Ev İşleri Yapan Erkek

Evlilik

En meşhur tartışma konularından biri: erkek ev işi yaparsa karısıyla seks hayatı daha mı iyi olur yoksa daha mı kötü olur? Bu konuda araştırmalar dahi var. Varılan bir sonuç var mı? Yok.

Yapsın diyenlerin iddiası: kadın zaten yorgun, ev ve çocuk işi nankör ve dur-duraksız. Ayrıca ortam erkeğin kendi yaşadığı da ortam. Yardım etsin de kadının sekse enerjisi kalsın.

Yapmasın diyenlerin iddiası: ev işi kadınların zihninde kadın işi olarak kodlu. Erkekler ev işi yaptığı zaman kadınlara feminen görünüyor. Ayrıca, kadının istediğine itaat etmiş oluyor. Bu yüzden erkeğe duyulan arzu azalıyor. Etmesin ki zıtlık sürsün, erkeğin yeri bilinsin ve kadın erkeğe arzu duysun.

Tartışma bir türlü bitmiyor çünkü ne biliyor musunuz? İkisi de haklı. İki görüşün de gerçeklikle bağı var. Birinci görüş kültürle ilgili, ikinci görüş ise içgüdülerle. Aynı meseleyi konuşurken bile farklı açılardan ele aldığımızda böyle zıt görünen doğrulara erişebiliyoruz işte.

Ben size kendi fikrimi söyleyeyim. Erkekler, geleneksel modelde evde çocuk gibi davranıyorlar. Ev işi kendi görevleri olmadığı için yapmıyorlar değil. Ev işi konusunda o kadar cahil ve o kadar farkındalıksız büyütülüyorlar ki karılarını bu acizlikleriyle irite ediyorlar ve o yüzden seks hayatı bitiyor. 

Yani aslında, kadınlar erkeği kadına benzettiği için de değil, aşırı yoruldukları için de değil çocuğa benzettikleri için kocalarından soğuyorlar. Kimse oğluyla sevişmek istemez. Erkek, koca olarak çekici, ailenin başına duracak beceri ve iradeye sahip olunca çekici; kadının zaten sıtkını sıyıran evin küçük çocuklarından biri olunca değil.

Ben iddia ediyorum, çalışan kadınlarla dahi; eğer erkekler böyle çocuk gibi davranmayı kesip kendi arkalarında dağınıklık bırakmamayı öğrenseler kadınlar evin çekip çevireni olmaktan ötürü kavga da çıkarmazlar, başım ağrıyor da demezler.

Arkanı dağınık bırakmamak nedir?

Kıyafetlerini çıkardığın zaman ya bir askıya as, ya sandalyeye koy (karınız kesin bu konuda bir düzen izliyordur) ya da çamaşır sepetine at. Çoraplar dahil!!! Ortada çıkarılmış kıyafet kalmasın.

Etrafta çöp ve dağınık bırakma. Bir şey mi yedin tepsiyle, yemeğin bitince onu sephaya koyma, kalk ve götür mutfak tezgahına koy. Dolaptan bir şey mi çıkardın? Hemen geri koy. Makas mı aldın? Çekmeceye koy. Evde bir alet edavat kullandın, döküntü mü oldu? Faraşla süpürüver. 

Banyo mu yaptın, sabunda-giderde kötü bir manzara bıraktım mı diye bak. Tıraş mı oldun? Lavaboda kılların kalmasın.

Kuruyemiş mi yiyorsun? Kabuklarını etrafa saçma, saçıldı ise kendin topla. Karım süpürür diye güvenme. Meyve mi soydun? O kabukları çöpe at, lavaboda bırakma. 

Özetle, çocuklarının ne yaptığına bak ve onlar gibi davranmadığından emin ol. Yetişkin ve görev dağılımı olmasa evi kendi çekip çevirebilecek bir bireymiş gibi davran.

Evde Canga gorili gibi yaşama!!!

Peki hanımlar, diyelim ki bu yetmeyecek gibi, işiniz çok yoğun.

O kadar yoğun çalışıyorsanız kazancınız ona göre olsun, haftada bir eve yardımcı tutun ve sizler süpürmek, çamaşır yıkamak gibi idareten olan işleri yapın. Silmek, parlatmak, ütü yardımcının işi olsun.

Bir-iki haftada bir yardımcı tutacak kadar bile gelir getiremiyorsanız, bu işi yapmak konusunu bence tekrar düşünün. Değiyor mu çektiğiniz yorgunluğa, çocuktan ayrı kalmaya?

Genel olarak çiftlere önerim, evlenirken, ev bakarken kadının çalıştığı yere yakın oturun. Ya da kadın oturduğu yere yakında iş baksın. Günde tek yön yarım saatten fazla yolda geçirmemeye çalışın.

Bakın erkeğin kadından çok kazanması, kadının erkekten çok kazanması, yazının başında dediğim gibi ev işi yapma alışkanlıkları, ne bileyim işte cinsiyet rolleri ile ilgili tonla diskur da var araştırma da var. Aslında manzara az çok ortada: yüksek ilişki memnuniyeti için kadın-erkek rollerine mümkün mertebe dokunmayın. Şartlarınızı rollere getirecek şekilde değiştirin. Benim okuduklarımdan ve tartışmalardan çıkardığım en işe yarar yöntem bu.

Bunu yapsanız, yani yazıda anlattığım gibi yetişkin bir erkek olarak yaşarsanız, çoğu kadın bulaşıkmış, çamaşırmış, süpürmekmiş idare eder zaten. Siz dışarıda ek gelir kovalayın bence daha iyi. Mesleki hırslarınıza vakit ayırın, daha çok para kazanmaya uğraşın. Evde breadwinner siz olun. O kazanılan parayla ev işini kolaylaştırıcı adımlar atarsınız. Yardımcı tutmak, eve daha sık yemek ısmarlamak gibi şeyler.

Yorumlar

Dila (23 yaşında) 7 ay önce yazdı:

Okurken benimki geldi aklıma. Ev işleri yapar mısın diye sorduğumda genelde tamir işleri, ev boyama, araba yıkama lastik değiştirme gibi şeyleri yapabildiğini söylemişti ama asla bulaşık yıkayıp ev temizlemezmiş 😃 ah ah

Alpago (23 yaşında) 7 ay önce yazdı:

Zaten mantıklıkadın, tweetter'da yazmıştı. Erkekler ev işleri yaparak büyütülmemeliler. Erkek  mücadele etmeyi öğretmeli, babasıyla çok vakit geçirmesi sağlanmalı. Karşı cinsin hayatımızı kolaylaştırdığını hissettirmemiz iyidir. Ev işlerini herkes yaparsa birbirimize cinsellik dışında ihtiyacımız nerede? Erkek arkasını toplar, geri kalan genel ev işini kadın yapar yahut hizmetçi. 

Dila (23 yaşında) 7 ay önce yazdı:

Bizimkisi zaten başlamadan bitmiş bir hikaye olduğu için 😃 Yok öyle babacı biriydi bi de baba tarafı komple emekli generallerden albaylardan olunca katılık, kesinlik ve disiplinlikten sen de nasibini alıyorsun. 

Alpago (23 yaşında) 9 ay önce yazdı:

Erkek ev işi yapmaması lazım çok fazla değil mi? 

Mantıklı Kadın 9 ay önce yazdı:

Tüm yazı bunun ne kadar paylaşılması gerektiği üstüne :)

Alpago (23 yaşında) 9 ay önce yazdı:

Erkek, arkasını toplasın kadın kalan ev işini yapar. 

elifsa (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Abla erkek arkadaşım bu ara oyun bağımlısı oldu gibi geliyor. Dışarda bir işi oluyor eve geliyor hemen oyuna oturuyor. Eskiden bu kadar değildi. Ciddi bir ilişkimiz var. Bu bağımlılığı ilişkimiz için uzun vadede problem olur mu sence? Ben nasıl bir çözüm üretebilirim? Sana nerden soru ileteceğimi bilemediğim için burdan sordum.

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Tatsız bir konu. Erkekler uzun ilişkide rahatlıyorlar. Seks yapıyor musunuz bilmiyorum ama, genelde, sekse erişimleri ilişki ile garantiye alındığı zaman artık bu konuda mücadele etmeleri gerekmediği için daha rahat davranıyorlar, hayata dair genel motivasyonları azalıyor. Kadınlar için ne kadar da gıcık bir durum :) Gel de arzunu kaybetme. Hele de oyun gibi vücudu da salmaya neden olacak bir meraka bulaşması, tam bir libidokiller. 

Bağımlılıkların tamamı kişilerin hem kendisi hem ilişkileri için zararlıdır. Çünkü zaman, para, sağlık gibi kaynaklarını yararsız bir işte tüketmelerine ve kendilerini bundan kurtaramamalarına sebep olur. Ancak bunun bir bağımlılık olduğuna henüz karar verme. Dönemsel olarak, stresle baş etme yöntemi olarak başvuruyor olabilir. Birkaç ay gözlemle bakalım.

Sen ne yapabilirsin?

Kavga çıkarmak işe yaramaz. Özellikle de rahatlama yöntemi olarak, stresten ve baskıdan kaçmak için başladıysa, kavgalar onu ancak daha fazla batağa sokacaktır. Ama sorun yok gibi de davranamazsın. Trip atıp anlamasını beklemek olmaz. Bir gün, aranız bu konudan dolayı limoni olduğu zaman, ona onun şu anki halini beğenmediğini, bağımlı olacağından endişe ettiğini, oyun bağımlılığının ona ve ilişkinize yaramayacağını ifade et. Hemen anlayıp kendini anında düzeltmesini bekleyerek hesap soran kavgalara girme, işe yaramaz, yıpranırsınız. İnsanın düştüğü yerden kalkması kolay değildir.

Sen kendin değerli olmaya devam et, ona uyum sağlama. Gezmek istediğini, sosyal olmak istediğini ifade et, katılmazsa sen git. Kendi ailene git, kız arkadaşlarına git, giyin dışarı çık. Nispet amaçlı yap demiyorum ama seninle uyumsuz olduğunu hissetmesi ve bu durumdan korkması gerekiyor. Yanında, evde egzersiz yapmaya başlayabilirsin. Kaybetme korkusunu "hafifçe" hissetmek motivasyon sağlayabilir.

Erkekleri katma. Erkekler diğer erkeklere karşı aşırı korumacıdırlar, başka erkeklerle olan hatalar ilişkilere geri dönülmez zararlar verir.

Birkaç ay içinde hiçbir iyileşme göstermezse, ileride bu adamın evli ve çocuklu olduğunuzda tonlarca yük altında benzer şekilde davrandığını tasavvur et, bu düşünce ile kendini soğut ve bitir derim. Bitirirken olayı açıklarsın. Genelde sözler vererek tekrar barışmak isterler. Toparlan, öyle karşıma çık dersin.

elifsa (25 yaşında) 1 yıl önce yazdı:

Öncelikle önerilerin için teşekkür ederim. Kendini bayadır saldı zaten. Bundan memnun değilim ve bunu ona kırmadan belirtiyorum. Haftalardır spora yazılacak falan oyalanıyor kendince. Kendi işinde kendini geliştirmesi için de spor için de onu motive etmeye ve ona destek olmaya çalışıyorum. Fakat bir gün gaza gelip diğer gün kendince bir sürü bahane üretiyor. Ben de savunma yapmıyorum çünkü bunlar direkt olarak "kendini" etkileyecek şeyler. "Kendisi bilir sen elinden geleni yaptın" diyorum kendime. Onda istek görmeyince moralim bozuluyor tabi. Onu beğeniyorum bunu belli de ediyorum hep. Kilo aldığını biliyor mesela dile getiriyor konuşuyoruz ama çözüm kısmında bir şey yapmıyor. Ben kendime çok dikkat ederim onun da etmesini istiyorum ama yok yani çözümsüz kaldığım bir konu :D Kırılır diye bir şey demiyorum artık. Bağımlılık konusunda şunu söyleyebilirim: sigarayı bırakalı birkaç ay oldu daha (kiloyu da bundan aldı büyük ihtimalle). Belki ondan dolayı sigarasızlığını oyun oynayarak dolduruyordur. Onun psikolojisini anlamam mümkün değil ama böyle bir tahminim var sadece. 

Kafama takılan nokta son paragrafta bahsettiğin gibi "evli çocuklu" olunca neler yapacağı. Evlilik motivasyonumu zedeleyen hareketler çünkü bunlar ve doğal olarak endişe duydum. Dediğin gibi ilk önce ona bu konuyu açıp daha sonra zamana bırakıcam. Teşekkürler :)

 

Mantıklı Kadın 1 yıl önce yazdı:

Sabır durumunu bilmiyorum, erkeğin ne kadar hak ettiğini bilmiyorum. Ben benzer durumlarda sabredip bekledim. Senelerce bekledim. Yaşı daha çok ilerleyince silkindi, toparlandı. Şimdi keşke demiyorum. Ama elinden tuttuğu, tamamen salmadığı bir şey vardı, o da mesleği. Loser denecek biri değildi yani. 

Benim hatam ise ondan çok etkilenmek ve onun çöküşüne ayak uydurmak oldu. Kendime ben de hiç dikkat etmemeye başlamıştım. Erkekler ilişkinin lideri gerçekten. Onlar nasılsa aile öyle oluyor. Muhtemelen bunu nesiller ve nesillerce tecrübe eden biz kadınlar bu yüzden de zayıf erkeklerden itiliyoruz, bizi ve çocuklarımızı peşlerinde sürükleyecekler diye.

Erkeklerin kadınları hapsettiği büyük bir ikilem: terk etsen onun acısıyla adam olur. Terk etmedikçe onun rahatlığıyla adam olmuyor.

Redpill de mesela terk edilmiş erkeklerin acıyla uğradığı ortak alanları. E be salak adamlar, tekmeyi yemeden akıllansaydınız ya.

Ona söyle. Senden ayrılırsam bunun acısıyla toparlanırsın ama artık çok geç olur, bize bu kaderi yaşatma de. Adam olsun, toparlansın. Artık çocuk değil. Yetişkinler dünyasında her seçimin bir bedeli olur.

Myway (40 yaşında) 7 ay önce yazdı:

Peki aynı durumda kadın kişisi düzgün ve ciddi bir uyarı,hatırlatma yapmadan,ayağını denk al veya ben bu işten rahatsızım demeden gitse ve aldatsa?Bu uyarı olarak kabul edilebilir mi? İliskimiz ve farkındalıklarınız için iyi oldu aslında,bu açıdan bak derse,sizce nasıl bir cevap almalıdır?

Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:

Öncelikle çok geçmiş olsun. Büyük bir şey yaşamışsın, yaşıyorsun ve atlatman kolay olmayacaktır, olabileceğinin en kolayıyla geçmesini dilerim.

Karın ya da kocalarımız, bizi hangi koşulllarda ve ne diyerek aldatırlarsa aldatsınlar, haksız ve suçlu olan aldatanlardır.

Ama bana şunu şunu yaptı.

Haksız.

Ama bana şunu şunu yapmadı.

Haksız.

Ama şöyle şöyle oldu da böyle oldu.

Haksız.

Hiç fark etmez. O haksız, o yanlış, o suçlu. Ayrılacaktı kardeşim. Ayrılamıyor mu? En kötü, mastürbasyonla ömür çürütecekti. Ama gidip de aldatamayız.

Bir kere, bu kısmı iyi içselleştir. Aldatılmak hak edilmez. Aldatmak hak olmaz. Asla, katta. Götün yiyorsa, çıkıp karşıya rahatsızlıklarını sayacaksın, ya açık ilişki ya da ayrılık talep edeceksin. Bu kadar.

Şimdi gelelim erkeklerin anlaması gereken bir şeye. Muhtemelen karın sana çok hatırlatma yaptı. Çok uyarı yaptı. Çok konuştu senle. Siz erkekler göremiyor, anlamıyorsunuz. Dırdır dediğimiz şey var ya. Dırdır, ben seni yeterince çekici bulmuyorum demenin kadıncasıdır. Ha bak, sana uyarı yapması gene aldatmasını meşru kılmaz. O ayrı. Üstteki paragraflar geçerli.

Aldatmak, uyarı değildir. Aldatmak bir hakarettir. Aldatmak ilişkinin ölüm fermanını imzalamaktır. 

Yapman gereken tek bir şey var. Boşanmalısın. Çünkü bir kadının, aldattığını affeden bir erkeğe içsel olarak saygı duyması mümkün değil. Kadınlar aldattıkları zaman çocukların babasını karıştırma riskini doğurdukları için çok büyük bir riski göze almışlar demektir. Bizlerin aldatma motivasyonları erkeklerinkinden daha ağırdır. Erkek annelerin karışması diye bir risk yaratmadığı için, hatta çoğu zaman aldattığı taktirde çocuk olursa onu yanına bile alması gerekmeyeceği için, aldatmak konusunda bizim hissettiğimiz kadar içsel direnç hissetmezler. Bir kadın bahsettiğim içsel direnci aşıyorsa orada çok ciddi bir problem var demektir.

Sana tavsiyem. Bir kere erkek olmak ve kendine saygını kazanmak için, boşan. Ayrılıkta dağıtma, aksine toparlan. Spora gitmiyorsan git. Evini toplamayı, temizlemeyi öğren. Giyinmeyi öğren. İnşallah karşına sana sevgi-saygı duyacak yeni biri çıkacaktır, bu sefer oğlan çocuğu gibi değil erkek gibi davranır ve kadının saygısını kaybetmezsin. 

Ölmüş bitmiş bir şeyi her gün kendine kin duyarak oldurmaya çalışmaktansa bu üstteki pragrafa cesaret etmenin daha değecek bir ödüle vardığını düşünüyorum.

Tekrar geçmiş olsun. Çocuğunuz varsa, ona bir öfke ve ihmalkarlık yansıtmaman gerektiğini hatırlatırım. Çocukların bu işlerde bir dahli yok ve senin ebeveyn olarak yapacağın yanlışlar onun ileride kendi aşk-evlilik hayatının mahvolmasına sebebiyet verebilir. Karın başlattı biliyorum ama madem o hatalı bir ebeveyn, bari çocuğun tek bir düzgün ebeveyni kalsın. 

Myway (40 yaşında) 7 ay önce yazdı:

Detaylı yazmamış olmama rağmen, durumu hem analiz edip hemde doğru çıkarımlarda bulunduğunuz için teşekkürler.Sizin düşüncelerinizi bir kadın gözüyle merak ettiğim için yazmıştım ve mantık çerçevesinde doğru cevabı aldım.Bir anda olan gelişen bir durum olmadı bu.Öncelikle seksin kalitesinin düşmesi,sonra hiçbirzaman ( çok nadiren,iki ayda 1 belki başlatır olması) kendisinin başlatmaması,üstü kapalı elestiriler,spora başlamam gerektiğini vurgulayıp kendisinin spor yapmaya başlaması,son zamanlarda ev isleri,cocugun bakımı ve sofrayı hazırlamanın bana geçmesi ile birlikte zaman geçirmekten kaçınması ve sosyal medyayı çok daha aktif kullanmaya başlaması ile gelen bir sürecin sonunda,uyurken telefonuna bakmamla öğrendiğim bir gerçekle yüzlaştim.Tabiki ilk ögrendiğimde ayrılmayı düşündüm,kararımda çok net değildim.Çünkü neredeyse 1-1.5 senedir bana yakın olmayan,bok gibi cinsellik yaşadigim eşim benimle artık sıcak olarak birlikteydi,taa ki aradan 1 ay gectikten sonra yeniden seksi sadece ben başlatana kadar.Bu arada neden bu kadar uzattın,aksiyon almadım diye sorarsanız,beni intahar etmekle manupule ediyordu,1 sene önce terapiye başlamıstı ve terapisti Borderline belirtileri gösterdiğini söylemişti.Onunla da bu konuyu biraz geçte olsa paylaşmış fakat iş alıp basını gittikten sonra terapisti beninle de görüşüp bana "eşiniz sizi babası olarak görüyor,koca olarak göremiyor"demişti.Daha maskulen ve daha baskın olmam gerektiğin yönünde bana direktifte bulunmuştu,açıkcası yine de aklıma aldatılma durumu gelmemişti.Çünkü maalesef ona çok güveniyordum.Bu aşırı güvenim benim sonum oldu....

Şimdi ise öğrenmemin üzerinden 7 ay geçti,bir miktar toparladı ve intahar düşüncesinden arındı,tam 4 aydır ayrılacağımı sürekli yeniledim,en son onu serbest bıraktığımı ve ilgli alaka kısmında kendisine yardımcı olamayacağımı,artık free oldugunu soyledim.Buna okadar sevindi ki,iliskimizin iyilesecegini unut ediyor.Ben ise bu süre zarfında spora başladım,kendime dikkat etmeye,yeni kıyafetler almaya,kişisel gelisim kurslarina gitmeye,parfum sıkıp takı takma ve en önemlisi Stoacı düşünce yapısına geçmeye basladım.Evi de 1,5 aydır terk etmistim.

Şu anda sömestr tatilinde olduğumuz icin,oğlumla zaman geçirmek adına eve geri döndüm.Tatil bitiminde bu işe nokta koymayı ve avukatla iletişime gecmeyi düşünüyorum.

Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:

Tam bir paragraf eklemeye gelmiştim ki siz aklımdakini yazmışsınız.

Eşiniz sizi manipüle ediyor. Hadsize bak. Hem aldatmış, hem de iyi tarafından bakacakmışsınız. Tek gecelik ne bileyim girls night outta alkol etkisiyle sevişmiş olsa aylarca ayağınıza sarılıp ağlaması gerekirken şu yaptığı şeye bak. 

Sizin bu şekilde serinkanlı yaklaşabilmenize çok sevindim. Umarım eşiniz başka blöfler yapmaya kalkmaz. Bir insanın tehditleri yüzünden sevmediği bir hayata mahkum olmak birinin başına gelebilecek en kötü şeylerden biri. 

Oğlunuz ve size güzel günler dilerim.

Myway (40 yaşında) 7 ay önce yazdı:

İnanınki onu halen daha seviyorum.Oğlumun annesi olmaya devam edecek.Bir düzenim vardı ve en önemlisi bir ailem vardı,ancak yaptığının ve bana yasattığının da bir karşılığı olmalı.Herseye ragmen affedip devam etsem bile bu aefer kendimi affedemem,zaten ir kete güven bozuldu ve daha da önemlisi devam edersek bu sefer ben onu aldatırım.Bu da bana yakısmaz."Keşke bosanip yapsaydım" falan diye bazen sacmaliyor,onu yapamayacagini kendisi bile biliyor ama bunu beni ikna ekmek icin soylemekten de geri kalmiyor.

Cevaplarınız ve ilginiz için tekrardan tesekkürler.İyi çalışmalar dilerim.

Mantıklı Kadın 7 ay önce yazdı:

Erkekler çok seviyorlar sevince. Bence bu da evrimsel. Bir kere sahiplendiğin bir kadının başka bir erkekle beraber olmasını istemiyorsunuz, ömürlük oluyor sevginiz, muhtemelen babalık kesinliği ihtiyacının bir uzantısı. 

Aklıma geldi, eşiniz boşanma lafı açılınca gene intihar gibi tehditler savurursa, eğer hayattalarsa anne-babasına, yoksa kardeşlerine size yaptığını anlatmakla karşı bir tehditte bulunmanız uygun olabilir, bu onu utandırıp kontrol edecektir. Zaten boşandıktan sonra yetişkin olarak kendi sorumluluğunu almak istemiyorsa bile sizin değil anne-babası-kardeşlerinin sorumluluğuna girmeli. Merhameti abartmamanızı tavsiye ederim, bir tane hayatınız var, daha da orta yaşa yeni geçiyorsunuz, önünüzde uzun bir ömür vardır inşallah.