Sikiş Tatili

Seks

Bloga dönelim dediysek... Çarpıcı bir konuyla başlayalım. Ne de olsa sex sells değil mi sayın okuyucularım? Sizlere şimdi evlilik hayatınızda yılda 1-2 kere yapmanızı önereceğim bir tatil türünü anlatacağım. Sikiş tatili.

Konuya girmeden, bizim camiada bana eleştiride bulunup duran arkadaşlara kısa bir reddiye yazmak istiyorum. Bilenleriniz vardır, benim en çok kınandığım konu "arzunun pazarlığı olmaz", "arzu ya vardır ya yoktur" şeklindeki Redpill görüşlerine meydan okumam, arzunun dalgalı, azalacak ve yükseltilebilecek bir mefhum olduğunu savunmam ve bunu ilişkinin tek temel unsuru olarak algılamamam. Genetik determinizmle de kafayı bozmamam falan filan.

Ben arzunun önemini hiç kabul etmiyor değilim ancak arzuyu 0-1 parametreleriyle değil geniş bir skalada değerlendiriyorum, hayatta çift olarak yaşadıklarınız yüzünden bu skala üzerinde gidip geleceğinizi ve bunun birbirinize olan sevgiyle illa ki çelişmeyeceğini düşünüyorum. Tamam erkekler kendi çekicilikleri konusunda yatırımı kestikleri zaman evet ilişki riske giriyor, kadının sevgisi de öyle, ancak erkeğin çekiciliği, erkeğin imajı her zaman kendi emekleriyle, süreci yönetmesiyle ilgili bile değil. Hayat çok ağır tecrübelere gebe ve bu ağır tecrübeler sizleri, kadını ve erkeğiyle duygularınız-hisleriniz konusunda ciddi şekilde sınayacak. Öyle hangi gömleği giysem, hangi parfümü sıksam da date'e gitsem daha çekici olurum olmayacak konularınız. 

Soruyorum beni eleştirip duran Redpill üstadı erkeklerimize.

Siz hiç;

Sevdiğinizle aile büyüğünüzü toprağa verip beraber ağladınız mı?

Sevdiğinizin ameliyatına şahit olup ona refakat ettiniz, vücudundaki, kıyafetindeki, yatağındaki kanı, akıntıyı temizlediniz mi?

Hamile karınızın bacaklarına şakır şakır kan aktığını görüp ölecek korkusuyla ağlayarak onu hastaneye yetiştirdiniz mi?

Siz bir çocuğunuzun ateşlenip, öbürünün yatağa kusup, diğerinin çişini kaçırıp, berikinin kabus görüp korktuğu geceler yaşadınız mı?

Siz sevginin sağlamlaşıp arzunun sınandığı bir ilişkiye sahip oldunuz mu daha Allah aşkına ya? Siz kadın erkek ilişkisi denen şeyi hangi aşamaya kadar tecrübe ettiniz, hangi merhaleleri atladınız da bana arzunun dinamiği ve ilişki sürdürmekle ilgili ahkam kesmeye, arzunun azaldığı durumlarla mücadele ettiğim için beni kınamaya falan hak görüyorsunuz?

Siz daha disposible gördüğünüz insanlarla dengeleri oturtmaya çalışırken ben neleri tecrübe ettim de hayat kalitemden ödün vermedim. Siz daha bir kadın erkek ilişkisinin embriyo aşamasındasınız, hatta belki orada bile değilsiniz. İki gün sonra çocuğu kucağınıza aldığınız zaman benim burada yazdıklarım önünde diz çöküp tövbe isteyecek, anlat abla biz bilmiyormuşuz, şu evliliği nasıl kaliteli yaşayacağız, boşver diğer formülleri, analizleri diyeceksiniz. O yapıp durduğunuz analizlerinizin hayatın gerçekliği karşısında sınandığını göreceksiniz.

Neyse, sakinim. Anladınız siz mevzuyu. Umarım bu listedeki şeylerle sınanmaz, kolay ilişkiler yaşarsınız. 

Evliliğinizde, seks hayatınızda soğumalar olacak. Hayatın dertleri ilişkinizin üzerine çullanacak. Kendinizi kadın ve erkek olarak görmekte zorlanacaksınız. Diğer kimlikleriniz tüm zamanınızı ve enerjinizi sömürecek. Ne kadar süper kahraman olmaya çalışsanız da, bazı büyük olaylar karşısında aciz olacaksınız.

İşte özellikle yükünüzün çok ağır olduğu bir dönemden sonra, biraz belinizi doğrulttuğunuzda kadın-erkek ve partner olduğunuzu yeniden hatırlamanız gerekecek. Bu kimliklerinizi oturduğunuz yerde kazanamazsınız. Emek vermeden onları yeniden istenen bir hale getiremez, partnerinizi de durduk yere kaliteli bir seviyede isteyemez, ona ilgi gösteremezsiniz.

Ne yapacaksınız? "Fake it till make it". Duygularınız davranışlarınızın yaratıcısı olduğu sürece kaliteli bir hayat değil savrulduğunuz bir hayat yaşarsınız. Tam aksine, davranışlarınızın duygularınızı yarattığı bir hayatı inşa etmeniz gerekiyor. Doğru davranışlar göstereceksiniz, bu da doğru duygular hissetmenize olanak sağlayacak. Tamam mı?

Şimdi, sikiş tatili nedir? Sizin karı-koca olarak yalnız gideceğiniz, gezmek için değil bir otel odasında keyif pezevenkliği yapmak için organize edeceğiniz tatildir. Amaç mümkün olduğunca çok sevişmek, dinlenmek ve geri dönmektir. Bu tatilin verdiği gazla dönüşte kalitesi artmış bir cinsellikle devam etmektir. Çocuklarınız varsa aile büyüklerine postalıyorsunuz. Zaten anlatacağım tatil 2 bilemedin 3 gün sürse yeterli.

Öncelikle altın bir kural var. Bu tatili karınız sizinle sevişmek istemiyor diye, aranız limoni iken falan organize etmek kesinlikle yasak, çünkü asla işe yaramaz. Aksine, sinir harbi yaşarsınız ve kavgalı biçimde geri dönersiniz. Ben burada, karınızın direkt olarak sizden şikayetçi olduğu bir durumu değil -sizden şikayetçi ise alakalı alakasız dırdır yapıyordur- ikiniz de yoğun ve yorgun olduğunuz için gerilemiş bir cinsel hayat senaryosundan bahsediyorum. 

Bu tatil nasıl planlanır? Bu tatilde önemli olan tek şey odanın-otelin kalitesidir. Konum mesela önemli değil. Hatta, görmek-gezmek isteyeceğiniz bir şehir olmaması daha da iyi ki dışarı çıkmadığınız için bir şey kaçırıyormuş gibi hissetmeyin. 

Bir otel rezervasyon sitesine giriyorsunuz. Şehir bile seçmeye gerek yok, çoğu site sadece ülke belirlemenize izin veriyor. Tarih seçin, aramanızı yapın. 

Şimdi, kritik noktanın odanın özellikleri olduğunu söyledim. Bu yüzden, oteli lüks yapacak detaylı arama özelliklerinden kullanmanızı öneririm. Mesela SPA, küvet-jakuzi, 5 yıldız, kapalı yüzme havuzu, sauna gibi...Hepsi değil tabi, bunlardan ekle-çıkar yaparak ararsınız. Konum önemli olmadığı için de fiyatı düşürün. Düşürün ben arkanızdayım. Otel puanı da yüksek olsun. 8/10 üstündeki otellere bakın mesela. Konumu belirlemediğiniz için ne kadar güzel otellerin denk geldiğine hayret edebilirsiniz.

Yemek konusuna dikkat edin. Otelde yemek olanaklarının bulunması iyi olur, insanın her öğünde çıkıp da etrafta yenecek şeyler araması güzel olmaz. Bütçe planlamasına yemeği de dahil etmeyi unutmayın.

Tatili ayarladınız mı? İlla yakın bir tarih olacak diye düşünmeyin. Eğer birkaç ay ilerisine planlama yaparsanız kendinize bir takım kilo hedefleri koyabilirsiniz mesela, o sizin için bir motivasyon kaynağı olur. Şu kadar kilo vereceğim veya şu kadar büyüyeceğim gibi.

Gitmeden önce, çamaşır alışverişi yapabilirsiniz. Yanınıza fantezi ürünü alabilirsiniz. Böyle şeyleri 8 yıldır uyuduğun evinde benimsemek biraz komik gelebiliyor insana, tatil gibi fırsatlar bağlamdan kopardığı için cesaret verici olabilir. Fiziksel çekicilik için birkaç ay vermiş olmanız bu konuya da yarar, bir şeyler denediğin zaman fiziğine yakışacağı özgüvenine sahip olmak büyük artı. Hanımlara seyahatten önce mutlaka kalıcı oje öneririm, bir manikür-pedikür randevusu alın, güzel tırnaklar mod yükseltir. Epilasyon zaten. Beyler sizler vücut kıllarınızı kısaltmayı ihmal etmeyin. 

Unutmamanız gereken bir eşyayı söyleyeyim. Terlik :D Otel yeterince iyiyse kullan-at terlik verebiliyorlar ama siz yine de yanınıza terlik almayı unutmayın, rahat edersiniz. 

Çekilin odanıza, açın televizyondan güzel bir yayın, ya da yanınızda laptop götürün, istediğiniz filmi-diziyi açın, Netflix and chill. Anladınız siz onu.

Bambaşka bir çift olarak dönersiniz ha.

Amma garip bir yazı oldu be. Savrulduk oradan oraya. Neyse bana yakışır.

 

Yorumlar

Henüz bu içeriğe yorum girilmedi.