Açılın bakayım. Şimdi size maymun iştahlı olduğum tek konu diyebileceğim kurs-hobi maceralarımla geldim. Benim dopamin kaynağım sanıyorum ki bu oldu hayatta, 10'lu yaşlarımdan şimdiye kadar birçok spor ve beceri üstüne derslere katıldım. İnsanlarla tanışma konusunda nasıllar, bir bilenden dinleyin. Biraz da, katılmadığım halde mantık yürüterek önereceğim kurslar var.
Biliyorsunuz, ben daygame yapmamanız taraftarıyım. Tanımadığınız ve hakkında malumat alamadığınız bir insanı seçenek olarak düşünmemeniz gerektiğini düşünüyorum. "Flört-ilişki içinde tanımak" özellikle kadın için uygulanabilir bir yöntem değil benim gözümde. İnsanın karakter çizgisini, başkalarına nasıl davrandığını, dürtüsel davranıp davranmayan biri olduğunu, hayat değerlerini vs. ilişki öncesinde şöyle bir tartabilmek için aynı ortamda bulunmak kesinlikle iyidir.
Peki, aynı ortamda bulunalım ablacım ama ortamımdaki herkese bakıyorum ve şu anki ortamlarımda kimse yok uyuştuğum. Ben de o yüzden dating app'e filan başvuruyorum.
(Mika Raun sesiyle okuyunuz) No bitch, please don't stop! -burada dur yapma demek istemişimdir-
Ya da şöyle söyleyeyim: Yapma işte bunu yapma...
Peki ablacım, sen söyle o zaman ne yapalım?
Ortamını değiştirip dur. Girip çıktığın ne kadar çok ortam olursa o kadar insanla tanışırsın, ne kadar çok insanla bir arada bulunursan NİTELİKLERİNE DE AYNI ŞEKİLDE YATIRIM YAPMAK KAYDIYLA o kadar çok şansın olur. Nitelikleriniz üzerinde uğraşmak ve kendinizin en iyi versiyonuna ulaşmak belasından ise asla kurtulamayacaksınız. Kızlar, değerli bir eşleşme istiyorsanız siz dahil!!!
Eğer halihazırda biraz bildiğiniz bir konu varsa, yatkınlığınızın olduğu bir alan olduğunu düşünüyorsanız ilk tercihiniz bu olmalı. Çünkü özgüven insan ilişkilerinde başarının en önemli anahtarlarından biri. Çevrenizdeki insanlardan eziklendiğinizi hissettiğiniz bir ortamda kendinizi rahatlatmanız ve iletişim kurmanız çok daha zor olur. Ayrıca, karşınızdaki insanın sizi en azından kendine denk görebilmesi gerektiğini düşünüyorum. Başlangıçta olmasa bile, süreç içinde.
Bu bahsettiğim ortamlara girdiğiniz zaman delicesine arkadaşlık kurmaya da çalışmayın, selam sabah vermeyen biri de olmayın. Unutmayın! Herkes yeni, herkes gergin. Herkes, hareketlerinin başkalarınca nasıl bulunacağından endişe ediyor. Herkesin zihninin merkezinde kendisi var. Siz oradaki diğer birkaç kişiden birisiniz, siz hariç kimsenin dikkati sizin üzerinizde değil. "Sığıntı gibi durur muyum acaba" gibi kuruntulara girerek özellikle ilk birkaç günde insanların sohbetlerine katılmaktan geri durmayın. Bunlar çok doğal adımlar, hiç kimse sığıntı olduğunuzu düşünmeyecek. Yeni tanışılan ortamlarda her türlü tanışma girişimini yapın. Gergin olmanız sorun değil, sevimsiz olmayın yeter. Alıştıkça daha normal davranacaksınız ve kimse başlangıçtaki gerginliğinizi hatırlamayacak.
Çok önemli bir konu, derslere düzenli gidin ve erken gidin. Derse geç gitmeniz sizi gerer, girerken herkes size bakıyor gibi gelir, ders öncesindeki ayaküstü konuşmalara katılamazsınız. Ders aralarında mutlaka çoğunlukla birlikte dışarı çıkın ve zorla sohbete katılın. Sigara içenler ve içmeyenler olarak iki grup oluyor, hangisi size uyarsa. Derslere düzenli gitmeniz de tanışıklık devamlılığı sağlamanız için önemli. Takip oranı yüksek olanlar kurs dışında dahi samimiyet geliştiriyor.
Hadi gelelim kurslara:
Dil kursları bence en iyi seçenek. En iyisi. Çünkü, konuşma egzersizlerini kursiyerler birbiriyle yapıyorlar. Karşılıklı oturuyorsunuz. Bolca sohbet, esprileşme ve çok ciddi olmayan bir ortam oluyor. Genelde kiminle egzersiz yapacağınızı sürekli değiştiriyorlar, gruptaki başka kişilerle konuşabiliyorsunuz. Ayrıca yeni bir dil öğrenmek kesinlikle çok değerli olacak bir nitelik kazanmanız demektir. İş hayatınız için ciddi artı. Daha yüksek potansiyelli görünürsünüz.
Tiyatro. İkinci en yararlı olacak etkinlik türü. Bir kere, sosyal kaygınızı yenmek, yüksek sesle konuşabilmek, elini-kolunu nereye koyacağını öğrenebilmek, ses tonunu ve diksiyonunu düzeltmek konusunda yarar sağlar. Espri yeteneğinize ve ifade gücünüze olumlu katkı yapabilir. Ayrıca, belli bir oyun ortaya çıkarılacaksa role olan bağlılıktan ötürü devamlılığınız ve diğer kişilerin devamlılığı yüksek olur. Tiyatro sahne arkalarında çok samimi bir ortam oluşur.
Dans. Dans biraz riskli bir alan. Herkesin ilk aklına gelecek seçenek dans olur, oh ne güzel kızın belinden kavrarım vs. ama iş öyle değil. Ben şimdiye kadar partnerli bir dans türüne katılmadım ancak çevremden duyduklarım ve kendi son katıldığım solo-latin kursundan edindiğim izlenim, beginner seviyesinde çok fazla incel arkadaşımız var ve çok heyecanlılar. Kadınlar da erkeklerin kendileriyle tanışmak ve kendilerine dokunmak düşüncesiyle geldiğini hissederek rahatsız olabiliyorlar. Biraz negatif bir başlangıç yani, beginner's hell'i daha derin yaşatacak bir tecrübe aslında. İncel değilseniz öneririm, incel iseniz önermem.
Gym ile ilgili de not düşeyim. Gym de tanışmak için iyi değil. Benim bu ortamları önerme sebebim kişilerin iletişim, sosyal medya kullanımı ve tüketim alışkanlıklarını biraz da olsa dışarıdan gözlemleyebilmeniz. Gym'de sohbet ortamı pek yok, kişiyi çok tek düze olarak gözlemleyebileceğiniz ve onun hakkında pek bir fikir edinemeyeceğiniz bir alan.
Fotoğrafçılık. Kadın erkek karışık meraklıları olan bir kurs türü daha. Hem sınıfta kaynaşabilir, hem de fotoğraf grupları ile çekim gezileri düzenleyebilirsiniz. Kadınlar erkeklere ekipman ile ilgili bolca soru yönelteceklerdir, malum erkekler teknolojik meselelere bir tık daha meraklı oluyorlar.
Trekking grupları. Kurs sayılmaz ama düzenli yapılan ve iki cinsiyetin de denk olabilecek ilgi gösterdiği alanlardan biri. Biraz nefes nefese olursunuz ama sohbet edilecek zaman sağlıyor.
Okçuluk gibi nefes nefese bırakmayan ve iki cinsiyetin birlikte yapabildiği sporlar. Paranız olsaydı golf de derdim ama fakirsiniz :) Mesela okçulukta hedefler genelde sayılı olduğu için kursiyerlerin gruplaşarak sıra beklemesi gerekiyor. Bu sırada bekleme sürelerinde sohbet edecek ortam oluyor.
Satranç. Bir masada başbaşa oturmak için harika bir fırsat. Tabi sohbet girişiminiz rakibinizce sevimsiz karşılanabilir ama oyun sırası beklerken ya da başkalarının oyununu izlerken de kaynaşabilirsiniz. Bol göz kontağı kurabilir ancak dansta olduğu gibi fiziksel temas yaşamak zorunda kalmazsınız.
Mesleki kurslar. Kadın ve erkeklerin denk ilgi gösterdiği bir alanda mesleki kursa gidebilirsiniz. Mesleki kursların amacı, yüksek devamlılık sağlar. Kendinizle denk sosyoekonomik seviyede insanlarla karşılaşırsınız.
Enstrüman kursları. Diğer kurslara göre biraz daha yetenekli olmanız gereken bir alan, ancak unutulmaması açısından buraya ekliyorum.
Kurs değil ama Yardım Gönüllülüğü Faaliyetleri. İdealist, benzer değer yargılarına sahip olan insanlar birbirlerinden etkilenirler. Benim AKUT aracılığıyla tanışıp evlenen akrabam oldu. Gönüllülük derneklerinde genelde grup projeleri olur, size belli bir görev verilir, o görev etrafında birlikte faaliyetlerde bulunursunuz. Ayrıca, birkaç kere bu konuyu yazmıştım, sizin hayatınız zor değilse bile başkalarının zorluklarına şahit olmak insanı olgunlaştırır. Gönüllü esasıyla orada bulunduğunuz için her yaptığınız bir kârdır ve bu yüzden performans kaygınız düşük olur.
E abla bunlar para. Değil. Ben küçücük yerde otururken bile şehirden gelen insanların açtığı ücretsiz kurslar oluyordu. Google diye bir şey var. Önyargılı davranmıyorsunuz ve yaşadığınız şehir + ilçe + ücretsiz kursu yazıp aratıyorsunuz. Birileri bir yerlerde bir şeyler yapıyor bile.
Ücretsiz bulamadınız mı? Part time garsonluk gibi bir iş buluyorsunuz ve onun parasıyla gidiyorsunuz. İş beğenmezlik etmiyorsunuz. İş hayatı zordur, iş hayatı sömürücüdür, şartlar patronlar bla bla muhabbeti çekmeyin bana. İş beğenmiyorsunuz gençler! Pamuk gibi patronum ve düzgün iş şartlarım olduğu halde gençlerin yarısı yoldan yorulup vs. gelmezdi. Yapmayın böyle şeyler.
Bakın evladım, genelde gördüğüm, iradesizsiniz ve devamsızlık yapıyorsunuz. En çok bu konuda aşın kendinizi. Başlayın, bitirin ve sertifikanızı alın. Bu bile yararlı olacak.
Gelelim kursa başladınız, gidiyorsunuz ve biri var. Erkekler, o kişiyle çok vakit geçirmeyin, onun kankası olmayın. Gevezelik edip kendinizi anlatıp durmayın. Kastettiğim arkadaşlık üzerinden yürümek değil, yürüme davetiyesi almak için ortam ortaklığı kurmak. Mesela bir derste çalışma gruplarına ayrıldığınızda onun grubuna gitti iseniz, diğer derste gruplaşma olurken kesinlikle o kişinin grubuna gitmeyin!!! Sürekli peşinde dolanıyormuş gibi davranmayın, bazı günler siz sohbet başlatmayın, selam verin geçin. Karşınızdaki kızın sizi "bu da peşimden koşanlardan biri" şeklinde etiketleyemıyor, kafasının karışıyor olması lazım. Bu onun aklına gelip size duygusal yatırım yapmasını sağlar.
Eğer kızdan yürüme davetiyesi aldığınızı düşünüyorsanız, flört eder gibiyseniz dışarıda program yapmayı, "şu gün şuraya gidiyorum, eşlik etmek ister misin?" şeklinde bir soruyla teklif edin -evet cevabı alırsanız nerede kaçta buluşacağınızı söylemeyi planlamış olun. "Bir ara bir şeyler yapmak ister misin" gibi yuvarlak ve pısırık bir soru olmasın. Heyecanlanmanızı kontrol etmeye çalışın, sırf bunu sormak için yanına gitmeyin de başka vesileyle bir şey konuşurken sorun. Kız sizden hoşlanıyorsa, o an heyecanlansanız bile mazur görecektir. Kız sizden hoşlanmıyor idiyse, zaten ileride hoşlanması zordur yani kaybedeceğiniz pek bir şey yok.
Kızın o gün müsait değilim demesi -haftasonuna teklif etti iseniz dolu olma ihtimali yüksek olur, haftaiçine edin- ihtimaline karşılık, ikinci bir program düşünmüş olun, "şu gün de şuraya gidiyorum, o gün müsait misin" deyin. Bunu da reddederse büyük ihtimal görüşmek istemiyordur. "Gizli görevde filansın galiba :)" gibisinden hafifçe alaycı bir cümle kurun ve bundan sonra kıza ısrar etmeyin. Unutmayın, büyük ihtimalle yürüme davetiyesini yanlış anladınız ve bu kızla olmadı ise bile başka insanlarla şansınız olacak, erkeklerin yürüdükleri kızların çoğundan red yediklerini unutmayın ve kişisel algılamayın.
Kızlar, bir erkeği beğendiyseniz apaçık yürüme davetiyesi verin veya dışarıda bir program teklif edin. Bu "beğenme"nin içinde erkeğin çapkın olmayan bir profil göstermesi, biraz "iyi erkek" davranışlarının da olmasının önemli olduğunu hatırlatırım. Erkekler, kızlardan gelen teklifleri "en azından seks olur" gibi bir düşünce ile de reddetmezler, erkekler genelde reddetmez o yüzden fırsatçı bir erkek tipindense erdemli bir erkek olmaya çalıştığını gözetlemek gerekiyor. O da sizle ve başkalarıyla çok ustaca flört eden erkekten değil bakışlarından duygusal yatırım yaptığı belli olan erkekten çıkar. O duygusal yatırımı gördüğünüz zaman erkek çekingense bile yürüyebilirsiniz. Aşık çocuklar genelde çekingen olurlar."
Hadi bakiim artık fazla çekingenliğin alemi yok sayın okuyucularım.