne kadar çok ortam olursa o kadar insanla tanışırsın, ne kadar çok insanla bir arada bulunursan NİTELİKLERİNE DE AYNI ŞEKİLDE YATIRIM YAPMAK KAYDIYLA o kadar çok şansın olur. Nitelikleriniz üzerinde uğraşmak ve kendinizin en iyi versiyonuna ulaşmak belasından ise asla kurtulamayacaksınız. Kızlar, değerli bir eşleşme istiyorsanız siz dahil!!!

Eğer halihazırda biraz bildiğiniz bir konu varsa, yatkınlığınızın olduğu bir alan olduğunu düşünüyorsanız ilk tercihiniz bu olmalı. Çünkü özgüven insan ilişkilerinde başarının en önemli anahtarlarından biri. Çevrenizdeki insanlardan eziklendiğinizi hissettiğiniz bir ortamda kendinizi rahatlatmanız ve iletişim kurmanız çok daha zor olur. Ayrıca, karşınızdaki insanın sizi en azından kendine denk görebilmesi gerektiğini düşünüyorum. Başlangıçta olmasa bile, süreç içinde.

Bu bahsettiğim ortamlara girdiğiniz zaman delicesine arkadaşlık kurmaya da çalışmayın, selam sabah vermeyen biri de olmayın. Unutmayın! Herkes yeni, herkes gergin. Herkes, hareketlerinin başkalarınca nasıl bulunacağından endişe ediyor. Herkesin zihninin merkezinde kendisi var. Siz oradaki diğer birkaç kişiden birisiniz, siz hariç kimsenin dikkati sizin üzerinizde değil. "Sığıntı gibi durur muyum acaba" gibi kuruntulara girerek özellikle ilk birkaç günde insanların sohbetlerine katılmaktan geri durmayın. Bunlar çok doğal adımlar, hiç kimse sığıntı olduğunuzu düşünmeyecek. Yeni tanışılan ortamlarda her türlü tanışma girişimini yapın. Gergin olmanız sorun değil, sevimsiz olmayın yeter. Alıştıkça daha normal davranacaksınız ve kimse başlangıçtaki gerginliğinizi hatırlamayacak.

Çok önemli bir konu, derslere düzenli gidin ve erken gidin. Derse geç gitmeniz sizi gerer, girerken herkes size bakıyor gibi gelir, ders öncesindeki ayaküstü konuşmalara katılamazsınız. Ders aralarında mutlaka çoğunlukla birlikte dışarı çıkın ve zorla sohbete katılın. Sigara içenler ve içmeyenler olarak iki grup oluyor, hangisi size uyarsa. Derslere düzenli gitmeniz de tanışıklık devamlılığı sağlamanız için önemli. Takip oranı yüksek olanlar kurs dışında dahi samimiyet geliştiriyor.

Hadi gelelim kurslara:

Dil kursları bence en iyi seçenek. En iyisi. Çünkü, konuşma egzersizlerini kursiyerler birbiriyle yapıyorlar. Karşılıklı oturuyorsunuz. Bolca sohbet, esprileşme ve çok ciddi olmayan bir ortam oluyor. Genelde kiminle egzersiz yapacağınızı sürekli değiştiriyorlar, gruptaki başka kişilerle konuşabiliyorsunuz. Ayrıca yeni bir dil öğrenmek kesinlikle çok değerli olacak bir nitelik kazanmanız demektir. İş hayatınız için ciddi artı. Daha yüksek potansiyelli görünürsünüz. 

Tiyatro. İkinci en yararlı olacak etkinlik türü. Bir kere, sosyal kaygınızı yenmek, yüksek sesle konuşabilmek, elini-kolunu nereye koyacağını öğrenebilmek, ses tonunu ve diksiyonunu düzeltmek konusunda yarar sağlar. Espri yeteneğinize ve ifade gücünüze olumlu katkı yapabilir. Ayrıca, belli bir oyun ortaya çıkarılacaksa role olan bağlılıktan ötürü devamlılığınız ve diğer kişilerin devamlılığı yüksek olur. Tiyatro sahne arkalarında çok samimi bir ortam oluşur.

Dans. Dans biraz riskli bir alan. Herkesin ilk aklına gelecek seçenek dans olur, oh ne güzel kızın belinden kavrarım vs. ama iş öyle değil. Ben şimdiye kadar partnerli bir dans türüne katılmadım ancak çevremden duyduklarım ve kendi son katıldığım solo-latin kursundan edindiğim izlenim, beginner seviyesinde çok fazla incel arkadaşımız var ve çok heyecanlılar. Kadınlar da erkeklerin kendileriyle tanışmak ve kendilerine dokunmak düşüncesiyle geldiğini hissederek rahatsız olabiliyorlar. Biraz negatif bir başlangıç yani, beginner's hell'i daha derin yaşatacak bir tecrübe aslında. İncel değilseniz öneririm, incel iseniz önermem. 

Gym ile ilgili de not düşeyim. Gym de tanışmak için iyi değil. Benim bu ortamları önerme sebebim kişilerin iletişim, sosyal medya kullanımı ve tüketim alışkanlıklarını biraz da olsa dışarıdan gözlemleyebilmeniz. Gym'de sohbet ortamı pek yok, kişiyi çok tek düze olarak gözlemleyebileceğiniz ve onun hakkında pek bir fikir edinemeyeceğiniz bir alan.

Fotoğrafçılık. Kadın erkek karışık meraklıları olan bir kurs türü daha. Hem sınıfta kaynaşabilir, hem de fotoğraf grupları ile çekim gezileri düzenleyebilirsiniz. Kadınlar erkeklere ekipman ile ilgili bolca soru yönelteceklerdir, malum erkekler teknolojik meselelere bir tık daha meraklı oluyorlar.

Trekking grupları. Kurs sayılmaz ama düzenli yapılan ve iki cinsiyetin de denk olabilecek ilgi gösterdiği alanlardan biri. Biraz nefes nefese olursunuz ama sohbet edilecek zaman sağlıyor.

Okçuluk gibi nefes nefese bırakmayan ve iki cinsiyetin birlikte yapabildiği sporlar. Paranız olsaydı golf de derdim ama fakirsiniz :) Mesela okçulukta hedefler genelde sayılı olduğu için kursiyerlerin gruplaşarak sıra beklemesi gerekiyor. Bu sırada bekleme sürelerinde sohbet edecek ortam oluyor.

Satranç. Bir masada başbaşa oturmak için harika bir fırsat. Tabi sohbet girişiminiz rakibinizce sevimsiz karşılanabilir ama oyun sırası beklerken ya da başkalarının oyununu izlerken de kaynaşabilirsiniz. Bol göz kontağı kurabilir ancak dansta olduğu gibi fiziksel temas yaşamak zorunda kalmazsınız.

Mesleki kurslar. Kadın ve erkeklerin denk ilgi gösterdiği bir alanda mesleki kursa gidebilirsiniz. Mesleki kursların amacı, yüksek devamlılık sağlar. Kendinizle denk sosyoekonomik seviyede insanlarla karşılaşırsınız. 

Enstrüman kursları. Diğer kurslara göre biraz daha yetenekli olmanız gereken bir alan, ancak unutulmaması açısından buraya ekliyorum.

Kurs değil ama Yardım Gönüllülüğü Faaliyetleri. İdealist, benzer değer yargılarına sahip olan insanlar birbirlerinden etkilenirler. Benim AKUT aracılığıyla tanışıp evlenen akrabam oldu. Gönüllülük derneklerinde genelde grup projeleri olur, size belli bir görev verilir, o görev etrafında birlikte faaliyetlerde bulunursunuz. Ayrıca, birkaç kere bu konuyu yazmıştım, sizin hayatınız zor değilse bile başkalarının zorluklarına şahit olmak insanı olgunlaştırır. Gönüllü esasıyla orada bulunduğunuz için her yaptığınız bir kârdır ve bu yüzden performans kaygınız düşük olur. 

E abla bunlar para. Değil. Ben küçücük yerde otururken bile şehirden gelen insanların açtığı ücretsiz kurslar oluyordu. Google diye bir şey var. Önyargılı davranmıyorsunuz ve yaşadığınız şehir + ilçe + ücretsiz kursu yazıp aratıyorsunuz. Birileri bir yerlerde bir şeyler yapıyor bile.

Ücretsiz bulamadınız mı? Part time garsonluk gibi bir iş buluyorsunuz ve onun parasıyla gidiyorsunuz. İş beğenmezlik etmiyorsunuz. İş hayatı zordur, iş hayatı sömürücüdür, şartlar patronlar bla bla muhabbeti çekmeyin bana. İş beğenmiyorsunuz gençler! Pamuk gibi patronum ve düzgün iş şartlarım olduğu halde gençlerin yarısı yoldan yorulup vs. gelmezdi. Yapmayın böyle şeyler.

Bakın evladım, genelde gördüğüm, iradesizsiniz ve devamsızlık yapıyorsunuz. En çok bu konuda aşın kendinizi. Başlayın, bitirin ve sertifikanızı alın. Bu bile yararlı olacak.

Gelelim kursa başladınız, gidiyorsunuz ve biri var. Erkekler, o kişiyle çok vakit geçirmeyin, onun kankası olmayın. Gevezelik edip kendinizi anlatıp durmayın. Kastettiğim arkadaşlık üzerinden yürümek değil, yürüme davetiyesi almak için ortam ortaklığı kurmak. Mesela bir derste çalışma gruplarına ayrıldığınızda onun grubuna gitti iseniz, diğer derste gruplaşma olurken kesinlikle o kişinin grubuna gitmeyin!!! Sürekli peşinde dolanıyormuş gibi davranmayın, bazı günler siz sohbet başlatmayın, selam verin geçin. Karşınızdaki kızın sizi "bu da peşimden koşanlardan biri" şeklinde etiketleyemıyor, kafasının karışıyor olması lazım. Bu onun aklına gelip size duygusal yatırım yapmasını sağlar.

Eğer kızdan yürüme davetiyesi aldığınızı düşünüyorsanız, flört eder gibiyseniz dışarıda program yapmayı, "şu gün şuraya gidiyorum, eşlik etmek ister misin?" şeklinde bir soruyla teklif edin -evet cevabı alırsanız nerede kaçta buluşacağınızı söylemeyi planlamış olun. "Bir ara bir şeyler yapmak ister misin" gibi yuvarlak ve pısırık bir soru olmasın. Heyecanlanmanızı kontrol etmeye çalışın, sırf bunu sormak için yanına gitmeyin de başka vesileyle bir şey konuşurken sorun. Kız sizden hoşlanıyorsa, o an heyecanlansanız bile mazur görecektir. Kız sizden hoşlanmıyor idiyse, zaten ileride hoşlanması zordur yani kaybedeceğiniz pek bir şey yok.

Kızın o gün müsait değilim demesi -haftasonuna teklif etti iseniz dolu olma ihtimali yüksek olur, haftaiçine edin- ihtimaline karşılık, ikinci bir program düşünmüş olun, "şu gün de şuraya gidiyorum, o gün müsait misin" deyin. Bunu da reddederse büyük ihtimal görüşmek istemiyordur. "Gizli görevde filansın galiba :)" gibisinden hafifçe alaycı bir cümle kurun ve bundan sonra kıza ısrar etmeyin. Unutmayın, büyük ihtimalle yürüme davetiyesini yanlış anladınız ve bu kızla olmadı ise bile başka insanlarla şansınız olacak, erkeklerin yürüdükleri kızların çoğundan red yediklerini unutmayın ve kişisel algılamayın.

Kızlar, bir erkeği beğendiyseniz apaçık yürüme davetiyesi verin veya dışarıda bir program teklif edin. Bu "beğenme"nin içinde erkeğin çapkın olmayan bir profil göstermesi, biraz "iyi erkek" davranışlarının da olmasının önemli olduğunu hatırlatırım. Erkekler, kızlardan gelen teklifleri "en azından seks olur" gibi bir düşünce ile de reddetmezler, erkekler genelde reddetmez o yüzden fırsatçı bir erkek tipindense erdemli bir erkek olmaya çalıştığını gözetlemek gerekiyor. O da sizle ve başkalarıyla çok ustaca flört eden erkekten değil bakışlarından duygusal yatırım yaptığı belli olan erkekten çıkar. O duygusal yatırımı gördüğünüz zaman erkek çekingense bile yürüyebilirsiniz. Aşık çocuklar genelde çekingen olurlar."

 Hadi bakiim artık fazla çekingenliğin alemi yok sayın okuyucularım.

Yorumlar

Calreticul (20 yaşında) 5 ay önce yazdı:

Nereden başlasam bilmiyorum, çoğu kurs ilgimi çeker ama 21 yaşındayım neredeyse hayatımda hiç kursa gitmedim.Lisedeyken yakın kız arkadaşlarım oldu ama 1,5 senedir üniversitedeyim tanışıklıktan öte 2-3 kişi dışında kız arkadaşım olmadı.Okulda derse girip geliyorum,ders yoksa veya bitince okulda bulunmak için sebep kalmıyor.Zaten zorunlu dersler dışındaki derslere gelen fazla kişi yok.Okul haricinde kızlarla yakın olduğum herhangi bir ortamda yok, doğal olarak hayatımda neredeyse kız yok :) Instagramı da aktif kullanmıyorum.Artık sıkıldım ama ne yapsam bilmiyorum bir yerden başlayamıyorum.Çevremdekiler de nasıl sevgilin yok vs diye şaşırıyor genelde ama yok.

Mantıklı Kadın 5 ay önce yazdı:

Bence senin problemin sosyal olmamaktan ziyade daha çok yürüme korkusuna sahip olman, bu yüzden de kendini sosyal ortamlardan geri çekmen. Öncelikle sen bir şeyi değiştirmeye karar vermezsen ve karın ağrılı bir süreçten geçmezsen hayatında bir şeylerin değişmeyeceğinin farkına varmalı, bunu gerçekçi olarak idrak etmelisin. Sonra, okuldaki imkanlara daha iyi bakmanı öneririm. Okul bence birileriyle eşleşmek için halen en iyi yol. Katılabileceğin şeyleri araştırmalısın. Sosyal duran bir arkadaşından nasıl etkinlik bulduğuna dair fikir sorabilirsin. Katılmak için yapacağın şey de kendini zorlamak. Karar verip zorlamadığın sürece dediğim gibi, bir şey değişmeyecek.

Calreticul (20 yaşında) 5 ay önce yazdı:

Yürüme korkusu olabilir tanıştığım kızlarla genelde  onların adımıyla tanışıyor sayılırım,red yiyeceğimi veya tepki alacağımı düşündüğümden dolayı genelde ilk adımı atamam.Tanıştıktan sonra sıkıntı kalmıyor.Kendimi olduğumdan daha değersiz veya yetersiz görüyor da olabilirim.Acaba sosyal anksiyetem mi var

Mantıklı Kadın 5 ay önce yazdı:

Bence var gibi duruyor, zaten sosyal medyadaki yabanileşmeden sonra şu an salgın gibi yayıldığını söyleyebiliriz.

Erkek olmak zor. Reddedileceksin. Kadınlarla başarılı olan erkekler de en fazla reddedilen erkeklerdir çünkü en fazla deneyenler onlardır. 

Ya redpill işlerine saracaksın, onun yöntemlerini deneyeceksin, ya da psikolog yardımı alacaksın. Sen karar verip bir şeye başlamadığın sürece hiçbir şey değişmeyecek.

Alpago (23 yaşında) 5 ay önce yazdı:

Reddedilmek demişken bir şey sormak istiyorum. Benim kafamda şöyle bir bakış açısı var : gittiğim kurslarda hoşlandığım kızlara açılamıyorum -mesleğim olmadığından dolayı reddedileceğimi düşünme eğilimim de var- çünkü kız beni reddederse bunu diğer kızlara yaydığında diğer potansiyeller kaybolup gidecek. Yani  Aysel'e teklif etmişim diyelim, aynı kurstaki jaleye edemem çünkü aysel, jale'ye "ay bu da bana yazmıştı" deyip, kızın seçimini sorgulatabilir. Kızın bana saygısı azalabilir. O sebeple de girişmiyorum. Sen ne dersin ? Reddedildiğim bilgisine sahip olan kıza yazmak sıkıntı doğurur mu ?

Mantıklı Kadın 5 ay önce yazdı:

Alpago, eğer rastgele, aranızı hiç ısıtmadan yürüyeceksen zaten tanıdık ortamda yürümek sağlıklı değil. Böyle soğuk yaklaşarak yürümede olsun, internetten yürümede olsun başarı oranı o kadar düşük olur ki seri yürüme yapabilmen için birbirini tanımayan insanları seçmen gerekir.

Kurs böyle bir şey değil. Zaten, ben yürüme ve niteliğin birbiriyle paralel olarak götürülmesi gerektiğini düşünüyorum, kurs gibi ortak ortamları da kızların niteliklerinizi date hayatına oranla daha uzun süre birlikte olacağınız için daha iyi görebilecek olmaları dolayısıyla öneriyorum. Tabi o nitelik oradaysa. Siz niteliklerinizi geliştiren, ne bileyim düzgün konuşan, düzgün giyinen, hobilerinden bahseden bir erkek olduğunuzda, tipiniz de ortalama ve üstüyse yürüme davetiyesi alacağınız bir durumu tahayyül ediyorum ve yürüme davetiyesine yürümede başarı oranı rastgele yürümekten yüksek olur.

Birbiriyle arkadaş olmayan kızların birbirlerine kimin onlara yürüdüğü bilgisini vereceklerinden şüpheliyim. Kurslarda gruplaşmalar olur. Aynı grup içindeki kızlara tabi ki yürümemek gerekir. Merhaba-merhaba derecesinde görüşen kızların durumu dediğim gibi olur diye düşünüyorum. 

Kadınlarla durumun çok kötüyse o zaman daygame gibi rastgele dene, bu biraz da işin neresinde olduğuna bakar.

Dila (23 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Sınıfımdaki bir çocuk hakkında görüşlerinize ihtiyacım var. Kendisi yalnız başına takılan, giyimine ve aksesuar kullanımına dikkat eden, yakışıklı ve uzun boylu biri. Arka sıralara geçer ya satranç oynar ya da kitap okur. Yalnız olması, giyim tarzı ve ciddiyeti dikkatimi hep çekiyordu, okulun daha ilk haftasından beri yani. Bir gün sınıfa morarmış gözle geldi, onunla hiç konuşmadığım halde onun için endişelenmiştim. O gün kafeteryada yalnız başına otururken yanına gittim. Neden yalnız olduğunu ve gözünü sordum ama şakayla karışık geçiştirdi beni. İsmi, boyu, yaşı, dövüş sporuyla ilgilenmesi ve sosyal medya kullanmaması dışında bildiğim hiçbir şey yok hakkında maalesef ki ben ona o kadar kendimden bahsetmiştim 😃 Muhabbeti de hoş ve akıcı.

Ancak o günden sonra benimle konuşmayı geçtim beni gördüğü halde yabancıymışım gibi yanımdan geçip gitti. Neyse, geçen sefer çıkışta benimle gelip gelemeyeceğini sordum çünkü gideceğimiz yerler aynıydı ama buna rağmen reddetti. Zaten sadece 2 ortak dersimiz var haftada iki kere görüyorum onu. Bir süre onunla hiç konuşmadım belki kendisi merak edip gelir diye ne geldi ne de konuştu. Hani özgüvensiz asosyal içe kapanıktır diyeceğim ama öyle de değil. Nasıl biri olduğunu anlamak istiyorum gerçekten ilgimi çekiyor çünkü.    

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Dila, çocuk malesef seninle ilgilenmiyor gibi duruyor. Bizimle o kadar da ilgilenmeyen insanları peşlerinde koşarak belki bir ilişkiye ikna edebiliriz, açabiliriz onları ama bu ilişkide peşinden koşmaya devam etmen gerekebilir, hem de kolay gözden çıkarılabilirsin. Hani erkeklerin ilişkiye getirdikleri zaman içinde gelişebileceği için onların ilişkideki ağırlıkları başladıklarından iyiye gitmeye müsaittir de, erkeklerin kadınlardan aradığı şeyler daha yüzeysel, görsel olduğu için, sonradan seni değerli görür demem biraz zor. Erkeğin tipi olmayabilirsin. Bir ihtimal de kalbi ciddi derecede kırık olabilir. Başka bir ihtimal ise, gaydir. 

Fylgja (20 yaşında) 8 ay önce yazdı:

benzer bir durumu bana yaşatan bir kızı kendimden soğutucam diye haftalarca ortalıkta memati gibi gezdim. aynı yere gideceği halde gelmedi ise kendi haline bırak, çok istiyorsan denk gelirsen kafanla selam ver, ama duygusal yatırım ve ya kafanda birşeyler kurma gibi olaylar olmasın. bir iki hafta ghostla finallerden sonrada yanaşmıyorsa unut. herkes herkesi sevicek ve kabul edecek diye bir kaide yok. bu işlerde zorla güzellik olmaz bence

Dila (23 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Geçen gün taksi çağırmıştı, beni de davet etmişti. İlkten bilerek reddettim sonrasında kapıyı açıp "sesin anlaşılmıyor içeride cevabını söyle" dedi üzerine gülümseyince daha fazla inat edemedim 😃 Yol boyunca tek kelime etmedim o da bir şey söylemedi. Bir kafenin önünde durduk bir şeyler içeriz sen de ısınırsın dedi. Oturduk birlikte. O konuşana kadar sessizliğimi bozmayacaktım ama dayanamayıp içeceğimi seçmesini istedim. Sanırım inatçılığımı çok belli ettim ki "ne zaman direnmeyi bırakırsın onu düşünüyordum" tarzı bir şey dedi.

Muhabbet buradan başlayıp sürdü. Muhabbetin sonlarına doğru tekrar neden arkadaş edinmediğini yalnız olduğunu sordum. Bir tek üniversitede yalnız kalmaya fırsatının olduğunu söyledi ve eğer biri olacaksa da yatırım yapmaya değer biri olmalı dedi. Yakın zamanda da maçı olacakmış beni davet etti kandan kavgadan korksamda giderim herhalde. 

İyi geçti ama tekrar aynı davranışları yapar mı diye düşünmeden edemiyorum. Yanımdan geçip gitmek konuşmamak gibi. 

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Kadın için biraz zor bir tavsiye verdiğimi biliyorum ama aklına geldiği zaman kovmaya, kafanda çocuğu evirip çevirmemeye çalış. Bu anlattıklarından olabilir gibi durdu. Olacaksa olsun, olmama ihtimalinde yıkılma. Hayırlısı...

Dila (23 yaşında) 8 ay önce yazdı:

Olmadı maalesef. İşte en son buluşma ayarladı, morali keyfi her şeyi yerindeydi. Sosyal medya hesaplarımdan bildirimler gelmeye başlayınca keyfinin kaçtığını fark ettim zaten fark edince telefonu hemen sessize aldım. Sonra erkek arkadaşlarımın fazla olup olmadığını sordu. Ben de bunun bir önemi olmadığını söyledim. Böyle deyince konun üstünde daha durmadı kalktık sonra. Şimdi yine eskisi gibi görmezden geliyor, konuşmuyor, yazmıyor. Okulda durdurup ne olduğunu sordum buna vaktim yok dedi. Daha da olmaz sanırım

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Çocuk ilişki materyali imiş, ilişki isteyen erkekler "exclusivity" hissine çok önem verirler. Bir erkeğin bir kadına yatırım yapmasını mantıklı kılan tek şey de o his zaten. Yani bir önemi yok demen yanlış, aksine tam olarak o tavırların önemi var. İlişki istiyorsanız kızlar, bunu ne kadar erken çözerseniz o kadar iyi.

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

Dila sana sabah sabah sinirlendim :) Çocuk ilişki materyalini de geç, bildiğin evlilik materyaliymiş, nikah basıp geçilesi bir erkekmiş ve sen muhtemelen ne kadar gereksiz olduklarını birkaç yıla anlayacağın insanların ilgisi için onu kaybetmiş konumdasın. Biliyorum size bunu daha çok kendini ezdirmemek, çerçeveni korumak, beni seven böyle sevsincilik falan diye öğretiyorlar da, bir bakın o öğretileri yayan kadınların aşk hayatlarına, bir bakın Allah aşkına ya! En iyi ihtimalle yanındakiyle yaşlanıp aklındakiyle ölen tipler olur onlar.

Bu çocuk neden nikah materyali sana söyleyeyim mi? Sıradan, biraz bu işlerden anlayan bir erkeğin yapacağı tam olarak şu: bir kızla buluşur, kızın tavırlarına, işte gelen bildirimlere, verdiği cevaplara bakar, kızı kafasında evlenilecek-eğlenilecek kız kategorilerinden birine atar. Tek buluşma yeter bunun için. Size belli etmezler ama. Mesela senin bu verdiğin cevap tecrübeli bir erkek için kızı eğlencelik kategorisine atacak bir şeydir. Görüşür o kızla, sevişir, zaman geçirir, neden yapmasın ki? Sonra kız olayı bir üst levela çıkarayım, daha ciddi bir ilişkimiz olsun hislerine girer, taleplerine başlar, erkek o noktada der ki "güzel zaman geçiriyoruz işte be kızım, neden düzenimizi bozuyorsun?". Kız daha da ısrar ederse Behlül kaçar.

Senin bu çocuk sana böyle bir şey yaşatacağına senin duygularınla oynamamayı, senin ona olan ilgini istismar etmemeyi seçmiş. Şu güzelliğe bakar mısın? 

Böyle adamı alacaksın, başının tacı yapacaksın, sana ilişkileri öğretmesine izin vereceksin, evinin kraliçesi olarak yaşayıp gideceksin.

Alnından öperim bu çocuğun, oğlum olsa böyle yetiştirmiş olmak isterdim.

Dila (23 yaşında) 7 ay önce yazdı:

O anda gerçekten bu şekilde düşünmemiştim, önemsiz bir şey gibi geldi. Bu saatten sonra tekrar bir şansımız olur mu bilmiyorum. Çocuğun sadece 1 ilişkisi olmuş o da 9 yıl sürmüş. Kötü hastalıktan kaybetmiş sevgilisini.  

Anlatacak o kadar çok hikayesi var ki, hatta bir süre konuşmayı bırakıp onu dinlemek istedim anlattığı şeyler ilgi alanım olmasa dahi dinlemekten keyif alıyordum. Baba tarafından ailesinin yarısı asker. Babası emekli general, dedesi de albay. Baba tarafı çok katı ve disiplinliymiş. Savaş taktikleri, silahlar, askeri teknoloji gibi konulara çok hakim ve babasıyla olan avcılık anıları gibi bir sürü anlatacak hikayesi var. her açıdan zengin çocuk yani.

Şimdi ne yapıyım kendisine yazsam özür dilesem tavsiyen ne olur? bu ilişkiyi gerçekten istiyorum.

kanyerecep (25 yaşında) 7 ay önce yazdı:

Genel bi yanıt vermek istiyorum görünce yazasım geldi;

Kızlar, siz bize ''exclusivity'' hissi vermediğiniz zaman, yani çok erkek arkadaşın var mı sorusuna ''önemli değil'' gibi bir şey söylediğiniz zaman, bizim de size ''yatırım'' yapasımız genelde gelmiyor, ki uzun vadede maalesef* bundan zararlı çıkacak kısım daha çok kadınlar, çünkü çapkın erkekleri hala ''sizle eğlendi benimle evleniyor'' diyecek bir kısım kabul ederken, geçmişinde/ilişkisinde exclusivity hissini tattırmayan/az tattıran kadın, beğeneceği erkeği kendine bağlayamıyor. Çünkü erkek ''elime ne geçecek ki yatırım yapayım?'' diye düşünüyor. Okuyunca ben de aynı cıvıtık abla gibi düşündüm.

İlişkiyi gerçekten istiyorsan onun dışında karşı cinsten kimseyle konuşmadığını, görüşmediğini, samimi olmadığını kanıtlaman lazım. 

ayda (23 yaşında) 7 ay önce yazdı:

peki erkeklerle mesafeli olan bi kızla, birkaç samimi kız arkadaşı olan erkek ilişkisine ne diyorsunuz? kız erkeklerle görüşmüyor o ayrıcalık hissini yaşatıyor erkek de ilişkiye yatırım yapıyor (kız kendi isteğiyle yapıyor bu erkeklerle görüşmeme durumunu) ancak erkek gidip yakın kız arkadaşlarıyla görüşebiliyor - görüşmek istiyor ve kıza da "sen görüşürsen de sıkıntı olmaz" diyor. kızın öyle bi derdi yok erkek görüşmek istiyor karşı cins arklarıyla. buna ne diyorsunuz? kızın tavrı ne olmalı burda? 

Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:

Benim meşrebime ters. Bence pek güvenilir bir profil de çizmiyor erkek. Red pill tarzı bir öğretiyi takip ediyor da o yüzden seçeneksiz görünmemek, hayatın içinde kalmak gibi bir strateji ile yapıyorsa bilemem de, erkekler zaten araştırmalarda dahi sevişmek isteyecekleri kadınlarla arkadaş oluyorlar gibi sonuçlar çıkıyor. Arkadaşlık, eğer aile bağlarına dayanmıyorsa genelde yedek müessesesi olarak çalışıyor. O gün değil ama belki bir gün. 

Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:

Dila, bence açık konuşmaktan bir zarar gelmez. Şimdi çektiğinden daha çok acı çekmezsin reddedilirsen diye düşünüyorum. İster, ben düşündüm, buluşmada neyin hoşuna gitmeyebileceğini anladım ve bu konularda sana uyum sağlamaya hazırım diye soft bir konuşma yap; istersen o gün başka erkeklerin ilgisine yeterince net sınır çekmememden hoşlanmadığını anlıyorum ve düşündüm ki sen haklısın, ben seninle aramızdaki şeyin ilerlemesini çok istiyorum, senin özel biri olduğunu biliyorum, pişman olmayacaksın gibi biraz daha iddialı ve cesaretli bir konuşma yap.

Ben olsam ikinciyi yapardım. Bam bam bam. Taktik falan yok. Uzan ve al.

Yalnız, bu ilişki olursa ya 3 kişilik, en iyi ihtimalle de 2,5 kişilik bir ilişki olacak, bunun farkındasın değil mi? Böyle bir dramın hayaleti kalp kırıp terk eden vb. ilişkideki kızın etkisinden farklı. Onu idealize olarak hatırlıyor ve özlüyordur. Bu seni sevmesine engel değil ama yine de, bunu göze aldığını hatırlatmak isterim.

Dila (23 yaşında) 7 ay önce yazdı:

abla her şeyi yaptim gerçekten. süslendim en güzel kıyafetlerimi seçtim ama oyk yani kendimi zor açıkladım. konuyu açma dedi zorla kendimi açıkladım. adamın gözünde yok gib bir şyim gerçekten. ya küçücük bir sorun o kadar yanına geldim dikkat edecem dedim üzgün olduğumu söyledim bu kadar katı ve sert olmanın ne anlamı var ya anlamıyorum ben çok mu kötü bir şey yaptım ya. ayrı bir sinir olduğum şey arkadaşım çocuktan hoşlandığımı bile bile çocuk hakkında bana sorular sorup duruyor nasıl biri, sosyal medyası var mı diye. gitsin ret yesinde gelsin.

Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:

Dila, bundan sonra beklemeye geçeceksin. Yapabileceğini yapmışsın. Çocuk da bazı konularda biraz sorunlu belki de, hem aileden dolayı hem de ilk aşkını ölümle kaybetmek çok zor bir tecrübe olsa gerek. Arkadaşına da siktiri çekebileceğini düşünüyorum, böyle şeyler yapan bir kız pek de arkadaşlığa değer biri değil gibi.

Dila (23 yaşında) 7 ay önce yazdı:

Teşekkür ederim abla. Bir gelişme değişiklik olursa yazarım tekrardan. 

TonySoprano (26 yaşında) 8 ay önce yazdı:

E abla bunlar para değil derken bi an soru olarak anladım :) bu konuyla alakalı yakın zamanda 2 defa denemem oldu. Bir sene önce Rusça kursuna başlamıştım (bütün amacım mesleğim için dil öğrenmekti) yetersiz katılım ve eğitmen sorunu sebebiyle kurs kapandı 2.si İngilizcemi ilerletmek için  kursa başladım çalışma günlerim sebebiyle devam ettiremedim son çare özel öğretmen yani amaç gelişim ise evet bunlar biraz para :) sonuçta 3 senedir iş ve arasında geçen bir hayat.yazılarınızı önceden de okuyordum fakat üye olup düzenli okumak ve bir yorum bırakmak istedim yazılara verdiğiniz emek için teşekkürler. Ha bir de size abla mı demeliyim cıvıtık kız mı yoksa başkan falan mı bilemedim :)

Mantıklı Kadın 8 ay önce yazdı:

:) Cıvıtık abla olur. Yorum bıraktığın için teşekkür ederim, umarım benimkinden zengin bir sosyal hayatın vardır.

Jerome (20 yaşında) 11 ay önce yazdı:

Hayırlı geceler,

 

 Malum üniversiteler açılınca zamanında olan şimdi de tekrar fark ettiğim birkaç özelliğimi sorucaktım. İlişkiler hakkında değil fakat

 İlk olarak bana yakın çevremden -arkadaşlarım hariç- çok ruhsuz, tepkisiz, vicdansız gibi söylemler geliyor ki bu yalan değil gerçekten de çok umursamıyormuş gibi yapabiliyorum ya da cidden umursamıyorum ama geçtiğimiz sene bir olay olmuştu, sınıfta bir kız soru sormak için bana seslendiğinde ona bakınca korkup sormaktan vazgeçmişti, o an bi sinirim yoktu ama yapı olarak -ister mağra de ister muhafazakarlık ya da dindarlık- öyle çok tanımadığım hiç bir karşı cinse çok muhabbet açmıyorum şikayetçide değilim ama "öldürücekmiş gibi baktın" demesi -mizaç olarak aşırı sert bi suratım yok hele saçı sakalı kesince- ben de bugün birkaç kişiden daha sanki korkarak bakıyormuş hissiyatı aldım, ilk defa gördüğü iri yarı birinden çekinmesi normal ama korkması beni de bir işkillendirdi çünkü tanıdğım bir kız aynı ortamda bulunduğumuz birkaç kişinin de benden korktuğunu söylemişti daha önce.

 İkinci olarak ben genel olarak sosyallleşmeyi seven biri değilim aynı ortamda muhabbeti saran fikir benzerliği denk gelen biri olursa konuşurum ama asıl arkadaş çevrem genel olarak 3-4 kişiden oluşuyor ve bu kişilerle çok uzun zamandır arkadaş olduğumuz ve sigara alkol gibi pratiğe dökülecek işlerde sınırları koruduğumuz için herşeyin şakası dönebiliyor. Biz kara mizahın karasını fazla derinliklere indirdiğimiz için genellikle farklı bir ortamda espiri yapacağımda 3-5 defa düşünmeden şaka yapmıyorum bu da ciddiliğime ciddilik katıyor.

 Seninde de yazarken ya da yorumları cevaplarken zamanın şartlarının getirdiği çekingenlik olduğundan bahsediyorsun. Bu yüzden ortamdaki erkeklerden haz etmediğim ya da verim alamıyacağımı düşündüğüm durumlarda mecbur kızlarla iletişime geçicem ama korkutmak da istemiyorum bu da bana bi çekingenlik katıyor. Her ne kadar "erkeksin çekingen olmıyacaksın" mevzusuna gelse de her kız o olgunluka olmuyor ve bazıları her şeyden nem kapıyor, ben de böyle gereksiz şeylerle uğraşıp adımı kirletmek istemiyorum.

 Verebileceğin tavsiyeler varsa sevinirim, ayrıca yazıp sildiğim yerler oldu yazarken gereksizliğini fark ettiğim, böyle bir platform oluşturduğunuz için de ayrıca teşekkür ederim.

Mantıklı Kadın 11 ay önce yazdı:

Merhaba Frost,

Senin kendine ait prensiplerin olmasına rağmen insanlarla medeni olarak geçinebilmek konusunda çalışman gerekiyor.

Birileriyle arkadaşlık etmen, bu vakti sınırlı tutuyorsan onlarla aynılaşmanı getirmez.

Bir insanların görüşlerine-pratiklerine saygı duyman başkadır, karışmaman başkadır, onlara uyum sağlamak zorunda hissetmen başkadır. 

İnsanlara benzemen başkadır, insanların sana saygı ve sevgi duymalarını sağlaman başkadır.

İnsanları anlaman fikirlerinden vazgeçeceğin anlamına gelmez.

Biz yeterince kendine güvenli, düşüncelerini-davranışlarını kendince temellendirebilen, insanlara karışmayan, saflığa kaçmadan iyi niyetli ve pozitif bir vibe yayarsan saygı duyanın, sevenin çok olur. Sen de kendini kısıtlayarak yaşamak zorunda hissetmezsin.

Sosyallikten korkma. Orta malı olman gerekmiyor ama şu anda bu mesajı yazmanı gerektirecek kadar standart dışı olmamayı öğrenmelisin.

Tiyatro gibi bir etkinliğe ne dersin? Mimiklerini, sesini nasıl kullandığın konusunda eğitim almanı sağlar.

Kendini kayda almak. Arkadaş ortamında belki zor olur ama evde telefonla konuşuyorken kendini kaydedip sonra dışarıdan bakabilirsin mesela. Ben bale ile uğraşırken yeterince dik durmadığımı bir video kaydından görüp farkındalık geliştirmiştim.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.

Jerome (20 yaşında) 11 ay önce yazdı:

tiyatro biraz daha rol odaklı olabilir ama aşırı geriliyorum, herhangi bi konuşma yapmak konusunda özgüven problemim yok, çok rahat öne atılabiliyorum ama eğer çok kesin bilgilerim dahi olsa ufaktan kekelemeye başlıyorum, genel topluluk travmam olabilir, lisede birkaç tane berbat cuma hutbesi verme deneyimim oldu. nefesim daraldı, ağzım kurudu. dersin hocası normal alışırsın dese de bazı (özellikle kıl olan) hocalar baya azarlamıştı. büyütülürkende bazı fikir belirtmelerim dalga konusu olunca, sadece güvendiğim kişilerle iletişim geçirmeye alıştım. ortaokul ve lisede sınıfta derse katılan 3 4 kişiden biri olduğum için çok rahat bir zemin de fikir tartışmasına girebiliyordum, sanırım hukuk dersi bunun için iyi bir alıştırma olabilir. diğer tavsiyelerin için çok teşekkürler dikkate alacağım. 

Jerome (20 yaşında) 11 ay önce yazdı:

okulda beleşe 3 bant bilardo var, çalışan yaşlı abilerle falan aralarda oynamaya başladık. her fark ettiğim sorunu da bir an önce ortadan kaldırmaya çalıştığımı, çok aceleci olduğumu fark ettim. bir adım geri atınca tünelden çıkmış gibi hissediyorum, başkası olsa bunun bir hata oldduğunu söylerdim halbuki. rutindeki disiplini bozmadan aralara böyle kafa dağıtacak şeyler eklemek iyi geldi. toplulukların bir çoğu 101 tavla iskambil odaklı ben günü 4 saatini yolda geçirirken derslere odaklanmışken bu tarz işlere de girmeye gerek duymadım. demin twitterda gördüm gayette haklıyıdı harry potter yerine bilardo ile doldurmuş oldum ve okul bittiğinde normal rutinden devam edebilmiş olacağım. okuyan başkası olursa bu tarz bilardo, masa tenisi, basketbol, voleybol gibi resmiyetten bağımsız istediğinde katılıp çıkabileceğiniz alanlar işe yarıyor, konu açmaya gerek kalmadan sosyalleşebilirler. hem kimseye de dert tasa anlatmaya gerek kalmaz yavaş yavaş açılırsınız

Mantıklı Kadın 11 ay önce yazdı:

Odandan çıkmak ve sürekli ilk fırsatta odana dönmemek. İşte tüm mesele bu. Gerisi biraz fasa fiso, gereksiz detay aslında. Ne olursa olsun yararı olur.

Jerome (20 yaşında) 11 ay önce yazdı:

kaygılı-kaçıngan bağlanma stili diye bişey varmış bende, bu kadar dert tasa büyük ölçüde bundanmış. üstüne bide kombo yapıp ikisini birden tutturmuşum. acelem olmadığı için yavaş yavaş çözümüne bakıcam olmadı terapi. birde ben bulamadım yapabiliyorsan nick imi "Jerome" yaparsan sevinirim.